Düzkan: ‘Tekrar kökenlerimize, topluma, toplumsal mücadeleye dönmemiz şart’

Sağın en kadın düşmanı kesimlerini bir araya getiren yeni hükümet döneminde bizi neler bekliyor; bu durum feminist mücadeleyi, kullandığımız araçları nasıl etkileyecek? Ayşe Düzkan'la konuştuk.
Paylaş:
Necla Akgökçe
Necla Akgökçe
nakgokce@gmail.com

Kadınİşçi olarak seçimler sırasında ve sonrasında bir dizi video söyleşi yapalım demiştik. Bu süreçte çeşitli alanlarda politika ve feminist politika üreten arkadaşlarımızla yan yana gelip, kadın hayatlarıyla politika arasındaki bağlantı, feminist politikanın değiştirme ve dönüştürme gücü üzerine tartıştık.

Birkaç söyleşiyi de seçim sonrasına bıraktık; amacımız seçimlerin feminizm açısından bir değerlendirmesini yapmaktı. Seçimler aracılığıyla daha görünür hale gelen kadın taleplerinin partiler nezdindeki yerini ve ortaya çıkan yeni tablonun kadın mücadelesi açısından önemini tartışmak, önümüzü daha iyi görmek için gerekliydi.    

AKP önderliğinde sağın en kadın düşmanı kesimlerini bir araya getiren yeni hükümet döneminde bizi neler bekliyor, bu durum mücadelemizi ve kullandığımız araçları nasıl etkileyecek? Kritik(!) seçimin ertesinde, kadınlar için kritik meseleleri feminist arkadaşımız Ayşe Düzkan’la konuştuk.

Ayşe, seçimlere bel bağlayıp, siyaseti onunla sınırlamanın hatalı olduğunu düşünüyor. Ona göre, kadınların alanını daraltıp onların erkeklere olan tabiiyetini artıran ve LGBTİ+’ları suçlu ilan edip onlara ve kadınlara karşı şiddeti bir suç değil, erkeklerin yaramazlığı olarak değerlendiren AKP iktidarının farklılığını görmemiz gerekiyor. HÜDA PAR’ın da Saadet Partisi’nin de parlamentoya girmesi ise var olan tabloyu daha da karamsarlaştırıyor.

Bu noktada mücadele önem kazanıyor. Ayşe, sol siyaset ve feminist siyaset açısından da “Bizim tekrar kökenlerimize, topluma geri dönmemiz, toplumsal mücadeleye geri dönmemiz şart. Solun öznesinin işçi sınıfı ve halk olduğunu hatırlamak gerekir” diyor.

Feminist mücadelenin açılarak devam ettiğine de vurgu yapan Ayşe, farklı gündemlere odaklanmış gruplar halinde çalışmanın önemine dikkat çekiyor.

Genel siyaset, öznesi kaymış sol siyaset, kadınların farklı deneyimlerini bir araya getiren feminist siyaset, bunun araçları üzerine kafa yormak… Kadın işçi deneyimleri…

Ayşe Düzkan’la yaptığımız, seçim değerlendirmesinin çok ötesine geçen söyleşiyi paylaşıyoruz.

*Bu söyleşi, Rosa Luxemburg Stiftung tarafından desteklenen ‘Solun Kadın Emeği Politikaları: Sorunlar ve Çözümler’ başlıklı çalışmamız kapsamında yayımlanmıştır.

Paylaş:

Benzer İçerikler

AKP’nin başını çektiği kadın düşmanı ittifaka milyonlarca kadın neden oy verdi? Seçim süreci ve sonrasında yaşananlar, feminist politika açısından bize ne söylüyor? Önümüzdeki süreçte nasıl bir mücadele hattı izlemek gerekiyor? Feminist yazar Handan Koç’la konuştuk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!