“Deg’le kadınlar isyanını dile getiriyordu”

Deq kelimesi Kürtçe’de dövme anlamına geliyor. Diyarbakır’da Sur içindeki küçük atölyesinde Fatma Temel, ninelerinden öğrendiği bu sanatı geliştirmeye çalışıyor. Kız çocuğu emziren kadının sütü ile lamba isi karışımı deg’in geleneksel ana maddesini oluşturuyor. Kadınlar daha ziyade güneş, tarak, bitki motiflerini bedenlerine nakş ettiriyorlar.
Paylaş:
Perihan Kaya
Perihan Kaya
perihan21kaya21@gmail.com
Perihan Kaya perihan21kaya21@gmail.com

Deq kelimesi Kürtçe’de dövme anlamına geliyor. Diyarbakır’da Sur içindeki küçük atölyesinde Fatma Temel, ninelerinden öğrendiği bu sanatı geliştirmeye çalışıyor. Kız çocuğu emziren kadının sütü ile lamba isi karışımı deg’in geleneksel ana maddesini oluşturuyor. Kadınlar daha ziyade güneş, tarak, bitki motiflerini bedenlerine nakş ettiriyorlar.

Dövme geleneği farklı isimlendirmeler ve farklı anlamlarla sürdürülmüş olsa da, Antik Yunan, Antik Mısır, Roma ve Mezopotamya’da yaşayan birçok halkın, inancın ortak paydası sayılıyor. Bu gelenek Kürt kadınları tarafından sürdürülüyor. Yaygın bir kültür haline gelmiş vaziyette. Her çizgisinin anlamı ve hikayesi farklı. İnsanların duygularını vücuduna nakış nakış işledikleri çizgilerden oluşan deq, tarih boyunca genellikle kadınların yaptırdığı, zaman zaman erkeklerin de ilgi gösterdiği; acının, sevincin, umudun, bereketin ve gücün sembolleştirildiği bir kendini ifade ediş biçimi bir sanat…

Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır Karacadağ’da deq farklı hikayeler taşıyor. Fatma Temel ise bu geleneği Diyarbakır’da yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak ve yaygınlaştırmak için “Deq-Art” ismiyle bir deq atölyesi açtı. Diyarbakır Sur içinde küçük atölyesinde ninelerinden öğrendiği bu sanatı devam ettirmeye çalışan Fatma Temel’le deq sanatı üzerine konuştuk.

Sizi tanıyalım?

24 yaşındayım. Mardin Derik ilçesinde doğdum. Yaklaşık üç yıldır Diyarbakır’da yaşıyorum. Dicle Üniversitesi Basın Yayın, İstanbul Bilgi Üniversitesinde Tıbbi Laboratuvar bitirdim ve şu anda Anadolu Üniversitesi’nde Adalet bölümünü okuyorum. Diğer mesleğim gazetecilik. Gazetecilikten vaz geçmiş sayılmam. O işi de yapmaya çalışıyorum. Ama ağırlıkta deq işiyle uğraşıyorum.

Diyarbakır’da deq atölyesini açmaya nasıl karar verdiniz?

Deq sanatına ilgim 2017-2018 yıllarında başlamıştı. Araştırmaya başladım, çevremdeki insanlarla sohbet ettim. Daha sonra deq yapılış tekniğini öğrendim. Başta kendime ve çevremdekilere yaptım. Diyarbakır’a geldikten sonra yakın çevremde ilgi duydu onlar da yapmak istediler. Epey bir talep oldu. Bana göre bunun nedeni de geleneksel bir kültür olması ve kaybolmaya yüz tutmuş bir geleneğin sürdürülmek istenmesinden kaynaklanıyor. Talep olunca bende de deq atölyesi açmaya karar verdim. Atölyemi açmak için bulduğum yerde iki aylık bir tadilat sürecine girdim ve yaklaşık dört aydır bu atölyem var.

Kürtlerin kendilerine özgü motifleri var

Aile üyelerinde yapıyor muydu? Yoksa sonradan gelişen bir ilgi mi? 

Aslında ailem de çok az kişi var. Hatta yok denecek kadar az. Ailem dışındaki çevreden etkilendim biraz. O motifler ilgimi ve insanların bedenlerine nakş edilen hikayeler ilgimi çekti biraz. Biz Kürtler deq diyoruz. Başka bir topluluk başka isimler veriyor. Bu sadece Kürtlere özgün bir şey değil. Ama Kürtlerin kendilerine özgü motifleri var. Ve motiflere verdikleri anlamlar farklı. Mardin ve Şanlıurfa’da bu işin ustası olmuş kadınlar tarafından hâlâ az da olsa yapılıyor. Kadınların el, yüz, ayak, boyun gibi bölgelerine yaptırdıkları ve duygularını yansıtan anlamlar yükledikleri biliniyor.

Kaç yıllık bir gelenek?

Tam olarak bilinmiyor aslında. İlk motifin nereden çıktığı bilinmiyor ama Göbeklitepe kazılarında deqle aynı motifler çıkmış. Bu konuda derinlemesine bir araştırma yapıldığını düşünmüyorum. Bu bir sanat tarihi olgusu olarak daha çok araştırılması gerekiyor. Bin yıllardır süregelmiş insanların bedenlerinde taşıdığı ve bu güne kadar getirdiği bir sanat bu. Benim de amacım bir sonraki nesle aktarmak.

Deq yapımı için ne kullanıyorsunuz?

Kız çocuğu annesi olan bir kadının sütü ve lamba isi kullanılarak yapılıyor. Anne sütü ve lamba isi karıştırılarak, dövme yapılacak bölgeye istenilen figür çiziliyor. Dövmelerde erkek çocuğunun sütünün kullanılmama nedeni erkek çocuğunun sütünün katı ve yağlı olmasıdır oysa kız çocuğunun sütü ise ince ve kullanışlıdır. Bölgede deq olarak nitelendiği için dövme yapan erkeklere Deqqaq, kadınlara ise Deqqaqe deniliyor.

Duygularını ifade ediyorlar

Kimlerin bedenine daha çok yapılıyor?

Aslında ağırlıkta kadınlar yapıyor. Hem bedenlerine yapıyor hem de kendileri bu sanata icra ediyorlar. Erkeklerde de var ama erkeklerde daha az. Ancak şu an durum biraz daha değişiyor. Deq biraz daha popüler oldu. Popüler kültürün etkisi ile hem erkekler hem de kadınlar yapmaya başladı. Eskiden daha ziyade kadınlar yapıyordu çünkü deq yapmak bir isyan biçimiydi. Kadınlar için daha çok duygularını ifade etme biçimi ya da isyan biçimiydi. Dile getiremedikleri bazı şeyleri deqle sembolize etmişler.

Figürleri neye göre oluşturuyorsunuz? Hangi figür neyi gösteriyor?

Yaptığım figürler önceden var olanlar… Bir ekleme yapmadım ben. Yapmamaya çalışıyorum. Değiştirmek istemiyorum. Benim gözlemlerime göre daha çok insanlar için kutsal olan şeyleri motif haline getirmişler. Örneğin güneş, dağ keçisi, tarak ve ayna… Mesela şimdi tarak ve ayna herkeste var ama eskiden bunlara ulaşmak çok zordu. Mesela güneş bizim kültürümüzde kutsal olan bir nesne. Güneş çok yaygın olarak kullanılıyor ve o motife birçok anlam yüklenmiş. Ay var. Ay daha çok dişil enerjiyi temsil ediyor. Başak ve bitki motifleri var. Toprakla ilk uğraşanlar kadınlar olduğu için bitki motiflerini çok kullanmışlar. Kadın tanrıça motifleri de var. Daha çok Mezopotamya’da mitolojik tanrıçalar var insanlar kutsadıkları bütün figürleri bedenlerine taşımışlar. Ancak çoğu figürün, özellikle kadınları kötü güçlerden koruduğuna inanılıyor

O motif senin bedeninde kalacak

Yeni nesil daha geleneksel motiflere mi ilgi duyuyor? Yoksa daha modern motiflere mi ilgi duyuyor?

Son dönemlerde dövme çok popüler oldu. On insandan yedisi dövmeli. Geleneksel motiflere ilgi biraz daha azaldı. Geleneksel olanlar daha ilkel yöntemlerle yapılıyor ve daha uzun sürüyor. Dövme daha pratik ve istenilen her şey yapılabiliyor bedene. Ama şöyle düşünüyorum. Benden sonra bu olay değişecek. Bizim kültürümüzden insanlar daha çok deq’i tercih ediyorlar. Gelip deq yapmak isteyenlerin çoğu genç. Gençlerin deq’e olan ilgisi giderek artıyor. Bunu iyi bir gelişme olarak görüyorum. Çünkü bu motifler gelecekteki nesillere aktarılmış olacak. Şöyle bir durum da var. Geldikleri zaman deq ile ilgili bir araştırma yapmıyorlar, ya da ne bileyim her şeyi benden bekliyorlar, şu ne anlama geliyor? Bu ne için yapılmış? Ben böyle düşünmemiştim. Böyle olmaması gerekiyordu. Buraya gelenlerin öncesinde bir araştırma yapması gerekiyor. Yapacakları motiflere karar vermesi gerekiyor. Sonuçta sen o motifi yapacaksın. O motif senin bedenin de kalacak. Dediğim gibi bu bir inanç biçimi sen o motif yaparken o enerjiyi de alman gerekiyor. Kendine yakın hissetmen gerekiyor o motifi ve ona yükleyeceğin anlam da çok önemli. Bunu değiştirmeye çalışıyorum. İnsanların buraya gelmeden önce araştırma yapması gerekiyor.

İlgi var mı? 

İlgi güzel. Güzel dönüşler alıyorum. Bazı yaşlı kadınlar geliyorlar. Zamanında aileleri onlara izin vermemiş. Onlar geliyorlar konuşuyoruz. Yapmak isteyen de oluyor. Bunun dışında gençlerin ilgisi çok. Deq üzerine araştırma yapan arkadaşlar oluyor ve onlarla bu konu üzerine sohbet ediyoruz. Her anlamda ilgi var ve bu benim için çok güzel bir şey gerçekten. Çünkü yok olmaya yüz tutmuş bir kültür var ve bunun yaşaması için bir ilginin olması gerekiyor. Kadınlar daha çok güneş, ay, tarak ve taç motifi ve noktalar yaptırıyorlar.

Öğrenmek isteyenler var

Ekonomik olarak sizi ayakta tutuyor mu?

Ben bazen günlerce sadece atölyede oturuyorum. Kimse gelmiyor. Bazen de çok yoğun oluyorum. Ben bir geleneği sürdürüyorum. Olaya o yönlü bakıyorum daha çok. Ekonomik anlamda da ileride kazanç sağlarım, en azından ben öyle düşünüyorum.

Mesleğe dönük hedefiniz ne? Bunu daha üst bir mecraya dönüştürmek gibi bir fikriniz var mı?

Bazı projeler yazdık. Şu an o projelerinin sonuçlanmasını bekliyoruz. Deq atölyeleri olacak. Öğrenmek isteyen insanlar var. Bunun dışında saha araştırmalarımız olacak. Mardin’e ve Urfa’ya gidip insanlarla konuşacağız ve bunları bir belgeye dönüştüreceğiz. Buna benzer çalışmalarımız var. Projeler yazdık onaylanırsa bu işi daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Ama olmasa bile bunları yapmak gibi bir hedefim var. Hava şartları daha iyi olursa daha geniş bir çalışma sahasına dönüşür bu atölye.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!