kötü çalışma koşulları

70 gündür fabrika önünde direnen Polonez işçileri kadın örgütlerini ve feministleri dayanışmaya çağırıyor. Bu çağrıyı ilettiğimiz ve iletimize cevap veren kadın örgütleri “boykot ve dayanışma eylemleri yapalım” fikrinde ortaklaşıyor. O halde gelin Polonez’de kadın işçilerin taleplerini yaygınlaştırıp, seslerine ses katalım…
Tarım işçisi kadınlar, seyyar tuvaletler olmadığı ve tarla sahipleri tuvalete gitmelerini istemediği için eve gidene dek ihtiyaçlarını göremiyor; bu yüzden de böbrek ve idrar yolu hastalıklarına yakalanıyorlar. Tarla işinin yanı sıra ev ve bakım işlerini yüklenen kadınlar, beraber yaşadıkları erkeklerden de şikayetçi.
Güvencesiz ve uzun çalışma saatlerinin olduğu sinema ve televizyon sektöründe çalışan kadınların en önemli sorunlarından biri de cinsel taciz ve şiddet. Sinema TV Sendikası Genel Sekreteri Damla Kırkalı, setlerde şiddet ve cinsel tacize karşı, ifşa dâhil her türlü yola başvurarak mücadele ettiklerini belirtiyor.
Alphindi fabrikasında Şeker-İş’e üye oldukları için işten atılan kadın işçiler, kötü çalışma koşulları nedeniyle sağlığını yitirmiş. Artık demliği bile kaldıramıyorlar, elleri kesik izleriyle dolu. Erkek işçilerin daha yüksek ücret aldığını belirten işçiler, “Sendikalı olmanın önemini daha iyi anladık. Her işçi hakkını savunsun, örgütlensin” diyor.
Hollanda’da Almelo’da Türkiyeli göçmen kadınlar 70’li yılların sonlarında bir tavuk fabrikasında üretimi durdurdu. Bu kadınlar düşük bir ücret karşılığında elleriyle kaynar sudan çıkardıkları, tavukların etlerini ayırıp, didiklemek zorundaydılar. Ağır çalışma koşulları karşısında grev yapmaya karar verdiler.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!