Avusturya’da ilk kadın grevini örgütledi: Amalie Seidel

Boyun eğmeyenlerdendi. Takiplere, hapislere, tutuklanmalara rağmen, faşizme karşı  mücadele verdi. Ömrü boyunca kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, kadın işçi sağlığı için fabrikadan, parlamentoya her alanda çaba sarf etti. 
Paylaş:
Necla Akgökçe
Necla Akgökçe
nakgokce@gmail.com
Çeviri. Necla Akgökçe

Boyun eğmeyenlerdendi. Takiplere, hapislere, tutuklanmalara rağmen, faşizme karşı  mücadele verdi. Ömrü boyunca kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, kadın işçi sağlığı için fabrikadan, parlamentoya her alanda çaba sarf etti. 

18 Şubat 1876 yılında dünyaya gelen Amalie Ryba, yoksulluğun, açlığın, kederin ne olduğunu erken öğrenen çocuklardandı. 13 kardeşini açlık, hastalık ve yetersiz barınma koşulları nedeniyle kaybetti. Doktora gidecek, paraları yoktu.  Aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla 12 yaşında okulu bırakarak hizmetçilik yapmaya başladı. Daha sonra bir fabrikanın paketleme servisine işçi olarak girdi.

Uzun çalışma saatlerine rağmen sendika üyesi ve bilinçli bir işçi olan babası onu sendika toplantılara götürdü ve kitaplarla tanışmasını sağladı. 16 yaşında Gumpendorfer İşçi Eğitim Merkezi’ne üye oldu ve orada kadın hakları aktivistleriyle tanıştı. Bir yıl sonra Avusturya emek tarihinde 700’ler Grevi, ilk kadın grevi diye adı geçen kadın grevinin, öncüleri arasında yer alıyordu, yanında arkadaşı Adelheid Pop vardı.

Kadın Grevi   

1 Mayıs 1893’te fabrika holünde toplanan işçilere yaptığı günün anlam ve önemini anlatan konuşmasında, kadın işçileri haklarını korumak için sendika üyesi olmaya, ayağa kalkmaya çağıran Amalie, şef tarafından işçileri isyana sürüklediği gerekçesiyle işten atıldı.

Ertesi günü akşam onu bir sürpriz bekliyordu. Arkadaşları toplu halde evine ziyarete gelmişlerdi. O işe alınıncaya kadar greve yapmaya karar verdiklerini söylediler.

Seidel uzun tartışmalar sonucunda işçileri ücretlerin yükseltilmesi, çalışma saatlerinin 13 saatten 10 saate indirilmesi, sağlık koşullarının iyileştirilmesi talepleri çerçevesinde bir greve gitmeleri konusunda ikna etti. Grev 3 Mayıs’ta başladı ve 3 hafta sürdü.

Üç hafta hapis yattı

Seidel kadınların oy hakkını savunduğu bir konuşmasında devleti aşağıladığı gerekçesiyle 1894 yılında üç hafta hapis yattı. Kamuya açık yapılan bu konuşmada “14 yaşında fabrikalarda çalışmaya başlıyoruz. Bizden haklarımızı korumak için 20 yaşına kadar beklememiz isteniyor.  Ama esasen ben şu an parlamentoda bulunan beylere karşı kendimi korumak isterdim.”

Parlamentodaki ilk kadın      

Amelie Seidel

Siedel kadın haklarını koruma ve geliştirmek için pek çok eyleme, direnişe, toplantıya katıldı. 1911’de Uluslararası Kadınlar Günü’nün kabul edilmesi için çok uğraştı. 1918-1923 yılları arasında Viyana Kent Konseyine seçildi ve orada başkan yardımcılığı görevinde bulundu.  Savaştan sonra kadınlar nihayet seçme ve seçilme haklarına kavuştular. Seidel 1919’da ulusal parlamentoya giren sekiz kadından biri oldu.

Bu kadınlar sokağın tüm taleplerini parlamentoya yansıtmak için sayısız toplantı yaptılar. İşsizlik yardımlarının artırılması,  anneliğin ve çocukların korunması, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, zührevi hastalıklarla ve tüberkülozla savaşım gibi pek çok konuyu meclisin gündemine taşıdılar, yasalar çıkardılar. Bir kadın mesleği olan ebeler ve hizmetçiler için de özel yasaların çıkmasını sağladılar.

Pek çok hakkın elde edilmesi için uzun süreli uğraş verdiler.  O zaman ileri sürülen kürtajın yasallaşması, aile yasası reformu gibi yasalar ancak 1974 ve 1975 yıllarında çıkarılabildi. Eşdeğerde işe eşit ücret yasası ise faşizm koşullarına takılı kaldı.

Faşizme karşı

Emekçilerin bin bir zorlukla elde ettiği hakların ortadan kaldırılmasına yol açan karanlığa, faşizme karşı 1920 yıllarından itibaren yaptığı her toplantıda insanları uyarıyordu. Amalie Seidel’in Şubat 1934 baskınından sonra dediklerinde ne kadar haklı olduğu görüldü.

Avusturyalı faşistler, bağımsız sendikaları ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ni yasakladılar ve Seidel dahil binlerce çalışan tutuklardı. Hiçbir şeyle suçlanamasa da para cezasına çarptırıldı ve yaklaşık iki ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.

Faşizmin saldırısı karşısında sosyalist hareket illegaliteye geçince  ve o da Ly kod adı ile eylemlerini sürdürmeye devam etti. Bu süre boyunca sendikacılar direniş ve eylemlerini örgütlemek için onun evinde toplandılar.

Gerçek cesaret

Naziler döneminde gerçek bir cesaret sergiledi. Eşi Richard Seidel’den boşandıktan sonra Naziler döneminde takip edildiği için sürekli yardım ettiği uzun ve süredir arkadaşı olan Siegmund Rausnitz’le evlendi.  Savaş sırasında ve savaşı takiben ailesinin büyük bir kısmı ülke dışına göç etti. Kendisi de 22 Ağustos 1944’te Naziler tarafından tutuklandı. 2 Eylül 1944 tarihine kadar Viyana Eyalet Mahkemesinde tutuldu.  Politik hayattan çekilme kararı aldığında 69 yaşındaydı.

Eşitlik mücadelesi

11 Mayıs 1952 yılında hayata gözlerini kapadı. Ölümünden sonra İşçi Gazetesi’nde (Arbeiter- Zeitung) hakkında şöyle yazılmıştı: “Kadınların eşitlik mücadelesinin ilk zamanlarında inançla kadın hak ve eşitliğini savunan kadın grubu içinde yer almıştı.”

Marliese  Mendel,  https://www.oegb.at/der-oegb/geschichte/amalie-seidel-

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!