kitap

“evet, kapital çevirisinden para alınır, hatta kapital çevirisine en adil, en hakkaniyetli ödemenin yapılması gerekir; kitabın hakkı başka nasıl verilebilir?”
Yoksulluğun dibindeki gecekondu kadınlarını da betimledi, her şeyde kullanılan bir eşyadan farksız konak hizmetçileri ve beslemelerini de… Baskıcı “Aile reisleri”ni hiç sevmedi. İç dünyaları keşfedilmeye değer görünmeyenler onun usta kaleminde hayat buldu. Füruzan kocaman bir pencere açtı dünyaya. 
Şemsa Özar, akademik çalışmalarını daha yaşanabilir bir dünya yaratma mücadelesi ile birleştirmekten hiç vazgeçmemiş bir feminist iktisatçı. Ona armağan edilen bu kitapta, kapitalizme, patriyarkaya, anaakım iktisata ve iklim krizine ilişkin eleştirel analizler ve alternatif mücadele yöntemleri yer alıyor.
Anne- baba ve kardeşlerinden uzaklaşmış, babasının ölümü karşısında hiçbir biçimde üzüntü duymayan tiyatro eleştirmeni Bergljot’un gözüyle anlatılan hikâye babadan kalan orman kulübeleri mirası üzerinden yaşanan bir hesaplaşmayla başlıyor.  Bu hesaplaşma Bergjlot’un beş yaşındayken uğradığı cinsel istismarla yüzleşme ve aileyi yüzleştirme hikâyesine dönüyor sayfalar ilerledikçe.
“Tanık olduğumuz feminist eleştiri ve tarih, bizimle birlikte mücadele eden herkesi değiştiriyor. Edebiyatın bir tanığı olarak bu değişimi de yazmayı amaçladım. Queer/feminist hareketin bu değiştirme/dönüştürme gücüne inanıyorum, daha ne olsun!”
İstanbul Belediyesi Kültür A.Ş, 8 Mart’ta kadınlara yönelik iki ciltlik derleme kitap yayımladı: Osmanlı İstanbul’unda ve Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın. Osmanlı İstanbul’unda Kadın kitabında, kapsamlı ve derli toplu bir kadın emeği bölümü var. Bu bölümün yazarı Tuba Demirci ile konuştuk. Söyleşimizi iki bölüm halinde yayınlıyoruz. 
Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği “Kendi Hikayeni Anlat” başlığı ile kitap yayınladı ve kadın hikayelerine yer verdi. Görsellerle de desteklenen hikayeler bazen bir varmış bir yokmuş diye başlıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!