Fransa’da emeklilik reformu ve kadınlar

Fransa’da emeklilik açısından kadınlar ve erkekler arasında yüzde 40’lık bir uçurum var. Kadınların kariyeri daha çok kesintiye uğrarken, yarı zamanlı işlerde çalışanların da çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Bu nedenle emeklilik reformundan daha çok etkilenecekler. Hükümetin iddiasının aksine reformun kazananı değil, kaybedeni konumundalar.
Paylaş:

Fransa’nın gündeminde emeklilik reformu ve buna karşı gelen, hakkını aramak için sokağa çıkan halk var. Haftalardır televizyon programlarında, gazete manşetlerinde, köşe yazılarında, raporlarda, araştırmalarda, Meclis’te bu reformun olumsuz yönlerinden, kimlerin zararlı çıkacağından bahsediliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği notu pek de parlak olmayan Fransa’da, kadınlar neden kaybediyor?

Emeklilik reformunun içeriği nedir?

Öncelikle reformun genel hatlarını hatırlayalım. Emeklilik yaşının kademeli olarak 65’e çıkarılması, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2017’den beri seçim ajandasında yer alıyor. Dünyanın büyük merakla takip ettiği “Gilets jaune” (sarı yelekliler) eylemleri ve hepimizi sarsan Covid-19 salgını nedeniyle ertelendi ama unutulmadı.

Hükümete göre reformun ekonomik, demografik ve istihdamla ilişkili nedenleri var. Emeklilik yaşının kademeli olarak 64’e uzatılması, devlet bütçesi için 2027 senesine kadar 7,7 milyar avro, 2032’ye kadar ise 18 milyar avro tasarruf anlamına geliyor. Macron, “eğitim ve sağlık sistemine, ordulara maddi destek için, daha fazla zenginlik üretebilmek için daha çok çalışmak gerektiğini” savunuyor.

Fransa’da 55 yaş üstü kişilerin istihdam oranı her ne kadar artsa da diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında düşük kalıyor. 2019 verilerine göre; 60-64 yaş aralığındaki kişilerin istihdam oranı Fransa’da yüzde 34, Almanya’da yüzde 63, İsveç’te yüzde 70, Avro Bölgesi’nde ise yüzde 47 olarak belirlendi.

Daha uzun yaşamak, daha iyi yaşamak anlamına mı geliyor?

Fransa Devlet İstatistik Enstitüsü (INSEE) verilerine göre, 2022’de beklenen yaşam süresi kadınlar için 85,2, erkekler için 79,1. (1) Ancak farklı meslekler ve yaşam standartları arasındaki eşitsizlik artıyor. Bu ortalama, cinsiyete, sosyal kategorilere ve meslek gruplarına göre önemli eşitsizlikleri gizliyor ve yaşlıların yaşam kalitesini sınırlayabilen sağlık sorunlarını göz ardı ediyor.

62 yaşında emekli olan Fransız kadınlar, bu nedenle teorik olarak mesleki faaliyetlerinin sonu ile ölümleri arasında 23 yıllık bir yaşam süresine sahip. 35 yaşında yönetici bir kadın 53 yıl daha yaşayacağını düşünürken, onun yaşıtı olan işçi bir kadın 49 yıl daha yaşayacağını düşünüyor.

Yasal emeklilik yaşını belirlemek için yapılan tartışmalarda sıklıkla gündeme gelen bir gösterge olan “engelsiz yaşam beklentisi” yani daha günlük bir tabirle “elden, ayaktan düşmeden, sağlıklı” yaşam beklentisini ele alalım. 2020 yılı son verilerine göre bu sağlıklı yaşam süresi erkekler için 64,4 (dolayısıyla hükümetin öngördüğü yasal emeklilik yaşı), kadınlar içinse 65,9. Bu da reform karşıtı karikatürlerin, eylemlerde açılan pankartların belirttiği gibi “ölene kadar çalışmayı” ve “metro, iş, uyku” sloganının “metro, iş, uyku, mezar” olarak değiştirilmesini hatırlatıyor.

Halkın, sokakların sesi

Araştırmalara göre, halkın yüzde 72’si emeklilik reformuna karşı. 19 Ocak’ta sendika rakamlarına göre 2 milyon, İçişleri Bakanlığı’na göre 1,2 milyon kişi ülkenin dört bir yanında sokaklardaydı. 12 sene sonra Fransa’daki bütün sendikalar fikir birliği içinde, reforma karşı seslerini yükseltiyorlar. Grev çağrısında bulunan sekiz sendikanın yedisinin başkanı erkek. 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Meclis’te ittifak kuran NUPES (Boyun eğmeyen Fransa, Fransız Komünist Partisi, Yeşiller Partisi ve Sosyalist Parti) liderleri de omuz omuza mücadele ediyorlar.

Reformun kaybedenleri kadınlar

Reformu toplumsal cinsiyet açısından değerlendirmek gerekirse, kadınlar erkeklerden daha çok etkilenecekler. Fransa’da ortalama olarak kadınlar, erkeklerden yüzde 22 daha az kazanıyor. (2)

2020’de emeklilik açısından kadın ve erkekler arasında yüzde 40’lık bir uçurum oluştu. Kadınların kariyeri daha çok kesintiye uğrarken, yarı zamanlı işlerde çalışanların da çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.

Çalışan kesimin yüzde 18’i yarı zamanlı çalışıyor. Bunların yüzde 27,5’i kadın, yüzde 7,5’i ise erkek.

Kadınlar çocukları, özellikle küçük çocukları varsa ve evlilerse (özellikle eş yönetici ise) daha çok yarı zamanlı çalışıyorlar. (3) Bu kadınlar arasında evde yardım hizmetlerinde çalışanlar, temizlik işçileri, otel ve restoran çalışanları, sekreter ve bakıcılar var. Hasta bakıcıların yüzde 91’i, hemşirelerin yüzde 87’si kadın.

Çocuklara bakacak bir kurum ya da birini bulamadıkları için, ev işleri kadının ‘doğal görev’ tanımında varmış gibi davranıldığı için erkekler daha çok kariyerlerine odaklanabiliyorken kadınlar daha çok yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu bir tercih değil, toplumsal dayatma. Fransa’da yaşlı bir kişiye veya engelli bir akrabaya bakmak için çalışmayı bırakanların üçte ikisi kadın.

Kadınların kariyerleri daha kısa ve bu nedenle yeni reformun kadınlar üzerinde olumsuz bir etkisi olacak. Çünkü çalışma saatlerinin uzatılmasını içeren tüm reformlar, eksik kariyerlere sahip olma olasılığı daha yüksek olan kadınların aleyhine: Kadınların yüzde 40’ı, tamamlanmamış bir kariyerle emekli oluyor. (4)

Fransa’da Eşitlik Yüksek Kurulu’nun yayımladığı “Cinsiyetçilik hakkında” başlıklı rapora göre, iş yaşamında cinsiyetçilik sürüyor. Kadınların yüzde 37’si meslek tercihlerinde cinsiyet ayrımcılığına uğradıklarını belirtiyor. Ankete katılan kadınların yüzde 23’ü, aynı işi yapan, aynı yeteneklere sahip bir erkek çalışma arkadaşına göre daha az maaş aldığını hatırlatıyor. (5)

OXFAM raporuna göre ise, Fransa’da erkekler kadınlardan ortalama yüzde 28,5 daha fazla kazanıyor. Yarı zamanlı işlerin yüzde 76’sı kadınlar tarafından yapılıyor. Çünkü Fransa’da kadınlar günde ortalama 3 saat 26 dakikayı ev işlerine ayırırken, erkeklerde bu süre 2 saat. Bu önemsiz bir detay değil. (6) Kadınların yüzde 42’si, evde sorumlu oldukları bakım işlerinin ağır yükü nedeniyle ücretli çalışamayacaklarını söylüyor. (7)

Hükümete göre kadınlar kazanacak

Reform tasarısına göre, 1966 doğumlu nesil için ortalama emeklilik yaşı 6 ay artacak. Ancak erkeklerde 5 ay olan bu süre, kadınlarda 7 ay daha uzun olacak. 1972 doğumlularda kadınlarda 9 ay, erkeklerde 5 ay olacak. Ve 1980 kuşağı için uzatma, kadınlar için iki kat daha fazla (8 aya karşı 4 ay).

Anne olduktan sonra kariyeri kesintiye uğrayan kadınların reformdan daha az etkilenmeleri amacıyla her çocuk için çeyrek dönem (3 aylık süre) devlet tarafından verilecek. Reformla birlikte, günümüzde ağırlıklı olarak kadınların kullandığı ebeveynlik izni, uzun kariyerlere erişim için “katkıda bulunulan” dönemler listesine eklenecek. Bir kadın, kariyeri boyunca iki “özel durumda” “ikramiye katkı payından” yararlanabilir: Annelik veya evlat edinme durumunda 4 çeyrek dönem ikramiye verilir. Daha sonra bu çocuğun eğitimi için 4 çeyrek ikramiye daha verilir.

Kadınlar ve erkekler arasındaki emeklilik maaşı farkı azalsa bile kadınlar, kariyerlerini erkeklerden daha uzun süre uzatmak zorunda kalacaklar. Kısacası emekli maaşları biraz artacak olsa da kadınlar, bu reformla birlikte daha uzun çalışmak zorunda kalacakları için kaybedecek.

Hükümetin temel görevi, kadın-erkek arasındaki eşitsizliği (sokakta, okulda, işyerinde…) azaltmak ve feminist politikalar üretmektir. Teoride değil, pratikte eşitlik için…

Pınar Kılavuz: Sosyolog, Sorbonne Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Fotoğraf: eurotopics.net

Kaynaklar

[1] https://www.insee.fr/fr/statistiques/2416631#tableau-figure1

2 https://www.insee.fr/fr/statistiques/6047789?sommaire=6047805

3 https://dares.travail-emploi.gouv.fr/publication/temps-partiel-et-segregation-professionnelle-femmes-hommes-une-affaire-individuelle-ou

4 https://www.cor-retraites.fr/sites/default/files/2022-09/RA_COR2022_0.pdf

5 https://www.haut-conseil-egalite.gouv.fr/IMG/pdf/hce_-_rapport_annuel_2023_etat_du_sexisme_en_france.pdf

6 https://www.oxfamfrance.org/inegalites-femmes-hommes/inegalites-hommes-femmes-travail/

7 https://www.oxfamfrance.org/inegalites-femmes-hommes/inegalites-hommes-femmes-travail/

Paylaş:

Benzer İçerikler

Roe v. Wade kararının iptali, ABD eyaletlerinin yaklaşık yarısında kürtajı fiilen yasa dışı hale getirecek. Araştırmalar bize bunun kadınların iş yaşamlarını da tehlikeye atacağını söylüyor. İşte 5 maddede kürtaj yasaklarının işgücündeki kadınlara etkisi…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!