Gülay Fırat
Birikmiş maaş ve tazminatları ödenmeksizin işten çıkarılan BİMEKS işçileri, haklarını elde etmek için Umut- Sen’in yol göstericiliği ile Vedat Akgiray’ın ders verdiği Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde eylemlerini sürdürüyor. Kadın işçiler haklarını alana kadar direnmede kararlılar.
2016 yılında birikmiş maaş ve tazminatları ödenmeden işten çıkarılan BİMEKS işçileri mücadeleye devam ediyor. Açtıkları davayı da kazanan işçiler, patronları Vedat Akgiray’ın yasalara kayıtsız kalması karşısında seslerini duyurabilmek onun akademisyen olarak çalıştığı Boğaziçi Üniversitesi önünde eylemler yapmakta buldular. Şimdilerde eylem tutuklama, salıverme, eylem… şeklinde devam eden BİMEKS işçilerinin mücadelesinde kadınlar en öne çıkmış durumdalar. Emine Soysal’da bunlardan biri “Biz dilenmiyoruz, yardım istemiyoruz, sadece hakkımızı istiyoruz” diyor ve haklarını alana dek eylemlerini sürdüreceklerini söylüyor…
Çok değil beş yıl önce gazetelerin ekonomi sayfalarının yıldızı olan BİMEKS, kendisini Türkiye’nin ilk 100 şirketi ve organize perakende de ilk beş şirketi arasında gösteriyordu. Finansal dar boğaz gerekçesiyle mağazalarını kapattı. Ancak BİMEKS çatısı altında çalıştırdığı işçilerine biriken maaş ve tazminatları ödemedi. İşçiler şimdi BİMEKS patronlarının emeklerini hiç etmesinden korkuyor.
HER BÖLÜMDE ÇALIŞTIRILDIM
Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi önünde “Vedat Akgiray ders verme hakkımızı ver” yazılı pankart açarak basın açıklaması yapan, daha sonra da çeşitli kereler eylemlerini yineleyen BİMEKS işçilerinden Emine Soysal (38) ister 1 kuruş isterse 100 bin lira olsun hakkını alana dek mücadeleyi bırakmayacağını söylüyor. Soysal BİMEKS’in kendilerini nasıl mağdur ettiğini ise şöyle anlatıyor, “Electro World’de çalışırken BİMEKS bizim şirketi ve çalışanlarını tüm haklarıyla satın aldı. Electro World’te üç yıl çok mutlu çalışmıştım. Her şey güzeldi, şartlarımız iyiydi. Yemek ticketlarımız yüksekti, yol masrafımız ayrıca ödeniyordu. BİMEKS’in, Electro World’u almasıyla her şey değişti. Mağaza zinciri çok, eleman azdı. Sadece küçük ev aletlerine bakarken, hiç ilgim olmayan depoda, kasada veya müşteri hizmetleri gibi farklı bölümlerde çalıştırıldım. Ayrıca eskiden aldığımız yol ücretleri BİMEKS’le birlikte maaş zammına eklendi, ama yetersiz kalmıştı.
BİMEKS’te bozulan çalışma şartlarına rağmen ev geçindirme derdiyle işinin başında olup hayat mücadelesini sürdürdüğünü anlatan Soysal, “Babam hastaydı, çalışamıyordu. Ben ev kirasını ve faturaları ödemek zorundaydım, kardeşim de evin öteki ihtiyaçlarını karşılıyordu. İşime dört elle sarılmıştım. 2016 Eylül’den itibaren üç ay maaş ödenmedi. Maaş alamayınca kiralar, faturalar birikti. İhtiyaçlarımı karşılamada çok zorlandım. İşe gitmek için yol parasını bile borç alıyordum. Durumlar kötüleşince BİMEKS’te daha fazla kalmak istemedim. Zaten evlilik hazırlığı içindeydim. Yasaların verdiği hakkımı kullanarak, evlilik gerekçesiyle tazminatımı alıp ayrılmak istedim. Tüm evraklarımı tamamlayıp BİMEKS’e teslim ettim. Bir sene sonra 2018’de BİMEKS kapandı. Altı yıllık emeğim var orada. Yasaların hak gördüğü tazminatımı ve ödenmeyen üç aylık maaşımı istiyorum çünkü bu benim hakkım ve alınterim”
PARALARI VARKEN DE ÖDEMEDİLER
Perakende sektöründe çalışmaya devam eden Soysal, bu sürede pek çok kez BİMEKS’in merkez binasına gitmiş, telefon etmiş, sesini duyurmaya hakkını aramaya çalışmış fakat “Her defasında ‘Paramız yok ki ödeyelim’ dediler, ama parası varken de ödemek istemediler. Şimdi bile lüks villalarda, konaklarda yaşamaya devam ediyorlar, lüks arabalara biniyorlar. ‘Battım’ diyorlar ama iflas vermiyorlar. Hakkımızı ödeyemeyen parası olmayan patronlar nasıl böyle lüks hayat yaşıyorlar? Bunlar yalan söylüyorlar, bizi ve devleti kandırıyorlar” şeklinde konuşuyor.
BİMEKS’te uzun mesailerde kimi zaman yoğunluktan yemeğe bile çıkmadan çalıştığını anlatan Soysal, “Yeri geldi bayramda ailemle değil işteydim, yeri geldi Ramazan’da iftarımı ailemle yapamadım çünkü BİMEKS’te işimin başındaydım. Fakat Akgiray’lar haklarımızı gasp etti. Hakkımı almadan mücadeleyi bırakmayacağım. Biz dilenmiyoruz, kimseden yardım istemiyoruz! Biz hakkımızı almak istiyoruz!” diye konuşuyor. Mahkeme masrafları ve avukat ücretini karşılayamadığı için dava açamadığını söyleyen Soysal, “Gerçi mahkemede hakkını arayıp kazanan arkadaşlarımızın durumu bizden farklı değil. Onlar da tazminatlarını alamadı. Çok ilginç ama Akgiray’lar mahkeme kararlarını da dikkate almıyor” diyor.
BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ
Birikmiş ücret ve tazminatları ödenmediği için BİMEKS işçilerinin maddi manevi zarar gördüğünün altını çizen Soysal, “Bizler patronları Vedat Akgiray, Murat Akgiray ve Ahmet Akgiray’ın sorumlu olduğu BİMEKS’te maaş ve tazminatları gasp edilmiş işçileriz. Talebimiz haklarımızın son kuruşuna kadar ödenmesi! Çok mağdur edildik, evini satmak zorunda kalan, çocuğunun ameliyatını parasızlıktan yaptıramayan, babasına ilaç alamayan arkadaşımız oldu. BİMEKS için çalışırken iyi hoş güzeldik, hakkımızı almaya gelince ne yazık ki polisle karşı karşıya bırakıldık. Biz diyoruz ki Akgiray’lar devletten bizlere verilmesi için 52 trilyon para aldı, bu paraya ne oldu?”
Vedat Akgiray’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde ders verdiğini hatırlatan Soysal, “Sesimizi duyurmak için üniversite önünde eylemler yaptık. Ayrıca Murat Akgiray’ın oğlu ve Vedat Akgiray’ın yeğeni Ahmet Akgiray da Özyeğin Üniversitesi’nde hoca. Oraya da gittik, konuşmaya sesimizi duyurmaya çalıştık. En son Çekmeköy’deki Murat Akgiray’ın ofisine gittik. Kendisi bize, ‘Sizler bizim personelimiz değilsiniz’ dedi. Bizleri tanımıyor bile. Bir de ‘Altın yumurtlayan tavuğu getirin size paranızı öyle ödeyeyim’ diyor. Oysa kendileri altın yumurtlayan tavuğu öldürdü.”
Türkiye’nin farklı illerinde haklarını arayan BİMEKS işçilerinin bireysel çabalarının sonuç vermemesi üzerine, bir süre önce Umut-Sen’den destek istediklerini anlatan Soysal şöyle konuştu, “Umut-Sen sayesinde bir araya geldik, baktık ki bir aradayken biz daha güçlüyüz. 4-5 kişi başladık, şu an çok daha kalabalığız.”
MADDİ MANEVİ SÖMÜRÜLDÜK
Bakırköy, Esenyurt, Yenibosna’da, Capacity, Koçtaş ve Torium alışveriş merkezlerinde BİMEKS için 11 yıl mağaza müdürü olarak çalışan Ümmühan Derya (37), yaşadıklarını şöyle anlatıyor, “Ben aslında uluslararası elektronik mağazalar zinciri Electro World’teydim. Yedinci yılımda şirketi BİMEKS’in satın almasıyla tüm haklarımla birlikte BİMEKS’in çatısı altına girmiş oldum. Fakat BİMEKS’te 2016 Eylül’den itibaren maaşlarımız ödenmemeye başladı. Patronlarımızdan Murat Akgiray yaklaşık 1,5 yıl boyunca bizleri ‘her şey düzelecek’ diyerek oyaladı. Onların kötü durumda olduklarını düşünerek, yalnız bırakmak istemedik, işi bırakmadık” diye anlatmaya başlıyor.
İşçilerin gösterdiği özverinin karşılığında ise harçlık verir gibi küçük ödemeler yapılmış. Derya, “Bizleri sürekli “Araplarla ortak olacağız’, ‘Kredi çekeceğiz’ diyerek oyaladılar. İnandık onlara, ekmek teknemizi yarı yolda bırakmaya vicdanımız el vermedi. Çalıştık, mağazalardaki işlerimizi bırakıp gitmedik. Ben tam 1,5 yıl maaş yerine 3-4 ayda bir verdikleri 300 – 500 lira ile idare ettim. İnanın mağazaya gelen icralarda ağlıyordum, sanki kendi evime gelmiş gibi üzülüyordum” diyor.
BİMEKS’te işlerin düzeleceği umuduyla çalışan Derya, “O dönem krediyle ev almıştım, ayda 3200 lira ödüyordum. Maaşlar nasılsa ödenecek diye sürekli kredi çektim. Banka kredileriyle ayakta kalmaya çalıştım fakat sonunda evi de satmak zorunda kaldım. Benim ve diğer mağdur edilen işçi arkadaşlarımın hatası, biz zannettik ki patronlar iyi niyetliler ve şirketi kurtarmaya çalışıyorlar. Meğerse bizleri mağazanın stokları bitene kadar bekçi gibi tutmuşlar. Sonrasında 2017 Aralık ayında çıkışımı verdiler. Ne biriken maaşlarımı ne de tazminatımı alamadım. Avukat ücreti ödeyecek gücüm de olmadığı için mahkemeye gidemedim. Zaten görüldüğü gibi, maalesef mahkemeyi kazananlar bile paralarını alamadı. Yine de beş sene dolmadan mahkemeye gideceğim. Biz BİMEKS’in 1500 çalışanı ve aileleri, patronlarımız Vedat ve Murat Akgiray kardeşler tarafından çok zarara uğratıldık. Hala o dönem çekmek zorunda kaldığım kredi borçlarını ödüyorum. BİMEKS tarafından maddi ve manevi sömürüldük” diye konuşuyor.
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
BİMEKS işçilerinin mücadelesine bir süredir destek veren çoğunluğu kadınlardan oluşan Umut-Sen Sözcüsü Betül Celep, “BİMEKS işçileri dört yıldır bireysel olarak sürdürdükleri çabalarında sonuç alamayınca bizle irtibat kurdu ve birlikte bir mücadele takvimi belirledik. Yaklaşık beş aydır BİMEKS direnişini birlikte büyütmenin yollarını arıyoruz” diye konuştu.
BİMEKS işçilerinin haklı mücadelesinde kazanana kadar vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Celep, “Farklı illerde yapılan basın açıklamaları, işçisinin maaş ve tazminatlarını ödemeyen patronlar Ahmed, Murat, Vedat Akgiray’ın evleri önünde eylemler, BİMEKS’in ofisi önünde eylemlerin ardından tek bir hedefe odaklandık. Bu işin sorumlusu Vedat Akgiray’ın görev yaptığı Boğaziçi Üniversitesi önünde çadır kuracağız. Boğaziçi Üniversitesi’nin sorumluluk alarak Vedat Akgiray’la bizi masaya oturtması dışında bir seçeneği yok. Mutlaka kazanacağız!”