tükenmişlik

‘İş koşulları sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinde tükenmişliğe sebep oldu. Pandemi döneminde uykusuzluk, endişe, kaygı ve ölüm korkusu yaşadık. Buna rağmen kurumumuzdan yeterince destek ve anlayış görmedik. Çalışanları karşı karşıya getirmeye çabaladılar. Oysa sağlık hizmeti bir bütündür, bir ekip işidir. Birbirinden ayıramazsınız. Doktor, hemşire, röntgen çalışanı, radyoloji teknisyeni ve sağlık işçisiyle, memuruyla bir bütündür.’ 
Aile sağlığı merkezlerinde çalışan kadınların sorunları saymakla bitmiyor. Pandemiyle kat kat artan iş yükü, patriyarkanın omuzlarına yıktığı ev işleri ve çocuk bakımı, işyerinde psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ayrımcılık, taciz… Şimdi bir de ceza yönetmeliği ile emekçiler susturulmak isteniyor. Ama ASM emekçisi kadınların susmaya hiç niyeti yok…
KESK Kadın Meclisi’nde kararlaştırılan, salgının kamu emekçilerine etkilerini araştıran çalışmada, dikkat çekici veriler var. Uzaktan çalışma ortamında parçalanmışlık hissi yaşayan kadınlar gelirlerinin düştüğünü, iş yüklerinin artığını, tükenmişlik sendromu yaşadıklarını ifade ederken, normale dönmenin uzun zaman alacağını belirttiler. 
“Şiddete ve tacize karşı dayanışma ağlarını çok önemsiyoruz. Sağlık kurumlarında dayanışma birimleri oluşturmaya yönelik planlarımız var, diğer sağlık emek ve meslek örgütünden kadınlar ile ortaklaşıyoruz”
Denetimsiz, kuralsız, kaidesiz özel okullar eğitimin değil, daha fazla paranın peşinde oldukları için öğretmenlerin özellikle genç kadın öğretmenlerin yaşamını kâbusa çeviriyorlar. Bu duruma çözüm üretilmesi gerekiyor.
Özellikle hizmet sektöründe çalışan kadınların müşterilerle iletişim halindeyken yüz ifadeleri ve beden hareketleri ile duygularını yönetmek için harcadıkları emek duygusal emek olarak tanımlanıyor. Bu durum çalışanın kendine yabancılaşmasına sebep olurken, yorgunluk, tükenmişlik, bıkkınlık, depresif ruh hali ve psikosomatik sorunlar yaşamasına yol açıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!