sosyal güvence

Yukarıdaki başlık Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından 17 Eylül Cumartesi günü Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan uluslararası bir konferansın başlığıydı. Toplantıda vakfın konuyla ilgili raporu sunulduktan sonra, pandemi ile birlikte kadınları iyice zorlayan bakım emeğinin çeşitli biçim ve yönleri tartışıldı.
‘Kış günü lezzetine doyamadığımız, kaşığı salladıkça daha sallamak istediğimiz pekmezi, reçeli ya da erişteyi afiyetle yerken tüm bunların kadınların görünmezleştirilmek istenen emekleri olduğunu hatırlamak önemli. Marketlerin raflarına dizilen fabrikasyon ürünlerden çok daha zor şartlarda, daha pahalıya, titizlikle üretildiğini unutmamak, teorisini, politikasını yapmak önemli.’
Gazeteci Pelin Özkaptan ve ismini vermek istemeyen gazeteci, kadın gazetecilerin yaşadığı sorunlara şu sözlerle dikkat çekerek; “Tecavüz edilmekle tehdit edildim. Kadın gazeteciler, medyanın her alanında ücret eşitsizliği, sözleşme ve sosyal güvence eksikliği, ağır iş yükü, mobbing, cinsel taciz ve şiddet gibi hak ihlallerine maruz kalıyor. Kadın gazetecilerin güçlendirilmesi ve eşitliğin sağlanması için kalıcı çözümler bulunmalıdır.” dediler.
Diyarbakır Bismil’de zor koşullarda günde 12 saat ter döken tarım işçisi kadınlar, emeklerinin karşılığını alamamaktan yakınıyor. Günlük yevmiyeyle çalışan kadınların aylık kazancı, asgari ücretin altında kalıyor. Çoğunun sosyal güvencesi de bulunmuyor
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!