Yazarın Diğer Yazıları

Öznur Kaya
Öznur Kaya
oznurr.kayaa@gmail.com
Sputnik’te işten çıkarılan kadın gazetecilerin anlattıkları, bu işyerinde hak ihlalleri ve sendikal baskının yanı sıra cinsiyet ayrımcılığının da yaşandığını gözler önüne seriyor. Erkek yöneticiler tarafından etiketlendiklerini, sözlerinin değersizleştirildiğini anlatan kadınlar, kurumda ücret eşitsizliği olduğuna da dikkat çekiyor.
PTT emekçisi kadınlar, İzmir’in sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçiren Berran Kırmızıgül’ün yaşadığı olayın münferit olmadığını vurguluyor. Kurumda dağıtıcı kadınların sağlığı ve iş güvenliğinin yok sayıldığını söylüyorlar: “Çok ağır kargoları üst katlara çıkarıyoruz, tuvalet bulamıyoruz, tacize ve şiddete maruz kalıyoruz…”
Sarar Fabrikası’nda sendika değiştirdiği için KOD 46 ile işten çıkarılan Sıla’nın anlattıkları, fabrikada kadın işçilerin maruz bırakıldığı şiddeti ve ayrımcılığı gözler önüne seriyor: “En fazla işi biz yapıyorduk ama erkekler daha çok maaş alıyordu. Depo işçisi erkeklere bayramlarda çikolata, gömlek gibi hediyeler verilirken bize verilmezdi.”
Yıllarca Petrol-İş’in örgütlü olduğu PETKİM’de işyeri temsilciliği yapan ve erkek egemen bir sendikada şube yöneticiliğine kadar gelebilmiş bir sendikacı Adalet Kul. Şimdi Türkiye İşçi Partisi’nin İzmir’den milletvekili adayı. “Kadın emeği üzerine çözüm üretirken ev içi kadın emeğini de dâhil ederek çözüm üretmeliyiz” diyor.
Yeşil Sol Parti adayı Ayten Kordu’ya göre kadınların seçimlere dair öncelikli beklentisi, nefes alabilmek. Kadın işçiler sömürünün son bulduğu, bakım yükünün omuzlarından alındığı, eşdeğerde işe eşit ücret ilkesinin esas olduğu bir ülkenin özlemini duyuyorlar. Bu nedenle tek adam rejiminin gitmesini istiyorlar.
EYT düzenlemesi ile iş yükü artan SGK emekçilerinden Selma Güzel, “İşteki mesai sonrası yemek, çocuk, ev işleri derken ikinci mesai başlıyor, bu tempo dayanılacak gibi değil” diyor. BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol ise kadınların kurumda birçok ayrımcılığa maruz bırakıldığına dikkat çekiyor.
Uno Ekmek’te sendika değiştirdikleri için işten çıkarılan 11 işçinin direnişi sürüyor. Yüzde 35 kadın çalışan oranıyla övünen UNO’nun Kod 46 ile işten attığı işçiler arasında kadınlar da var. Kadın işçiler, kötü koşullarda, yoğun baskı altında günde 12 saat çalıştıklarını anlatıyor. İşlerini geri istiyorlar.
Antep İslahiye’deki çadır kentlerde bazı görevlilerin olumsuz söz ve tavırları nedeniyle kadınlar ihtiyaçlarını dile getiremiyor. Giysi ve yemek sırasına girmek istemiyorlar. Göçmen kadınlar için bir tercüman da bulunmuyor. İlçede beş gün çalışma yapan feministlerden Zehra Karahan, izlenimlerini anlattı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!