Farplas eylem izlenimleri: Kadınlar fabrika işgalinde

Kadınİşçi olarak gece boyunca Farplas’daydık. “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarıyla harekete geçen işçiler fabrika içerisine kendini kapattı.
Paylaş:
Bahar Gök
Bahar Gök
bihargok1982@gmail.com
Bahar Gök  bihargok1982@gmail.com

Kadınİşçi olarak gece boyunca Farplas’daydık. “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarıyla harekete geçen Birleşik Metal İş Sendikasına üye işçiler fabrika içerisine kendini kapattı.

Farplas fabrikasında 20 Ocak gece vardiyasında başlayan iş durdurma eylemleri günlerdir devam ediyor. İnsanlık dışı çalışma koşulları ve düşük ücretlere tepki gösteren işçilerin enjeksiyon makinalarını kapatarak yaptıkları iş durdurma eyleminin öncüleri kadın işçiler olmuştu. Toplamda 5 ayrı fabrikası olan Farplas’ın tüm çalışanları T1 fabrikası önünde vardiya giriş ve çıkışlarında slogan atıp CEO’yu ayaklarına getirtmişlerdi. CEO’nun verdiği sözleri tutmayacağını iyi bilen Farplas işçileri geri adım atmayarak Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenmeyi tercih etmişti. Eylemlerin bir an önce durması ve işçilerin bir araya gelerek yarattığı gücün bir an önce dağıtılmasını hedefleyen işyeri yönetimi tüm çalışanları idari izne çıkarmıştı. Hemen ardından, izinde olan işçileri otellere çağırıp sendikadan istifa etmedikleri takdirde işten atılacaklarını ve iş bırakmadan doğan ‘zararın’ işçilerden alınacağı yönlü tehditler savurmuşlardı.

Dedikleri gibi yaptılar ve Cuma gününe kadar izinli olan yaklaşık 150 işçiyi Kod 49 ile işten attılar. İşten atılma saldırısıyla çaresiz bırakılmaya çalışılan Farplas işçileri hem fabrika içerisinde hem TAYSAD’ta hem de Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu diğer fabrikalarda eylemler yaparak patrona TİS masasına oturma çağrısı yaptılar/yapıyorlar. Farplas’a bağlı alt işverenliklerin yedi tanesinde   Birleşik Metal İş Sendikası (BMİS’)n çoğunluğu sağlamış olmasına karşı hamle yapan patron tüm şirketleri hızlıca kapatıp işçileri yeni şirketlere geçirerek sendikal süreci boşa düşürmeye çalışıyor. Patronun devam eden işçi ve sendika düşmanlığına karşı işçiler de 30 Ocak gecesi T1 fabrikasını işgal ederek cevap verdi. Atılan işçiler, gece vardiyası işbaşı yaptığı anda fabrikaya girerek “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarıyla fabrika içerisine kendini kapattı.

İşçiler tarafından kovuldu

Fabrikaya çevik kuvvet ekiplerinin yoğun yığınak yapmasıyla birlikte, üretim bölümünden çıkarak kendini fabrikanın çatısına kilitleyen işçiler “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “Ölmek var dönmek yok”, “Sendika hakkımız söke söke alırız” sloganları atarak polisin geri çekilmesini istediler. Bu arada da vardiyada işbaşı yapan ancak üretim yapmayan işçileri yemekhaneye ve bazı bölümlere kilitleyen yönetim, işçilerin eyleme katılmasını önleme çabasıyla yeni bir suç işlemiş oldu. Sendikalı olarak işe geri dönme talepleri kabul edilmeden eylemi sonlandırmayacaklarını söyleyen işçiler ise gece boyunca ışıklarla ve sloganlarla dimdik ayakta geçirdi geceyi. Zaman zaman polisin fabrikaya girmeyi denemesi üzerine bunun sonuçlarının ağır olacağını söyleyen işçiler, müdahale olduğu takdirde atlamayı göze aldıklarını haykırdılar sürekli olarak. Kolluk gücüyle işçileri yıldıramayacağını anlayan fabrika yönetimi, gece saatlerinde CEO’yu işçileri yeniden kandırması için fabrikaya getirtti. İşçilerin öfkesiyle karşılaşan CEO, işe geri dönmek isteyenlerin yeniden başvuru formu doldurmaları gerektiğini söylediğinde bu kez kendisi işçiler tarafından kovuldu.

Hamile bir işçinin de yer aldığı ve Farplas işçisi kadınların öncülük ettiği eylemi dağıtmak için sabah saatlerinde fabrikaya zorla giren polis, işçilerin çatıdan düşme riskini gözetmeden saldırdı. Yerlerde sürükleyerek tekme tokat gözaltına aldığı işçilere küfür ederek gözaltı aracı içerisinde de işkence yaptı. İşçilere destek vermek için gece boyunca fabrika önünde bekleyen kitlenin tepki göstermesi üzerine biber gazı sıkarak dışarda da gözaltı saldırısına devam etti. Gözaltı aracının önünü kesmeye çalışan kitle “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla karşılık verdi. Çayırova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen işçilere yapılan saldırıyı protesto etmek için, fabrikalarda gece vardiyasından çıkan işçiler fabrika önüne desteğe geldi. Bir süre daha beklenen fabrika önünde açıklama yapan BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yapılan saldırıyı kınadı.

Kadınişçi olarak gece boyunca yanlarında olduğumuz Farplas işçileri, karakolda ifadelerini verdikten sonra serbest bırakıldı. Sendikanın verdiği sayıya göre 108 kişinin gözaltına alındığı saldırıda yaralanan işçiler oldu. Bir kadının el bileğinin çatladığı, bir işçinin ayağının kırıldığı, yüzlerinde tırnak izleri olan işçilerin olduğu, kafalarına ve burunlarına ağır darbeler alan işçilerin olduğu bilgisine ulaştık. BMİS Gebze 2 No’lu Şube direniş ve gözaltılara ilişkin olarak 1 Şubat günü sendika binasında yapacağı açıklamada direnişin seyrine dair aldığı kararı da açıklayacak.

Paylaş:

Benzer İçerikler

70 gündür fabrika önünde direnen Polonez işçileri kadın örgütlerini ve feministleri dayanışmaya çağırıyor. Bu çağrıyı ilettiğimiz ve iletimize cevap veren kadın örgütleri “boykot ve dayanışma eylemleri yapalım” fikrinde ortaklaşıyor. O halde gelin Polonez’de kadın işçilerin taleplerini yaygınlaştırıp, seslerine ses katalım…
Türk-İş dün 81 ilde “Zordayız, geçinemiyoruz” diyerek eylem çağrısı yaptı. Ancak işçiden habersiz, fabrika ve işyerlerinden uzak bir eylemden beklenileceği üzere zayıf görüntüler ortaya çıktı. İstanbul’daki eylem bunun en sarih örneği oldu.
CarrefourSA Esenyurt depo direnişinin ikinci gününde kadın işçiler Gülşah, Emel, Perizade ve Esra ile konuştuk. Esra “Bugün onlara olanın bize de olacağını biliyoruz,” Gülşah “İçeride can güvenliğimiz yok” Emel “Bir beyaz yakalı bir kadın çalışanı taciz edebilir mi?” Perizade ise “Biz illallah ettik buradan, sesimizi duymaları gerekiyor” diyor.
Bizlerin bütçesine daha ‘uygun’ market raflarında sıkça gördüğümüz, işlenmiş et ürünleri markası olan Polonez, bir süredir işçi ve sendika düşmanlığıyla anılıyor. Fazla mesai dayatmasıyla ev yüzü görmeden çalışan kadın işçilerin sendikalaşma mücadelesini tanımayan Polonez’de kadınlar, düşük ücretlerle ağır işlerde hakarete maruz kalarak çalışıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!