TÜİK verileri de erkeklerin dışarda çalıştığı için evde yaşlı, hasta, engelli, çocuk bakımı ve ev işleriyle ilgilenmediği bilgisini yalanlıyor. Hepimiz biliyoruz ki erkeklerin eviçi işlere ya çok az zaman ayırmasının ya da zaman ayırmamasının nedeni ücretli alanda çalışıp zamanının çoğunu buraya vermesi değil. Bunun tek nedeni var; erkek olmak.
Tıpkı evişlerinin sadece kadın oldukları için kadınların üzerine yıkılması gibi. Kadınlar ücretli çalışma alanında olsalar da bakım emeği ve evişlerinden azade olamıyor. Aynı anda hem evde hem işte çalışıyor.
Çünkü kadınlar ücretli çalışma hayatına katıldıklarında da “evişi kadın işi” kuralı bozulmuyor. Erkekler için sevgili, eş, akraba olan her kadın evvela eviçi çalışanı olarak görülüyor. Onlar için kadınlar evi toparlayan, işi gücü yapıp onların hayatını kolaylaştıran, cinsel hizmet veren kişiler. Bu işleri yaparken ne kadar uysal olurlarsa o kadar makbuller. Bunu çok içselleştirmişler. Mesela kaç erkek karısına hizmet için, ona akşam yemeği hazırlamak için, ütüsünü yapıp onunla zaman geçirmek için evde uğraşıp didinir? Ama bütün erkekler kadınlardan bunları talep eder.
Erkekler evlere yemek yapmaya
Erkeklerin evişlerini az yapması ya da yapmamasının nedeni evin dışında uzun saatler ve yorucu işlerde çalışıyor oldukları mazereti yatar. Oysa bu mazeret birkaç nedenden dolayı geçerli değil.
Biri; yalnız yaşıyorken bu işleri yapıyor olmaları. İnşaat işçisi de olsa, memur da olsa mesai bittiğinde alışveriş ve yemek yapmaktan çamaşır yıkamaya evi temizlemeye dek tüm işlerini kendileri yapıyor.
Diğer neden; dışarıda çalışan kadınların aynı zamanda evişleri ve bakım emeğinden erkekler kadar özgürleşememiş olması. Dışarda da çalışsa evişleri ayaklarında, akıllarında ve yüreklerinde bukağı olarak hep var kadınların. Elbette geçim derdi olmayan, üst düzey gelir sahibi olanlar eviçi hizmetlerini satın alabiliyor. Benzer olanaklara sahip olamayan erkekler aynı hizmeti evde kadınlar üzerinden hiçbir ücret ödemeden, bedavaya ulaşıyor. Çünkü dışarıda da çalışsa kadınlar aynı zamanda eviçi işleri hem yönetiyor hem de yapıyor. Erkeklerse bu işlerden azade.
Bir başka neden erkeklerin ücretli alanda çalışmıyorken de evişlerine el atmama, evişleri yapmama ayrıcalığına sahip olmaları. İşsiz erkeklerin, iş aramayan erkeklerin, emekli erkeklerin evişleri yapma, daha doğrusu yapmama nedeni eviçi hizmeti alabilme lüksüne sahip olmalarıdır. Çalışmayan erkeklerin evişlerine ne kadar zaman ayırmadıkları istatistiklere yansımakta. Evişleri yapmak yerine sınıfsal durumlarına, zenginliklerine göre değişse de kişisel meraklarına, hobilerine, eğlencelerine öncelik verip zamanlarını buralara ayırdıkları sır değil.
Erkeklerde dışarda çalışmak evişleri yapmama ya da çok az zaman ayırma nedeni iken kadınlarda böyle bir neden yok. TÜİK 2022 Kasım ayı araştırmasına göre çalışmayan erkeklerin hanehalkı ve aile bakımına ayırdığı zaman 1 saat 12 dakika iken kadınlarda 5 saat 43 dakika. Çalışmayan erkekler sosyal yaşam ve eğlenceye 2 saat 35 dakika, sıkı durun TV izlemeye ise 3 saat 12 dakika ayırıyor. Tüm bu faaliyetlere çalışmayan kadınların ayırdığı süre erkeklerden çok daha az.
Kısaca erkeklerin evişleri yapmıyor olmalarının nedeni dışarıda çalışmak değil, erkek olmaları.
Ancak üç kadından biri ücretli alanda çalışabiliyor
Kadınlar ücretli alanda çalışma hakkına ulaşamıyor çünkü eviçi bakım emeği ve eviçi işler kadın işleri olarak görülüyor ve kadınların üstüne yüklenmiş durumda. Bu cinsiyetçi işbölümü yani eviçi kadın emeği sömürüsü ortadan kaldırılmadan kadınların kurtuluşu mümkün değil.
8 Mart nedeniyle DİSK/Genel-İş’in hazırladığı Kadın Emeği Raporu’nun sonuçları bu cinsiyetçi işbölümünün fotoğrafı olmuş adeta.
Rapora göre ücretli alanda çalışabilir durumdaki her 10 kadından sadece 3’ü çalışıyor. Kamu istihdamında da kadınların durumu aynı. Kamuda kadın istidamı yüzde 34.
Bunların altında yatan neden nedir diye sorduğumuzda araştırma bu sorunun cevabını da vermiş: 12 milyona yakın kadın; ailevi ve kişisel nedenler ve evişleri dolayısıyla çalışma hayatına katılamıyor.
Uzun lafın kısası evlerde evişleri/bakım emeği kadın erkek arasında eşit paylaşıldığında kadınlar eviçi sömürüden kurtulabiliyor.
Kadınların erkekler gibi ücretli alanda çalışıp para kazanmaları, sosyal güvence sahibi olmaları, emekli olmaları kadınları erkeklere mahkum olarak yaşamaktan kurtaracak. Elbette ücretli alanda da sömürü var ama o sömürüden kurtuluş için kadın erkek beraber sermayeye karşı mücadele etmek gerekiyor. Eviçi sömürüden kurtulmak için ise erkeklerle mücadele etmek gerekiyor. Çünkü eviçinde kadınların emeğini ücretsiz olarak sömürenler erkekler.
Yazıyı bitirirken biz kadınların 8 Mart birlik, mücadele ve dayanışma günümüzü kutluyorum. Bu yıl da diğer yıllarda olduğu gibi kadınlar erkek-devlet-sermaye üçlüsünün baskı, zulüm ve sömürü politikalarına karşı baş eğmedi direndi. Ülkenin direnen en güçlü toplumsal hareketi olarak direnişlerini 8 Mart’ta alanları, sokakları, meydanları on binerle doldurarak “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” diyerek haykırdı.
Hazır 8 Mart demişken alanda attığımız “Erkekler evlere çocuk bakmaya, erkekler evlere yemek yapmaya” sloganlarının da kulaklarını çınlatmış olayım. Bir de “Emek hırsızı erkekler” sloganımız var ki kadın erkek arasındaki sınıfsal çatışmayı mis gibi özetliyor.
Fotoğraf: Sivil Sayfalar