Barutçu Tekstil’de işten atılan kadın işçilerin mücadelesi Meclis’e taşındı

Barutçu Tekstil fabrikasında sendikalı oldukları için işten atılan 4 kadın işçinin direnişi ve yaşadıkları, Meclis gündeminde. HDP'li Züleyha Gülüm, Çalışma Bakanı’na “Hem evde hem işte ağır iş yükü ile sağlıklarını kaybeden kadın işçilerin, eşit ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarına erişimi için girişiminiz olacak mı?” diye sordu.
Paylaş:

Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Barutçu Tekstil fabrikasında, Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldukları için 17 Ekim’de işten çıkarılan 4 kadın işçi, fabrikanın önünde direnişlerini sürdürüyor. Sendikalı olarak işe geri dönmek için direnen kadınların mücadelesi Meclis’e taşındı. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, TBMM Başkanlığı’na konuyla ilgili yazılı soru önergesi sundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in yanıtlaması istemiyle verilen önergede, işçilerin Barutçu Tekstil’de maruz kaldıkları hukuksuz ve ayrımcı uygulamalara dair Kadın İşçi’yle paylaştığı tanıklıklara da yer verildi:

“Kadın işçiler, düşük ücretlerle çalıştırıldıklarını; ustabaşı erkekler tarafından tehdit, hakaret ve baskıya maruz kaldıklarını, sabahın 6 buçuğunda işbaşı yapıp akşam 10.30’da eve varabildiklerini, evde de ayrıca ev işlerini yapmak zorunda kaldıklarını, kolay işler erkeklere verilirken kadınlara zor işlerin yüklendiğini ve buna rağmen daha düşük ücret aldıklarını, tuvalete giderken bile ‘Yine mi gidiyorsun, bak saat tutuyorum ona göre’ denilerek rencide edildiklerini, bu kadar ağır ve stresli çalışma koşullarında birçok işçinin sağlığını kaybettiğini, çoğunun boyun ve bel fıtığı olduklarını söylemişlerdir.

HDP İstanbul Milletvekili Züheyla Gülüm

Ayrıca sendikalı kadın işçilerden biri, işten atıldıktan sonra işyerinden arandığını ve kendisine ‘Sendika üyeliğini iptal edersen gelip çalışırsın’ dendiğini, patronun kırmızı çizgisinin sendika olduğunun, sendikalıları bu işyerinde barındırmayacağının ifade edildiğini söylemiştir.”

İşyeri hakkında soruşturma başlatılacak mı?

HDP’li Gülüm, yazılı önergesinde Bakan Bilgin’e şu soruları yöneltti:

  • Sendikal sebeplerle işten atılan 4 kadın işçinin fabrika önündeki direnişinden haberdar mısınız? Barutçu Tekstil Fabrikası’ndan haksız yere işten atılan kadın işçilerin talepleri karşılanacak mıdır?
  • İşyerinde kadınlara karşı eşdeğerde işe eşit ücret sağlamayan, erkek tahakkümü ile işyerinde kadınlar üzerinde baskı kuran işyeri hakkında ayrımcılık yasağına dayalı bir soruşturma yapılacak mıdır?
  • Bakanlığınızın Bursa’daki Barutçu Tekstil Fabrikası ile ilgili teftiş faaliyeti olmuş mudur? İşyerinin sendikal hak ihlalleri ve KOD 04 ile haksız yere işte çıkarma uygulamaları, Bakanlığınıza bağlı iş müfettişleri tarafından soruşturulmuş mudur?
  • Hem evde hem işyerinde ağır iş yükü ile sağlıklarını kaybeden kadın işçilerin, eşit ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarına ve ücrete erişimi için bir girişiminiz olacak mıdır?
  • İşçilerin sendikalaşmasını engellemeye çalışmak için hukuka aykırı olarak işçileri işten çıkaran işveren hakkında TCK Madde 118’e göre soruşturma açılacak mıdır?
  • İşçilerin sendika üyesi olma hakkını engellemeye çalışan haksız ve hukuksuz uygulamaların önüne geçecek bir düzenleme yapmayı planlıyor musunuz? Konuya dair Türkiye’nin onaylamış olduğu ILO’nun 87 (Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması) ve 98 (Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı) sayılı sözleşmelerine uygun düzenlemelere ilişkin Bakanlığınızın hangi somut çalışmaları mevcuttur?

Paylaş:

Benzer İçerikler

Agrobay Seracılık, Özak Tekstil, Burda Bebek. Düşük ücretler, güvencesiz çalışma, cinsiyetçi iş ayrımı; zorla mesaiye bırakılma, hakaret, taciz, mobbing, değersizleştirilen kadın emeği… Sektörleri, şehirleri farklı da olsa, dayatılan insanlık dışı çalışma koşullarına karşı kadın işçiler direnişlerle yanıt verirken “İşyerlerinde de kadına yönelik şiddet son bulsun diye mücadele ediyoruz” diyorlar.
Taciz, hakaret, baskı, mobbing Özak Tekstil’de kadın işçilerin rutini. Öz İplik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu işyerinde, sendika temsilcileri de bu baskıya ortak oldu. Kadın işçiler insanca koşullara kavuşmak için BİRTEKSEN’e üye olmak isteyince, tuvaletlerde sıkıştırılarak istifa etmeye zorlandılar, özel hayatlarıyla tehdit edildiler ve sonunda işten atıldılar. İşçilerin baskı ve tehditlere karşı yanıtı; iş bırakarak direnişe geçmek oldu.
Emine, Barutçu Tekstil’de sendikalaştığı için işten çıkarılan 9 kadın işçiden biri. Aylardır fabrika önünde mücadelesini sürdürüyor. Zaten tüm hayatı mücadeleyle geçmiş Emine’nin. Haklarını patrona bırakmaya, pes etmeye hiç niyeti yok. “Onlar bizi hiçe saydılar ama biz kesinlikle davamızdan vazgeçmeyeceğiz” diyor.
Barutçu Tekstil’de üç ayı aşkın süredir direnişlerini sürdüren kadınlar, direnişle birlikte özgüvenlerinin yerine geldiğini söylüyor: “Bizim elimizde güç varmış, farkında değildik. Kendimizde güç hissettik. Bu sendikalılığın bize verdiği bir şey. Özellikle bayanların birbirine bu kadar kilitlenmesi… Dayanışma… Yapabiliriz, bir şeyleri değiştirebiliriz.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!