Bu mahalleyi kadınlar yönetiyor

Gebze’ye bağlı Yenikent muhtarı ve muhtar adayı Esengül Aktaş, kadın azalarla birlikte mahalleyi beş yıldır yönetiyor. Burası bir “Kadınlar Kenti” adeta. Pek çok kadına iş imkânı yaratılırken çocuk bakımını da ihmal etmiyorlar. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele vermelerinin yanı sıra yaşlı kadınların belediyenin düzenlediği geziler aracılığıyla dışarı çıkmasını da sağlıyorlar.
Paylaş:
Bahar Gök
Bahar Gök
bihargok1982@gmail.com

Yerel seçimlerde aday olan kadınlarla görüşerek aday olma nedenleri ve bulundukları bölgelerde kadınlara yönelik projelerini konuşmaya devam ediyoruz. Bizleri heyecanlandıran deneyimlerini öğrendiğimiz kadın adaylardan, Esengül Aktaş 2019 yerel seçimlerinde Gebze’ye bağlı Yenikent Mahallesi muhtarlığına aday olup kazanmış. Gebze’deki 40 mahalle içinde iki kadın muhtardan biri. 31 Mart seçimlerinde yeniden aday.

 İlk kez erkeklerin önerisi ve tavsiyesiyle muhtarlığa adaylığını koyduğunda seçimi kazanamamış. Ancak aldığı oyları görünce şunu fark etmiş. “Yaşadığım mahallede kadın aday fikrine insanlar eskisi gibi katı yaklaşmıyorlar”. Ve bir sonraki seçimde tekrar aday olmuş.  Azaları da kadınlardan oluşturduğu listeyle kazanmış. Mevzuat sınırlarını umursamadan hayal ettikleri mahalleyi kadınlarla birlikte adım adım inşa etmeye başlamışlar.

Kendini tanıtmasını isteyerek, muhtarlık hevesinin nasıl başladığını soruyorum öncelikle: “1972 Adana doğumluyum. Üniversite yıllarım Gaziantep’te geçti. Daha sonra iş için Gebze’ye geldik. 25 yıldan beri burada oturuyorum. İlk kez mahalleden bir grup muhtar adayı olmamı istedi, öyle aday oldum.” diye özetliyor.

Tüm azaları kadınlardan oluşturmak

İlk seçimi kazanamamış ama daha sonra muhtarlık ve muhtarlık çalışmalarıyla ilgili ciddi araştırmalar yaparak, bir bilgi birikimi oluşturmuş. İkinci seçimde artık kendi fikirlerini de savunacak yetkinliğine ulaştığını anlatıyor,  “Tüm azaları kadınlardan oluşturdum. Türkiye’de çok azdır tüm azaları kadın olan muhtar adayları. Hem ilklerin içerisinde olabiliriz hem de kadınların gücüne inanıyorum dedim. Öyle de oldu. Bizim hikayemiz böyle başladı biraz.”

Kazanmak öyle kolay olmamış tabii. Seçim çalışmasına başladıklarında karşılaştıkları engelleri “Bizim önümüz çok kapatıldı. Afişlerimiz yırtıldı, brandalarımız söküldü, bazı sitelere hiç alınmadık. Yenikent Mahallesi sitelerden oluşan bir mahalleydi ve broşürleri dağıtmamamız için güvenliklerden içeri alınmamamız talimatları verilmişti.” sözleriyle özetliyor Esengül.

Misafirliğe gidip oy istediler

Bu engeller onları yıldırmamış. Sitelerde oturan kadın arkadaşlarına misafirliğe giderek durumu anlatmışlar ve her sitedeki arkadaşları bu sorumluluğu üstlenerek çalışmış. Broşürleri ve bildirileri tüm sitelerde dağıtmışlar.   Yenikent’teki kadınların büyük emek harcayarak verdiği destek sayesinde kazanmışlar.  

Ondan sonraki süreçte hiç boş durmamışlar. Kendilerini evrak işiyle sınırlı tutmamışlar. Aile içi şiddete karşı kadınlara her anlamda destek olmaya çalışmışlar. Öğrencilere kitap desteği, ücretli bir işte çalışmak isteyen kadınlar için Whatsapp grupları oluşturma, evden gelir yaratmak isteyen kadınlara garantörlüğünü kendilerinin yaptığı parça başı işler ayarlama, Pandemi’de yaşlılara hizmet götürme sonrasında da sosyalleşmelerini sağlayacak organizasyonları takip etme gibi çokça çalışma yapmışlar.

Mahalledeki kadınların en çok hangi taleplerle muhtarlığa geldiğini soruyoruz Esengül’e. Oldukça uzun bir sıralama çıkıyor karşımıza. “Bizim mahallemizde özellikle eşinden boşanmış kadınlar kendini daha güvende hissediyor. Apartman tipi bir mahallede kadın muhtar ve azaları olduğu için de ayrıca güven duyuyorlar. Kadınlar bize geldiğinde iş istiyorlar, kreş istiyorlar çünkü çocuklarını bırakıp işe gidemiyorlar. Evde yapılabilecek işleri araştırdık. Whatsapp grupları oluşturduk. Muhtar olduğum için iş ilanları seri gelir bana. Zaten sanayi bölgesine çok yakın bir mahalleyiz. Gelen ilanları bu gruplarda paylaşıp kadınlara iş imkanları sunduk. Çocuk bakıcılığından tutun da işyerinde çaycıya kadar iş ilanlarını geniş bir ağ oluşturarak paylaşıyoruz. Kadınlar da başka gruplarda paylaşıyorlar.”  

Ücretsiz kreş hizmeti sağlamak

Eve alınan işlerin çok düşük ücretli işler olduğuna vurgu yapan Esengül, mahallede çocuğuna bakıcı arayan kadınlarla iş arayan kadınları da buluşturduklarını, bakıcı ücretini karşılayamayan annelere destek olmak için Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ile bir süreç yürüttüklerinin altını çiziyor: “Buradan hareketle önümüzdeki dönem için bir proje oluşturduk. 7/24 yani gece/gündüz bakım evi. Bunun için belediyeyle görüşerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ücretsiz kreş hizmeti vermesini sağlamaya çalışacağız. Belediyelerin bu yönde yaptığı hazırlıkları takip ediyoruz.”

Karar alma süreçlerini kolektif yürüten muhtar ve azaları her fikri açıkça tartışmışlar.  Her zaman oy birliği olmuyormuş elbette. Ama bir şekilde tartışmayı sürdürüp herkesin ikna olduğu bir çözüm bulabilmişler. Burada Canan sözü devralıyor ve kendisinin böylesi bir listede yer alma nedenini anlatmaya başlıyor. “İlk aday olduğunda Esengül’ü tanımıyorduk ama kadın aday olduğu için ona oy verdik. Bir değişim şarttı burada. Esengül azalık teklifiyle gelince çok heyecanlandım. Kadınların da sadece evrak için değil, oturup sohbet edeceği, kendi sıkıntısını anlatacağı, mutlu anlarını paylaşabileceği, dayanışma ve yardımlaşmayı sağlayabileceği, sosyal aktiviteleri organize edeceği, bahçesinde çay içebileceği bir muhtarlık düşlüyordum ve bugün bunların birçoğunu yapabilmiş olmanın huzurunu taşıyorum. Mesela otururken bugün Kandil diyelim ‘hadi kalkın bir helva kavuralım’ diyoruz. Bir anda muhtarlık kadınlarla doluyor. Çayımızı demleyip bahçede saatlerce oturuyoruz kahkahalarla. Aşure yapacağız diyoruz, kim hangi gün uygunsa ona göre mahalledeki kadınlar gidip alışverişini yapıp geliyor. Biri diyor ki ‘al bu üzüm benden olsun’. Bir diğeri kuruyemişini getiriyor mesela. Aşureyi kaynatıp herkese dağıtıyoruz.”

 Otobüsleri  ve gezilecek yerleri BB’nin ayarladığı yurt içi gezileriyle gezmeyi seven ama tek başına cesaret edemeyen pek çok yaşlı kadını evden çıkardıklarını da anlatıyor. 

Biz muhtarlığın ne olduğunu sizlerden öğrendik”

Yeni seçim döneminde yürüttükleri çalışmada, kadınlarla nasıl ilişkiler kurduğunu öğrenmek istiyoruz. Nermin, aldıkları güzel tepkilerden dolayı memnuniyet duyduklarını, muhtarlıkların görev ve yetkileri konusunu abartmadıklarını çünkü sınırlarını bildiklerini söylüyor. Eklemeye devam ediyor Nermin. “Dün bir kapıyı çaldık. Seçmen kağıdını verdiğimiz kadın ‘biz muhtarın ne olduğunu sizlerle öğrendik’ dedi. O çok hoşumuza gitti bizim.  

Deprem sürecinde de son derece aktif çalışmışlar yürütülmüş muhtarlık olarak.  Meltem depremden etkilenen ve Yenikent’te yaşamaya başlayan üniversite öğrencilerine çeşitli stk ve eğitim kurumlarından burslar sağlamış. Mahalleye depremden sonra taşınan insanların işe girmelerine de yardım etmişler. Onlara ev bulmuşlar, dayayıp döşemişler, badanasına varana kadar her şeyi kendileri çözmüşler. Mahalledeki badana boya ustaları ücretsiz çalışmış. Bir tır dayanışma toplayıp depremden etkilenen kentlere ulaştırmışlar. Bütün eşyaları, gıdaları muhtarlıkta ayrıştırıp kolilemişler. Az çok demeden tüm mahallenin katılımını sağlamışlar dayanışma sürecine.

Bahçede yeşil soğan ve çiçek saksıları

Seçim dönemi olması itibariyle muhtarlık mekanı biraz karışık görünmesine  rağmen ilginç bir düzen de var. Bahçede maydanoz, yeşil soğan ve saksı çiçekleri, muhtarlık içinde el broşürleri, çeşitli ilanlar içerisinde geniş birkaç kitaplıktaki ders kitapları dikkatimizi çekiyor. LGS’den KPSS’ye kadar çeşitli sınavlar için kategorize edilmiş anlatım/test kitapları, hikâye kitapları gayet düzenli duruyor.  Çocuklar burayı bir kütüphane olarak kullanıyor. Alıp okuduktan, çalıştıktan sonra geri getirip başka kitaplar alıyorlarmış. Öğrenciler formalarını bırakıyor, ihtiyacı olana muhtarlık aracılığıyla ulaştırıyorlarmış. Mahallede kimse okul formalarını çöpe atmıyormuş artık. Kullanıma uygun olanları ayrıştırıp duyurusunu yapıyorlarmış. Pet şişe kapaklarını da getirip muhtarlığa bırakıyor ve geri dönüşümünü sağlıyorlarmış. Bu işe çocuklar gönüllü olmuşlar ve hevesle yapıyorlarmış. Oyuncakları aynı şekilde topluyorlarmış muhtarlıkta. Yeni eşya alanların kullanım ömrü olan eski eşyaları artık apartmanların bodrumlarında çürümüyormuş. Bunun da duyurusu yapılarak ihtiyacı olanlara ulaştırılıyormuş. Hayat pahalılığının günden güne arttığı, derinleşen yoksulluğun karşısında mahallede örnek bir dayanışma ağı örmüşler adeta.

Şiddete karşı yasal ve psikolojik destek

Gece yarısına kadar muhtarlıkta, tüm aza kadınların katıldığı röportaj sırasında, Esengül, Yenikent’te şiddete maruz kalan kadınların hikayelerini de paylaşıyor bizimle. Ağır travmalar da içeren şiddet hikayelerini yazmamızı istemiyor haklı olarak. Ama hem psikolojik destek hem koruma kararlarını aldırma hem avukat ve sosyal destek sağlamakla ilgili verdikleri çabayı duygulanarak dinliyoruz.  Kendileriyle bundan sonra daha çok bir araya gelmeyi aklıma koyduğum için şimdilik beş yıllık görev süresi boyunca anlattıklarının bir kısmını yazmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Önümüzdeki beş yıl için hedefledikleri hizmetleri merak edenler için seçim broşürlerini de buraya bırakalım. Son derece keyifli, sohbetimizin sonunda 31 Mart akşamı düzenleyecekleri zafer konvoyunda buluşmak üzere sözleşerek kadınların yanından ayrıldık. Yoğun seçim çalışmaları içerisinde bize zaman ayırarak gece yarısına kadar sorularımıza içtenlikle cevap veren Esengül, Canan, Azize, Nermin, Meltem, Müzeyyen, Fatma, Gülhan, Neslihan ve Nebile’ye teşekkür ederiz.

Paylaş:

Benzer İçerikler

DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki kadın işsizliği ve kadınların çalışma hayatında yaşadığı ayrımcılık ve emek sömürüsüne ilişkin meclis araştırması yapılmasını talep etti. Önergenin ayrıntılarını, kadın emeğinin niteliğini ve sorunları, çözüm önerilerini Özgül ile konuştuk.
Sevda Karaca geçtiğimiz dönem parlamentoya girdi. İşçi grev, direniş ve eylemlerinin hemen hemen hepsinde onu görmeye başladık. 1 Mayıs onunla emeğin ve kadın emeğinin sorunlarını konuşmak için en uygun gündü. Sevda “Kadınların hak ve hayatlarının kadın emeğinden bağımsız ve bağlamsız görülmemesi ve değerlendirilmemesi” gerektiğinin altını çizerek, kadın yoksulluğu ile mücadeleye vurgu yapıyor.
Maltepe Zümrütevler Mahallesi muhtar adayı Gülbin Demirel yakından tanıdığımız bir isim. Carrefoursa’da çalışırken Tez Koop-İş Sendikası’nın işyeri temsilciliğini yapmış, sarı sendikayla anlaşamayınca sürgün üstüne sürgün yiyerek işten atılmıştı. Atıldığı gün çadır kurduğu Maltepe Carrefoursa önünde 60 gün direniş yürütmüştü. Şimdi aynı bölgede muhtarlığa talip.
Saliha Toktaş, 20 yaşında gencecik bir kadın; DEM’in Bursa Yıldırım Belediye eş başkan adayı. Yıldırım işçi ve Kürt mahallerinin yoğun bulunduğu bir ilçe. Saliha ile adaylığını, kadınlar için nasıl bir kent düşlediklerini, eviçi emek sömürüsünün hafifletilmesi konusunda çözüm önerilerini konuştuk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!