Güvenlik soruşturması sonucu işten atılan Melike Şahin: ‘Terörist yaratma çabalarını boşa çıkaracağım’

Daha önce iki kez Ataşehir Belediyesi’ndeki işinden atılan Melike Şahin, bu kez de İstanbul Valiliği’nin talimatıyla başlatılan güvenlik soruşturması kapsamında işinden edildi. Gerekçesiz işten çıkarmaların kadınların hayatını zora soktuğunu vurgulayan Şahin, “Belediyeler ve kamu kurumları bizim, halkın, işçilerin. Onlar gidecek biz kalacağız” dedi.
Paylaş:
Öznur Kaya
Öznur Kaya
oznurr.kayaa@gmail.com

İstanbul Valiliği’nin talimatıyla başlatılan güvenlik soruşturmaları sebebiyle Ataşehir Belediyesi’nde çalışan birçok işçi işinden ediliyor.

Ataşehir Belediyesi’nde 8,5 yıldır büro personeli olarak Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nde çalışan ve daha önce iki kez Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işten çıkartılan Melike Şahin de başlatılan güvenlik soruşturmaları sebebiyle 7145 sayılı KHK ile yeniden işten atıldı. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nde çalışan Şahin, 16 Ağustos tarihinden beri işsiz.

2018 yılında, soruşturmaları olumsuz sonuçlanmasına rağmen 696 sayılı KHK ile işten çıkartılan 150 kişinin arasında yer alan Şahin; işlerine CHP genel merkezinden gelen hukukçuların yayınladığı genelgeyle döndüğünü vurgulayarak şu anki Ataşehir Belediyesi yönetimini eleştirdi.

‘Evim basıldı gözaltına alındım’

İşten atıldığı süreçte DİSK-Genel-İş’te örgütlenerek iş yeri temsilcisi seçildiğini söyleyen Şahin, 2018 ve 2019 yıllarında yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı:

“2018 yılında taşerondan belediye şirketlerine geçiş esnasında 696 sayılı KHK ile yaklaşık 150 kişi güvenlik soruşturmalarımızın olumsuz olması gerekçesiyle işten çıkartıldık. O süreçte dokuz günlük bir direnişimiz oldu. Demokratik kitle örgütlerinin bizi sahiplenmesi sonunda CHP genel merkezinin hukukçuları bir araya geldi ve bir genelge yayınladılar.

Güvenlik soruşturması kapsamında işten çıkartılan işçiler, ‘hukuka, Anayasaya aykırıdır’ diyerek işlerine gönderildi ve biz işlerimize geri döndük. Sonrasında sendikalı olduk DİSK-Genel İş’te örgütlendik ve ben iş yeri işçi temsilcisi seçildim. Ancak bu süreçte Belediye yönetimi sendikal çalışma yapmamızın önünde engel oldu yaşanan tartışmalar neticesinde 2019 yılında temsilci iken gerekçesiz bir şekilde 04 kodu ile işten çıkartıldım. Yedi ay boyunca Ataşehir Belediyesi önünde direndim ve direnişim sonunda işime döndüm.

AKP için tehlike teşkil etmiş olmalıyım ki evim basıldı gözaltına alındım ve örgüt üyeliği suçlaması ile hakkımda dava açıldı. Bu zamana kadar hayatım boyunca hiçbir gözaltım olmadı. Kısacası bu ülkede hak arayan, işini ekmeğini isteyen herkesi nasıl cezalandırıyorlarsa beni de cezalandırdılar. Geldiğimiz noktada iki yıl sonra tekrar işten çıkartıldım”

Kadınların emeğinin kolayca hiçe sayıldığını vurgulayan Şahin; işsiz kaldığı süreçte yaşadığı zorlukları “Evli değilim, çocuğum da yok ancak bakmakla yükümlü olduğum yaşlı bir annem var. Kendisi yüksek tansiyon, kalp ve şeker hastası. İşten çıkarılmamın ardından beynine pıhtı atması sebebiyle hastanede bir hafta boyunca yattı. Tedavisine devam edeceğiz” sözleriyle anlattı.

‘CHP işçilere sahip çıkmıyor’

CHP yönetimine eleştirilerde bulunan Şahin, şöyle konuştu:

“CHP genel başkanı, milletvekilleri bugün ekranlarda AKP’yi eleştirirken ekonomik krizden söz ederken tamamen hukuksuz ve Anayasa’ya aykırı bir şekilde kendi belediyelerinde biz işçileri, İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile işsiz bırakarak açlığa mahkum ediyor. Ülkede hukukun ve adaletin bağımsız olmadığı bir ortamda kendi il başkanları Canan Kaftancıoğlu da muhalif kimliği ve gezi sürecinde attığı twittlerden kaynaklı benimle aynı sebepler ile yargılanıp ceza alırken Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkan CHP bugün biz işçilere emekçilere sahip çıkmıyor.

Muhalefette yaptıkları iktidar olunca yapacaklarının göstergesidir. Demek ki işçiler emekçiler onların koltuklarından daha değersiz. Bundan sonraki süreçte hukuki anlamda mücadelemi sürdüreceğim.

Benden terörist yaratma çabalarını boşa çıkaracağım. İşime geri döneceğim. Daha önce çıkartıldığımda da söylemiştim. ‘Belediyeler, kamu kurumları bizim, halkın, işçilerin. Onlar gidecek biz kalacağız”

*7145 Sayılı KHK: “Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hallede on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir. Belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir ve ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini yasaklayabilir”

Paylaş:

Benzer İçerikler

İBB’de güvenlik soruşturması gerekçesiyle Kod-42 ile atılan onlarca işçi, Saraçhane’de eylemde. Aralarında Barış Akademisyenleri’nin de olduğu kadın işçiler, sessiz kalmayacaklarını vurguluyor: “Hepimiz güvencesizliğe itildik. Ama biz kadınlar iki kat fazla etkileniyoruz. Güvencesizlik kadınlar ve erkekler için aynı değil…”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!