DEM Parti adayı Saliha: “Eviçi emeğin yükünü hafifleteceğiz”

Saliha Toktaş, 20 yaşında gencecik bir kadın; DEM’in Bursa Yıldırım Belediye eş başkan adayı. Yıldırım işçi ve Kürt mahallerinin yoğun bulunduğu bir ilçe. Saliha ile adaylığını, kadınlar için nasıl bir kent düşlediklerini, eviçi emek sömürüsünün hafifletilmesi konusunda çözüm önerilerini konuştuk.
Paylaş:

Saliha en genç belediye başkanı adaylarından biri… Politika içine doğmuş olması onun adaylığında etkili olmuş. Kadınların daha rahat yaşayabilecekleri bir ilçe için parti politikaları çerçevesinde çok yerinde önerileri var. Her şeyden önce kentlerin kadınlarla birlikte yönetilmesi gerektiğini düşünüyor. Ona kulak veriyoruz…

Seni tanıyalım, biraz kendinizden bahseder misiniz?

2004 Muş merkez doğumluyum, şu an bir yandan YKS’ye hazırlanırken, bir yandan –siyasetin içine doğmuş olmaktan dolayı- siyasetle uğraşmayı da yoğun bir şekilde sürdürüyorum.

Yıldırım ilçesi özelinde baktığın zaman, kadın emeğiyle ilgili en acil çözüm bekleyen sorunlar neler sizce?

Özellikle Yıldırım ilçesi işçilerin ve Kürtlerin yoğun yaşadığı bir bölge. Ama aynı zamanda bu bölgede fabrika işçisinden tarım işçisine, evde görünmez emek üreten kadınlardan sigortasız (kayıt dışı) çalıştırılan kadınlara, çocuk işçiliğine kadar birçok sorun var. Neden çocuk işçiliğini de söylüyorum? Çünkü 2023 İSİG verilerine göre 19 çocuk işçi Bursa’da hayatını kaybetti. Bu sayı görmezden gelinemez. Kız çocukları da bu sayının içinde.

DEM’de, çocuk işçiliği meselesi kesinlikle karşı olduğumuz bir mesele… Hiçbir çocuk çalışmak/çalıştırılmak zorunda kalmayana dek mücadele edeceğiz.

“Eviçi emek iş statüsünde görülmeli”

Yıldırım ilçesi AKP’nin kalelerinden biri. Ama yoksulluk ve etnik çeşitlilik bakımından Yıldırım’ın “öteki” olma durumu sebebiyle muhalif seçmen hiç de az değil. Seçilmeniz halinde kadın emeğine dair sorunlar için çözüm önerileriniz ne olacak?

Kaç bin yıllık ataerkil bir sistem var ortada. Kadın emeğini sömürmenin yanında, bu sistem, bu zihniyet, kadını ikincil bir kimlik olarak görüyor ve de köle gözüyle bakıyor. Bu anlayış yüzünden, kadınlar, erkekler ile aynı iş yapmasına rağmen eşit ücret ve haklara sahip olamıyor. Hatta yer yer daha ağır iş koşulları altında çalışmasına rağmen işten doğan ücret ve diğer hakları erkeğin çok gerisinde kalıyor. Kazandığımızda başta belediye çalışanları olmak üzere çevre etki alanımıza giren bütün iş alanlarında eşit iş eşit ücret politikası güdeceğiz. Partimizde eş başkanlık sisteminin olması bu bakımdan elimizi kolaylaştıran bir etken. Birlikte yönetme ilkesi ile kadınların sesi olacağımıza ve hayatın her alanında kadın kimliği üzerindeki baskıları kırmaya dönük hareket edeceğimize kimsenin şüphesi olmasın. Eviçi emek dünyanın en ağır işlerinden biri olmasına rağmen iş olarak dahi görülmüyor. Bu durum üzerine komisyonlarımızda tartışıyoruz. Ev işçiliğinin de bir “iş statüsü”nde görülmesi ve ücrete tabi olması gerektiğini düşünüyoruz.

Benim açımdan bakıldığı zaman “öteki” olmanın yanında bir de “kadın”ım. Egemen çerçeveden ele aldığınızda ötekinin de ötekisiyiz ben ve benim gibi arkadaşlarım… Bu bağlamda elbette ki bir sorunu en iyi o sorunu bilen, yaşayan, öznesi olmuş ve bunu anlayan çözebilir. Çünkü bizim siyasetimizde diğer tüm partilere ve yerel yönetimlere örnek olan ve “kadın erkek eşitliği”ne dayanan bir yaklaşım var. Bu da silikleştirilen ve yok sayılan kadın kimliğinin kendini tekrardan bulmasında başat rol oynuyor.

Kimlikleri görünür kılmak

Belediyecilik faaliyetleri çerçevesinde Yıldırım’da kadınların ev içindeki ücretsiz emeğine yönelik neler yapmayı planlıyorsunuz?

Öncelikli olarak, kadın emeğinin görünür kılınması ve en azından Yıldırım için gerekli karşılığını almasına yoğunlaşacağız. Çünkü 2023 nüfus verilerine baktığınız yüzde 50’si kadın bir ilçe burası. İlçe bazında yönetim etki alanımızın yarısını kapsayan bir “kimliğin” ve bu “kimliğe bağlı emeğin”in hak ettiği değeri görmesini istiyoruz. Bizim ilkesel olarak demokratik ve yerelden yönetim fikriyatımız var. O nedenle yönetime geldiğimizde halkla birlikte yönetmek gibi bir iddiamız var. Kendi çözüm önerilerimizin yanında yakıcı sıkıntıların muhatabı olan kadınlara danışarak yöneteceğiz. Ev içi emek üreten kadınların yükünü olabildiğince azaltmaya çalışan bir perspektiften yaklaşacağız. Sosyal belediyecilik anlayışıyla, ücret dahi alamayan ev emekçisi kadınların dezavantajlı durumlarını olabildiğince hafifletmeye dönük projeler geliştirmeye çalışacağız. Belediyede muhakkak bir “kadın masası” olacak, ev emekçisi kadınlara yönelik sosyal faaliyet merkezlerimiz olacak, onların eğitimde ve sosyal yaşamda politik bir şekilde geri bıraktırılmışlıklarını gidermeye çalışacağız. Emeğin kendisinin genel olarak karşılığını, hiçbir zaman tam alamadığını biliyoruz. Özellikle de kadın emeğinin yerleşik yaşam tarihinin başından beri karşılığını alamadığının farkındayız. Şu an içinde bulunduğumuz zamanlar gibi, ekonomik bunalım dönemlerinde de sermayedarların daha fazla kâr hırsı emek sömürüsünü arttırıyor. Bu bağlamda da kadın emeği sömürü çarkının ilk dişlisi oluyor maalesef. İşsiz ve aç bıraktırılma tehdidi ile kadınlar, hem düşük ücrete hem de güvencesiz (kayıt dışı) çalışmaya itiliyor. En büyük mücadele alanlarımızın tüm bu bahsettiğim konular üzerinde olması için var gücümüzle çalışacağız.

Paylaş:

Benzer İçerikler

DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki kadın işsizliği ve kadınların çalışma hayatında yaşadığı ayrımcılık ve emek sömürüsüne ilişkin meclis araştırması yapılmasını talep etti. Önergenin ayrıntılarını, kadın emeğinin niteliğini ve sorunları, çözüm önerilerini Özgül ile konuştuk.
Sevda Karaca geçtiğimiz dönem parlamentoya girdi. İşçi grev, direniş ve eylemlerinin hemen hemen hepsinde onu görmeye başladık. 1 Mayıs onunla emeğin ve kadın emeğinin sorunlarını konuşmak için en uygun gündü. Sevda “Kadınların hak ve hayatlarının kadın emeğinden bağımsız ve bağlamsız görülmemesi ve değerlendirilmemesi” gerektiğinin altını çizerek, kadın yoksulluğu ile mücadeleye vurgu yapıyor.
Maltepe Zümrütevler Mahallesi muhtar adayı Gülbin Demirel yakından tanıdığımız bir isim. Carrefoursa’da çalışırken Tez Koop-İş Sendikası’nın işyeri temsilciliğini yapmış, sarı sendikayla anlaşamayınca sürgün üstüne sürgün yiyerek işten atılmıştı. Atıldığı gün çadır kurduğu Maltepe Carrefoursa önünde 60 gün direniş yürütmüştü. Şimdi aynı bölgede muhtarlığa talip.
Gebze’ye bağlı Yenikent muhtarı ve muhtar adayı Esengül Aktaş, kadın azalarla birlikte mahalleyi beş yıldır yönetiyor. Burası bir “Kadınlar Kenti” adeta. Pek çok kadına iş imkânı yaratılırken çocuk bakımını da ihmal etmiyorlar. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele vermelerinin yanı sıra yaşlı kadınların belediyenin düzenlediği geziler aracılığıyla dışarı çıkmasını da sağlıyorlar.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!