Çeviri: Serap Güre
İngiltere’de Galler Bölgesi’nde 1987’de kurulan Kalayaan son dönemlerde Avrupa genelinde hızla artan göçmen ev işçisi kadınların yasal haklarına tekrar kavuşması ve bu hakların genişletilmesi için önemli çalışmalar yapıyor. Ev işçisi çalıştırma kisvesi altında yürütülen insan kaçakçılığı da mücadele ettiği konular arasında yer alıyor.
Kadınİşçi’de zaman zaman bağımsız kadın işçi örgütlerini tanıtıyoruz. Bu sayımızda söyleşi yapmak amacıyla Gülay Hoca’nın kitabını okurken, Kitapta İngiltere’de göçmen ev işçilerinin hakları için mücadele eden Kalayaan isimli bir örgütün var olduğunu öğrendik. Sitelerine girip, ne tür çalışmalar yaptığına baktık, önemli bilgiler edindik, bunları sizlerle de paylaşalım dedik. Serap arkadaşımız çevirdi.
Kalayaan, 1987 yılında ev işçileri ve destekçileri tarafından İngiltere ve Galler’de kuruldu. O zamanlar Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçileri göçmenlik yasaları kapsamında değerlendirilmiyordu daha çok işverenleri tarafından gayri resmi bir biçimde Birleşik Krallık’a getiriliyorlardı.
Ülkeye girişlerinin tek kanıtı genellikle pasaportlarında ‘birlikte çalışmak için vize’ yazan ve işverenin adını taşıyan bir damgaydı. İşçi işverenin evinde kaldığı sürece göçmenlikle ilgili bir sorunun olmayacağı düşünülüyordu. Ancak ödenmemiş ücretler veya kötü muamele nedeniyle işten ayrıldıklarında İngiltere’ye nasıl girdikleri problem oluyordu. Birleşik Krallık’taki statüleri onları savunmasız ve güvencesiz bir durumda bırakıyor ve resmi olarak tanınmadıkları için kaçak durumda kalıyorlardı.
Kalayaan, resmi olarak tanınmadan göçmen ev işçilerinin kötü muameleye karşı koyamayacakları, haklarını koruyamayacakları gerçeğinden hareketle, Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçilerinin göçmenlik kuralları dâhilinde resmi olarak tanınması için kampanya yürütmek üzere kuruldu.
10 yıllık sıkı bir mücadeleden sonra göçmen kadın işçilerin işverenlerini değiştirmelerine izin veren yasa, onların göçmenlik statülerini tehlikeye atmadan istismar edenden ve kötü çalışma koşullarından kaçmaları için bir mekanizma sağlamak amacıyla 1998’de özel olarak tanındı.
O zamandan beri Kalayaan, onların haklarına ve adalete erişimlerinin sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için lobi yapmak için Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçileriyle çalışmaya devam etti. OISC tarafından 3. seviyeye göçmenlik tavsiyesi ve göçmen işçilere temel istihdam tavsiyesi veriyoruz.
Kendilerini tanıttıkları yazıda “Pazar günleri İngilizce dersleri vermek için İşçi Eğitim Derneği ve gönüllü öğretmenlerle birlikte çalışıyoruz ve insan ticaretine maruz kaldığı belirlenen bireyleri Ulusal Yönlendirme Mekanizmasına yönlendirmede (onların rızasıyla) İlk Müdahalecileriyiz. Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçileriyle çalışma deneyimimizi, bu işçi grubunun haklarını iyileştirmeye zorlamak için kullanıyoruz.” diyorlar. Yaptıkları çalışmaları ise şöyle sıralıyorlar:
Ne yapıyoruz
Kalayaan, Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçileriyle birlikte çalışarak onların haklarına erişmelerine yardımcı oluyor. Göçmen ev işçileri, ağırlıklı olarak, işverenin özel evinde çalışmak üzere belirli bir işverenin yardımıyla Birleşik Krallık’a giren kadınlardır. Bazı göçmen ev işçileri, genellikle çocuklara veya yaşlılara bakmayı, yemek pişirmeyi ve temizlik yapmayı içeren uygun şekilde ücretlendirilmiş ve saygı gördükleri bir işyerinde çalışıyor.
Ama işçinin barınma, göçmenlik statüsü elde etmek ve istihdam için doğrudan işverenlerine bağımlı olduğu bu çalışma biçiminin çok büyük zorlukları var. Esnek çalışma saatlerine sahip özel alanda gerçekleşen çalışmanın gizli ve çoğu zaman gayri resmi doğası, işçilerin sıklıkla ciddi şekilde sömürüldüğünü de gizliyor. Ev işçileri cinsel istismara uğruyor, zorla çalıştırılıyor ve hizmetçilik yapmak üzere ülkelerinden Birleşik Krallık’a kaçırılıyor.
Kalayaan, Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçilerine bireysel tavsiye ve destek sunmanın yanı sıra, bu deneyimi, Birleşik Krallık’taki göçmen ev işçilerinin durumu hakkında veri ve politik metinler üretmek ve göçmen ev işçilerinin haklarının iyileştirilmesine yönelik savunuculuk yapmak için kullanıyor. Sınırlı kapasitemiz ve uzmanlığımız nedeniyle, göçmen ev işçisi olmayan kişilere destek veya hizmet sunamadığımız için üzgünüz.
İngilizce kurs
Kalayaan, Birleşik Krallık’ta yerleşim için gerekli olan yaşam testi ve SELT sınavı için okuma yazması olan kişilere hazırlık sınıflarında destek sunar.
Ayrıca Pazar günleri merkezimizde gönüllü öğretmenler aracılığıyla İngilizce dersleri de veriyoruz. Bu sınıflar sertifikalı değildir, ancak işçilere İngilizce pratik yapma ve resmi derslere hazırlanma fırsatı sunar. Gönüllüler tarafından yürütüldükleri için, fon almaya uygun olmayan -İngiltere’de üç yıldan az süredir bulunan- öğrencilerin derslere ücretsiz olarak erişebilmeleri anlamına gelir. Kurslar işçilerin, çalışmadıkları günlerde işverenlerinin evinin dışında, arkadaşlarıyla ve gidecekleri bir yerde buluşmak için kendilerine biraz zaman ayırdıkları bir zaman dilimidir.
Kampanya ve savunuculuk
Kalayaan’da, kampanya çalışmalarımızı bilgilendirmek ve politik gündemi etkilemek için göçmen ev işçileriyle çalışma ve onları destekleme konusundaki doğrudan deneyimimizi kullanıyoruz. 2012’den bu yana ana kampanyamız hedefi göçmen ev işçilerinin Nisan 2012’de kaldırılan temel haklarını eski haline getirmek için mücadele etmek oldu.
Uygulama ile Birleşik Krallık’a gelen ev işçileri, işverenlerine altı aylık yenilenebilir olmayan bir vize ile bağlanmıştı. Bağın işverenlerine dayatılması nedeniyle, ev işçileri, insan ticareti de dahil olmak üzere ciddi suistimallerden kaçsalar bile göçmenlik kurallarını ihlal etmeden işten ayrılamıyorlardı. Bu büyük bir haksızlıktı ve ev işçilerini suistimale katlanmak ya da suçlu durumuna düşmek ve kaçak olmak gibi berbat bir seçimle baş başa bırakmıştı.
Böyle bir değişikliğe gitme nedenleri ise belirsizdi. Bunun 1998’de tanıtılan, göçmen ev işçilerine koruma sağlayan ve uluslararası alanda iyi uygulama olarak kabul edilen orijinal ev işçisi yasasına Birleşik Krallık’ın göçmenlik hedeflerine uymadığı çok açıktı.
Göçmen ev işçileri işverenlerine bağlı olduklarından, Kalayaan’a bildirilen istismar önemli ölçüde artmıştı. 2009 yılında Kalayaan ve İçişleri Seçme Komitesi de dahil olmak üzere tüm ilgili taraflar tarafından hazırlanan İnsan Ticaretine İlişkin Soruşturmalar Raporunda vizenin alıkonulması “bu tür işçilerin zorla çalıştırılması ve insan kaçakçılığının önlenmesindeki en önemli konu” idi.
Bağlı vize uygulanmasından bu yana ilk iki yıl içinde, Kalayaan 402 yeni göçmen ev işçisi kaydetti. Bu işçilerden 120’si bağlı ODW vizesi veya diplomatik ev işçisi vizesi ile giriş yaptıkları için işverenlerine bağımlıydı. Kalayaan’a kaydolan yeni işçiler, Birleşik Krallık’a girdikleri işte gördükleri muamele hakkında rapor veriyorlar. Bu raporlarda kendilerini işverenlerine bağlayan bir vizeyle (bağlı veya diplomatik ev işçisi vizesi) giriş yapanların daha kötü koşullara ve daha az özgürlüğe sahip olduklarını gördük.
2013’te hükümet Modern Kölelik Yasasını açıkladı, ancak bu, Birleşik Krallık’ta ev işçilerinin zorla çalıştırılmasını önleyecek hiçbir hüküm içermiyordu. Kalayaan, Ev İşçileri için Adalet ve bu konuda çalışma yapan diğer örgütler ve uzmanlarla birlikte, “efendinin kurban üzerindeki elini istemeden güçlendiren” Nisan 2012 değişikliklerinin acilen tersine çevrilmesi çağrısında bulunan Modern Kölelik Yasası Taslağı Ortak Komitesi’ne sözlü olarak görüşlerini bildirdiler. Milletvekili David Hanson, tasarıya bir madde ekletti ve önemli bir destek aldı. Yasa değişikliği oylamada başkanın oyu ile kabul edilmedi. Daha sonraki rapor aşamasında da kabul edilmedi.
Kalayaan, Göç Hukuku Uygulayıcıları Derneği ve diğerleri, Lord Hylton, Blaisdon Barones Royall, Liverpool Lord Alton ve Lordlar Kamarası’ndaki Barones Cox adına 94 numaralı değişikliğe destek verdiler. Değişiklik, Nisan 2012’de kaldırılan ev işçileri için, işvereni değiştirme ve izinlerini 12 ayı geçmeyen bir süre için uzatma hakkı da dahil olmak üzere, temel ancak hayati olan bazı korumaları yeniden getirdi. Değişiklik ayrıca, modern köleliğin kurbanı olduklarına dair kanıtların bulunduğu bir ev işçisi olarak, alternatif iş aramak amacıyla bir işçinin Birleşik Krallık’ta yaşamasına izin veren üç aylık bir vize hükmünü de içeriyordu. Nihayetinde, hükümetin Kanun’un 53. Bölümünde sınırlı tavizler vermesi ve bir işçinin insan ticareti mağduru olarak tanınan bir işçi olarak en fazla 6 ay izin başvurusunda bulunmasına ilişkin hüküm vermesiyle değişiklik reddedildi.
Modern Kölelik Yasası 2015’in geçişi sırasındaki parlamento tartışmaları, hükümeti James Ewins QC tarafından yürütülen Yurtdışı Ev İşçileri Rejiminin bağımsız bir incelemesini başlatmaya sevk etti. Rapor Aralık 2015’te yayınlandı ve ‘belirli bir işverenle bir bağın varlığı ve işvereni değiştirme ve vizenin uzatılması için başvuruda bulunma konusunda evrensel bir hakkın bulunmamasının, Birleşik Krallık’tayken denizaşırı ev işçilerinin makul korumasıyla bağdaşmadığı tespit edildi. ‘
Rapor, İngiltere’de iken ev işçilerinin işverenlerini değiştirmelerine ve vizelerini iki yıla kadar yenilemelerine izin verilmesi tavsiyesinde bulundu. Birleşik Krallık’ta 42 günden fazla kalan tüm ev işçileri için zorunlu bilgi, oturumları sağlamak da dahil olmak üzere bir dizi başka önerileri de içeriyordu. Kalayaan, bu tavsiyeleri ev köleliği ve diğer sömürü biçimleri için insan ticaretini önlemeye ve istismara uğrayan ev işçilerinin kaçmalarını sağlamaya yönelik önemli bir adım olarak memnuniyetle karşıladı.
Ne yazık ki, hükümet rapordaki bazı tavsiyeleri kabul ederken, ev işçilerinin yalnızca ilk altı ayda işverenlerini değiştirmelerine izin verdi. Gerçekte, işverenlerinden ayrılan istismara uğramış işçilerin, ev işçisi olarak iş bulabilmeleri için vizelerinin yenilenmesine yalnızca birkaç ay veya hafta kalmış olacak ve muhtemelen bunu herhangi bir referans olmadan yapacaklardı. Bu, potansiyel işverenler için çekici olmayacaktı. Denizaşırı Ev İşçileri, sömürüye açık yeni bir işe girme riski ya da işsiz ve kamu fonlarına başvurmadan, muhtaç hale gelme arasında seçim yapma durumunda kalacaktı.
Kalayaan ulusal asgari ücretin ödenmemesini haklı göstermek için sıklıkla kullanılan aile işçisi muafiyetinin kaldırılması da dahil olmak üzere, göçmen ev işçilerinin işçi ve ev işlerinin de iş olarak tanınması için kampanyalar yürüttü.
İnsan kaçakçılığıyla mücadele çalışması
Kalayaan’ın hizmetleri, Birleşik Krallık’taki tüm göçmen ev işçilerine açıktır. Ne yazık ki, Kalayaan’a gelen çok sayıda işçi, son zamanlarda zorla çalıştırma ve ev köleliği için insan ticareti de dahil olmak üzere sömürüye dayalı istihdamdan kaçtıkları için bize başvurmuşlardı.
Nisan 2012 ile Mart 2014 arasında Kalayaan’da çalışan arkadaşlarımız bu süre zarfında bize kayıt yaptıran bağlı vizeli işçilerin %69’unun insan ticaretine maruz kaldığını bildirdi. – bağlı olmayanların %26’sı 2012 vize değişikliklerinden önce giriş yapmıştı- Ev hizmetçiliği için insan ticaretine maruz kalmış göçmen ev işçilerini belirleme ve destekleme konusundaki deneyimlerimizin bir sonucu, İlk Müdahaleci olmamızdı, yani insan ticaretine maruz kaldığını belirlediğimiz işçileri, bilgilendirilmiş rızalarıyla, kimliklerinin tespit edilmesi için Ulusal Yönlendirme Mekanizmasına yönlendirebiliyorduk. İnsan ticareti mağdurları insan ticaretine maruz kalmış kişiler olarak tanımlanırlarsa, 45 günlük dinlenme ve düşünme süresinin yanı sıra adli yardım ve diğer destek hizmetlerine erişim hakkı kazanırlar. Kalayaan’a gelen işçiler için gizlilik esastır ve insan ticareti mağduru olarak tanımladığımız kişilerin UYM’ye girme zorunluluğu yoktur.
Kalayaan’ın ev hizmetçiliği için insan ticareti mağdurlarıyla çalışma konusundaki uzmanlığı, işvereni değiştirme hakkı da dahil olmak üzere göçmen ev işçilerine temel korumaları geri getiren Yasa Tasarısının önemine ilişkin Modern Kölelik Yasası’nın geliştirilmesine önemli ölçüde sözlü kanıtlar sunmamızla sonuçlandı.
Kalayaan, İnsan Ticaretiyle Mücadele İzleme Grubu (ATMG) içinde de yer almaktadır. İnsan Ticaretiyle Mücadele İzleme Grubu, Birleşik Krallık’ta İnsan Ticaretine Karşı Eylem Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesiyle aynı zamana denk gelecek şekilde Mayıs 2009’da kuruldu. Grup, İngiliz Hükümetinin Sözleşmeyi ve AB İnsan Ticareti Direktifini (2011/36/EU) uygulamasını izler ve ülke içi insan ticareti ve İngiliz vatandaşlarının ticareti de dahil olmak üzere her türlü insan ticaretini inceler. İnsan ticareti mağduru kişilerin refahını ve çıkarlarını korumak için insan haklarına dayalı bir yaklaşıma göre faaliyet gösteriyor. Mağdurları korumak ve köleliği önlemek ve başarılı kovuşturmalar gerçekleştirmek için gerekli olduğuna inandığımız mevzuatı içeren bir Alternatif Modern Kölelik Yasası’nı da hazırladı. 19. Madde ev köleliği için insan ticaretiyle anlamlı bir şekilde mücadele etmek için gerekli hükümleri detaylandırmaktadır.