ebeveyn izni

“doğum izninin sadece kadınlara verilmesinin kadın istihdamını düşüreceği, kadınların evde yapılacak, düşük gelir getiren işlere mahkum olacağı ortada. doğum izni, ancak iki ebeveyn için de geçerli olduğunda teşvik edici olabilir.” ayşe düzkan düşen doğurganlık oranına bağlı olarak kadınların çalışma yaşamını düzenleme meselesini masaya yatırıyor.
Yukarıdaki başlık Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından 17 Eylül Cumartesi günü Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan uluslararası bir konferansın başlığıydı. Toplantıda vakfın konuyla ilgili raporu sunulduktan sonra, pandemi ile birlikte kadınları iyice zorlayan bakım emeğinin çeşitli biçim ve yönleri tartışıldı.
Sendikacılar, işçiler ve kamu çalışanları artan işsizliğe ve güvencesizliğe tepki gösterirken, kadın erkek ücretleri arasındaki eşitsizliğe de dikkat çekiyorlar. İşyerlerinde toplumsal cinsiyet temelli taciz, şiddet ve mobbingin de son bulmasını istiyorlar. 1 Mayıs’ta kadın işçiler kendi sesleriyle alanları dolduracaklar.
Avusturalya’da 6 binden fazla perakende çalışanıyla yapılan anket, güvencesiz çalışmanın işçi kadınlar üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor. Ne zaman çalışacaklarını, bir sonraki haftayı geçirecek kadar maaş alıp almayacaklarını bile bilmiyorlar. Bir kadın,  “Geceleri endişeden uyuyamıyorum” diyor
17 Yaşında işçi olarak çalışmaya başladı. Eldiven dikiyordu. Eldiven İşçileri Sendikasını kurdu, kadınları buraya üye yaptı. Amerikan Kadın Sendikalar Birliği’nin Chicago Şubesine başkan seçildi. Yaşamı boyunca kadınlara sekiz saatlik iş günü, hamileliğin korunması, ebeveyn izni için çaba sarf etti. Kadınlara özgü bir çalışma mevzuatının oluşturulması gerektiğini savundu. 
1 Mayıs öncesinde konfederasyonlardan, bağlı sendikalardan, meslek örgütlerinden kadınlara sorunları ve kadın taleplerini sorduk. Pandemi de artan iş yükü ve kadına yönelik şiddet temel sorun. Tüm kadınların ortak talebi ise İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptali, ILO190’nın imzalanması, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması… Bunların yanı sıra ücret eşitliği de istiyorlar.
Kimi hamile kiminin tek kiminin birden fazla çocuğu var. Son çıkan kamu çalışanlarına yönelik tedbirler genelgesinde, sağlık emekçisi kadınlar kapsam dışı bırakıldı. Kendilerinden sürekli fedâkarlık beklenen ama her türlü haktan mahrum bırakılan sağlıkçılar dertli ve öfkeli… 
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!