Güçlü, inatçı, uzlaşmaz bir feminist: Ellen Wilkinson

Bursla okudu, öğretmen oldu. Genç yaşta İngiltere Bağımsız İşçi Partisi’ne ve Oy Hakkı Hareketi’ne üye oldu. İyi bir örgütçüydü. Kadınların sendikalarda örgütlenmesi için de çalıştı. İşçi Partisi’nden milletvekili ve eğitim bakanı oldu. Yaşamını yitirene kadar eylemlilik içindeydi.
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com

Ellen Cicely Wilkinson, 8 Ekim 1891’de, İngiltere Manchester’da Richard Wilkinson ve eşi Ellen Wood’un üçüncü çocuğu olarak doğdu. Ailesiyle birlikte Chorlton-on-Medlock’ta yaşıyordu. Richard Wilkinson, bir pamuk fabrikasında çalışıyordu. Katı Metodist ilkeleri ve güçlü sosyal adalet duygusu, çocuklarının eğitimini etkiledi. Tamamen kendi kendini yetiştirmiş olan Richard, çocuklarının da mümkün olan en iyi eğitimi almalarını sağladı, onları okumaya teşvik etti ve onlara Hıristiyan ilkelerini öğretti. 

Ellen, altı yaşında “bir odada beş sınıfın olduğu pis bir ilkokul” olarak tanımladığı okula gitmeye başladı.  11 yaşında Ardwick Yüksek İlköğretim Okulu’na burs kazandı. İki yıl sonra Stretford Road Kız Ortaokuluna transfer oldu. Öğretmenlik, o zamanlar eğitimli işçi sınıfı kızlarına açık olan birkaç meslekten biriydi. 1906’da 25 sterlinlik bir burs kazandı. Haftanın yarısında Manchester Gündüz Eğitim Koleji’ne gitti, diğer yarısında Oswald Road İlkokulu’nda öğretmenlik yaptı. Ezbere dayalı öğretime karşıydı, bu onun üstleriyle sık sık çatışmasına yol açtı.

16 yaşında, Bağımsız İşçi Partisi’nin (ILP) Longsight örgütüne üye oldu. Öğretmenlik dışında kendine bir kariyer yapmaya kararlı olan Ellen Wilkinson, 1910’da Manchester Victoria Üniversitesi‘ne gitmesini sağlayan Jones Açık Tarih Bursu’nu kazandı. Sosyalist bir düşünce kuruluşu olan Fabian Society ile Üniversite Münazara Topluluğu’na katıldı. Derslerinde kendisine öğretilenleri onaylamamaya başladı. Siyasi faaliyetlerini genişletmek için eline pek çok fırsat geçti.

Üniversitedeki son yılında Ellen, ülkenin her yerinden sosyalist öğrencileri bir araya getirmek için kurulmuş, kurumlar arası bir örgüt olan Üniversite Sosyalist Federasyonu‘nun (USF) yürütme kuruluna seçildi. 1913’te mezun olduktan sonra Ulusal Kadın Oy Hakkı Dernekleri Birliği‘nin (NUWSS) örgütçüsü oldu. Temmuz 1913’te, ülkenin her yerinden 50 binden fazla kadının katıldığı Londra, Hyde Park’ta yapılan Oy Hakkı mitinginin düzenlenmesine yardım etti.    

Ellen Wilkinson

Ağustos 1914’te Birinci Dünya Savaşı başladı ve Wilkinson, bunu milyonlarca işçinin ölümüyle sonuçlanacak emperyalist bir savaş olarak nitelendirdi.  Savaşın başlamasıyla birlikte NUWSS, savaş yanlısı ve barış yanlısı gruplar arasında bölündü. Sonunda ayrıldılar, barış yanlıları (Wilkinson’ın Manchester şubesi dâhil)  Uluslararası Barış ve Özgürlük için Kadınlar Birliği’ne (WIL)  katıldılar.

Kadınların sendikalaşması için uğraştı

Temmuz 1915’te, savaş zamanında kadın üye oranı yüksek bir birlik olan Birleşik Kooperatif Çalışanları Sendikası’na (Amalgamated Cooperative Staffs Union-AUCE) ulusal örgütçü olarak atandı ve özellikle kadınların sendikaya kazandırılmasından sorumluydu. Bu görevde, eşit işe eşit ücreti, vasıfsız ve düşük ücretli işçilerin haklarını savundu. Carlisle, Coatbridge, Glasgow ve Grangemouth’ta hedeflere ulaşmak için bir dizi grev düzenledi. 1918 yazında, Manchester’daki Longsight baskı fabrikasında uzun bir direnişi yönetti. Rakipleri, bu direnişteki taktiklerini “mantıksız gerilla savaşı” olarak tanımladı. Eylemlerinin bir sonucu olarak Wilkinson, sendikadaki işini kısa bir süre kaybetti, ancak üyelerin protestolarının ardından işe geri alındı. 1918’den itibaren, düşük ücretli işçiler için asgari ücret oranlarını belirlemeye çalışan ve ulusal danışma organları olan çeşitli ticaret kurullarında sendikasının adayı olarak görev yaptı. 

1920’de WIL için İrlanda’yı ziyaret ettikten sonra, İngiliz hükümetinin oradaki faaliyetlerini, özellikle de “Black and Tans”ı bir paramiliter güç olarak kullanmasını eleştirdi. O yılın aralık ayında Washington’daki Kongre Soruşturma Komitesi’ne, İrlanda’daki İngiliz kuvvetlerinin tutumları hakkında bilgi verdi. Ateşkes ve cumhuriyetçi mahkûmların serbest bırakılması çağrısında bulundu. 

1921’de AUCE, Ulusal Dağıtım ve Müttefik İşçiler Birliği’ni (NUDAW) oluşturmak için Ulusal Depo ve Genel İşçiler Birliği ile birleşti. Wilkinson’ın sendika için çalışması, yeni ittifaklar ve faydalı dostluklar getirdi. Aynı yıl Wilkinson, Moskova’daki Kızıl Uluslararası İşçi Sendikaları Kongresi’ne ve İkinci Komünist Kadınlar Kongresi’ne katıldı. Ülkesinde, sendikası NUDAW’ı Profintern’e (Kızıl Sendika Enternasyonali) üye olmaya ikna edemese de, özellikle kadın işçilerin kurtuluşu başta olmak üzere Rusya’nın kazanımlarını desteklemeye devam etti.   

Wilkinson, işçi sınıfından öğrencileri, sınıfın ilkeleri doğrultusunda eğitmek amacıyla NUDAW’ın desteğiyle 1921’de kurulan Ulusal Çalışma Kolejleri Konseyi’ni ömür boyu destekledi.  Aynı yıl “Anneliği Koruma Sözleşmesi”nin hükümet tarafından reddedilmesini protesto eden bir önerge hazırladı. Bu önerge, “bir kadına işinden, lohusalığından başlayarak en az altı hafta izin verilmesini ve bu süreçte ona, kendisinin ve çocuğunun tam kapsamlı ve sağlıklı bakımı için yeterli yardımın yapılmasını” şart koşuyordu. Ancak sözleşme, 1927 yılında Weimar Cumhuriyeti imzalayana kadar Britanya’da da onaylanmadı. 

Kasım 1923’te Gorton Mahallesi, onu Manchester Kent Konseyi’ne seçti. 1926’ya kadar burada görev yaptı. Wilkinson’ın ana ilgi alanları işsizlik, barınma, çocuk refahı ve eğitimdi. Aynı yıl Middlesbrough East seçim bölgesinde İşçi Partisi adayı olarak seçildi ve işçi kesiminden seçilen tek kadın milletvekili oldu. Wilkinson’ın Avam Kamarası’na gelişi, parlak kızıl saçları ve kıyafetlerinin canlı renkleri basının ilgisini çekti. Milletvekillerine  “Bu mecliste dünyanın en ağır demir ve çelik üretim bölgelerinden birini temsil ediyorum, öyle görünmediğimi biliyorum ama öyleyim” dedi. The Woman’s Leader, onu “güçlü, uzlaşmaz bir feminist ve son derece inatçı, güçlü ve dik başlı bir politikacı” olarak tanımladı. 

Wilkinson, 1925’teki Kadın İşçiler Kongresi’nde doğum kontrolü konusunu tartışmaya açtı. Aynı yıl ilk parlamento zaferlerinden birini elde etti. Hükümeti, Emeklilik Yasası’nda “dulları etkileyen anormallikleri” düzeltmeye ikna etti.   

Kadınlara oy hakkı yasası

Mayıs 1926 Genel Grevi’nde Wilkinson, grevcilerin davasına destek kazanmak için tüm ülkeyi dolaştı. Sendikalar Kongresi (TUC) grevi iptal ettiğinde çok üzüldü. Haziran ayının başlarında, TUC kararına rağmen greve devam eden madencilerin yararına yaklaşık 1.200 pound toplanan Albert Hall Mitingi’ne katıldı. Wilkinson’ın grevle ilgili düşünceleri, Büyük Grevin İşçi Tarihi’nde (A Workers’ History of the Great Strike-1927) ve 1929’da yayımladığı yarı otobiyografik bir roman olan Çatışma’da (Clash) yer aldı. Ayrıca, madencilere mali destek sağlamak için Ağustos 1926’da Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret etti.   

Wilkinson, kariyeri boyunca emperyalizmle mücadele etti. Şubat 1927’de Brüksel’deki Emperyalizme Karşı Birlik Kurucu Kongresi‘ne katıldı. İşçi Partisi’nin Ulusal Yürütme Kurulu’na seçildi ve bu onun parti politikasının oluşturulmasında söz hakkı elde etmesine hizmet etti.  Cinsiyet eşitliği için yorulmak bilmez bir kampanyacı olarak, 29 Mart 1928’de 21 yaş ve üstü tüm kadınlara oy hakkı veren yasa tasarısı için Avam Kamarası’ndaki  tartışmada, “…ve sonunda ülkenin kadınları için büyük bir adalet eylemi yapıyoruz. Tıpkı [daha önce] yaşlı kadınlara kapıyı açtığımız gibi, bu gece buradayız” dedi.

Mayıs 1929’da Baldwin, Birleşik Krallık’ta genel seçim çağrısı yaptı. İşçi Partisi’nin Ulusal Yürütme Kurulu’nun bir üyesi olarak Wilkinson, partisinin manifestosunun hazırlanmasına yardım etti. Wilkinson’ın yardımıyla Zihinsel Tedavi Yasası, 30 Haziran 1930’da kraliyet onayı aldı. Aynı yıl Ellen, mağaza çalışanlarının çalışma saatlerini haftada 48 saatle sınırlayan bir yasa tasarısını oluşturma görevini üstlendi ve buna karşı çıkan muhafazakârları eleştirdi. Tasarı bir parlamento komitesine havale edildi, sonuç çıkmadı. 

İkinci romanı The Division Bell Mystery 1932’de yayımlandı. Wilkinson, Hindistan’daki koşullar hakkında rapor vermek üzere küçük bir delegasyona katılmaya davet edildi. Üç aylık ziyareti sırasında, o sırada hapiste olan Gandhi ile tanıştı ve herhangi bir barış olasılığı için onun işbirliğinin gerekli olduğuna ikna oldu. Eve döndüğünde vardığı sonuçları, 1934’te yayımlanan Hindistan’ın Durumu adlı bir raporda açıkladı.

1933’te Hitler’in iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra Almanya’yı ziyaret etti ve erken dönemleri belgeleyen Almanya’da Terör adlı bir broşür yayımladı. 

Faşizme karşı mücadeleye destek

1935’te, Büyük Buhran’ın harap ettiği Tyneside gemi inşa kasabası olan Jarrow için İşçi Partisi adayı olarak seçilmesi, parlamentodaki umutları canlandırdı. Kasaba halkının kronik işsizlik nedeniyle karşı karşıya kaldığı zorlukların altını çizdi. Terk edilmiş bir tersane sahasına bir çelik fabrikası yapılması istihdamı artırabilirdi, ancak bu reddedildi. Karar kasabalıları harekete geçirdi ve 5 Ekim 1936’da seçilmiş 200 kişilik bir grup, parlamento oturumunun başlayacağı 30 Ekim’e kadar Londra’ya ulaşmayı hedefleyerek, 282 millik yürüyüş için Jarrow Belediye Binası’ndan yola çıktı. İşçi Partisi hükümetindeki dört kadın milletvekilinden biri olarak bu yürüyüşü o başlattı. 31 Ekim’de yürüyüşçüler Londra’ya ulaştı, ancak Baldwin onları görmeyi reddetti. 4 Kasım’da Wilkinson, 11 bin Jarrow sakini tarafından imzalanan dilekçeyi Avam Kamarası’na sundu. Yürüyüş, İngiliz halkı tarafından sempatiyle karşılandı, ancak siyasi bir etki yaratmadı ve Jarrow’u rahatlatmak için hiçbir öneride bulunulmadı. 

Eğitim bakanı oldu

Kasım 1934’te, Faşizm Kurbanlarına Yardım Komitesi’nin bir temsilcisi olarak Wilkinson, İspanya’nın kuzeyindeki Asturias  eyaletini ziyaret etti. Ülkeden zorla çıkarıldı. Wilkinson ülkeyi gizlice ziyaret etmeye devam etti. İspanya’da, faşizmin yayılmasına karşı mücadele etmeye başladı. İspanyol Tıbbi Yardım Komitesi’ni ve İspanya Yardımı için Ulusal Ortak Komite’yi kurdu. Tamamı kadınlardan oluşan bir heyet ile seyahat eden grup, hastaneleri ve okulları ziyaret etti. Barselona ve Madrid’de savaş esirleri ve siyasi liderlerle görüştü. İngiltere’ye döndüğünde, İngiliz halkını Cumhuriyet davasını desteklemeye çağırdı ve bunun “doğru ile yanlış arasındaki bir mücadele” ve “faşizme karşı uluslararası bir mücadele” olduğunu söyledi. Madrid’de okul çocuklarının açlıktan ölmek üzere olduğunu gözlemledikten sonra, İngiltere’ye döndüğünde diğer insani yardım girişimleriyle birlikte “İspanya için Süt” fonu kurdu  ve mağdur İspanyol ailelerin İngiltere’ye taşınmasına yardım etti.

Winston Churchill’in savaş zamanı koalisyon hükümetinde, kısa bir süre emeklilik bakanlığında parlamento sekreterliği görevini yürüttü.

Kasım 1945’te Londra’da, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) kurulması ile sonuçlanan uluslararası bir konferansa başkanlık etti. 1945’te Wilkinson, İngiliz kabinesinde Eğitim Bakanı oldu. Savaş zamanı koalisyonundan geçen 1944 tarihli Butler Eğitim Yasası’nın uygulanması için çalışmalar yaptı. Bu kanun ücretsiz ortaöğretim sağladı ve 1947’den itibaren okul bırakma yaşını 14’ten 15’e çıkardı. Bu, binlerce öğretmenin işe alınmasını, eğitilmesini ve yaklaşık 400 bin fazladan çocuk için sınıf yaratılmasını gerektiriyordu. 

Acil Durum Eğitim Programı (ETS) kapsamında, eski askerlere ve kadınlara hızlandırılmış bir yıllık eğitim yardımı yapıldı. 1946 sonuna kadar 37 binden fazla  kişi eğitildi. Wilkinson’ın bakan olarak görev yaptığı sürede okullarda ücretsiz süt dağıtıldı, yemek servisinde iyileştirmeler yapıldı, bunların yanı sıra üniversite bursları da yükseltildi. 1946’da mezun olduğu Manchester Victoria Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verildi. 

Wilkinson astım hastasıydı. 25 Ocak 1947’de Bristol Old Vic Tiyatro Okulu’nun açılışına katıldı. 1946-47 kışı son derece soğuktu ve tören açık havada yapılmıştı. Kısa bir süre sonra Wilkinson zatürre oldu. 6 Şubat 1947’de Paddington’daki St Mary’s Hastanesi’nde öldü. 

Fotoğraflar: All About History, Wikipedia

Kaynaklar

Ellen Wilkinson – Wikipedia… https://en.wikipedia.org 

https://www.staffnet.manchester.ac.uk/news/display

Ellen Wilkinson – Biography – YourDictionary… https://biography.yourdictionary.com 

Ellen Wilkinson, Bir Sosyalist ve Feministin Hayatı/Laura Beers/Hep Kitap/2019

https://www.historyanswers.co.uk

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kız lisesini bitirdi. Kadınların üniversitede okutulmadığı bir dönemde, mahkeme kararı ile üniversiteye girdi. Kadın işçilerin haklarını ve özgürlüğünü savunan bir sosyalistti. Viyana İşçi Odası Kadın İşçi Dairesini kurdu. Naziler tarafından öldürüldü.
Amerikalı feminist gazeteci Louise Bryant, Lenin’in yakınındaki kadınlardan büyük güç aldığını sıklıkla ifade ediyor. Fakat tarih kitapları bizlere Lenin’in çevresindeki kadınlardan güç aldığını değil, onları Lenin’in gölgesindeki figürler olarak gösteriyor. Fakat gerçekler her zaman kitaplardaki gibi olmayabilir. Gelin, Lenin’in eşi ve iki kız kardeşinin politik çalışmalarına, çıkardıkları Kadın İşçi gazetesine ve devrim sürecindeki bugün için görülmek istenmeyen emeklerine yakından bakalım.
Emma Paterson, son nefesine dek kadın işçilerin hakları için çabaladı. İngiltere’nin ilk kadın sendikalarının kurulmasına öncülük etti, on binlerce kadının örgütlenmesini sağladı, ücret eşitliği için mücadele etti. İngiltere İşçi Sendikaları Kongresi’nin (TUC) ilk iki kadın delegesinden biriydi.
Yaşarken takdir toplayan ama ölümünden sonra unutulan, sosyalist hareket içinde yer almış, döneminde kadın sorunları üzerine düşünerek, konuşmalar yapmış konferanslarda bildiriler sunmuş, işçi sınıfı feministlerinden biri de Ottilie Baader’dir. Klara Zetkin tarafından işçi kadınların sorunlarını ve kadın erkek eşitliğini çok iyi dile getirdiği için methedilen bir kadından bahsediyoruz.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!