Seçimler ikinci tura kaldı.
Heyecandan kalbimizin yerinden fırladığı seçim gecesini sağ salim atlattık. Bir iki gün hayal kırıklığı, mutsuzluk derken yeniden toparlandık.
Şimdi 14 Mayıs öncesinden daha kararlı ve azimliyiz. Her taraftan böyle cümleler duyuyorum.
20 Mayıs’tan itibaren yurtdışında ikinci tur için halk sandıklara gitmeye başladı. Gelen haberler sevindirici. Kalabalıklar artmış. İlk turda gitmeyen seçmenler bu seçimde sandıkların başında oy kullanmaya başlamış.
Erdoğan ve Cumhur bloku güç kaybetti
Cumhur İttifakı bu seçimleri kazanmak için devlet gücünün tüm olanaklarını kullandı. Seçimleri kazanmaktan başka şansı olmadığını bilen Cumhur İttifakı ve Erdoğan, ülkenin bütçesini nisan ayında seçim bütçesine çevirdi.
Ekonomistlerin anlattığına göre hiç olmadığımız kadar borçluyuz. Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir borç ve kriz kapıda. Seçim sonrası için özellikle Erdoğan kazanırsa halimiz yaman deniyor.
Seçimleri almak için asgari ücretin 10 bin liraya yükseltileceği söylentileri yayıldı. Biz bu filmi epeydir en ağır haliyle yaşıyoruz. Asgari ücrete yapılacak zamları eritecek pahalılık anında çökecek maaşlara ve her şeyin fiyatı yükseldikçe yükselecek. AKP artık yönetemiyor. Bunu bilmeyen yok.
İnsanlar işsiz, çalışanların geliri sürekli eriyor. Çok küçük bir kaymak tabaka hariç insanların önemli bir kısmı daha önce olmayan dertlere bulaşmış durumda. Yoksullaştıkça yoksullaşıyoruz.
Erdoğan sanıldığı kadar güçlü değil
Seçimlerde ikinci tura giderken 14 Mayıs gecesi seçim sonuçları gösteriyor ki Erdoğan sanıldığı kadar güçlü değil. Seçimi kazanmak için yaptığı ittifaklara rağmen kendi elleriyle hazırladığı tek adam sistemi seçim modelinin mağduru oldu. Kuyumcu terazisi inceliğinde hazırladığı seçim modeli onu engelledi ve 50+1’e ulaşamadı.
Erdoğan ilk turda kazanamadı.
Büyükşehirlerin tamamında Kemal Kılıçdaroğlu daha çok oy aldı. Kürt illerinde Yeşil Sol Parti ve Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Buralarda Kürt halkı firesiz Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi.
Başından beri belli olduğu üzere İYİ Parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önüne taş koyduğu gibi onu yeterince desteklemedi de. Sonuçlar bunu gösteriyor. Adeta Kemal Bey’in adaylığı üzerinde psikolojik harp uyguladı İYİ Parti’nin bir bölümü. Millet İttifakı’nın adayının kazanamamasında Meral Akşener’in gönülsüzlüğünün etkisi büyük. İYİ Partililerden Kemal Bey’i desteklemelerini isteyip yeri yerinden oynatacağına CHP’den kendisine oy istedi, hem de olamayan başbakanlık için. Akıllara zarar bir durum.
Ayrıca CHP ve Millet İttifakı’nın taahhüt ettikleri gibi sandıklara güçlü şekilde sahip çıkamadıklarını da gördük. CHP’de seçim gecesi daha başka sorunlar da yaşanmış.
Yeniden
Tüm bunlardan sonra CHP içinde bir takım değişimler, yenilikler oldu.
Şimdi hep beraber 28 Mayıs’a hazırlanıyoruz. Meclis’teki fotoğrafa bakacak olursak, yeni Meclis’te kadın düşmanları, laiklik ve özgürlük karşıtlarının sayısı yüksek. Bu da kadınları 28 Mayıs için uyanık ve canlı kılıyor. Kadınlar başlarına neyin geleceğinin, kendilerini bekleyen tehlikenin farkında.
28 Mayıs için hepimizin daha moralli, daha güçlü ve daha örgütlü şekilde sandıklara gitmemiz gerekiyor.
Hiçbir mazeret kabul etmeden kendimizi ve çevremizi sandıklara götürmeliyiz.
Unutmayalım ki bu seçimlerde Erdoğan sandığımız kadar güçlü değil. Onun da bu seçimi kaybetme kaygısı var ve o da bizim gibi “Ya olmazsa” korkusu taşıyor.
Kim daha çok çalışırsa, kim inatla sandığa giderse, kim sandıklara ve oylara sahip çıkarsa o kazanacak. Unutmayalım, 1 oy rejim değiştirir.
Haydi kadınlar, sandıklara!
Fotoğraf: Seçim için Feministler
