Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), dün 8 Mart programını açıkladı. Buna göre KESK’li kadınlar, 5 Mart’a kadar beş ayrı deprem bölgesinde kurdukları kadın çadırlarında çok yönlü bir çalışma yürütecek, 8 Mart’ta ise tüm illerde sokağa çıkacak.
Konfederasyonun genel merkezinde dün düzenlenen toplantıda konuşan KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher, “Bu yıl 8 Mart’a, etkileri uzun yıllar sürecek bu depremin ağırlığıyla, ataerkil kapitalist ülke düzeninin hayatlarımıza her anlamda kastettiği, yaşamlarımızın iktidar ve sermaye nezdinde hiçbir şey ifade etmediği bilinci ve öfkesiyle giriyoruz” dedi.
Kadınları daha derinden etkiliyor
Maraş depreminin milyonlarca insanda derin acılar bıraktığına ama bu büyük yıkımdan en ağır şekilde etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğuna dikkat çeken Gevher, şunları söyledi:
“Başta AKP iktidarının kapitalist politikaları olmak üzere, sermayenin, kentsel rantın, liyakatsizliğin, insan hayatını hiçe sayan imar uygulamalarının sebep olduğu bu büyük yıkımın sonuçları, zaten yoksulluk kıskacında, etnik ve dinsel olarak ayrımcılığa uğrayan, bölgesel eşitsizliğe, savaşa, emek sömürüsüne ve ataerkil şiddete en çok maruz kalan kadınları daha derinden etkiliyor.
Enkaza dönen kentlerden sağ kurtulabilen, yakınlarını kaybetmenin ağır travmasını yaşayan kadınlar, bir taraftan da güvenlik endişesini yaşamakta; göçe, yoksulluğa, salgın hastalıklara ve şiddet riskine karşı en savunmasız toplumsal kesimi oluşturmakta.”
Diğer yandan iktidar ve kurumlarının, kadın ve çocuklara yönelik gerici politikalarını hâlâ sürdürdüğünü belirten Gevher, Diyanet’in “evlat edinilen depremzede çocukla evlenme engelinin bulunmadığı” yönünde fetva verdiğini, depremde kimsesiz kalan çocukların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eliyle tarikat ve cemaatlere teslim edildiğini anımsattı.
Kadın işsizliği ve yoksulluğu artacak
Gevher, çalışma yaşamında görülen toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerin depremle birlikte daha da derinleşeceğini vurguladı:
“AKP-MHP iktidar blokunun neoliberal politikalarının işyerlerinde yarattığı güç eşitsizlikleri, yaşanan depremle birlikte artarak devam edecek. Türkiye dünyada kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu, kadın yoksulluğunun en fazla ve kadın istihdamının en düşük olduğu ülkelerden biriyken depremle birlikte bu da derinleşerek sürecek.
Depremle birlikte derinleşen eşitsizliklere eşlik eden yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle de birleşince önümüzdeki sürecin kadınlar açısından yaşamın her alanında güvencesizliği, bakım yükünü, şiddeti artıracağı aşikâr. Bu süreç, daha fazla örgütlenme, mücadele etme ve dayanışma sorumluluğunu bizlere yüklüyor.”
‘Yaşamı yeniden kuruyoruz’
KESK olarak AKP-MHP iktidar blokuna karşı kadın mücadelesini yükselteceklerinin altını çizen Gevher, bu temelde oluşturdukları 8 Mart programını şöyle açıkladı:
“8 Mart yaklaşırken depremden etkilenen kadınların ihtiyaçlarını rahatça ifade edemediklerini de gözeterek, deprem bölgelerinde KESK Kadın Koordinasyon Çadırları üzerinden çok yönlü bir çalışmayı örgütlüyoruz.
2-5 Mart tarihlerinde Hatay, İskenderun, Pazarcık/Narlı, İslahiye, Malatya’da kadından kadına dayanışmayı örüyoruz.
8 Mart günü tüm illerde en geniş kadın platformları ile iktidarın patriyarkal politikalarına karşı ‘Öfkemizle, isyanımızla kadın dayanışmasını örüyor, yaşamı yeniden kuruyoruz’ diyerek alanlarda olacağız.”
Fotoğraf: KESK