İstanbul Sözleşmesi kalacak

Kadınların erkekler tarafından katledildiği, kadın katili erkeklerin hukuki kararlarla ödüllendirilerek aklandığı ülkemizde bir kadın derneği çıkıyor ve kadınları erkek ve devlet şiddetinden korumayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı duruyor! Danıştay kararı öncesi yapılan bu hamle de boşa düşecek. Sözleşme kalacak, siz gideceksiniz.
Paylaş:
Gülfer Akkaya
Gülfer Akkaya
akkayagulfer@gmail.com

Danıştay’da 28 Nisan, 7 Haziran, 14 Haziran ve 23 Haziran tarihlerinde yapılan duruşmaların tamamında Danıştay savcıları bir ağızdan “Cumhurbaşkanlığı kararı iptal edilmeli” görüşünü yineledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile bir gece ansızın çıktık denilen İstanbul Sözleşmesi ile ilgili kadınların ve kadın kurumlarının Danıştay’a yaptıkları itirazlar sonuncunda yapılan dört duruşma sonunda nihayet karar aşamasına gelindi. Hepimiz sonucu bekliyoruz.

Son duruşmada söylendiği gibi adli tatilden önce karar açıklanacak. Ancak basına yansıyanlara göre Hukukçu Kadınlar Derneği adlı kurum, davaya bir sayfalık dilekçe ile İstanbul Sözleşmesi Raporu’nu sunmuş.

Dernek: Karar iptal edilmesin

Hukukçu Kadınlar Derneği kim diye merak edip bakınca bir web sitesi ve o web sitesindeki şu cümle ile karşılaşıyorsunuz: Hukukçu Kadınlar Derneği, Başkan Av. Figen ŞAŞTIM’ın Türkiye Barolar Birliği’ne karşı T.B.B Meslek Kurallarının ‘Kılık Kıyafete’ dair düzenlemesinin iptali için Danıştay’da açıp 2013 yılında kazandığı davadan sonra Hukukçu Kadınlar Platformu adıyla hak arama mücadelesini sivil bir inisiyatifle devam ettirmek amacıyla kurulmuştur.”

Siteyi biraz dolaşınca Hukukçu Kadınlar Derneği’nin iktidara yakın bir dernek olduğunu fark ediyorsunuz.

Hukukçu Kadınlar Derneği, 28 Şubat Darbesinin 20. yıl dönümünde Ankara Güvenpark resim sergi salonunda fotoğraf sergisi düzenledi. Düzenlenen etkinlikten bir kaç kare” diyerek yapılan paylaşımda yer alan üç fotoğrafın ikisinde, Ağustos 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığına atanmış ve aynı zamanda SADAT Başkanı olan Adnan Tanrıverdi var. Fotoğrafların birinde kurdele kesiyor yanındakilerle beraber, diğerinde kürsüde konuşan kadını dinliyor, ellerini önünde kavuşturmuş halde.

Aynı Hukukçu Kadınlar Derneği tam da İstanbul Sözleşmesi hakkında Danıştay’dan çıkacak karar öncesi bir dilekçe vererek, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararının iptal edilmemesi gerektiğini söylüyor.

Kadınların erkekler tarafından katledildiği, kadın katili erkeklerin hukuki kararlarla ödüllendirilerek aklanıp önlerinin açıldığı, erkeklerin ve devletin şiddeti ile kadınların hayatlarının iyice zorlaştırıldığı ülkemizde bir kadın derneği çıkıyor ve kadınları erkek ve devlet şiddetinden korumak için çıkartılan uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı duruyor.

İktidar ve çevresindeki kadın kurumları İstanbul Sözleşmesi’ne karşı cansiperane çalışmakta ama kadınlar – AKP’ye oy veren ve AKP’li olan çok sayıda kadın da dâhil-İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyor, “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz” diyor.

Siz gideceksiniz

Tek başına AKP’nin kadın karşıtı söylem ve pratiği bile kadınların neden İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkması gerektiğinin açıklaması değil mi?

Danıştay’da yapılan duruşmalarda da kadınlar kararlılıklarını gösterdiler. Avukat kadınlar bu duruşmalarda kendisine hukukçu diyenlere, azıcık hukuk bilenlere adeta ders verecek konuşmalar yaptılar.

Danıştay kararı öncesi yapılan bu hamleyi de kadınlar boşa düşürecek ve İstanbul Sözleşmesi iktidar ve yanlılarının kadınlara karşı uyguladıkları bu sistematik zor ile beraber tarihteki yerini alacak.

Kadınlar ve İstanbul Sözleşmesi kalacak, siz gideceksiniz hatırlatmasını da bir kez daha yapmış olalım.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın doğduğu, yaşadığı, eğitim aldığı, siyasete atıldığı Belçika’da ‘Kadın Cinayetlerini Durdurma Yasası’ çıkarılırken, bakanın burada erkek yanlısı yasalar çıkartma çabası, “Acaba Belçika’da olsaydı bu yasanın aleyhine mi oy kullanırdı yoksa lehine mi?” sorusunu akıllara getiriyor.
Ortada yaşadıklarını konuşan, davaya dönüştüren yetişkin bir kişi var ve hakkını arıyor. Sadece kendi hakkı için değil, attığı cesur ve devasa adımla tüm çocuklar için de mücadele etmiş oluyor.
İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmayan Bakanlık, sözleşmeden çıkılmasını 6284 sayılı yasaya gönderme yaparak “Elimizde yasa var” diye savunurken şimdi arkasına saklandıkları o yasanın da hedefte olduğunun farkındadır herhalde.
AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğu’nun kocası Ünsal Ban’a 70 milyon liralık boşanma davası açması haliyle gündem oldu. Çok geçmeden suç örgütü lideri faşist Sedat Peker’in kullandığı delicavus_ntn adlı twitter hesabından konuyla ilgili paylaşımlar düştü sosyal medyaya.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!