Algı ustası AKP emeklilere sadece 27 lira zam yaptı

“Çalışma yaşamında eşitsiz koşullarda yer alan kadın işçilerin emeklilik döneminde de ayrımcılığa ve hak gasplarına uğradıklarını daha önceki yazılarda defalarca yazmıştım. Kadınlar için emekli aylıklarının düşük olması gibi kadınların emekli olabilmeleri önünde de sorunlar var.”
Paylaş:
Gülfer Akkaya
Gülfer Akkaya
akkayagulfer@gmail.com

Emeklilere yapılan “zammı” açıklamak AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler’e kısmet oldu. Açıklamayı yaparken rahat görünmüyordu. Seçme şansı olsa görevden affını isteyecek gibiydi. Öyle söylüyordu vücut dili. Eline verilen kâğıdı yaptığı işe inancı olmayan tonda okudu. Koca koca adamların düştükleri bu halleri izlerken oturduğunuz koltuk renk değiştiriyor utançtan.

Güler açıklamada 2 bin 500 liralık “zam” için “bütçeye yük oldu” dedi. Sadece zam yapmakla değil, bunun bütçe karşılığını sağlamakla da mükellef olduklarını ekledi. Kulaklara nasıl da sorumluluk sahibi siyasetçi lafları gibi geliyor değil mi, zam yapmak, aylıkları yükseltmek, bütçe yaratmak lafları peş peşe sıralandığında.

Oysa bunlar gerçeğin üstünü örtmek için sarf edilen bomboş laflar. Sonuçta ortada bütün emeklileri kapsayan zam yoktu. Zaten açıklamasında Güler de bunu belirtiyor. “Etkilenecek emekli sayısı 3 milyon 703 bin 788.” Gülerin açıklamasına göre ülkede emekli aylığı alan, dul yetim maaşı alan, malullük ve ölüm aylığı alan kişi sayısı 16 milyon 180 bin. AKP’nin 2 bin 500 liralık zammı 12 milyon 476 bin 212 emekliye uğramıyor bile.

2 bin 500 liralık zam bir kısım emekli için

Aylardır bahsi geçen, AKP’nin bütçe bulmak için “canhıraş çabaladığı” ve Bakan Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Programı’nı etkilememesi için özel uğraş verildiği söylenen 2 bin 500 liralık zam sadece en düşük emekli aylığı alanlara geldi.

Temmuz-aralık ayı süresince enflasyon farkı dışında zam, sadece taban aylığı 10 bin liranın altında olan emeklilere yapıldı. Böylece hali hazırda 10 bin lira ve üstü aylık alan emeklilere enflasyon farkı dışında zam yapılmamış oldu. Ama AKP öyle bir algı yarattı ki tüm emekli aylıklarına 2 bin 500 lira zam beklentisi oluştu. Oysa gerçekte olan emekli aylıklarına enflasyon farkının ödenmesiydi. O da TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre olan enflasyon farkı! TÜİK rakamlarla oynayarak altı aylık enflasyon farkını yüzde 24,73 olarak açıklayınca işçi ve memur emeklilerine ödenecek enflasyon farkı da bu oranda kalmış oldu. Böylece düşük emekli aylığı alan emeklilere verilen “27 lira zam” dışında AKP 2024 yılı ikinci yarısı için emekliye esasında zam yapmadı. Evet, doğru okudunuz, sadece emekli aylığı 8 bin lira olan emeklilerin maaşı enflasyon oranının üzerine 27 lira konularak 10 bin TL’ye tamamlandı gerçekte. Gerisinin aylığında ise gerçek enflasyon oranının altında bir düzenleme yapıldı sadece.

Emekli derneklerinin talep ettiği 15 bin liralık seyyanen zammın temel nedenlerinden biri buydu. Diğer neden bugün emekli aylıklarının en az 32-33 bin lira civarında olması gerekliliğiydi. AKP bu talebi duymazdan gelerek önce temmuz ayında zam yok deyip ölümü gösterdi, ardından TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına göre düzenleme yapıp sıtmaya razı etmeye çalıştı emeklileri.

Kadın emekliler

Emeklilerden bahsederken ismi geçmeyen kadın emeklilere değinmeden geçmek olmaz. İktidar, sendikalar, medya ve hatta TÜİK kadın emeklileri görünmezleştirmeye çalışsa da kadın emekliler ve onların kangrenleşmiş sorunları olduğu gibi duruyor.

Çalışma yaşamında eşitsiz koşullarda yer alan kadın işçilerin emeklilik döneminde de ayrımcılığa ve hak gasplarına uğradıklarını daha önceki yazılarda defalarca yazmıştım. Kadınlar için emekli aylıklarının düşük olması gibi kadınların emekli olabilmeleri önünde de sorunlar var. Kadın emekli sayısı kaç ve emeklilere oranı ne kadar diye merak edip baktım ancak konuyla ilgili herhangi bir istatistiğe, bilgiye ulaşamadım.

Kadınların emekli olmasının yanı sıra hangi sektörlerden, ne kadar zamanda ve prim gün sayılarından nasıl emekli oldukları, bağlanacak aylık miktarı ve nerelerden emekli olduklarını görebilmek feminist siyaset için ayrıca önemli.

Kadın emekli sayısına ulaşamadım ama TÜİK’in 8 Mart 2024 tarihli Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri adlı çalışmasında kadın ve erkeklerin çalışma sürelerini gösteren tabloya rastladım.

Tabloya göre 2014 ve 2024 yılları arasında kadınların çalışma süreleri 16,5 yıldan 19,1 yıla artarak devam etmiş. İşgücüne katılabilen kadın oranının yüzde 35 olduğunu anımsayarak (erkeklerde yüzde 71) emekli kadın sayısı hakkında düşünmeye devam edebiliriz. İşgücüne katılan tüm kadınların emekli olduğunu düşünsek bile ki bu mümkün değil, emekliliğe ulaşabilen kadınların oranı çalışabilen kadın nüfusunun sadece üçte biri.

Yeni emeklilik sistemi lazım

Hem emekliler için hem çalışanlar için AKP’nin bu zihni sinir emeklilik sistemi emekli ve emekçilerin sömürülmesi üzerine kurulu olduğu gibi emeklileri yük olarak gören ve gösteren tuzaklarla dolu.

Çalışanları, emekçileri sömüren mevcut emeklilik sisteminden acilen vazgeçilmeli. Bu emeklilik sisteminde az çalışan/az prim ödeyenle uzun yıllar çalışan, yüksek prim ödeyenler zamanla aynı düşük aylıkta buluşturulacak. Oysa hep önerildiği üzere dul, yetim maaşları ve malullük, ölüm aylıkları en düşük asgari ücret düzeyinde olmalı. Emeklilik aylıkları ise kademeli bir sistem üzerinden belirlenmeli. Bu da kademeli emeklilik sistemine geçerek olabilir ancak.

Emekli aylıklarının miktarını belirleyen prim gün sayısı ve ödenen ücret gibi emeklilik aylığında farklılıklara neden olan kıstasların yok sayılması emekliler arasında haksızlıklara, eşitsizliklere neden olduğu gibi milyonlarca emekliyi ve onunla yaşayan milyonlarca insanı derinleştirilmiş sömürü ile baş başa bırakıyor.

Çalışanların da sorunu

Emeklilerin başına örülen bu çorap sadece emekli olanların sorunu değil, çalışanların da sorunu. Çünkü bu sistem değişmez, yerine kazanılmış hakları koruyan ve üzerine yenilerini ekleyen bir sistem gelmezse aynı durum emekli olacak çalışanların da sorunu olacak. Onlar da aynı emeklilik sisteminin içine düşecekler. Aynı yoksulluk bataklığında çırpınacaklar.

Durum böyleyken daha fazla gecikmeden sendikalar, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve en çok sömürülen emekçiler olan kadınların sorunlarına çözümler üreten feminist/kadın örgütleri bu konuda sokaklardan meclis koridorlarına dek her yerde seslerini yükseltmeye devam etmeliler.

AKP iktidarı göründüğü kadar kudretli değil. Ondan daha kudretli olan emeğin gücü. Şöyle biraz daha canlansa emekliler, emekçiler, kadınlar, gençler iklim anında değişecek. Yeter ki yan yana gelip cinsiyetçilikten kurtulmuş özgürlükçü direnmenin yollarını konuşalım.  

Fotoğraf: Milliyet

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!