Cinsiyete dayalı ücret farkı azalmıyor

ILO verilerine göre, dünyada cinsiyete dayalı ücret farkı azalmıyor. Aynı/eşdeğerde iş yapmalarına karşın kadınlar, erkeklerden düşük ücret alıyor. Öte yandan AB, ücret eşitliği için önemli bir adım atmak üzere. Avrupa Komisyonu'nun hazırladığı ücret şeffaflığı yönergesinin, önümüzdeki günlerde Konsey'de onaylanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Paylaş:
Sevgim Denizaltı
Sevgim Denizaltı
sevgimdenizalti@gmail.com

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayımladığı Küresel Ücret Raporu (2022-2023), dünya işgücü piyasalarında cinsiyete dayalı ücret farkının azalmadığını ortaya koyuyor.

ILO’nun 2018-2019 raporunda, 80 ülkeden elde edilen verilere göre küresel düzeyde cinsiyete dayalı ücret farkının yüzde 20 olduğu tahmin edilmişti. Örgütün 20 gün önce yayımladığı son raporda ise daha sınırlı bir örneklemde (22 ülke) cinsiyete dayalı ücret farklarının 2019’dan bu yana nasıl bir seyir izlediği incelendi ve çok az değişiklik olduğu görüldü.

İncelenen 22 ülkenin tamamında cinsiyete dayalı ücret farkı pozitif; yani kadınların ortalama ücretleri, erkeklerin ücretlerinin altında. Söz konusu ülkelerde, saatlik ortalama ücretler baz alınarak hesaplanan cinsiyete dayalı ücret farkları, 2019’da yüzde 2 (Paraguay) ile yüzde 22 (Bolivya) arasında değişirken, 2021-2022’de yüzde 2 (Kosta Rika) ile yüzde 24 (Endonezya) arasında değişiyor. Farkın 2019’dan bu yana 9 ülkede arttığı, 13 ülkede azaldığı saptanmış.

Görsel: Canva

Pandemi çok etkilemedi

Verilere bakıldığında henüz korkulanın olmadığı, Covid-19 pandemisinin bu 22 ülkede cinsiyete dayalı ücret farkını çok fazla etkilemediği görülüyor. Ama şimdilik… Raporda, pandeminin uzun vadede ücret farkını artırabileceği vurgulanıyor. Çünkü pandeminin bir sonucu olarak, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde, istihdamdaki cinsiyet uçurumunun derinleşmesi söz konusu.

Kadınların pandemide daha çok iş kaybı yaşadığı biliniyor. 2019 yılında tüm ücretlilerinin yüzde 48’ini kadınlar oluşturuyorken bu oran 2021’de yüzde 40’a inmiş durumda. Araştırmalar gösteriyor ki, ücretli emek alanını terk eden kadınların yeniden iş bulma ve iş yaşamına geri dönme olasılığı, erkeklere göre daha düşük. Rapora göre istihdamdaki uçurumun büyümesi, emek piyasasındaki kadınların pazarlık gücünü zayıflatabilir. Bu da, cinsiyete dayalı ücret farkının azalmamasına, hatta artmasına yol açar.

ILO’nun önerileri

Sonuç olarak, dünyada cinsiyete dayalı ücret farkının hâlâ çok yüksek olması, iş yaşamında toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlik ve ayrımcılıkların son bulması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bunun için ILO’nun politika önerilerinden bazıları şöyle :

  • Kadınların eğitim durumunun iyileştirilmesi,
  • Kadınlar ve erkeklerin meslekler ile sektörler arasında daha eşit şekilde dağılımının sağlanması,
  • Daha değersiz görülen, ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı sektörlerde ücretlerin artırılması
  • Annelik temelli ücret farkının azaltılması,
  • Ücret şeffaflığının artırılmasına yönelik yasal çerçeve ve politikaların uygulanması,
  • Cinsiyete dayalı ücret farkının doğru şekilde saptanması ve izlenmesi için Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu gibi inisiyatiflerden ve dünyadaki başarılı örneklerden yararlanılması.

AB’den önemli adım

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de cinsiyete dayalı ücret farkı, yıllar içinde biraz (10 yılda yalnızca yüzde 2,8) azalmış olsa da bir türlü kapanmıyor. AB ortalamasına bakıldığında, kadınların halen kendileriyle aynı/benzer iş yapan erkeklerden yüzde 13 daha az ücret aldığı görülüyor.

Bu farkın kapanması için birçok ülkede ücret şeffaflığı önlemleri yasalara girmiş durumda ama uygulamada sorunlar ve ülkeler arası ciddi farklılıklar var. Bazı ülkelerde ücret şeffaflığı önlemlerine uymayan şirketlere hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Bazılarında hiç önlem yok, bazılarında ise önlemler yetersiz ya da tam olarak hayata geçirilemiyor.

Bu nedenle Avrupa Komisyonu, ücret şeffaflığıyla ilgili AB içinde standart oluşturacak bir yönerge (direktif) teklifi hazırladı. AB’nin kurucu ilkelerinden olan ‘eşit ya da eşdeğerde işe eşit ücret’in uygulanmasını ücret şeffaflığı önlemleriyle güçlendirmeyi amaçlayan teklif, 4 Mart 2021’de komisyonda kabul edildi ve Avrupa Parlamentosu (AP) ile AB Konseyi’ne sunuldu.

Uzun zamandır ücret şeffaflığı önlemleri için kampanya yürüten Avrupa sendikaları, yönergenin bir an önce AP ve Konsey tarafından da onaylanmasını ve yürürlüğe girmesini istiyordu. Bunun için defalarca çağrı yaptılar, eylemler düzenlediler.

Müzakereler zorlu geçti. Sonunda 15 Aralık’ta, AP ve Konsey arasında yönergenin onaylanması için uzlaşmaya varıldı. Önümüzdeki günlerde resmi onayın gelmesi bekleniyor. Ardından yönerge Resmi Gazete’de yayımlanacak, 20 gün sonra da yürürlüğe girecek. AB ülkelerinin üç yıl içinde ulusal yasalarını yeni yönergeye uyarlaması gerekecek.

Yönergede neler var ?

Ücret şeffaflığı yönergesinde yer alan önlemler şöyle:

  • İş arayanlar için ücret şeffaflığı: Patronlar, iş ilanı verirken ya da iş görüşmesinden önce ilgili pozisyondaki ücret seviyesi ya da aralığıyla ilgili bilgi vermek zorunda olacak. İşverenlerin iş için başvuran kişiler ücret geçmişleri hakkında soru sormalarına izin verilmeyecek.
  • Çalışanlar için bilgi edinme hakkı: Çalışanlar, kendileriyle aynı ya da eşdeğerde iş yapan işçi kategorileri için işverenlerinden bireysel ücret düzeyleri ve cinsiyete göre ortalama ücret düzeyleri hakkında bilgi talep etme hakkına sahip olacak. Bu hak, şirketin büyüklüğüne bakılmaksızın tüm çalışanlar için geçerli olacak.
  • Cinsiyete dayalı ücret farkının raporlanması: En az 100 çalışanı olan patronlar, kadın ve erkek işçiler arasındaki ücret farkı hakkında bilgi yayımlamak zorunda olacak. İlk aşamada en az 250 çalışanı olan patronlar her yıl, 150 ila 249 çalışanı olan işverenler ise her üç yılda bir rapor verecek. Yönergenin iç hukuka aktarılmasından beş yıl sonra, 100 ila 149 çalışanı olan patronların da her üç yılda bir rapor vermeleri gerekecek.
  • Ortak ücret değerlendirmesi: Ücret raporlaması en az yüzde 5’lik bir cinsiyete dayalı ücret farkını ortaya koyarsa ve patron cinsiyetten bağımsız objektif kriterlere dayanarak bu farkı haklı çıkaramazsa patronların işçi temsilcileriyle (sendika vb.) işbirliği içinde bir ücret değerlendirmesi yapması gerekecek.

İspat yükümlülüğü patronun

Yönerge, ücret ayrımcılığına maruz bırakılanların adalete daha rahat erişimini hedefleyen maddeler de içeriyor:

  • İşçiler için tazminat: Cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığına maruz bırakılan işçiler, ikramiyeler ve ayni ödemelerin tamamı dahil tazminat alabilecek.
  • Patron üzerindeki ispat yükü: Patron ücret şeffaflığı yükümlülüklerini yerine getirmezse ücretle ilgili ayrımcılık yapılmadığını kanıtlamak zorunda olacak. İşçinin ayrımcılığa maruz bırakıldığını kanıtlaması beklenmeyecek.
  • Yaptırımlar para cezalarını da içerecek: AB üyesi devletler, para cezaları da dahil olmak üzere ücret eşitliği kuralının ihlali için cezalar belirleyecek.
  • Eşitlik yapıları ve işçi temsilcileri: Bunlar işçiler adına hukuki ve idari işlemlerde görev alabilecek.

Sendikalar memnun

Avrupa sendikaları, yönergenin onaylanması konusunda AP ve Konsey’de anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşılıyor. Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan (ETUC) beş gün önce yapılan açıklamada, bu yönergeyle Avrupa’nın eşdeğerde işe eşit ücrete doğru önemli bir adım attığı vurgulanıyor. ETUC, tüm AB üyesi ülkeleri, Noel tatilinden önce yönergenin Konsey’de resmi olarak onaylanması için gerekeni yapmaya çağırıyor.

Açıklamaya göre yönerge, ücret gizliliğinin yasaklanmasına, kadın işçiler ile sendikalarının ücret konusunda şeffaf bilgi talep edebilmesine yardımcı olacak. Sendikaların katılımıyla tasarlanmış, toplumsal cinsiyet temelli iş değerlendirme programlarının hayata geçirilmesi kolaylaşacak. Sendikaların ücret ayrımcılığı ve kadınlar tarafından yapılan işlerin değersizleştirilmesiyle mücadele için toplu pazarlık yapma hakları güçlendirilecek. Böylece bakım ve temizlik işleri gibi ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yapılan işlerin değerinin, erkekler tarafından yapılan benzer işlere uygun olarak yeniden değerlendirilmesi mümkün olacak.

Kaybedecek zaman yok

Avrupa sendikalarının ücret şeffaflığı önlemleri için uzun süredir kampanya yürüttüğüne dikkat çekilen açıklamada, ETUC Genel Sekreteri Eshter Lynch’in şu görüşleri de yer alıyor:

“Uzun zamandır ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yapılan işler vasıfsız olarak görülüyor ve erkekler tarafından yapılan işlerle aynı düzeyde beceri ve fiziksel çaba gerektirmesine karşın düşük ücretli işler olarak sınıflandırılıyor. Kabul edilen yönergeyle kadınlara ve sendikalara ücret ayrımcılığını ortaya çıkarma ve bu ayrımcılığa meydan okuma hakkı sağlanıyor. Avrupa genelinde bu adaletsizliği sona erdirmek için katedilecek uzun bir yol var.

Kadın işçiler, AB’deki ücret eşitliği yasalarının yürürlüğe girmesi için 45 yıldan fazla süredir bekliyorlar. Enerji fiyatlarındaki artışlardan en çok etkilenen de onlar. Bu nedenle yeni yasayı yürürlüğe koymak için boşa harcanacak zaman yok. ETUC, yönergenin Çekya başkanlığındaki konsey tarafından kabul edilmesi çağrısında bulunuyor. Yönergenin üye devletlerce mümkün olan en hızlı ve en güçlü şekilde uygulanmasını sağlamak için kampanya yürütmeye devam edeceğiz.

Fotoğraflar: ETUC

Paylaş:

Benzer İçerikler

“Çoğu çalışan, ne kadar kazandığı hakkında konuşmaktan hoşlanmaz. Birçoğu da konuşmaktan korkar. Ancak bu tabuyu yıkmak hayatı değiştirebilir- özellikle de kadınlar ve beyaz olmayan insanlar için.” The Guardian yazarı Coco Khan’ın haberini paylaşıyoruz.
AB’nin geçen ay kabul ettiği ücret şeffaflığı yönergesi ne anlama geliyor? Ücret şeffaflığı önlemleri, cinsiyete dayalı ücret farkını gerçekten azaltabilir mi? Üç ayrı üniversiteden akademisyenler Sara Benedi Lahuerta, Katharina Miller ve Laura Carlson’un birlikte kaleme aldığı değerlendirme yazısını paylaşıyoruz.
Birleşik Krallık’ta geçen ay parlamentoya sunulan tasarı, sendikaları alarma geçirdi. Tasarı yasalaşırsa, muhafaza edilmesi için özel bir düzenleme yapılmadığı takdirde, 2023 yılı sonunda tüm AB yasaları otomatik olarak yürürlükten kalkacak. Sendikalar ücret eşitliği, gebelik koruması gibi temel hakların tehlikede olduğuna dikkat çekiyor.
Eşdeğerdeki işler için eşit ücret, ILO’nun 1951’de kabul edilen 100 No’lu sözleşmesiyle kadınlara tanınmış olan bir hak. Sözleşmenin kabulü üzerinden 70 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen cinsiyetler arası ücret farkı kalıcı ve küresel bir sorun olmaya devam ediyor. Dünya genelinde hâlâ ortalama yüzde 20 oranında toplumsal cinsiyet açığı var.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!