Amerika’nın en tehlikeli kadını: Mary Harris Jones

1 Mayıs, Amerikan sendikacılık hareketinin öncülerinden Mary Harris Jones’ın de doğum günüydü. İrlandalı bir göçmen işçi olan Mary’nin hayatı, maden işçilerinin talep ve sorunlarına çare üretmekle geçti. Erkek egemen sendikal yapılar içinde tek kadındı.  
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com
Fitnat Durmuşoğlu     fitnat.d@hotmail.com

1 Mayıs, Amerikan sendikacılık hareketinin öncülerinden Mary Harris Jones’ın de doğum günüydü. İrlandalı bir göçmen işçi olan Mary’nin hayatı, maden işçilerinin talep ve sorunlarına çare üretmekle geçti. Erkek egemen sendikal yapılar içinde tek kadındı.  

1 Mayıs 1837 yılında İrlanda’nın Cork kentinde dünyaya geldi.  Daha çocukken İrlandalı erkeklerin başlarının takılı olduğu süngülerle sokaklarda yürüyen İngiliz askerlerini seyretmek zorunda kaldı. İrlanda özgürlük savaşçısı dedesi asılmıştı. Babası ise 1835 yılında ailesi ile birlikte Amerika’ya kaçmaya zorlandı.

Mary devlet okuluna devam ettiği ve on yedi yaşında okuldan mezun olduğu Toronto Ontario’da büyüdü. Sekiz sene boyunca Michigan’da bir rahibe okulunda öğretmenlik yaptı daha sonra kadın terzisi olarak çalıştığı Chicago’ya taşındı. “Emir yağdıran küçük çocuklar için dikiş dikmeyi tercih ederdim” dedi. Daha sonra öğretmenlik yapmak için Memphis Tennesse’ye taşındı ve orada 1861 yılında Demir Kalıpçılar Birliği üyesi, demir kalıpçısı olan George E. Jones’la evlendi.  1867 yılında sarıhumma hastalığı nedeniyle eşi ve dört çocuğunu kaybetti. Mary bu kayıpların ardından ömrü boyunca çoğunlukla siyah giydi.

İşçi Şövalyeleri

Salgından sonra yeniden kadın terzisi olarak çalışmaya başladığı Chicago’ya geri döndü. Fakat trajediler Mary Jones’ın peşini bırakmadı dört yıl sonra 1871 yılında büyük Chicago yangınında sahip olduğu herşeyi kaybetti. Bu olay hayatını çok değiştirdi ve kendisine izleyecek yeni bir yol keşfetti. İşçi hareketlerinde yer almaya başladı ve eski, yıkık-dökük, yanmış bir binada yeni kurulmuş gizli işçi örgütü Knights of Laborİşçi Şövalyeleri”nin toplantılarına katılmaya başladı.

Mary Jones şöyle anlatıyordu “Lake Shore Drive çevresindeki görkemli evlerde oturan lord ve baronlar için dikiş yaptığım sıralar, pencerelerden dışarıyı gözetler ve fakirleri, soğuktan titreyen biçare insanları, işsizleri, açları, donmuş gölün yanında yürüyenleri izlerdim. O insanların, dikiş yaptığım insanların sıcak rahatlıklarına zıt düşen durumları, benim için çok acı vericiydi. Benim işverenlerim ne fark ediyor, ne de ilgileniyor gibi görünüyorlardı.”

İşçi Şövalyeleri, idealleri ve birlik anlayışıyla birlikte, bazı ihtiyaçları Jones Ana sayesinde tamamladı. Mary Jones’ın belli bir evi yoktu fakat ülkenin bir yerinden diğer yerine, bir endüstri bölgesinden diğer endüstri bölgesine yolculuk ederken Chicago’yu üssü olarak kullandı. Kendisine nerede oturduğu sorulduğunda, “ Nerede kavga varsa orada” diye cevap verirdi. İşçilerle birlikte çadır kolonileri ve gecekondu mahallelerinde, fabrikaların yanında veya ayyaşların gölgeleri altında yaşardı. İşçi hareketlerinde en aktif olduğu dönemde, ülke tarım ekonomisinden endüstriyel ekonomiye geçiyordu.  Ne zaman bir grev olsa Jones organizasyonu yapar ve işçilere yardım ederdi, diğer zamanlarda ise işçi eğitimi yapardı. 1877 yılında Pittsburg demiryolu grevinin örgütlenmesine yardım etti. 1890 yılından sonra kömür madeni işçilerinin mücadelesine katıldı, 1898 yılında Sosyal Demokrat Partisi’nin kuruluşunda bulundu ve 25 Ocak 1901 yılında Birleşik Maden İşçilerine (UMW) katılarak, Birleşik Maden İşçileri’nin organizatörü oldu.

Madencilerin meleği

İşçiler ‘madencilerin meleği’ olarak anılan Mary’e ‘Mother Jones’ lakabını taktı. O artık işçi sınıfının neferlerinden biriydi. Mary, sanayileşme sırasında çalışan yoksulların sayısının artmasına, ücretlerin azalmasına, çalışma saatlerinin uzatılmasına ve işçilerin işsizliğe, sağlık hizmetlerine ya da yaşlılığa yönelik herhangi bir sigortaya sahip olmamasına ilişkin meselelelere dair çalışma yürüttü. Mother Jones, 1903 yılında kamuoyunun dikkatini çocuk işçilere çekmek için 16 yaşın altındaki grevci tekstil işçilerinin katıldığı federal düzeyde gerçekleştirilen dev bir yürüyüşe liderlik etti. Kavganın olduğu her yeri adımlamaktan geri durmayan Mary, 1870’lerin sonlarından 1920’lerin başlarına kadar, ülke genelinde yüzlerce greve katıldı.  

Jones Ana şehir şehir gezerek işçi hareketlerini örgütledi; maden işçileri başta olmak üzere iplik, hazır giyim, demiryolu ve çelik işçilerinin mücadelesine destek verdi. Defalarca tutuklanıp, mahkemeye çıkarıldı. Mary Haris Jones,  bir yargılama sırasında bölge savcısı tarafından “Amerika’nın en tehlikeli kadını” ilan edildi.

1905 yılında Dünya Sanayi İşçileri Birliğinin kuruluşuna katkıda bulundu. Tüm endüstri işçilerini örgütlemeye yönelik bir manifesto hazırlayan birliğin çağrısını imzalayan 27 kişi arasındaki tek kadındı. Birleşik Maden İşçileri’nin kadrosuna organizatör olarak geri dönmek için 1911 yılında Sosyalist partiden ayrıldı.  21 Eylül 1912 yılında Batı Virginia’da Charleston caddelerinde maden işçilerinin çocuklarıyla yaptığı bir protesto sırasında tutuklandı.

Cezaevinde yattı

Askeri mahkeme tarafından suikast düzenleme suçuyla yargılandı ve yirmi yıla mahkum edildi. Duruşması, mahkumiyeti ve tutuklu olması öyle büyük bir yankı uyandırdı ki ABD Senatosu, Batı Virginia’daki kömür havzalarındaki koşulları incelemesi için bir komite görevlendirdi. Fakat 8 Mayıs 1913 yılında inceleme uygulamaya girmeden yeni seçilen başkan Jones Ana’yı serbest bıraktı.  Daha sonra maden işçilerinin sürdürdükleri greve katılmak için Colorado’ya geçti. Birçok kez maden işçileri grubu bölgesinden çıkartıldı. Fakat her seferinde geri döndü. İki defa tutuklanıp hapsedildi. İlkinde iki aydan daha fazla Mt. San Rafael hastanesinde, ikincisinde ise, Walsenburg’da Huerfano County cezaevinde yattı.

İşçi mücadelesi için ülke sınırlarını da aştı. 1921 yılında Pan Amerikan İşçi Federasyonu için Meksika’ya gitti ve burada mücadeleye ilişkin bir konuşma yaptı. 1922 yılında Jones Ana Birleşik Maden İşçileri’nden ayrıldı. Birçok kez hastaneye yatırılmasına rağmen, sağlık durumu izin verdiği zamanlarda konuşmaya devam etti. 1923 yılında Batı Virginia’da grev yapan kömür madeni işçileri ile birlikte çalıştı. En son bilinen açık adresi, 1926 yılında Alliance Ohio’da bir İşçi Günü kutlamasında şeref misafiri olduğu zamandı.

Mary Haris Jones,   30 Kasım 1930 yılında Spring Spring’de vefat etti. Mount Olive, Illinois’de, Güney Illionis’deki kömür yataklarında, Birleşik Maden İşçileri Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kaynak

Hawse Mara Lou Çeviren: Suna Altun- Amerika’da İşçileri Kışkırtan Bir Kadın: Jones Ana- Ülkede Özgür Gündem- 2006

Queen Of The Neighborhood Kolektifi’nin hazırladığı ve Zeynep Bursa’nın Türkçeleştirdiği “Devrimci Kadınlar” kitabı

Paylaş:

Benzer İçerikler

Yaşarken takdir toplayan ama ölümünden sonra unutulan, sosyalist hareket içinde yer almış, döneminde kadın sorunları üzerine düşünerek, konuşmalar yapmış konferanslarda bildiriler sunmuş, işçi sınıfı feministlerinden biri de Ottilie Baader’dir. Klara Zetkin tarafından işçi kadınların sorunlarını ve kadın erkek eşitliğini çok iyi dile getirdiği için methedilen bir kadından bahsediyoruz.
Agnes Wabnitz, Klara Zetkin ve Rosa Lüxemburg’un selefiydi. Alman Sosyal Demokrat hareketi içinde ölümünden sonra hemen unutulmasını iyi bir hatip olmasına rağmen yazılı eser bırakmamasına bağlayanlar var. Ama bu unutuluşun ardında yaşarken çokça tartıştığı erkek yoldaşlarının da bir miktar payı olmalı ….
1980 yılının Adana Temmuz’unda işten çıkarken faşist kurşunlara hedef olan Meryem, bilinçli bir kadın işçiydi… Çalıştığı fabrikalara DİSK’i getirmek isterken işten atıldı. İKD çevresindendi ve işyerinde pek çok kadının dertlerine çare olmuştu. 26 yıllık kısa yaşamında anlatılmayı bekleyen pek çok deneyim biriktirmişti. Ama çok azına ulaşabiliyoruz ne yazık ki…
15-16 Haziran Direnişi’nin 52’nci yılında, tanıklıklardan iz sürüp kadın işçilerin yanında alıyoruz soluğu. Bazıları en önde polisle çatışıyor, bazıları tankların üzerinde ölüme meydan okuyor. Bazıları ise işyeri temsilcisi, binlerce işçiyi yönlendiriyor. Mücadelelerine saygıyla…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!