Hindistan’da güzellik ve ev bakımı hizmetleri sunan Urban Company’de (uygulama tabanlı bir firma) çalışan kadınlar, şirketin yeni kurallarına ve hesaplarının devre dışı bırakılmasına karşı ülke çapında bir protestoya hazırlanırken, günler sürecek eylemin her küçük ayrıntısı için WhatsApp üzerinden yüzlerce kez mesajlaştı.
Tüm Hindistan Gig İşçileri Sendikası tarafından desteklenen binlerce Urban Company işçisi kadın, hesaplarının bloke edilmesine yol açan adaletsiz tepki ve derecelendirme gerekliliklerini protesto etmek için temmuz ayında yaklaşık yarım düzine Hindistan şehrinde sokaklara döküldü.
Bu eylem, hızla genişleyen platform ekonomisinin* erkeklerin egemenliğinde olduğu ve kadınların -yaptıkları işin büyük ölçüde kayıtdışı olması nedeniyle- sendikaların bir parçası olamadığı Hindistan’da, kadın gig işçilerinin** ülke çapında gerçekleştirdiği ilk işçi eylemiydi.
Artık daha fazla kadın, dijital platform işçilerinin haklarına odaklanan sendikalara ve kolektiflere katıldıkça; protestolarda, -daha iyi haklar ve veriler üzerinde daha fazla kontrol için- şirketler ve devletlerle yapılan müzakerelerde başı çektikçe bu durum değişiyor.
Soochna Evam Rozgar Adhikar Abhiyan, kısa süre önce Rajasthan eyaletinde bir gig işçi yasasının hazırlanmasına yardımcı olan işçi kolektifi. Bu kolektiften Rakshita Swamy, “Kadın gig işçileri, diğer platform işçilerinin protestolarını görüyor ve motive oluyorlardı” diyor. Thomson Reuters Foundation’a verdiği demeçte, “Ayrıca cep telefonlarına sıkı sıkıya bağlılar ve kırsal kesimdeki kadınlara göre daha kolay bağlantı kurup örgütlenebiliyorlar” diye de ekliyor.
Hindistan’da kayıtlı istihdamdaki kadın sayısının sürekli düşük olması, istihdam yaratımının yavaş olması ve kayıtdışı istihdamda kadınların orantısız bir paya sahip olması nedeniyle dijital platformlar; daha fazla esneklik, değerlilik, özerklik ve yüksek kazanç vaatleriyle kadınlar için ideal olarak konumlandırılmış durumda.
Ancak platform ekonomisi büyüdükçe, düşük ücretler, koruyucu önlemlerin eksikliği, sınırlı esnekliğin yanında, algoritmik yönetimin şeffaf olmayan; rastgele görev atamalarına, derecelendirmelere ve hesabın devre dışı bırakılmasına yol açabilen doğasına ilişkin endişeler de artıyor.
Kadınlar özellikle savunmasız: Hak örgütü ActionAid tarafından yapılan son araştırma, algoritmaların “ücretsiz bakım sorumlulukları nedeniyle erkekler kadar çok çalışamayan” kadınlara karşı ayrımcılık yaptığını ortaya koydu.
Bekâr anneler
Hükümetin düşünce kuruluşu NITI Aayog’a göre Hindistan, gig ekonomisi için en büyük ve en hızlı büyüyen pazarlardan biri. Ülkede 2021-2022 yılları itibarıyla yaklaşık 8 milyon gig işçisi bulunuyor. Bu sayının 2029-2030 yıllarına kadar 24 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kadınlar, sektörün çok küçük bir bölümünü oluşturuyor ve büyük ölçüde güzellik hizmetleri, ev işçileri, sağlık hizmetleri ve eğitim alanlarında yoğunlaşıyor.
Yemek dağıtım platformu Zomato, işgücünün yaklaşık yüzde 1’ini kadınların oluşturduğunu açıklarken, Urban Company’de kadınlar 45 binden fazla yüklenicinin üçte birinden fazlasını oluşturuyor.
Manju Goel, geçen yıl birkaç ay boyunca Hindistan’ın kuzeyindeki Manesar kasabasında bulunan bir Amazon deposunda, uzun süre ayakta durmak, ağır paketleri kaldırmak zorunda kalan, tuvaletlere sınırlı erişimi ve çok az molası olan düzinelerce kadınla birlikte çalıştı.
Goel, WhatsApp’ı kullanarak ve kısa etkileşimler yoluyla yaklaşık 60 işçinin, daha iyi koşullar talep etmek ve Kara Cuma’da* dünya çapında düzenlenen protestolara katılmak için Amazon işçi sendikasına üye olmasını sağladı.
45 yaşında, üç çocuklu bekâr bir anne olan Goel, “Sendikaya katılmaktan korkuyorlardı; çünkü işlerini kaybetmekten korkuyorlardı. Ancak taleplerimizi duyurmamızın başka bir yolu yoktu” diyor.
“Urban Company’yi protesto eden kadınları gördük ve onlardan ilham aldık. Benim gibi oradaki pek çok kadın da bekâr anneydi; eğer biz sesimizi çıkarmazsak bizim için kim konuşacak?”
Amazon sözcüsü, memnuniyetsizlik iddialarının “doğru olmadığını” ve şirketin kadınlar da dahil tüm işçiler için “sağlıklı çalışma koşulları” sağladığını savunuyor. Şirketin “örgütlenme özgürlüğüne ve iş ortaklarımızın -misilleme, gözdağı ya da taciz korkusu olmaksızın- sendika kurma, bir işçi sendikasına katılma ya da katılmama hakkına” saygı duyduğunu söylüyor.
İşçiler için adil değil
Evde bakım ve güzellik sektörlerinde örgütlenmek özellikle zor; çünkü işçiler, araç çağırma ve teslimat hizmetlerindeki meslektaşlarına kıyasla daha az görünürlüğe ve bağlantı kurma şansına sahip.
Urban Company işçilerinin Ekim 2021’deki protestoları; komisyonların yüksekliği, derecelendirme sistemi ve şikâyet mekanizmalarının eksikliğine dair WhatsApp grupları üzerinden aylarca süren tartışmaların ardından geldi.
Kimliği bloke edilmeden önce dört yıl boyunca şirkette çalışan 36 yaşındaki güzellik uzmanı Seema Singh, “Herkesin aynı sorunları yaşadığını fark ettiğimizde, sessizce parkta küçük gruplar halinde toplanmaya başladık” diyor.
Yaklaşık 200 kadın, şirketin Delhi yakınlarındaki Gurugram’da bulunan ofisinin önünde protesto düzenlemişti. Aralık ayında ikinci bir protesto gerçekleştirdiler.
Urban Company, aralarında Singh’in de bulunduğu dört kadın örgütçü hakkında dava açmış olsa da kadınların taleplerinin bir kısmını kabul etti. Bu, ülkedeki gig ekonomisi için bir başka ilk oldu.
Singh, “Temmuz ayındaki protestoları görünce bu kadar çok kadının başkaldırması, gerçekten iyi hissettirdi” diye konuşuyor.
“Bu durum, kadınların daha bilinçli olduğunu ve platformun ne kadar adaletsiz olduğunu anladıklarını gösteriyor. Ama aynı zamanda protestomuzdan bu yana hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor.”
Urban Company, yorum talebimize yanıt vermedi.
Firma, geçen yıl Oxford İnternet Enstitüsü Fairwork tarafından ücret, koşullar ve yönetim gibi ölçütler üzerine yapılan bir ankette, Hindistan’daki bir düzine gig şirketi arasında en üst sırada yer aldı.
Temmuz ayındaki protestolara cevaben şirket, “standartları karşılamayan birkaç ortağından… yollarını ayırmalarını istediğini” ve “açık kapı politikasını sürdürmeye ve ortaklarıyla diyaloğu teşvik etmeye” devam ettiğini açıkladı.
Ancak Haydarabad’daki Urban Company’de iki yıl çalışan ve mayıs ayında kimliği bloke edilen güzellik uzmanı Sheema Parveen, elindeki tek seçenek olan uygulama aracılığıyla şirketten kimseye ulaşamadı.
“Bu platform yüzünden pek çok hayat mahvoldu; bu eyalette kimliği bloke edildikten sonra kendisini öldüren en az iki kadın duydum” diyor.
Uçurumu derinleştirmek
Hindistan’ın Rajasthan eyaleti, temmuz ayında; Amazon, Zomato ve Urban Company gibi platformlar üzerinden yapılan online işlemlerden ek ücret alınmasını öngören bir tasarıyı onayladı. Ülkede bir ilk olan bu düzenleme, gig işçileri için sosyal yardımları finanse etmeyi amaçlıyor.
Karnataka ve Tamil Nadu eyaletleri de sosyal yardım sağlamak, gig işçilerini kayıt altına almak ve şikâyetleri dinlemek için harekete geçmiş durumda.
Ancak Fairwork’un bu yıl yayımladığı bir rapora göre, dünya çapındaki çoğu platform şirketi, tipik bir işçinin “bağımsız, verimli, mobil, ailevi sorumlulukları ya da başka düşünceleri olmayan, dijital olarak meşgul bir erkek” olduğunu varsayıyor.
Swamy, Hindistan’da örgütlenen kadın gig işçileri için “Artık siyasi söylemde kendilerine yer buldular. Ancak savunuculuğun bir yasaya dönüşmesi hâlâ yıllar alıyor” ifadelerini kullanıyor.
“Bu arada, sadece bir protestoya katılmakla bile risk alıyorlar. Bağlantı kurmak ve örgütlenmek için kullandıkları cihazın aynısı, aynı zamanda onları gözetlemek ve platformdan atmak için de kullanılıyor.”
Yazının orijinali için: https://www.reuters.com/article/india-tech-women-idUSL8N39K06F
*Teknolojinin artan kullanımına bağlı olarak gün geçtikçe yaygınlaşan platform çalışma biçimi, bir uygulama ya da web sitesi aracılığıyla belirli işlerin (görevlerin, hizmetlerin, faaliyetlerin) yerine getirilmesine ilişkin olarak çalışanlar ile müşterilerin eşleştirilmesine dayanıyor.
**Gig, “kısa süreli iş” ya da “bir bedel karşılığı kısa süreli çalışma” anlamına geliyor. Buradan hareketle gig ekonomisi, daha çok hizmetler kesiminde, kişilerin belirli saatler arasında bir işyerinde çalışmak yerine uzaktan, bazen dijital ortamda esnek çalışma saatleri çerçevesinde üretime katılmasını sağlayan sistemin yarattığı ekonomik faaliyetler bütünü olarak tanımlanıyor.
Manşet fotoğrafı: Newsclick