‘Dünya Deneyimleri Işığında Sendika İçi Kadın Çalışmaları’ çıktı

Kadın İşçi’nin hazırladığı kitapçık, farklı ülkelerden sendika içi kadın örgütlenmelerini ele alan üç makalenin çevirisinden oluşuyor. Ücretsiz olan kitapçığın sunuş yazısını ve pdf’ini paylaşıyoruz. Yayının basılı halini ofisimizden temin edebilir ya da form doldurarak talep edebilirsiniz.
Paylaş:

‘Dünya Deneyimleri Işığında Sendika İçi Kadın Çalışmaları’ adlı kitapçığımız çıktı. 110 sayfadan oluşan kitapçık, farklı ülkelerden sendika içi kadın ve toplumsal cinsiyet temelli örgütlenmeleri ele alan üç makalenin çevirisinden oluşuyor.

Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle hazırladığımız kitapçığın editörlüğünü, Kadın İşçi editörleri Necla Akgökçe ve Serap Güre üstlendi. Gill Kirton, Geraldine Healy, Linda Briskin, Sigrid Koch-Baumgarten tarafından kaleme alınan makaleleri, yol arkadaşlarımız İdil Safiye Soyseçkin, Şebnem Kaptan ve Ayşecan Ay çevirdi.

Yayının sunuş yazısını ve pdf’ini paylaşıyoruz. Kitapçığın basılı halini, Kadın İşçi’nin İstanbul Kadıköy’de bulunan ofisinden alabilirsiniz ya da aşağıdaki formu doldurursanız adresinize kargoyla gönderebiliriz.

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

SUNUŞ

Türkiye’deki işçi konfederasyonları ve bağlı sendikalarda tüzükle tanımlı sürekliliği olan ve politika üreten sendika içi kadın ve toplumsal cinsiyet temelli örgütlenmeler yok denecek kadar az*. Kendini kadın komisyonu olarak tanımlayan yapıların büyük bir bölümü tesadüfen, fiili olarak oluşturulmuş, bir kadın komisyonunun kuruluş biçim ve ilkeleriyle uygunluk teşkil etmeyen hibrit oluşumlar. Buna bağlı olarak sendika içi toplumsal cinsiyet çalışmalarında bir süreklilik gözlemlenmediği gibi özel günlerde yapılan eğitim çalışmaları, paneller, sözde kurultaylar sendikaların erkek egemen örgüt yapılarını etkilemekten çok uzaklar.

Erkekler tarafından belirlenen sendika içi dengeler ve iktidar alanlarını korumak için toplumsal cinsiyet çalışmalarına ölmeyecek kadar yer verme anlayışı, bu sorunun hâlâ çözülmemesinde etken olabilir, bir başka neden ise model yaratmak konusundaki bilgi ve deneyim noksanlığı ile öğrenme konusunda isteksizlik olabilir.

Elinizdeki broşür sendika içi kadın örgütlenmeleri alanındaki bilgi birikimini artırmak, ülke deneyimlerini yansıtmak amacıyla hazırlandı. Alan çalışmalarına dayalı, farklı ülkelerden sendika içi kadın örgütlenmelerini ve bu örgütlenmelerin önünü açtığı yeni birim ve grup örgütlenmelerini ele alan üç makalenin çevirisinden oluşuyor. Çalışmalar nispeten erken bir döneme; 1990’lı yılların sonu, 2000’li yılların başına ait.

İlk makale Almanya’dan Sigrid Koch Baumgarten’ın. Baumgarten, Alman Sendikalar Birliği (DGB) içinde kadın çalışmalarının tarihsel arka planını, sendikal patriyarkanın oluşum sürecini ve etki alanını, kadınların erkek egemenliğine karşı mücadelede geliştirdikleri çalışma yöntemlerini ve bunların evrimini vurguladıktan sonra toplumsal cinsiyet temelli bir demokrasinin inşasında sendika içi kadın örgütlenmesinin rolüne değiniyor. Baumgarten, makalesinde erkek egemen sendikaların yapısını sarsabilecek sendika içi yapı ve toplumsal cinsiyet temelli çalışmaların nasıl olması gerektiğine de dikkat çekiyor.

Linda Briskin, sendikalarda toplumsal cinsiyet çalışmaları yapan uzman ve akademisyenlerin tanıdığı bir isim; Kanada sendikalarında demokratikleşme ve feminizasyonu konu edinen makalesinde, son dönemlerde dünya sendikalarının tekrar hatırladığı, yönetimlerde kadın temsilini artırmak için uygulanan pozitif ayrımcı önlemlerin (kota, parite) önemine değiniyor. Bu yöntemle sendika karar alma organlarında artan kadın temsilinin, onların demokratikleşmesinde oynadığı rolü gözler önüne sererken, farklı feminist anlayışların sendika içi kadın çalışmalarına getirdiği çatışma biçimlerini ve açılımları da vurguluyor.

Broşürün son makalesinde Geraldine Healy ve Gill Kirton, İngiltere Sendikalar Kongresi’ne (TUC) bağlı erkek ağırlıklı İmalat, Bilim ve Finans Sendikası (MSF) ile kadın ağırlıklı Ulusal Öğretmenler Sendikası’nda (NUT), kadın komisyonlarını ve kendileri de profesyonel, vasıflı işçiler olan sendika aktivistlerinin cinsiyetlendirilmiş yapısını inceliyor. Oldukça teknik olan makale, kadın ağırlıklı bir sendika ile erkek ağırlıklı bir sendikada toplumsal cinsiyet temelli çalışmaların dönüştürücülük potansiyeline dikkat çekerken, nisbi temsilin erkek egemenliğinin yüksek olduğu bir sendika ile kadınların ağırlıklı olduğu bir sendikada oynadığı role de değiniyor.

Makalelerin üçü de farklılaşan işgücünün niteliğini göz önüne bulundurarak, duruma uygun daha demokratik sendikal örgütlenme biçimleri inşa etmeyi samimi olarak düşünen, bu yolda sendika içi kadın yapılarının önemine inanan sendika yöneticileri ve uzmanları için bir rehber oluşturma özelliğini taşıyor.

Kadın İşçi olarak sendikalardaki toplumsal cinsiyet çalışmalarının önünü açacak bu tür yayınları yapmaya devam edeceğiz. Umarım emek ve çabalarımız sahibini bulur.

Makaleleri Türkçeye çeviren yol arkadaşlarımız İdil Safiye Soyseçkin, Şebnem Kaptan, Ayşecan Ay’a ve Cihan Hüroğlu nezdinde bu konuda bizlere her türlü desteği vermekten çekinmeyen Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’ne teşekkür ederiz.

*Birleşik Metal-İş Sendikası tek istisna

Kitapçık talep formu: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdA1ZSePUHbbPh7eJHjOnYihsPmImQRIhDP5Y8lUVKVifbN2Q/viewform

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!