Asgari Geçimler Asgari Yaşamlar

Pek çok sektörde tek tek işçilerin, işçi ailelerinin asgari ücretle borç boyunduruğu altında çalıştığını biliyoruz. Tekstilden, hizmet sektörüne, market mağaza işçilerinden, ev eksenli çalışanlara kadar. Bu listeyi uzatabiliriz. Bu yazıda asgari ücret gerçeğinden yola çıkarak kadın işçilerin açlık sınırında nasıl geçindiklerini ve bunun için hangi stratejileri geliştirdiklerini görünür kılmak istiyoruz.
Paylaş:
Saniye Evren
Saniye Evren
saniyeevrensolum@gmail.com
Saniye Evren   saniyeevrensolum@gmail.com

Pek çok sektörde tek tek işçilerin, işçi ailelerinin asgari ücretle borç boyunduruğu altında çalıştığını biliyoruz. Tekstilden, hizmet sektörüne, market mağaza işçilerinden, ev eksenli çalışanlara kadar. Bu listeyi uzatabiliriz. Bu yazıda asgari ücret gerçeğinden yola çıkarak kadın işçilerin açlık sınırında nasıl geçindiklerini ve bunun için hangi stratejileri geliştirdiklerini görünür kılmak istiyoruz.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işçilerin geçim koşullarını ortaya çıkarmak amacıyla her ay “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” yayınlıyor. Bu araştırmanın haziran ayı sonuçlarına göre açlık sınırı 2 bin 865 liraya yükseldi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 864 TL. Bu rakam mayıs ayında ise 2 bin 830 liraymış.

Gıda harcaması, giyim, konut ve faturalar ile ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılan aylık harcamalarının toplam karşılığı ise (yoksulluk sınırı) 9 bin 331 TL.

Birleşik Metal İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Haziran 2021 dönemi açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre de dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 2 bin 818, yoksulluk sınırı 9 bin 746 TL’dir.

Asgari ücretlerle asgari geçim nasıl sağlanıyor?

Asgari ücret an itibariyle net 2 bin 825 lira 90 kuruştur. Kuruşuna kadar yazdıysak da asgari ücretle geçim neredeyse olanaksız. Hal böyleyken işçiler “eksilere düştük, içeri girdik” gibi tabirlerle durum tespitleri yapıyor. Asgari geçimler asgari yaşamlara zorluyor. Peki, gerçekten bu tür bir yaşamın sürdürülebilirliği nedir?

Kadın işçilerin tutumları ve geçim stratejileri neler?

DİSK-AR’ın Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği Araştırması’na(2021) göre, kadınların yarısı asgari ücret ve daha düşük ücretlerle çalışıyor. Asgari ücret ve daha düşük ücret alanların oranı genelde yüzde 38 iken, kadınlarda bu oran yüzde 49’a kadar çıkıyor. Asgari ücrete erişemeyenlerin genel oranı yüzde 17 iken kadınlarda bu oran yüzde 25’i geçiyor. Kadın işçilerin eksilere düştüklerinde ailelerinin geçimlerini sağlamak için çeşitli stratejiler geliştirdiklerini görüyoruz.

Asgari ücretle geçinebiliyor musunuz diye sorduğumuz Hilal “Bir ayın sonu nasıl geliyor biz bile akıl erdiremiyoruz. Nasıl geçindiğimiz belli değil. Ama hırsızlık yapmıyoruz. Her ay borçlarımız katlanıyor. Eksiye düştüğümüzde bu ayın borcunu rica minnet diğer aya öteleyerek idare ediyoruz” diyor.

Ruken ise “Çoluk çocuk bizim masrafımız çok. Eşten dosttan borç istiyoruz ama kim kaybetmiş! En çok kira ve faturalara para harcıyoruz. Onları da karşılayamayacak durumda olsak bizim yaşama şansımız yok. Eğitim, sağlık giderlerimiz de her ay oluyor. Sofralarımız zayıf. Bu hafta meyve yersek diğer hafta almıyoruz.”

Fatma ise ücretsiz ev işçisi. “Çocuklarımı birbirinin kıyafetleriyle büyüttüm. Büyüğün her şeyini küçüğe devrettim. Oyuncaklarını bile atmadım.” diyor.

Özgül de “Önce elden aldığımız borçları bitiriyoruz. Maaştan para kalmayınca da kredi kartına devam ediyoruz. Bana ait kart yok. Eşimin üstüne oradan harcıyoruz. Ne kadar kart o kadar borç diyoruz. Ben evde örgü yaparak ayrıca geliri arttırmaya çalışıyorum ama devede kulak oluyor bu…” diyor.

Sabire Abla ise nasıl borçlanmadıklarının formülünü şöyle paylaşıyor. “ Harcamayarak. Karnımızı doyurup kirayı ödediysek tamamdır. Bizden iyisi yok. Almıyoruz. Harcamıyoruz.”

Bir başka asgari ücretli Hülya da şöyle anlatıyor: “Evin idaresini elime aldım. Ekonomiyi ben çeviriyorum. Alışverişi yaparken sayıyla alıyorum. Eskiden dört biberle dolma yaparken artık üç biberle yapıyorum. Komik gelebilir ama her şeyden kısıyoruz. Giydiğimizden, içtiğimizden, yediğimizden, gezmemizden.”

Geçimi sağlamak üzere kadınların çabasıyla ayrı bir ekonomi yaratılmış gibi görünüyor. Kelimenin gerçek anlamıyla yoktan var ediyorlar yani. Asgari ücretle geçimi sağlamak ve kolaylaştırmak için ayrıca zihinsel yaratıcı emek gerekiyor. Ücretli / ücretsiz emeği değersiz kılınan kadınlar evlerde ve işyerlerinde deyim yerindeyse taşın suyunu çıkararak daha yaşanabilir hayatları olsun diye mücadele ediyorlar.

Bu durum daha ne kadar sürdürülebilir?

Bugün borçları yüzünden düzenle olan bağlarını koparmakta zorlandığı söylenen bir işçi sınıfı var.  Ancak zaten çok düşük ücretlerle geçmişten günümüze kazanılmış pek çok hakkımıza dahi ulaşamadan çalıştığımız, bazen gerçekten geceleri aç yattığımız türden bir yoksulluk bizimkisi. Borçlanmanın, kredi kartlarına bağlı yaşamanın, asgari ücretle bir ayın sonunu getirmek için kırk takla atmanın da bir sonu ve sınırı var. “Müneccim” olmadığımıza göre sadece o sınırın aşınmakta olduğunu söylemekle yetinelim.

Asgari yaşamlar süren işçiler ne istiyor?

İşçiler çalışırken ölmeyeceği bir iş, işten çıkarılma korkusu olmadan güvence içerisinde çalışabilmek istiyorlar. Çalışma hakkımız bunu barındırmıyor mu? Maalesef hayır.

Oysa herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, senede bir tatil yapmasını, uygun koşullarda barınabilmesini sağlayabilecek bir ücrete ihtiyacı var. Çalışma hakkı insanca çalışma koşullarını kapsadığı oranda ancak kullanılabilir bir hak haline gelir.

Ücrette, iş dağılımında cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmadığı işlerde çalışmak da kadınların en doğal haklarından biri.

Bunun için kazanılmış haklarımızı koruyabilecek ve geliştirebilecek bir örgütlenme içerisinde olmamız ve dayanışmamızı büyütmemiz gerekiyor.

Kaynakça

(28.06.2021), https://www.gazeteduvar.com.tr/turk-is-aclik-siniri-2865-liraya-yukseldi-haber-1526899

(16.07.2021), https://twitter.com/BirlesikMetal/status/1416449458804559876?s=08

(7.12.2020), http://arastirma.disk.org.tr/?p=4466

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kadın işçiler asgari ücret ile geçinmediğini vurguluyor. Hele evi tek geçindiren sizseniz ya da çocuklu çocuklu bir kadınsanız haliniz duman. Aynur’un dediği gibi; “Asgari ücret tek maaş bir de bekar bir kadınsan ya savaşçı olacaksın ya pes edip bir erkeğe muhtaç olduğunu kabullenip kişiliğinden vazgeçeceksin.”
Mersin Serbest Bölgesi’nde çalışan Menekşe, çocukluğundan beri çalışmasına rağmen 49 yaşında ilk kez sigortalı olabilmiş. “Gündüz iş, akşam iş. Sadece yaşamak, nefes almak için çalışıyorum” diyor.
Mersin Serbest Bölge’de tekstil işçisi olarak çalışan Nazlı erkek işçilerin sokak ağzı ile konuşmasından rahatsız olduğunu dile getirdikten sonra, kadınların giyimleriyle ilgili laf etmelerine vurgu yaparak, “Diyelim, bir kadın hafif önü açık bir şey giydi. Çatal ucu gözüküyor. Arkasından neler neler derler.” diyor. Tüm bunların adını ise birlikte koyuyoruz; cinsel taciz…
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bulunan bir grup erkeğin belirlediği yeni asgari ücreti kadın işçilere sorduk. Nesrin, “Bu koşullarda tek başına yaşamak da sosyalleşmek de çok zor. Sadece hayatta kalıyoruz” diyor. Trans bir kadın işçi olan Deniz ise asgari ücret bile alamadığını, borç harçla yaşamaya çalıştığını anlatıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!