hatay

Hatay’ın Defne ilçesinin Ballıöz köyünde yol yapacağız gerekçesiyle zeytinlerin kesilmesine tek başına direnen; “Hem yüzlerce zeytin ağacımızın kesilmesi hem de arsaları sahibinden habersiz kamulaştırıp el koymalar çok korkunç bir durum. Bizlere ‘gidin bu köyden’ demek istiyorlar. Toprağımı terk etmeyeceğim, ölürüm ama gitmem” diye düşüncelerini ifade eden Çiğdem Aslan, dayanışmaya çağırıyor.
Arap Alevilerin bayramı olan Evvel Temmuz 2000 yılından bu yana Hatay’ın Samandağ İlçesinde aksatılmadan her yıl çeşitli programlarla kutlanıyor. Festivali bu yıl Samandağ Kalkınma Derneği, Deprem Dayanışma Derneği ve Rimmen Kadın Kooperatifi birlikte sırtlanmış.
Depremin ilk haftası yaşadıklarım geldi aklıma. İnsan en çok çaresizliğine ağlarmış. Gözyaşlarım yine dökülüverdi. Ablam da bu anı bekliyormuş. O an göz göze geldik. Gözyaşlarımızla birlikte yolumuza devam ettik.
Mersin’de Pozcu civarında kiralık ev ararken bir çiçekçiye ilişti gözüm. Tezgâhında nergis vardı. Nergis şehrimin sembolü idi. Benim için evdi, aileydi, çocukluğumdu. Antakya’da Köprübaşı’nda aylarca satılırdı. Günlerdir biriktirdiğim gözyaşları dökülüverdi.
Kadınİşçi bir süredir deprem bölgesinde kadınların ücretli ve ücretsiz emeğini inceliyor. Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da kadınlarla yaptığımız görüşmeler, bölgelere göre farklılaşan ücretli çalışmanın ortak yönünün güvencesizlik ve düşük ücret olduğunu gösteriyor. Deprem sonrasında ağırlaşan ev işleri ise tüm kadınları zorluyor.
Hatay’da deprem sonrası köyüne sığınan Gülay Mübarek, bebeğine bez alma mücadelesi ile başladı işe. Sonradan sosyal medyadan yürüttüğü kampanyalarla köyün pek çok ihtiyacı karşılandı. Kadınların sağlık ve güvenlik sorunlarının sürdüğüne dikkat çeken Gülay, resmi yetkilileri sıkıştırmak gerektiği görüşünde. Hak verilmez alınır diyenlerden yani…
Hatay Vakıflı köyünden kadınlar, depremin yaralarını dayanışmayla sarıyor. Depremden önce kurdukları kadın kooperatifinde ülkenin dört bir yanından gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyorlar. Vakıfköy Kadın Kooperatifi’nden Eda Kısadur ile hem kooperatifin hikâyesini hem de deprem sonrası köyde yaşananları konuştuk.
Depremin yıktığı Hatay’da kuaför çadırı açan Semire, “Artık evsiz, işsiz ve parasızız. Ben çadırda oturmak istemiyorum. Çalışmak istiyorum. Ayakta durmaya çalışıyorum” diyor. Kadın istihdamı için acilen politika üretilmesi gerektiğini vurgulayan Semire, ”Asla pes etmeyelim, dayanışalım, birlikte mücadele edelim” çağrısı yapıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!