CODEMUH: Honduraslı kadınların işçi sağlığı mücadelesi

Honduras Kadın Kolektifi (CODEMUH), 30 yılı aşkın süredir maquila işçisi kadınlar başta olmak üzere kadınların haklarını korumak üzere kurulmuş, kendini feminist olarak tanımlayan bir örgüt.  Maquila’larda çalışan kadınlar için yürüttükleri işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarıyla sorunu görünür hale getirdiler.
Paylaş:
Sevgim Denizaltı
Sevgim Denizaltı
sevgimdenizalti@gmail.com

Honduras Kadın Kolektifi (CODEMUH), 30 yılı aşkın süredir maquila işçisi kadınlar başta olmak üzere kadınların haklarını korumak üzere kurulmuş, kendini feminist olarak tanımlayan bir örgüt.  Maquila’larda çalışan kadınlar için yürüttükleri işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarıyla sorunu görünür hale getirdiler. 

Dünyanın bir ucunda, Honduras’ta binlerce işçi kadının hayatını değiştiren bir örgütten, CODEMUH’tan bahsetmek istiyoruz size. Tüm üye ve yöneticileri kadınlardan oluşan bu örgütün, özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında 31 yıldır yürüttüğü mücadeleyle önemli bir örnek olduğunu düşünüyoruz. Bu mücadeleyi anlatacağız; ama önce gelin, Honduras’a biraz yakından bakalım.

Honduras, Latin Amerika’nın en yoksul ülkelerinden. Yaklaşık 10 milyon nüfuslu bu küçük ülkede insanların yarısı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 1,6 milyon insanın günlük geliri 1,90 dolar bile değil.[1] Öte yandan Honduras, hem bölgede hem dünyada gelir dağılımdaki eşitsizliğin en fazla olduğu ülkeler arasında.

İşsizlik ülkedeki en yakıcı sorunlardan biri. Halkın yüzde 20’si ya işsiz ya da eksik istihdam ediliyor, yüzde 49’u ise tam zamanlı çalıştıkları halde asgari ücretten düşük alıyor.[2] Güvencesiz çalışma çok yaygın, tarım dışı sektörlerde çalışanların yüzde 76’sı[3] enformel[4] şekilde istihdam ediliyor.

Dünyanın ‘Cinayet Başkenti’

Honduras halkı yoksulluğun yanı sıra şiddetle de boğuşuyor. Dünyanın en çok cinayet işlenen ülkelerinden biri olan Honduras, son yıllarda bu kötü ünden kurtulmak için birtakım adımlar atmış olsa da halen Orta Amerika’nın en tehlikeli ülkesi. Bu cinayetlerin büyük bölümünün faili ise çeteler.

Yoksulluk ve işsizliğin yanında bu olağanlaşmış şiddet, insanların kendini güvende hissetmemesi, her yıl on binlerce Honduraslının ülkeden göç etmesine neden oluyor. Her türlü tehlikeyi göze alarak ABD’ye yasa dışı yollardan girmeye çalışan Honduraslı göçmenlerin önemli bir bölümü kadın ve çocuklardan oluşuyor.

Ülkede tablo özetle böyle. Bu tabloyu değiştirebilmek için Honduras da bölgedeki diğer ülkeler gibi “maquila” sektörüne ve yabancı yatırıma bel bağlamış durumda. Özellikle ülkenin kuzey kesiminde faaliyet gösteren maquila fabrikaları, gerçekleştirdiği ihracat ve yarattığı istihdam ile Honduras ekonomisinin temel taşı konumunda.

Peki, nedir bu maquila fabrikaları?

MAQUILA: Bir işçi cehennemi

Maquila ya da maquiladora olarak adlandırılan bu fabrikaların en iyi tarifi bu olsa gerek… Çünkü bu fabrikalar, insanlık dışı çalışma koşullarıyla işçiler için cehennemden farksız.

Maquilalar ilk olarak 1970’lerde ABD-Meksika sınırında kuruldu. ABD’de yapılmış malların parçaları gümrüksüz olarak bu fabrikalara getiriliyor, Meksika’daki ucuz işgücünden faydalanılarak mallar monte edilip ABD’ye ihraç ediliyordu. Esas olarak genç kadınların çalıştırıldığı maquila fabrikaları, kısa sürede tüm bölgeyi ve 1990’lı yıllardan itibaren de Honduras’ı işgal etti.

Serbest ticaret bölgelerinde bulunan, çoğunlukla tekstil üretimi yapan yabancı sermayeli bu fabrikalarda, bugüne dek yüz binlerce Honduraslı genç kadın sağlığını yitirdi. İşçilerin ve emek örgütlerinin mücadelesiyle önemli kazanımlar elde edilmiş olsa da uzun mesailer, yoğun üretim baskısı, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, halen binlercesinin sağlığını tehdit ediyor.

Maquila işçisi kadınlar, uzun çalışma süreleri, çalışırken sürekli aynı hareketleri tekrarlamaları ve zayıf ergonomi nedeniyle en çok kronik tendinit[5] gibi kas-iskelet hastalıklarından muzdarip. Tekstil fabrikalarında yetersiz havalandırma, pamuk lifleriyle çalışılması, kişisel koruyucu donanımların yetersizliği gibi nedenlerle tüberküloz veya diğer solunum hastalıkları da sık görülüyor. Makinelerden kaynaklı gürültü, işitme sorunlarını beraberinde getiriyor.

Kalp ve damar hastalıkları da yaygın. Yüksek üretim hedefleriyle kadınlar üzerinde kurulan baskı, bu hastalıklara yakalanma riskini büyük ölçüde artırıyor.

Maquilalardaki kölelik koşulları, kadın işçilerin ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. CODEMUH’un Meksika Otonom Metropolitan Üniversitesi’nden hekimlerle birlikte 2018’de gerçekleştirdiği son araştırmaya göre kadın işçilerin yüzde 55’i kaygı (aksiyete) bozukluğu yaşıyor, yüzde 52’si ise depresyonla boğuşuyor. [6]

Araştırma raporunda ayrıca, giyim fabrikalarında çalışan işçilerin yüzde 80’inin kadın olduğu ve bu kadınların yüzde 88’inin yasal sürenin üzerinde çalıştığı belirtiliyor.

Portakalı sıkar gibi…

“Portakal gibi… Portakalı sıkarsınız ve elinizde kalan sadece bir kabuktur. İşte bu da sıkmak, sıkmak gibi; ta ki hiç suyunuz kalmayana kadar…”[7]

Çalışırken sakatlanan bir kadın işçi, maquilalardaki çalışma koşullarını bu sözlerle anlatıyor. Bu koşullar ve yoğun sömürü nedeniyle hastalanan, kalıcı şekilde sakatlanan kadın işçiler ise artık patronlarının arzuladığı üretim hedeflerini tutturamayacakları için işten ayrılmaya zorlanıyor ya da atılıyor. Aynı portakal posası gibi…

30 yaşındaki Paola Vanessa Castillo Lopez de bu işçilerden biri. Kanadalı ünlü giyim firması Gildan’ın fabrikasında 12 yıl çalışmış. “Gildan’da ilk başladığımda kotaları aşıyordum” diyor; “Amirler beni kendi takımlarında tutmak için mücadele ederlerdi; çünkü mükemmel iş çıkarıyordum.”

Vücudunda kalıcı hareket kaybı ve yüzde 25 oranında kısmi sakatlık oluşan Lopez, Kasım 2016’da, kendisi gibi çalışırken sağlığını yitiren 4 arkadaşıyla birlikte işten çıkarılıyor. “Beni kovdular, çünkü artık eskisi gibi üretemiyordum” ifadelerini kullanıyor.

İnsan kaynakları önce kendisine bir ikramiye karşılığında istifa belgesi imzalatmaya çalışıyor; ama o bunu kabul etmiyor. Ardından bir kadın işçinin yönlendirmesiyle soluğu CODEMUH’un ofisinde alıyor. Böylece Lopez’in de aralarında olduğu 5 işçi, CODEMUH ile birlikte hakları için mücadeleye başlıyor:

“CODEMUH, maquila endüstrisindeki kadın işçilere yardım eden tek örgüt. CODEMUH’un desteğiyle bunu çözebileceğimize inanıyoruz.”

İşçi kadınların öz örgütü: CODEMUH

Honduras Kadın Kolektifi (CODEMUH), 30 yılı aşkın süredir -maquila işçisi kadınlar başta olmak üzere- kadınların haklarını korumak ve geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için mücadele eden feminist bir örgüt. 1989 yılında ülkenin kuzeyindeki Cortes vilayetinde kurulan örgüt, maquila fabrikalarının yoğun olduğu San Pedro Sula, Villanueva, Choloma gibi şehirlerde faaliyet yürütüyor.

CODEMUH, aynı zamanda ülkede maquila fabrikalarında çalışan kadınların işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarıyla ilgili mücadele eden ilk ve tek örgüt olma özelliği taşıyor.

Örgütün mücadele tarihini 2003 öncesi ve 2003 sonrası olarak iki dönemde incelemek mümkün. CODEMUH ilk dönemde (yani 1989-2003 yılları arasında) yapısal sorunlarla mücadele etmek yerine, işçilerin bireysel ihtiyaçlarının üstesinden gelmeyi hedefleyen bir strateji izledi. Çünkü örgüte göre, kadınların kamusal yaşamda aktif hale gelebilmeleri için önce bireysel kısıtlılıklarını aşmaya gereksinimleri vardı.

Bu kısıtlılıklar yalnızca bilgi eksikliğinden değil, özgüven ve özsaygı eksikliğinden de kaynaklanıyordu. Patriyarka, yoksulluk, yerleşik kültürel değerler, eğitim olanaklarına erişememe ve kadını koruyan kamusal politikaların eksikliği nedeniyle kadın işçiler, ekonomik, politik ve toplumsal hayatlarının her evresinde yoğun şekilde ayrımcılığa maruz kalıyordu.

Bu doğrultuda örgüt, kadın işçilerin örgütlenmesi, yaşadıkları bölge ve mahallelerde düzenlenen eğitim ve atölye çalışmalarıyla güçlendirilmesi, haklarıyla ilgili farkındalıklarının artırılması için faaliyet yürüttü.

CODEMUH, bu dönemde eğitim-atölye çalışmalarının yanı sıra, işçilere yasal danışmanlık hizmeti de veriyordu. Her yıl ortalama 400 vakayla ilgileniyor, işyerlerinde hak ihlallerine maruz kalan işçilerin şikâyetlerini çözmeye çalışıyor; bunun için Çalışma Bakanlığı ve Honduras Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile müzakereler yürütüyordu.

Örgüt, 2003 yılında stratejisini değiştirmeye karar verdi. Buna göre CODEMUH, feminist ve politik bir örgüt olarak artık kadın işçileri insanlık dışı koşullara mahkûm eden politikaların ve yasaların değişmesi için de mücadele edecekti. Bunun için de kamuoyunda etki ve farkındalık yaratacak kampanyalar düzenledi, akademiyle işbirliği yaparak işçilerin durumunu ortaya koyan araştırmalar yaptı; yerel, ulusal ve uluslararası seviyede ittifaklar kurdu, medyayı etkin şekilde kullanarak kamuoyundaki bilinirliğini ve görünürlüğünü büyük ölçüde artırdı.

İşçi sağlığı kampanyası

CODEMUH’un düzenlediği en önemli kampanyalardan biri, işçi sağlığı kampanyasıydı. Kampanya, maquila işçisi kadınların çalışma koşullarıyla ilgili kamuoyu farkındalığını artırmayı; maquila patronlarını, kamu kurumlarını, medyayı ve toplumun genelini etkileyerek işçilerin haklarına saygı duyulmasını sağlamayı amaçlıyordu.

Kampanyanın bir diğer amacı da kadın işçilerin özgüvenini artırmaktı. Kadın işçilerin kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi, böylelikle kadınların başta işçi sağlığı ve iş güvenliği olmak üzere fabrikalardaki haklarına sahip çıkmaları, taleplerini rahatça dile getirmeleri hedefleniyordu.

Kampanyanın sloganı ise şuydu: “İş ve iş sağlığı benim hakkım. Bir iş, evet, fakat onurla!”

Bir yılda neler yapıldı?

Nisan 2004’te başlayan kampanyanın ilk yılı, her biri üç ay süren 4 evreden oluşuyordu. İlk evrede CODEMUH, bir basın bildirisi yayımlayarak kampanyanın hedeflerini kamuoyuna açıkladı. Bu bildiri ülkede en çok satan üç günlük gazeteden ikisinde haberleştirildi.

1 Mayıs, Uluslararası Kadın Sağlığı Eylem Günü ve Çevre Günü gibi özel günlerde, fabrikaların en yoğun olduğu üç şehir merkezinde bildiriler, tişörtler, stickerlar ve şapka kurdeleleri dağıtıldı. Tişört ve çantalar kampanyanın reklamı açısından en etkili araçlar oldu. Kadınlar bu tişört ve çantalarla işe gidiyordu, ta ki patronlar yasaklayana kadar.

Sonraki evrelerde ise çeşitli eylemler yapıldı. Honduras SGK ve Çalışma Bakanlığı yetkilileri ile fabrika sahiplerinin tümüyle görüşmeler gerçekleştirildi. Bunun yanında yerel ve ulusal medyayla daha yakın ilişkiler kurabilmek amacıyla kahvaltılı bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Örgüt, giysi fabrikalarındaki çalışma koşullarının farkına varmaları ve bu konuda haber yapmaları için gazetecilere elindeki bilgi ve analizleri sunarak yardımcı oldu.

CODEMUH, Orta Amerika ülkelerinde maquila işçisi kadınların hakları için mücadele eden örgütlerin oluşturduğu REDCAM adlı koalisyonun bir üyesi. REDCAM, “İş, evet, fakat onurla!” sloganıyla bölgesel bir kampanya yürütüyordu. CODEMUH’un kampanyası da bu kampanyayla ilişkilendi. Bunun yanında Oxfam tarafından dünya çapında yürütülen “Ticareti Adil Yap” kampanyasıyla da bağ kuruldu. Kampanyanın bölgesel ve uluslararası kampanyalarla ilişkilenmesi, CODEMUH’un taleplerinin uluslararası bir zemine taşınmasına; hükümet, ulusötesi şirketler ve maquila sahipleri üzerinde uluslararası bir basınç oluşmasına olanak sağladı.

Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, fabrikaların yoğun olduğu bölgelerin belediye başkanları ve Fabrikalar Birliği’nin de davet edildiği tartışma forumları düzenlendi.

Kampanya kapsamında kadın işçi gruplarıyla eğitim ve atölye çalışmaları yoğunlaştırıldı. Örgütlenen 34 temel grup, hem kampanyanın içeriğinin oluşturulmasında hem de kampanya mesajlarının yaygınlaştırılması ve materyallerin hazırlanmasında aktif rol oynadı.

Kampanyanın etkileri ve kazanımları

Kampanyanın birçok kazanımı oldu. Bunlardan bazıları şöyle:

– Çalışma Bakanlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili durumu gözlemlemek amacıyla fabrikaları ziyaret etmeye başladı. Ancak bu ziyaretler sistematik değildi ve her ziyaret öncesi patronlara haber veriliyordu. Yine de bu gelişme, hükümet ve özel sektörün, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemini fark etmek zorunda kaldığını gösteriyordu.

-Bazı fabrikalarda çalışma koşullarının iyileştiği görüldü. Ancak bu iyileştirmeler de sistematik değildi.

– Kampanyayla birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliği, kamuoyunun gündemine girdi. Bu konu Honduraslıların çoğuna yabancıydı.

– Kadın işçilerin hakları ve yaşadıkları hak ihlalleriyle ilgili farkındalığı arttı. İşçiler artık kendilerinde gördükleri semptomları tanımlayabiliyor, fabrikada gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyorlardı.

– CODEMUH ve diğer kadın örgütlerinin, çalışan kadınların haklarını temsil eden örgütler olarak meşruiyeti daha fazla tanındı. Daha önce hükümet yetkilileri, hatta sendikacılar bile CODEMUH’u temsilci olarak görmüyordu.

Yasa değişikliği önerisi

2008 yılına gelindiğinde CODEMUH, neredeyse 20 yıllık mücadele deneyimi, işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili yaptığı araştırmalar, eğitim çalışmaları ve yürüttüğü kampanya ile maquila işçilerinin sağlığı konusunu Çalışma Bakanlığı, Honduras Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), patronlar ve medyanın gündemine sokmayı başarmıştı.

Ama bu yeterli değildi. CODEMUH bir yandan mevcut yasaların uygulanması için mücadelesini sürdürürken, diğer yandan miadı çoktan dolmuş İş Yasası’nın değiştirilmesini talep ediyordu. Kampanyanın temel hedeflerinden biri de buydu. Örgüt, Mart 2008’de işçilerin haklarıyla ilgili hazırladığı yasa değişikliği önerisini Honduras Ulusal Kongresi’ne sundu.

Bu durum Honduras tarihinde bir ilkti. İlk kez feminist bir taban örgütü, işçi hakları üzerine yasal reform teklifi hazırlayarak kongreye sunuyordu. Dahası bu teklif, o güne dek hiç ele alınmamış, ülke politikalarında yer bulmamış, hatta emek hareketinin bile gündemine girmemiş bir konuyla, işçi sağlığı ve meslek hastalıklarıyla ilgiliydi.

Teklif, yasanın meslek hastalıklarıyla ilgili bölümünün (5. Bölüm) günün şartlarına ve tıpta yaşanan gelişmelere uygun şekilde güncellenmesini öngörüyordu. Teklifin onaylanması, maquila işçileri için işçi sağlığı ve iş güvenliğini güvenceye alacak yasal bir çerçevenin oluşturulmasını sağlayacaktı.

Örgüt, hem reform teklifinin geliştirilmesi sürecinde hem de teklifin Ulusal Kongre’den geçmesini sağlamak için yıllara yayılan yoğun bir çalışma yürüttü. Yazılı basın, televizyon ve radyolarda konuyla ilgili haberler, programlar yayımlandı. Ulusal ve yerel düzeyde reformun tartışıldığı forum ve seminerler düzenlendi. Honduras’ın ünlü şarkıcıları, oyuncuları, ressamları çeşitli etkinliklerle maquila işçilerinin durumuna ve reformun önemine dikkat çekti. Yasa değişikliği teklifinin bir özeti toplantılarda, halk mitinglerinde, 1 Mayıs ve 8 Mart’ta yapılan gösterilerde dağıtıldı.

Tüm bu çabalar sonuç verdi. CODEMUH’un yasa değişikliği teklifi, Yüksek Mahkeme ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından değerlendirilmek üzere Honduras Ulusal Kongresi’nde kabul edildi. Ancak ülkede Haziran 2009’da gerçekleşen darbe ile teklifin görüşülmesi ve onaylanması süreci askıya alındı. Ardından CODEMUH, çeşitli toplumsal kesimlerin oluşturduğu Ulusal Halk Direniş Cephesi’nin (FNRP) bir parçası olarak, darbe karşı mücadelede yer aldı.

Mücadeleye devam

CODEMUH halen, başta maquila işçileri olmak üzere Honduraslı kadınların hakları ve özgürlüğü için feminist mücadeleyi sürdürüyor. Örgütün bugünlerde başlıca gündemi koronavirüs. Salgını fırsata çeviren maquila patronları ve hükümet, işçi kadınların haklarına saldırıyor. Sömürü, hak gaspları ve işten atmalar artmış durumda. Salgın nedeniyle gelir ve iş kaybı yaşayan, geçimlerini sağlayamayan yoksul kadınlara destek verilmiyor. Öte yandan kadına yönelik şiddet de artıyor.

Ne kadar tanıdık, değil mi?

İşte bu yüzden CODEMUH’un ve Honduraslı kadınların mücadelesi bize çok şey anlatıyor. Dünyanın öbür ucunda da olsa anlatılan bizim hikâyemiz…

[1]  databank.worldbank.org/data/download/poverty/33EF03BB-9722-4AE2-ABC7-AA2972D68AFE/Global_POVEQ_HND.pdf

[2] justice.gov/eoir/page/file/1198796/download

[3] data.worldbank.org/indicator/SL.ISV.IFRM.ZS

[4] Enformel istihdamın üzerinde uzlaşılmış net bir tanımı yok; ancak genel olarak devletin denetleyici ve düzenleyici kurallarının uygulanmadığı iş ve çalışma ilişkileri içinde bulunan çalışanları kapsadığını söyleyebiliriz.

[5] Tendinit (tendonit): Kasları kemiğe bağlayan dokunun (tendon) aşırı kullanım, zorlama veya yaralanma nedeniyle iltihap kapması. Çoğunlukla ani bir yaralanma ya da belirli bir hareketin tekrarından kaynaklanıyor.

[6] enaltavoz.com/codemuh-presenta-5ta-investigacion/

[7] briarpatchmagazine.com/articles/view/the-cost-of-a-t-shirt

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!