zam

“iktidarın ocak zammıyla ilgili niyetleri merkezi bir mücadeleyi gerektiriyor. önümüzde uzun bir zaman yok. etkili, sonuç alacak, soframıza ekmek, geleceğimize güvence taşıyabilecek sosyal medyadan sokağa kadar her mecrayı harekete geçiren ve tabii ki üretimden gelen gücümüzü ortaya koyan bir kampanya için kolları bugünden sıvamak gerekmez mi?”
Kadınların büyük bir bölümü örgütsüz işyerlerinde asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla asgari ücrete zam yapılmaması en çok onları etkiledi. İstanbul ve Malatya’da çalışan işçi kadınlarla asgari ücreti konuşalım istedik. Ama ağır çalışma koşulları, meslek hastalıkları, ev ve bakım işleri, bitmeyen mesailer gibi ortak dertlere de girmeden edemedik.
“hem asgari ücrete ve emekli maaşlarına yılda dört kez zam hem bütün çocuklara bir öğün sıcak yemek için mücadeleyi hep birlikte örelim…”
STK çalışanı Kardelen, kaldığı apartın kirasına gelen fahiş zam nedeniyle memleketine dönmeye karar vermiş. Ama orada mesleğini sürdüremeyeceğini, işsiz kalacağını söylüyor. Aile evine dönme ihtimali de onu korkutuyor, “Çünkü kendi hayatım olsun istiyorum” diyor.
Memurlar, işçiler, ücretsiz ev emekçisi kadınlar, emekliler hepimiz zamlardan ve pahalılıktan günlük yaşamımızı devam ettiremez hale geldik. Bazılarımız kirasını ödeyemiyor, kimilerimiz yemeğinden kesiyor, bazılarımız dayakçı kocayı terk edemiyor, kimileri ise taksiye binemiyor artık. Arkadaşımız Ayla Önder memur, işçi, emekli sendikaları ve kadın örgütleri temsilcileriyle pahalılığı, “geçinememeyi” konuştu.
Ayşe, Leyla, Feride Petro-Kimya alanında üretim yapan bir fabrikada çalışıyorlar. Pandemi sürecinde ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği nedeniyle düşen ücretler, üretimde mesafe kurallarının hiçe sayılması, zamlar ortak sorunları… Artan eviçi emek yükü hepsinin ortak isyanı…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!