Ayakkabı işçisi, feminist, anarşist bir eylemci: Virginia Bolten

Defalarca tutuklandı, sınır dışı edildi ama hiçbir güç onu mücadeleden vazgeçiremedi. Arjantin’in ilk kadın işçi grevini örgütledi, dünyanın ilk anarko-feminist gazetesinde yine onun imzası vardı. İşte feminist, anarşist işçi bir kadın eylemcinin, Virginia Bolten’in hikâyesi...
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com
Fitnat Durmuşoğlu   fitnat.d@hotmail.com

Defalarca tutuklandı, sınır dışı edildi ama hiçbir güç onu mücadeleden vazgeçiremedi. Arjantin’in ilk kadın işçi grevini örgütledi, dünyanın ilk anarko-feminist gazetesinde yine onun imzası vardı. İşte feminist, anarşist işçi bir kadın eylemcinin, Virginia Bolten’in hikâyesi…

“nıdıosnıpatrónnımarıdo”

(Ne Tanrı ne Patron ne Koca)

Virginia Bolten, 26 Aralık 1876 yılında Arjantin’de San Luis’de doğdu. Babası, Alman militarist rejimine aykırı fikirleri olan ve Şili’ye göç eden bir öğrenciydi.  Sánchez ailesine ait büyük bir çiftlikte iş buldu. Orada çiftçinin kızı olan Dominga Sanchez’e âşık oldu. Evlendiler ve dört çocukları oldu: Dominga, Enrique, Virginia ve Manuel.  Çocuklar gençken çift ayrılmaya karar verdi. İkisi de çocukları tarlada yalnız bırakarak çiftliği terk etti.

Virginia çocukluğunu Arjantin’in eyaleti olan San Juan’da geçirdi ve 14 yaşındayken Rosario’ya taşındı. Rosario, endüstrinin yoğunluğu ve ülkenin geri kalanı üzerindeki politik etkisinden dolayı “Arjantin’in Barselona’sı” olarak biliniyordu. Virginia, önce bir ayakkabı fabrikasında ve daha sonra çoğu göçmen ve kadın olan binlerce işçinin çalıştığı, güçlü bir işçi sınıfı ve sendika örgütleriyle Güney Amerika’da sektörün en büyük şirketi olan Arjantin Şeker Rafinerisi’nde çalışmaya başladı. Virginia orada, kadınların kendilerini içinde buldukları korkunç çalışma koşullarını gözlemledi.

Ayakkabı işçileri sendikasının örgütleyicisi ve Uruguaylı bir anarşist eylemci olan Juan Marquez ile evlendi. Üç çocukları oldu.

İlk kadın işçi grevini örgütledi

1888 yılında Virginia Bolten, Arjantin’deki ilk anarşist gazetelerden biri olan fırın işçileri gazetesi The Working Baker of Rosario’nun (İspanyolca: El Obrero Panadero de Rosario) yayıncılarından biri oldu. 1889 yılında, Rosario’da terzilerin gösterisini ve ardından grevi düzenledi. Bu grev, Arjantin’deki kadın işçilerin ilk greviydi.

Virginia, tutkulu konuşmalarıyla öne çıkmaya başladı. 1890 yılında, Rosario’da düzenlenen ilk 1Mayıs  gösterisine önderlik etti. Kadınların emeklerinin sömürülmesini protesto etmek için siyahlar içindeydi. Montevideo’nun ana meydanından, Plaza Lopez’e ilerleyen binlerce işçinin en başındaydı. Kırmızı harflerle “Primero de Mayo – Fraternidad Universal” (1 Mayıs – Evrensel Kardeşlik) yazan büyük bir siyah bayrak taşıdı. Çalıştığı şeker şirketi Arjantin Rafinerisi önünde konuşma yaptı ve bir işçi mitinginde konuşmacı olan ilk kadın oldu. Anarşist propaganda yapmaktan ve sosyal düzeni bozmaktan tutuklandı. O andan itibaren Virginia, anarşist söylemini körükleyerek, işçi sınıfı arasında farkındalık yaratarak ve çalışan kadınlara yönelik baskıyı vurgulayarak, ülkenin çeşitli şehirlerinde aktif olarak çalışmaya başladı.

“Teyzem rafineride çalışmaya başladı ve işçilere yaptıkları haksızlıklar nedeniyle patronlara karşı çıktı. Şafaktan gün batımına kadar çalıştılar ve o, bu durumu tersine çevirmek için herkesi rahatsız etmeye başladı. Sendikalardan ve hakların savunulmasından bahsetmek çok zordu. Bir şeyi protesto eden herkes anarşist olarak görülüyordu ve hapse atılması gerekiyordu. Bence Virginia’nın zamanının ilerisinde fikirleri vardı, o bir anarşist değildi, tek yaptığı işçiler için, daha fazla özgürlük için savaşmaktı.” Virgil Bolten, Virginia’nın yeğeni

Dünyanın ilk anarko-feminist gazetesi

8 Ocak 1896 yılında Arjantin’de “Ne Tanrı, Ne Patron, Ne Koca” diyerek bir araya gelen kadınlar, dünyanın ilk anarko-feminist gazetesi La Voz de la Mujer (Kadının Sesi)’i kurdular. Gazete 4 sayfadan ibaretti.  Gazetede RecidenceLaw mahlasıyla yazan Virginia Bolten ve kadın arkadaşları, gazeteyi Buenos Aires’te basmaya başladıklarında, anarşizm Latin Amerika’da yeni biliniyordu. “İntikamcı Kadınlar” ve “Burjuvanın İblis Kadınları’nı Bir Çırpıda Bitirmek” gibi yazıların yayımlandığı gazetenin en öne çıkan konularından biri “kurumsal olarak evlilik”ti.

La Voz de la Mujer’in, kadınların çıkardığı diğer yayınlara nazaran en belirgin özelliği, her bir sayfasının kadınlar için yazılıyor olmasıydı. 9 sayı devam edebilen La Voz de la Mujer’in her sayısı, 1000-2000 kadar basıldı. Virginia operatör olarak aldığı asgari maaşıyla gazeteyi finanse etti. 1 Ocak 1897 yılında baskı ve dağıtma zorlukları nedeniyle yayın sonlandırıldı.

“Kadının özgürlüğüne kavuşması… Nedir? Bizim özgürlüğe kavuşmamız ilk olarak erkeklerin egemenliğinden kurtulmak olacak, sonra da ‘biz kadınlar’ olmak…” Anarşizmin kadının özgürleşmesi için en güzel fikir olduğunu söyleyen kadınlar, aynı zamanda, bugün yeryüzünün tüm coğrafyalarında devam eden anarşist kadın mücadelesinin meşalelerini yakanlardandır.

Baskılar, tutuklamalar, bitmeyen mücadele

La Protesta humana gazetesinde ezilen işçi sınıfına nüfuz etmeyi başaran işgücü piyasasını eleştiren yazılar yazdı. San Nicolás de losArroyos, Campana, Tandil ve Mendoza gibi şehirlerde anarşist etkinliklere konuşmacı olarak katıldı. Kadınlar için daha iyi çalışma koşulları talep ettiğinden rafineriden kovuldu. 1900 yılında Teresa Marchisio ve dört anarşistle birlikte “Virgen de la Roca” Katolik alayını reddeden bir karşı yürüyüş düzenledikleri için Rosario’da tutuklandı. Ayrıca diğer anarşistlerle birlikte kurulmasına aktif olarak katıldığı Casa de Pueblo’yu (Halkın Evi) örgütledi. Buradapolitik-kültürel etkinlikler, tartışmalar, şiir okumaları ve işçiler için tiyatro düzenledi. Halkın Evi’nin 380 kitaptan oluşan kütüphanesi vardı.

20 Ekim 1901’de Arjantin Rafinerisi kapılarında (Rosario’nun kuzeyinde)  propaganda yapmaktan tutuklandı. Polis işçilere saldırdı ve CosmeBudislavich’i öldürdü. Bolten cinayete tanık oldu.1902 yılındaRosario’da tramvay şoförlerinin grevine önderlik etti. Virginia,1904 yılında Buenos Aires’e döndü ve FORA (Arjantin İşçi Federasyonu) tarafından düzenlenen ve Buenos Aires Meyve Pazarı işçilerini harekete geçiren sendika hareketinin Kadın Grev Komitesi‘ne katıldı. Bu faaliyetler Virginia Bolten’ın sağlığının bozulmasına neden oldu.

1907 yılında MaríaCollazo ve JuanaRoucoBuela ile birlikte Centro Femenino Anarquista” Anarşist KadınMerkezi”ni kurdu. Aynı yıl bu üçlü kiracı grevini örgütledi. (Grev üç ay sürdü, nedeni yüksek fiyatlar ve kötü barınma koşulları nedeniyle kiraların ödenmemesiydi). Bu grev sırasındaki konuşmasının ardından, Virginia Bolten, hükümete siyasi örgütlerde aktif göçmenleri sınır dışı etme yetkisi veren İkamet Yasası uyarınca Arjantin’den sınır dışı edildi. Bu şekilde sınır dışı edildiği bilinen tek kadındı. Bu yasaArjantin hükümetleri tarafından işçilerin sendika örgütlenmesini bastırmak için kullanıldı (1958 yılında yürürlükten kaldırıldı).

Uruguay günleri

Aynı yıl Virginia, Uruguay’a gitti. Virginia ve Maria Collazo, Montevideo’da yaşadılar. Burada Márquez (veya Manrique) ve onların küçük çocuklarından oluşan ailesiyle tanıştı. Uruguay’ın başkentine kesin olarak yerleşti. Virginia’nın Montevideo’daki evi, Arjantin’den sınır dışı edilen özgürlükçü öncüler için operasyonel bir üs haline geldi.

Bolten’in sürüldüğü Montevideo’da bir başka La Voz de la Mujer yayımlandı.  Kadınlar tarafından kadınlar için yazılmış bir bildiriydi. Güney Amerika’nın emek hareketi içinde feminist bir akımın bağımsız bir ifadesiydi ve feminist fikirlerin devrimci işçi sınıfı ile kaynaşmasının ilk örneklerinden biriydi. La Voz de la Mujer, Latin Amerika’nın bütününde kadınlar için kadınlar tarafından düzenlenen ilk yayındı. Virginia’nın ayakkabı ve şeker endüstrisindeki yoldaşları tarafından desteklendi. İspanyol anarşistlerinden kadınların kurtuluşuyla ilgili birçok makale yayımlandı. Katkıda bulunanlar arasında Teresa Claramunt, Soledad Gustavo, Emma Goldman ve Louise Michel de vardı. La Voz de la Mujer, kadın özgürlüğünün inkâr edildiği erkek anarşist saflarındaki ikiyüzlülüğe karşı “Bizler gibi değersiz ve cahil kadınlar inisiyatif aldık ve La Voz de la Mujer‘i yayımladık. Modern haydutlar, eski mekanik felsefenizle inisiyatifimize nasıl cevap verirsiniz!” diye seslendi.

Uruguay’da Juana Rouco Buela’nın yönettiği anarko-feminist gazete La Nueva Senda (Yeni Yol) ile aktivizmine devam etti.Montevideo’da 1 Mayıs 1909’da Buenos Aires’te Ramón Falcón polis güçlerinin çok sayıda işçiyi öldürdüğü acımasız baskın için protestolar düzenledi. Ayrıca, 1911yılındaMontjuich’de vurulan İspanyol eğitimci Francisco Ferrer Guardia’nın yargılanması ve idam edilmesiyle ilgili uluslararası eyleme katıldı. Ferrer’in 13 Ekim’de Barselona’da idam edildiği saatte, Montevideo’nun ana meydanında işçi örgütleri, anarşistler, sosyalistler ve liberallerin düzenlediği,10 binden fazla insanın katıldığı büyük bir gösteri yapıldı. O yıl Kurtuluş Kadınları Derneği’nde çalıştı, antikalarik kadınları, telefon operatörlerini (çoğunlukla kadınlar) ve kadın süfrajetleri örgütledi.

Hayatının son yılları hakkında çok az şey biliniyor. 1923 yılında Montevideo’da özgürlükçü bir dernek olan Uluslararası Sosyal Araştırmalar Merkezi‘ne katıldı. 1950 yılında Arjantin’e döndü. Yaşlandığında Eva Duarte ile görüşerek kadınlara oy hakkı verilmesi projesine destek verdi.

Virginia Bolten, 1960 yılında Montevideo’daki Manga bölgesinde öldü.

Kaynak

Çatlak Zemin.com–Müge Yetener-  26 Aralık 1876: Anarşizm ve kadınların kurtuluşu için mücadele eden korkusuz savaşçı Virginia Bolten

meydan1.org -Anarşist Yayınlar Dizisi (7): Tarihteki Anarşist Kadın Yayınları- 9 Mart 2016-La Voz de la Mujer

wikipedia – Virginia Bolten

historiahoy.com.ar – Mujer en Huelga- Virginia Bolten, Argentina,Buenos Aires, Mujeres

https://www.laizquierdadiario.com/Virginia-Bolten-un-pedazo-de-lucha-hecha-mujer -“ne tanrı, ne işveren, ne koca” Virginia Bolten, bir kavga kadına dönüştü. 1 Kasım 2014 

www.ecured.cu-Virginia Bolten

Paylaş:

Benzer İçerikler

Viyana’da burjuva bir ailede dünyaya geldi. Kendi kendini yetiştirerek sosyalist oldu. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin parti programının kadın bölümünü o yazdı. Yaşamı boyunca kadın işçilerin iş sağlığı- güvenliği ve seçme seçilme hakkı için savaştı. Sürgünde yaşamını yitirdi.
Amerikalı feminist gazeteci Louise Bryant, Lenin’in yakınındaki kadınlardan büyük güç aldığını sıklıkla ifade ediyor. Fakat tarih kitapları bizlere Lenin’in çevresindeki kadınlardan güç aldığını değil, onları Lenin’in gölgesindeki figürler olarak gösteriyor. Fakat gerçekler her zaman kitaplardaki gibi olmayabilir. Gelin, Lenin’in eşi ve iki kız kardeşinin politik çalışmalarına, çıkardıkları Kadın İşçi gazetesine ve devrim sürecindeki bugün için görülmek istenmeyen emeklerine yakından bakalım.
Norveç’te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İşçi Partisi bünyesinde işçi kadınların sosyo-ekonomik çıkarlarını korumak için dernek kurdu, gazete çıkardı. Eşit oy hakkı için mücadele etti. Kürtaj, bekâr annelik, cinsel eğitim ve doğum yardımları, üzerinde durduğu konular arasındaydı.
Eserleri Türkçeye çevrilmese de Gerda Lerner, işçi sınıfı kadınlarının tarihini yazan ve akademide kadın tarihi bölümünün açılmasını sağlayan ilk kadın tarihçidir. Yahudi, göçmen, işçi ve profesör… Christine Schmidt’in kaleminden, 2 Ocak 2013’de kaybettiğimiz Lerner’in portresini paylaşıyoruz.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!