göçmen kadın

Türkiye’deki göç politikası -hükümetiyle, muhalefet partileriyle- göçmen düşmanlığı üzerinden yükselirken göçmenlerse yaşamsal haklarından gördükleri muamelelere kadar her alanda hak ihlalleriyle karşı karşıya geliyorlar. Bunların başında Geri Gönderme Merkezleri bulunuyor.
Seray Şahiner’in romanı Ülker Abla, Everest Yayınları’ndan çıktı. Kitapta erkek şiddetinden kaçan Ülker’in hayatta kalma çabası anlatılıyor. Roman boyunca sıkça tekrarlanan “Hala diriyim.” ifadesi Ülker’in yaşam mücadelesini hafızalara kazıyor ve romanının temelini oluşturuyor. Ülker’in hayatta kalmak için yapmış olduğu taktik ve manevraları mizahla harmanlanmış şekilde kâh gülerek kâh içimiz cız ederek okuyoruz.
Mitra Kürt, dedeler Mardin’den gidip Suriye’ye yerleşmişler. Şam kentinde doğdu. Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu bir öğretmen…2012’de Türkiye’ye gelerek evlendi. Suriye’de işi, arabası, evi vardı. Burada her şeye yeniden başladı. Asgari ücretle özel okullarda öğretmenlik ve sivil toplum örgütlerinde çevirmenlik yaptı. Şu an işsiz. Yeni bir göç dalgası sürecinde onunla kadın ve göçmen olmayı konuştuk…
“En önemli soru şuydu; Suriyeli göçmenler gelmeden önce bu işi şimdikinden nispeten daha yüksek ücretle yapan yerel kadınlar neredeler? Çünkü, Suriyeli kadınlar bu parça başı işleri çok az bir ücret karşılığı yapıyorlar. Bir nöbet değişimi söz konusu burada. Nöbetleşe parça başı iş.”
Avrupa’nın ortasında kadın emeği alanında kurulan 20 yıla yakındır çalışmalarını sürdüren bir kadın derneğinden bahsedeceğiz. Çalıştıkları fabrikaların kapanması ile işsiz kalan kadınların kurduğu dernek, başlangıçta ciddi sorunlar yaşadı. Ama şimdi bir işçi bulma kurumu gibi çalışıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!