EYT’li kadınların talepleri ortak: ‘Daha fazla çalışıyoruz erken emekli olmalıyız’

15 Mayıs Pazar günü İstanbul Maltepe’de buluşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği üyeleri, emeklilik hakkı için yasal düzenlemelerin yapılmasını ve bir an önce hayata geçirilmesini istedi. Kadın emekliler ise evde ve işte çalıştıklarını çok daha fazla yorulduklarını belirterek, yıpranma payı ve erken emeklilik hakkımız, diyorlar…
Paylaş:
Bahar Gök
Bahar Gök
bihargok1982@gmail.com
Bahar Gök bihargok1982@gmail.com

15 Mayıs Pazar günü İstanbul Maltepe’de buluşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği üyeleri, emeklilik hakkı için yasal düzenlemelerin yapılmasını ve bir an önce hayata geçirilmesini istedi. Kadın emekliler ise evde ve işte çalıştıklarını çok daha fazla yorulduklarını belirterek, yıpranma payı ve erken emeklilik hakkımız, diyorlar…

Edirne’den Kars’a on binlerce EYT’linin bir araya geldiği mitingde, 1999 öncesi sigorta başlangıcı olan çalışanların gasp edilmiş haklarının iade edilmesi, emekli maaşlarının insanca yaşayacak ücretlere çekilmesi, aylık bağlama oranlarının yükseltilmesi gibi başlıca talepler yinelendi. AKP’nin, bugünlerde üzerinde çalıştığını dillendirdiği emeklilik yasasını açıklamasını da isteyen EYT’liler, taleplerinin tamamının kabul edilmemesi halinde, seçim sandıklarında hesap soracaklarını söylediler. Zafer Partisi’nden CHP’ye kadar birçok siyasi parti yönetici ve üyelerinin katıldığı miting boyunca, yapılan konuşmalarda, EYT’lilere seçim garantisi bir kitle olarak bakıldığı göze çarptı.

Yakın zamanda aynı meydanda yapılan mitinglerle karşılaştırıldığında polisin konumlanışı ve kitleye ‘dostane’ yaklaşımları da AKP iktidarının EYT’nin ortaya çıkardığı enerjiden oldukça çekindiğini göstermiş oldu. Marmara Bölgesi dışından katılımın düşük olmasını hedeflemek adına, illerdeki derneklerde, mitingden birkaç gün önce A Haber’de altyazı geçilerek, EYT sorununun çözüldüğü yönlü haberler yayınlandığının dillendirilmesine rağmen katılım oldukça yüksekti. Somut projeleri görmeden artık kuru vaatlere inanmayacağını dile getiren EYT’liler, geri adım atmayacaklarını son kez söylemiş oldu. EYT’li kadın sayısının oldukça düşük olduğu mitingde sohbet ettiğimiz kadınlara bunun nedenlerini sorduk. Derneklerin henüz kadın çalışmalarının olmayışının büyük etken olduğu belirten kadınlar, yaşadıkları temel sorunların yanı sıra, emeklilik yaşının kadınlar için daha fazla düşürülmesinden, doğum iznine kadar birçok konuda önerilerde de bulundular.

Hayatımda hiç tatile gitmedim

Nigar: Buraya Bursa’dan geliyorum. 1992’de işe girdim. Şu an 45 yaşındayım ve hala çalışıyorum. 30 yıl oldu. 32 yılda emekli olacağım. Bu hak mı şimdi? Gençtik dinamiktik ama 40 yaşından sonra sıkıntılar başlıyor bizim için. Varislerim çıktı, kadın hastalıkları yaşıyorum. Başka bedensel sorunlarım çıkmaya başladı ama çalışmak zorundayım çünkü üniversiteye gidecek çocuklarım var. Bir çocuğum bitirdi, ikinci çocuğum üniversiteye gidecek.

Üç vardiya çalışıyorum. Daha anamız babamız var bakılacak. Ama ilgilenemiyoruz ki. 24 saatin 10 saatinde ben yokum. 10 saat 14 saat oluyor. Ben uyuyacak mıyım, çocuklarıma mı bakacağım, anne babamla mı ilgileneceğim, evle mi ilgileneceğim, ne yapacağım ben? Özel sektörde çalışan kadınların durumu bu. Devlet memurları yıpranma payı alıyorlar ama bizde yok. Bizi işten çıkaracaklar kaygısı, stresi yaşıyoruz. Şimdi işten çıkarılırsam nerede iş bulacağım?

Asgari ücretle çalışıyorum. Hayatımda hiç tatile gitmedim, özel bir şeyim yok yani. Ayda yılda aldığım bir kıyafet, ayakkabı o kadar. Özelim bunlar. Diyorlar ya Avrupa’da 60-65 yaşına kadar çalışıyor kadınlar diye. Türkiye şartlarındaki kadınların önce ne kadar yıprandığına bakacaklar. Avrupa’daki çalışma şartlarıyla buradaki bir mi? Önce onların göz önünde bulundurulması lazım. Avrupa’da 60 yaşına kadar çalışıyor olabilir kadınlar ama tatile gidebiliyorlar, sağlıktan tutun ücrete kadar bizden daha iyi imkanlara sahipler. Ben dişçiye gittim. İmplant yaptırmak için 30 bin lira istediler. Yapamıyorum. Benim yaşımdaki birçok kadın dişsiz geziyor görüyor musunuz bunları? Zaten gelirimiz az. Çalıştığımız halde kendimize ayırmıyoruz, yine çoluğumuza çocuğumuza harcıyoruz. Türkiye’deki aile yapısı bu işte. Kadın en son kendine bakıyor.

Kadın çalışanların yıpranma payı olmalı

Zeliha: Denizli’den geliyorum. 24 yıldan beri çalışıyorum. 98 girişliyim. Normalde staj da var ama sayılmıyor. Sayılsaydı 93 yılından itibaren sigortam olmuş olacaktı.

Özel sektörde çalışıyorum. 20 yıldır şef olarak çalışıyordum. Yaşım ilerlediği için normal eleman olarak çalışıyorum şu an. Yaş ilerledikçe konumunuz da düşüyor maaşınız da. Emeklilik için plan yapmıştım. Emekli olamayınca planlar iptal oluyor doğallığında. Mesela ben derneklerde görev alıyorum. Denizli ADD yönetim kurulu üyesiyim aynı zamanda. Oralarda daha az zaman geçiriyorum emekli olamadığım için. Çocuklarımın geleceği için de dernek çalışmalarında yer almaya çalışıyorum ama istediğim gibi olmuyor.

Çalışma saatlerimiz düşürülmeli. Doğum izinlerini Avrupa standartına getirmeliler. Çocuk desteğini daha çok artırabilirler çalışan kadınlar için. Emeklilik yaşının biraz daha düşürülmesi gerekiyor, bu şartlar için konuşuyorum. Uzun yıllar çalıştığım için çocuklarımın arasındaki yaş aralığı büyük. Bir üniversiteye giden çocuğum var diğeri de yanımda. Tansiyon, şeker, guatr gibi rahatsızlıklar çıktı bende. Bunlardan emeklilik indirimi alamıyorsunuz. Hem çalışıp hem çocuklarla hem de evle ilgilendiğimiz zaman yıpranmamız daha fazla oluyor. Almanya, İsviçre, Hollanda gibi ülkelerdeki kadınların emeklilik şartlarına bakıp incelesinler, bizleri de o standartlara çıkarsınlar.

Emeklilik yaşımı doldurdum ama çalışmak zorundayım hala

Bilecik’ten geldim bugün. 1994’te sigorta başlangıcım var. 24 yıldır çalışıyorum. 7500 gün pirimim var. 51 yaşı beklemek zorundayım emekli olmak için. Özel sektörde çalışıyorum. 2 çocuğum var. Çocuklarımı küçükken evde bırakıp işe gitmek zorunda kaldım. İki çocuğumda da aynısını yaşadım. Emeklilik yaşımız çoktan geçti ama maaş alamadığımız için çalışmak zorundayız hala. ABO oranları da çok düşürüldü, alacağımız para da çok düşük. 2500 civarı para zaten yetmeyecek. İşten çıksak da tek maaşla geçinemeyeceğiz. Tek maaşla üniversiteye gönderemeyiz çocuğu. Kadınlar erkeklere göre daha fazla yıpranıyor. Kadınların daha erken emekli olması lazım.

Her şeyden feragat ettim, sağlığımdan da

Pelin: Erken emekli olmak istememizin başlıca sebebi sağlık. Bana 10 yıl vurdu. 10 yıl fazladan çalıştım. Ama bu süreçte sağlık gitti. Ailemden feragat ettim, sosyal hayatımdan feragat ettim. Çünkü çalıştığım sektör ağır bir sektör. Bankacıyım. Staj mağduruyum. 89’da stajyerdim. 93 yılında sigortam başladı. Çoktan emekli olmuş olmam lazımdı şimdiye kadar. Aktif olarak 28 yılı doldurdum çalışma yaşamında. 38 yaşında emekliliğe de karşıyım ben ama kadınlar 55 yaşına kadar da çalışmamalı. 45 yaş normal. Hem işte çalışıyoruz hem evde. Bir sürü işimiz var. Bu yüzden de çok mağduruz. Bunu anlatmak için buradayız. Çok çalışıp az para kazanıyoruz.

Pelin’in arkadaşı: Bir gün bile çalışmadan emekli maaşı alanlar var. Benim bir tane çocuğum var 16 yaşında. Nasıl büyüdü bilmiyorum. Anneannesi, dedesi büyüttü. Hiç yanında olamadım. Yorulduk artık. Emekli olmama 13 sene kaldı. O yaşa kadar yaşayacak mıyım onu da bilmiyorum.

Pelin: Ben işe girerken 20 yıl diye başladım. 10 yıl fazladan çalıştım. Sağlığım el verdiği sürece çalışırım ağırıma gitmez. Ama sistemde 3-4 maaş alanlar varken, yandaşlara para kazandırılırken, diğerleri 35 yaşından sonra işe giremiyor ve emekli olamıyor. Bu insanlar aç. Hadi biz bir şekilde maaş alıyoruz, yine de hakkımız olanı istiyoruz. Bu sisteme karşıyız işte.

Pelin’in iş arkadaşı: Şu an işten çıksak işe giremeyiz bir yerde. Onun stresi çok fazla. Hepimiz ilaç kullanıyoruz bu sektörde. Anksiyete bozukluğu gibi şeylerle boğuşuyoruz. Ne gereği var bizi bu kadar yıpratmanın. Yakında belki kanser olacağız öleceğiz. Üzüntüden olacak bunlar da.

Pelin: Yaşlandığımız için gençlerle aynı kapasitede çalışmadığımız düşünülüyor. Bizim işyerimizde bu mobbinge dönüşmüyor şimdilik ama altı ay sonrasının bir garantisi yok. Çünkü sistem o kadar kötüye gidiyor ki artık, illaki karşılaşabiliriz. Biz de artık gençlerin önünü açmak istiyoruz. Emekli olursak onlara iş imkanı açılacak. 8300 gün pirimim var arkadaşımın 10 bin. Hala iki yılım var emekli olmak için. İki tane çocuğum var, onlara nasıl bakacağım emeklilik maaşıyla. Yaşam çok zor oldu. Geleceğimiz gitti, çocuklarımız için üzülüyoruz, onlar için bugün buradayız aslında. Çalışan annelerin 45 yaşında emekli olması lazım en geç.

Kadınlar en geç 45 yaşında emekli olmalı

Reyhan: 95 yılından sigortam var. 16 yıldır aktif çalışıyorum. 5 bin gün pirimim var. Yaşa takıldığım için 2026’da emekli olabiliyorum. Normalde şu an emekli olmuş olmam gerekiyordu. 46 yaşındayım, şu anda işten çıksam bir daha iş bulma şansım yok. Bir yaştan sonra işe gidip gelmek zor oluyor. Hem ev işi hem çocuk, çok yıprandık bu yaşa kadar. Artık gücümüz kalmadı. Bir tane çocuğum var. Onun üniversitesi bittikten sonra emekli olmayı planlıyordum. O şekilde olmadı mesela. Hala daha ilerisi için bir plan yapamıyorum. Çünkü emeklilik maaşı bağlansa bile 2500 TL ile bir ay nasıl geçecek. Şu an 5000 lira maaş alıyorum, kendi ödemelerime bile yetmiyor. Yol parası, giyim, en ufak bir sosyal yaşantım olmadığı halde aldığım para şu an yetmiyor. Kira ödemediğimiz halde yetmiyor. Her şey o kadar pahalı ki şu an bize 10 bin lira bile verseler geçinemeyiz.

45 yaşında emekli olmamız lazım aslında. Çalışırken de beş günden fazla çalışmamamız lazım. Dinlenmek için bir gün yetmiyor ki bize. En çok ezilen biz oluyoruz. Sorumluluklarımız daha fazla. Bir saatten sonra vücut direncimiz kalmıyor, işe gitmek, sabahları kalkmak çok zor oluyor. Bu zamana kadar hiç yakınmazdım ama artık ayaklarım ağrıyor işe gidip gelirken. Bir hastanenin çağrı merkezinde çalışıyorum. Stresi daha fazla oluyor. Hiç dingin bir şekilde işe gidip gelme şansım olmuyor. Emekli olduktan sonra da eşimle birlikte çekip gitmek istiyorum. Çocuğumun da bu ülkede yaşayıp harcanmasını istemiyorum.

Kadınlar için pozitif ayrımcılık yapılmalı

Müjgan: Devlet memurları için bir an önce düzenleme yapılması ve emeklilik hakkını alması gerektiğini düşünüyorum. Hem kadro açılsın, hem de insanlar, eskiden beri hakettiği emekliliğini alsın. Ben normalde tamamladım, 50 yaşındayım. Birçok arkadaşımız mağdur, onlara destek için buradayım. Emekli olmadım, maaşım düşük olacak bu bir nedeni. Diğer nedeni de SAHİM-Sen Genel Başkan Yardımcısıyım. Sahada aktif çalışmak için de emekli olmak istemedim.

Müjgan’ın arkadaşı: 40-45 yaşında bir sağlık personelinin nöbet tuttuğunu düşünebiliyor musunuz? Ya da 55 yaşında. Nasıl hizmet verebilir? Öyle meslekler var ki daha erken emekli olması gerekebilir. Kim ister eli titreyen bir sağlık personelinden kan aldırmayı? Acil bir durumda, dizlerim ağrıyarak yerimden kalktığımı düşünün. Nasıl hızlı olabilirim? Ben 18 yaşında başladım mesleğe. 98 girişliyim. Şimdiki sağlık çalışanları 23-24 yaşında başlıyorlar mesleğe. Biz 20 yıl diye başladık. 4-5 yıldır fazladan çalışıyorum. Devlet memuru olabiliriz ama çok yorulduk. Kadınlar için pozitif ayrımcılık yapılmalı ve EYT’nin bir an önce çıkması lazım. Emeklilik için planlarım vardı onları yapamıyorum şu anda. İstanbul gibi bir yerde sağlık sektöründe çalışmak çok daha yıpratıcı. Yıpranma payını şimdikilere veriyorlar. Geriye dönük verilmedi. Biz emekli olduktan sonra yine halka hizmet edeceğiz ama aktif çalışma yaşamı olarak çok yoruldum. Sabah erken kalkıp işe gitmek çok zor oluyor benim için. O yüzden geceye geçtim artık. Nöbet parasını geçtim, mesaimi gecede tamamlıyorum tamamen. Ben bekarken bunları yaşıyorum bir de evli olan kadınları düşünün.

Müjgan: Benim çocuğum 27 yaşında. Hep, “gitme anne” diyerek büyüdü. Şimdi o da çalışıyor, bana “ben çalışmaya başladım ama sen hala çalışıyorsun.” diyor.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!