Beyaz adama kafa tutan siyah kadın: Rosina Budd Harvey Corrothers Tucker

Rosina Tucker Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da siyahların ekonomik haklar için verdiği mücadelede ön saflarda yer aldı. Hamalların yeterli ücrete, düzgün çalışma koşullarına ve yeni haklara sahip olması için dernekler kurdu, kadın eşleri bu doğrultuda örgütledi. Irkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı hep mücadele etti. 104 yaşında hâlâ eğitim vermek için ülkeyi dolaşıyordu.
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com
Fitnat Durmuşoğlu   fitnat.d@hotmail.com

Rosina Tucker Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da siyahların ekonomik haklar için verdiği mücadelede ön saflarda yer aldı. Hamalların yeterli ücrete, düzgün çalışma koşullarına ve yeni haklara sahip olması için dernekler kurdu, kadın eşleri bu doğrultuda örgütledi. Irkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı hep mücadele etti. 104 yaşında hâlâ eğitim vermek için ülkeyi dolaşıyordu.  

Rosina Budd Harvey, 4 Kasım 1881 yılında Washington DC’nin kuzeybatısındaki Dördüncü Cadde’de doğdu. Ebeveynleri Lee Roy ve Henrietta Harvey, Washington’a taşınmadan önce Virginia’da köleydiler. Harvey’ler hikâyelerini çocuklarına hiç anlatmasalar da, Rosina onların deneyimlerine birbirleriyle konuştuklarında kulak misafiri oldu.  Babası bir köle olarak yetersiz beslendiğinden bahsediyordu.  Lee Roy Harvey, çocuklarına her zaman yeterli yiyecek sağlamak için asla yemeğe misafir davet etmedi. Ayakkabıcı olarak çalışan babası, kendi kendine okumayı ve yazmayı öğrenmiş ve çocuklarına kitap sevgisi aşılamıştı. Dünyayı daha yakından tanımak ve özellikle zevk aldığı tarihi öğrenmek için etrafı sevdiği ve okuduğu kitaplarla doluydu. Lee Roy Harvey’in evinde bir de org vardı ve çocuklarının müzik eğitimi almasını, org çalmasını sağladı. Çocuklar okula başladıklarında, ilkel bir müzik eğitiminden daha fazlasını öğrenmişlerdi ve okuma yazma biliyorlardı. Rosina 12 yaşındayken Pazar Okulu için piyano çaldı ve aynı zamanda bebek bölümünde öğretmenlik yaptı.

Her yerde ayrımcılık

Rosina Harvey çocukken, Columbia Bölgesi’nde sokak arabaları ve kamu binaları dışında her yerde ayrımcılık vardı. Kuzeybatıda Üçüncü Cadde’deki eski Banneker Okul Binası’nda okula başladı. Sekizinci sınıfı tamamladı, ardından Dunbar Lisesi’nin selefi olan eski M Street Okulu’na girdi.

1897 yılında Rosina Harvey, New York Yonkers’ta, Pazar okulunda öğretmenlik yaptığı sırada bir teyzeyi ziyaret etti.  Renkli Baptist Kilisesi’nde misafir vaiz olan James David Corrothers ile tanıştı. Northwestern Üniversitesi’nden mezun olan Corrothers, şair ve kısa öykü yazarı olarak tanınıyordu.  2 Aralık 1899 yılında Corrothers ile evlendi. Çiftin Henry adını verdikleri oğlu oldu. Corrothers’ın önceki evliliğinden olan diğer oğlunu da Rosina büyüttü.

Evlendikten sonra çift önce New York’ta ardından South Haven Michigan’da yaşadı. James   şiir yazıp yayınlıyor, Rosina’da otuz kadar öğrenciye müzik öğretiyordu. Aile, 1904 yılında James Corrothers’ın Ulusal Baptist Konvansiyonu’nda bir pozisyon almasıyla Washington DC’ye taşındı. Rosina, müzikal yeteneğini başkalarıyla paylaşmaya devam etti ve Liberty Baptist Kilisesi‘nin orgcusu oldu. İki yıl sonra James Corrothers, Lexington, Virginia’daki First Baptist Kilisesi‘nin papazı oldu.  Yeni kasabalarında çift sık sık kiliseye gider, James hikâyeler anlatır ve şiirler okurken Rosina’da klasik parçalar çalardı. Bu sıralarda The Rio Grande Waltz’ ı besteledi.

James Corrothers’in 1917 yılında ölümünden sonra, Rosina Washington DC’ye döndü ve federal hükümette dosya memuru olarak çalıştı, sivil faaliyetlere katıldı. 27 Kasım 1918 yılında   Berthea “BJ” Tucker ile evlendi ve Gallaudet Koleji yakınlarındaki Yedinci Cadde’de iki katlı bir tuğla eve taşındılar ve hayatının geri kalanını burada geçirdi.

Berthea Tucker, hamaldı. 1920’li yıllarda, Pullman Palace Car Company,   Amerika Birleşik Devleti’ndeki demiryolu yataklı vagon tesisleri üzerinde bir tekele sahipti. Şirket, siyah erkeklerin büyük bölümünü burada Pullman hamalları olarak çalıştırıyordu. İşleri olanlar, siyah toplulukta büyük saygı görüyordu.  Fakat şirket hamallara yetersiz ödeme yapıyor ve Pullman ekipmanına verilen herhangi bir hasar olursa maaşlarından kesiyordu. Fazla mesai ücreti almadan saatlerce çalışmak zorundaydılar. 

Kadın katılımı şart

1909 yılında hamallar şikâyetlerini dile getirdiler ve örgütlenmeye çabaladılar fakat başarısız oldular.  Siyah Pullman işçilerin istismar edilmesi ve şikâyetlerinin artmasıyla Ashley Totten, New York kapıcı, hamal organizasyonunu uyararak 1925 yılında sendika kurmak için bir adım attı. Sendikayı örgütlemek için daha sonra sivil haklar hareketinde öne çıkan radikal bir gazeteci ve teorisyen A. Philip Randolph’un başkanlığında “Savaş ya da köle kal” sloganıyla, Brotherhood of Sleeping Car Porters  (Yataklı Araba Taşıyıcıları Kardeşliği) (BSCP)kuruldu.  

Genelde beyaz işçi hareketi tarafından ihmal edilen veya red edilen birçok siyah erkek sendikalara alışkın değildi, aynı zamanda Pullman şirketinin sendika eylemcilerini gözetleme, taciz etme ve onlara misilleme yapma alışkanlığı vardı.   Hamallar kötü çalışma koşullarıyla karşı karşıyaydı ve yönetim tarafından rutin olarak sömürülüyordu, ancak öyle olsa bile, Pullman için çalışmak o günlerde siyah erkekler için en iyi istihdam fırsatlarından biriydi ve işçiler haklarını arama konusunda isteksizdiler. Erkeklerin, yönetim tarafından fark edilmeden, haberciler aracılığıyla gizlice örgütlenmesi gerekiyordu.   Aynı zamanda bir birliğin parçası olmanın kendi çıkarları için iyi olacağı konusunda sürekli güvence verilmesi gerekiyordu. Randolph, bir dayanışma ve cesaret kültürü yaratmak,  patrona yakalanmadan iletişim kurmak gibi temel görevleri yerine getirmek için örgütlenme çabasının sadece erkeklerin değil kadınların da katılımını gerektirdiğini fark etti.

John Wesley Kilisesi’nde hamallar ve eşleri için büyük bir toplantı yaptılar. Rosina Tucker, A. Philip Randolph ve diğer sendika liderleriyle birkaç gizli toplantıya katıldı.  Hamallar uzun saatler çalıştığı için sendika faaliyetlerine zaman ayıramıyorlardı. Birçoğu, işverenleri sendikaya dâhil olduklarını öğrenirse işlerini kaybedeceklerinden de korkuyordu.  Bu nedenle, gizlice yapılan toplantıların çoğunu hamalların eşleri üstlendi.

Örgütlemek için evlere ziyaret

BJ Tucker hemen birliğe katıldı,  sonra o ve Rosina Bölge’deki davayı üstlendi.  Rosina başlangıçta, sendika üyesi erkekler arasındaki iletişimi koordine etti.  Daha sonra Randolph ve Washington bölümü arasında bağlantı görevini üstlendi. “Malzeme bana gönderildi ve ben şahsen erkeklere dağıttım. Onları olup bitenler hakkında iletişim halinde tuttum, çünkü Kardeşliğ’e üye olduklarını veya herhangi bir ilgileri olduğunu ifade etmek,  birbirlerine bildirmek bile tehlikeliydi.” diye ifade etti. Sendika adına Washington bölgesinde yaşayan yaklaşık 300 hamalı evlerinde ziyaret ederek yayın dağıttı, üyeler ve eşleriyle örgütü tartıştı ve erkeklerden olduğu kadar kadınlardan da aidat topladı.   Pullman eşleri ile sosyal ev görüşmeleri yapıyormuş gibi davranan Rosina, işverenin dikkatini çekmemek için çeşitli organizasyonlar tertip etti. Kadınlar partilere, danslara, akşam yemeklerine ve diğer etkinliklere ev sahipliği yaparak büyük miktarda para topladılar. Rosina Tucker, kilise ve sosyal hizmet çalışanlarını, hastalık ve iş kaybı da dâhil olmak üzere birçok zorluklar yaşayan ailelere yardım etmeye çağırdı.

Kadınları, birliğin önemine ikna etmek için özel bir çaba gösterdi.   Böylece kocalarını sendikaya katılmaya ya da içerdiği risklere rağmen sendikada kalmaya teşvik edeceklerdi.  Daha sonra  “Pulman hamallarının eşlerinin, kocalarının çalışma koşullarının farkında olmasının politik olarak stratejik ve gerekli olduğuna inandığını” söyledi. “Hamalın ve kapıcının evi bir sendika evi olmalıydı. Sendika evi olmadan, hamal iyi bir sendika adamı olamaz.” dedi.

Irk ve cinsiyet eşitliği

Pullman şirketi Rosina Tucker’ın giderek artan bir şekilde sendika işi yapmasından ilk başta şüphelenmedi.   Ama   sonunda Washington DC’de siyah bir kadın işçi örgütleyicisi hakkında haberler yayıldı. Pullman Şirketi, Rosina Tucker’ın sendika faaliyetlerini öğrendiğinde, misilleme olarak kocasını işten kovdu. Rosina öfkeyle Union Station’a yürüdü ve şirketin bölge müdürüyle konuştu. Berthea ertesi gün şirkete geri döndü.  Rosina Tucker daha sonra olayı anlattı: “Gözlerinin içine baktım ve masasına vurdum ve ona Pullman şirketinde çalışmadığımı ve kocamın meşgul olduğum hiçbir faaliyetle ilgisi olmadığını söyledim… Bu durumla ilgilen, yoksa geri geleceğim.” Korkmuş olmalı… Çünkü siyah bir kadın beyaz bir adamla bu şekilde konuşmazdı.

1925 yılında  Yataklı Araba Taşıyıcıları Kardeşliği’nin resmi hale gelmesinden  altı hafta sonra, Rosina Tucker The Ladies Auxiliary Kadın Ekonomik Konseyleri olarak da bilinen Kadınlar Yardımcı Birliği’ni kurdu ve başkanı oldu.  WEC’in başına geçtiğinde şunları söyledi: “… Tanrı’nın hepimiz için yapacak bir şeyi var ve nihayetinde amaçlarını gerçekleştirmek için bizi olmamızı istediği yere yerleştirdi.”  Bu onun için sendikal faaliyete devam etmenin resmi bir yoluydu, aynı zamanda 1930’lu yıllarda Amerika’da ırk ve cinsiyet eşitliğinin ne anlama gelmesi gerektiği konusunda kişisel konumunu geliştirmenin de resmi yoluydu.  Sendika üyelerini organize etmek gibi olağan görevleri yanında,  kadınların rolünüde sadece kocasının ücretine güvenerek ev hanımı statüsüne sahip olmak değil, aynı zamanda aktif olarak katılmak, diğer kadın sendika üyelerini kaydetmek ve medeni haklar mücadelesine de sahip çıkmak olmalıdır diyerek savundu.  Kadın Ekonomik Konseyleri, gizli ev ziyaretleri yerine, açık havada toplantılar düzenledi ve birliğin herkes için eksiksiz bir sosyal ve eğitim programları düzenlemesini sağladı.

Tucker yönetimindeki, Kadın Ekonomik Konseyleri BSCP’ye manevi destekten çok daha fazlasını sundu. Tucker’ın liderliği ve bağlılığı, Kadın Ekonomik Konseylerinin diğer sendikalarla da yakın ilişkiler kurmasına neden oldu.   Konsey Washington DC genelinde siyah- beyaz, kadın ve erkek sendikaları ile bağlantı kurdu.   Women’s Trade Union League (Kadın Sendikalar Birliği)(WTUL) ve National Negro Alliance (Ulusal Siyahi İttifak) ile birlikte bakkal ticaretinde ırk ayrımcılığına karşı seferberlik çağrısı yaptığında, Tucker boykota yardım ederek devreye girdi.  Kadın Ekonomik Konseyleri,  çoğunlukla Afrikalı Amerikalı kadınların çalıştığı çamaşırhane, ev, otel ve restoran gibi sektörlerde medeni haklar ve eşitlik için savaşan WTUL’u destekledi.

1935 yılında Amerikan İşçi Federasyonu nihayet BSCP’ye bir tüzük hazırladı ve ülkenin önde gelen işçi örgütü ilk kez bir Afro-Amerikan sendikasını tanımış oldu. İki yıl sonra, 1937 yılında BSCP, Pullman Company ile ilk sözleşmeyi imzaladı. Anlaşma maaşları artırdı, çalışma saatlerini azalttı ve bir şikâyet süreci başlattı. Takip eden on yılda, BSCP’ nin üyeleri, Kadın Ekonomik Konseyleri (Uluslararası Bayanlar Yardımcı Düzeni olarak değiştirildi) gibi örgütlerin üyeliği ile önemli ölçüde arttı.

Kadın Ekonomik Konseyleri için çalışan Tucker, yaptığı işin hobi değil, kolektif siyasi mücadelenin bir aracı olduğunu söyledi. Tucker’ın on bir yıllık liderliğinden sonra, 1936 yılında Kadın Ekonomik Konseyleri ona hizmetinden dolayı teşekkür simgesi olarak güzel bir evrak çantası verdi.  Bu evrak çantası, onun davaya olan bağlılığı ve profesyonelliği için dikkate değer ve sembolik bir ödül oldu.

Ev hizmetlerinde çalışan kadınları örgütlemek

.

1938 yılında Chicago’da Anayasa ve Kurallar komitesine başkanlık ettiği ulusal birlik konferansına katıldı. Aynı yıl Uluslararası Bayanlar Yardımcı Düzeni’nin Sayman Sekreteri seçildi. Tucker’ın emek ve medeni haklara katkıları BSCP’nin çok ötesine geçti. 1940’lı yılların başında, silahlı kuvvetler ve savunma sanayinde ayrımcılığa meydan okuyan Washington Hareketi Yürüyüşü‘nde önemli bir rol oynadı. Ayrıca Washington DC’de hem Siyah çalışanları işe almayı red eden işletmeleri boykot etmek hem de çamaşırhane ve ev hizmet sektörlerinde çalışan kadınlar için sendikalar oluşturmak için yerelde örgütlenme çalışmaları yaptı.

1941 yılında birliğin Washington’daki ilk sivil haklar yürüyüşünün düzenlenmesine yardım etti. Yüz binlerce siyah insanın DC’ye akın etmesi tehdidi Başkan Franklin D. Roosevelt’e 8802 sayılı Yürütme Emri’ni yayınlamasına yol açtı ve yürüyüş iptal edildi.   Savunma sanayinde ırk ayrımcılığı yasaklandı. (Devlet dairelerinde ve savunma tesislerinde adil istihdam uygulamaları ve ayrımcılığı ele alan Yürütme Emri 8802.)

1963 yılında Berthea “BJ” Tucker öldü. Aynı yıl Rosina Tucker  ile Randolph, Afro-Amerikalılar için iş ve sivil hakları savunan Washington’daki yürüyüşün düzenlenmesine yardımcı oldu.   1978 yılında Yataklı Araba Taşıyıcıları Kardeşliği, Demiryolu ve Havayolu Memurları Kardeşliği ile birleşti.

Rosina Tucker, sendika ve sivil haklar faaliyetlerini sürdürdü.   1917 yılından itibaren üyesi olduğu ve sevgiyle Rahibe Tucker olarak anıldığı 15. Cadde Presbiteryen Kilisesi’ndeki tartışma gruplarına katıldı. Senato ve Meclis komitelerinde eğitim, gündüz bakımı, çalışma ve oy kullanma hakları konusunda konferanslar verdi. İşçi ve eğitim mevzuatı için Kongre’de lobi çalışmaları yaptı.  Washington bölgesindeki çamaşırhane işçilerinin, öğretmenlerin ve kırmızı şapkalıların (taşıyıcı) örgütlenmesine yardım etti.  1982 yılında Yataklı Araba Taşıyıcıları Kardeşliği’nin ve Uluslararası Kadınlar Yardımcı Birliği’nin kuruluşunu anlatan Miles of Smiles, Years of Struggles belgeseline katkıda bulundu. Ayrıca, My Life as I Have Lived It “Yaşadığım Gibi Hayatım” adlı bir otobiyografi yazdı.

102 yaşındayken, yaşlanma konusunda Senato Çalışma ve İnsan Kaynakları alt komitesinde konferans verdi. 104 yaşında, hala ders vermek için ülkeyi geziyordu. Rosina Corrothers Tucker, 3 Mart 1987 yılında vefat etti. Tören, ölümüne kadar 65 yıl boyunca yaşadığı Washington’daki 15th Street Presbiteryen Kilisesi’nde gerçekleşti.

Kaynakça

https://www.nps.gov/people/rosina-corrothers-tucker.htm
Rosina Tucker – Wikipedia

https://en.wikipedia.org -wiki

Tucker, Rosina 1881–1987 | Encyclopedia.com

The First Black-Led Union Wouldn’t Have Existed Without This…

https://timeline.com/rosina-tucker-pullman-porters-

Müslime Karabatak – Şşşşt, örgütleniyoruz!ekmek ve gül-04 Mayıs 2019

Paylaş:

Benzer İçerikler

İsviçre kadın hareketinin öncülerindendi. Birinci Paylaşım Savaşı sırasında Barış ve Özgürlük için Uluslararası Kadın Birliği kurucuları arasındaydı. Hem eşit oy hakkı mücadelesinde hem de kadın işçilere asgari ücret mücadelesinde yer aldı.
Norveç’te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İşçi Partisi bünyesinde işçi kadınların sosyo-ekonomik çıkarlarını korumak için dernek kurdu, gazete çıkardı. Eşit oy hakkı için mücadele etti. Kürtaj, bekâr annelik, cinsel eğitim ve doğum yardımları, üzerinde durduğu konular arasındaydı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!