kayıt dışı çalışma

Doğu’dan, Güneydoğu’dan ve farklı bölgelerden aileler, fındık mevsiminde Karadeniz’e akıyorlar. Ekimi, toplanması yoğun emek ve bakım gerektirdiği için genellikle kadınlar çalıştırılıyor. Yevmiyeler hayatı idame ettirecek miktarda olmasa da, yoksulluk kadınları fındığın peşinden sürüklüyor.
Diyarbakır’da ev işçisi kadınlar pandemi nedeniyle çok zor günler geçiriyor. Çoğu sigortasız ve sendikasız çalışan ev işçileri, “Çevremizde herkesin maddi durumu çok kötü, biri diğerine yardım edemiyor. Şartlar çok zor. Kimisi çocuğuna süt alamazken bir diğeri kıyafet alamıyor. Şaşkınlık içindeyiz” diyor.
Sıdıka, Şenay, Başak, Nalan, Seval ve diğerleri pek çok kadın arkadaşımız şu anda işsiz. Fakat ne yazık ki en az konuştuğumuz, en az çözüm üretmeye çalıştığımız sorunlardan biri işsizlik. Sendikalar kadın işsizliğine karşı “kreş açılsın” ötesine geçmeli.  Feministlerin, kadın istihdam kurumlarının, meslek örgütlerinin yan yana gelip bir şeyler yapması lazım artık.  
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) de güncel rakamları açıkladı. Biz de işsizliği bizim meselemiz olarak tartışalım istedik. Sözümüz uzunca oldu bu kez; hem zor bir konu hem de daha konuşmadığımız çok yönü var. İşsizlik nedir? Nasıl ölçülür? Neden ortaya çıkar ve kadınları nasıl etkiler? Ortadan kaldırmak için neler yapılmalı? Sorularını yanıtlamaya çalışırken yazımız uzadı.
1999 yılında çıkarılan 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’yla işsiz kalan ve belirli şartları taşıyan işçilere 6-10 ay arası işsizlik ödeneği verilmesi düzenlemesi getirildi. Aradan geçen 22 yıllık sürede fon amacına aykırı bir biçimde, işverenlere teşvik ve devlet projelerinin desteklenmesinde kullanıldı. Arkadaşımız Olcay Korkmaz üç yazılık bir diziyle işsizlik sigortası meselesini inceliyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!