Sendikalar ve kadın grupları, önceki gün (salı) hükümeti işyerinde cinsel tacizin önlenmesi için gerekli olan yasal düzenlemeden vazgeçmemesi konusunda uyardı.
Birçok habere göre bakanlar, Muhafazakâr Partili milletvekillerinin itirazları üzerine İşçi Koruma Yasa Tasarısı’nın düşmesine izin verecek.
Söz konusu tasarı, işverenlere işyerinde cinsel tacizi önleme ve çalışanları üçüncü kişilerin (müşteriler vb.) tacizinden koruma yükümlülüğü getiriyor.
Aralarında Sendikalar Kongresi-TUC, Fawcett Society, Uluslararası Af Örgütü, Times Up UK, Pregnant Then Screwed ve birçok sendikanın da bulunduğu kampanyacılar, Ticaret Bakanı Kemi Badenoch’a gönderdikleri ortak mektupta, cinsel tacizin işyerlerinde “endemik” (yaygın) olduğu uyarısında bulunuyor:
“Çalışan kadınların yarısının işyerinde cinsel tacize maruz kaldığını biliyoruz. LGBT+, engelli ve siyah kadınlar için bu oran daha da yüksektir; ancak kadınların yüzde 79’u bu deneyimlerini bildirmediğinden bu oranlar muhtemelen buzdağının sadece görünen kısmıdır.
Üçüncü şahıs tacizi oldukça yaygındır. Konaklama sektöründe çalışan kadınların yüzde 56’sı ve her beş hemşireden üçü, işlerini yaparken cinsel tacize maruz kalmıştır. Başkanlar Kulübü skandalından İngiliz Sanayi Birliği’nde (CBI)* daha yeni ortaya çıkan iddialara kadar, biz cinsel tacizin endemik olduğunu ve bu konunun mutlaka ele alınması gerektiğini biliyoruz.”
Yeni yasalara gereksinim olduğunu vurgulayan kampanyacılar şunları söylüyor:
“Çalışan kadınların cinsel tacize karşı korunması için reformlara gereksinim olduğu uzun yıllardır bilinen bir gerçektir. Reform, işyerinde kadınların korunması ve kadına yönelik şiddetin yanı sıra diğer ayrımcılık türleriyle mücadele etmek için gerekli kültürel değişimin sağlanması açısından elzemdir. Bu reformlar, işverenlerin cinsel tacizi ciddiye alması ve bir olayın meydana gelmesini beklemek yerine çalışanları korumak için önleyici tedbirler alması gerektiği anlamına gelecektir.”
Artık bahane üretmeyin!
Kampanyacılar önceki gün Bakan Badenoch’a gönderdikleri mektupta hükümete, yasa tasarısının ve getirdiği yeni yasal korumaların, aynı gün yapılan parlamento oturumunda güvence altına alması çağrısında bulundu.
TUC Genel Sekreteri Paul Nowak şunları söyledi:
“Bu mektubun da açıkça ortaya koyduğu üzere, cinsel taciz İngiltere’nin dört bir yanındaki işyerlerinde endüstriyel ölçekte yaşanıyor. Bahane üretme zamanı sona erdi. Çalışanları korumak için yasal korumaları acilen güçlendirmemiz gerekiyor. Hükümet, planlarını net şekilde açıklamalıdır. Çok büyük bir ihtiyaç olan bu yasayı destekleyerek kadınların ve çalışanların tacizden korunmasına yardımcı mı olacak? Yoksa destekçilerinin taleplerine boyun mu eğecek?”
Fawcett Society İcra Kurulu Başkanı Jemima Olchawski ise şunları kaydetti:
“Bu hükümetten işyerinde kadınların daha iyi korunması için ciddi bir taahhüt görmemiz gerekiyor. #metoo hareketinden bu yana kadınlara yönelik koruyucu önlemlerde ilk kayda değer artışı sağlayacak olan bir yasa tasarısı üzerinden bazı Muhafazakâr Partili milletvekillerinin siyaset yapmaya çalışması, skandaldan başka bir şey değildir. Kadınlar daha iyisini hak ediyor ve talep ediyor. Bu hükümetin bu talebi karşılamasının zamanı geldi.”
Ortak mektup: Çok endişeliyiz
Çeşitli sendikalar ve kadın örgütlerinden 30’a yakın temsilcinin imzasıyla yayımlanan mektubun tam metni şu şekilde:
Sayın Bakan,
Milletvekili Wera Hobhouse tarafından özel üyeler yasa tasarısı olarak sunulan hükümet destekli İşçi Koruma Yasa Tasarısı’nın, hükümetten ilk desteği almış olmasına karşın düşme ihtimaline ilişkin endişelerimizi dile getirmek üzere size yazıyoruz.
Çalışan kadınların yarısının işyerinde cinsel tacize maruz kaldığını biliyoruz. LGBT+, engelli ve siyah kadınlar için bu oran daha da yüksektir; ancak kadınların yüzde 79’u deneyimlerini bildirmediği için bu oranlar muhtemelen buzdağının sadece görünen kısmıdır.
Üçüncü taraf tacizi oldukça yaygındır. Konaklama sektöründe çalışan kadınların yüzde 56’sı, her beş hemşireden üçü işlerini yaparken cinsel tacize maruz kalmıştır. Başkanlar Kulübü skandalından CBI’da daha yeni ortaya çıkan iddialara kadar cinsel tacizin endemik olduğunu ve bu konunun mutlaka ele alınması gerektiğini biliyoruz.
Çalışan kadınları cinsel tacizden korumak için reformlara gereksinim olduğu uzun yıllardır bilinen bir gerçektir. Reform, işyerinde kadınları korumak ve kadına yönelik şiddetin yanı sıra diğer ayrımcılık türleriyle mücadele etmek için gerekli kültürel değişimin sağlanması açısından elzemdir. Bu reformlar, işverenlerin cinsel tacizi ciddiye alması ve bir olayın meydana gelmesini beklemek yerine çalışanları korumak için önleyici tedbirler alması gerektiği anlamına gelecektir.
Hükümetin eşitlik ofisi tarafından 2019 yılında gerçekleştirilen tam istişarenin ardından hükümetin, Temmuz 2021’deki istişare yanıtında tacizi önleyici yükümlülükler getirme ve üçüncü taraf tacizine karşı koruyucu düzenlemeleri yeniden uygulama sözü vermesini memnuniyetle karşıladık. Hükümetin bu reformlara olan bağlılığı, ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni onaylaması ve bugüne kadar İşçi Koruma Yasa Tasarısı’na verdiği destekle pekiştirilmiştir.
Hükümetin bu reformlara yönelik ilk taahhüdüne karşın, tasarının Lordlar Kamarası’ndan geçişi sırasında defalarca baltalanmaya çalışılmasından derin endişe duyuyoruz. Hükümetin artık tasarıyı desteklemediği yönünde haberler çıktı. Hükümeti bu tasarıya öncelik vermeye ve tasarının getirdiği korumaların parlamentonun bu oturumunda yasalaşmasını sağlamaya çağırıyoruz.
Aşağıdaki sorulara yanıt verirseniz memnun oluruz:
- Hükümet istişare yanıtında belirtildiği gibi ve ILO 190 kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda tacizi önleme görevi ve üçüncü taraf tacizine karşı koruyucu önlemler getirme konusunda hâlâ kararlı mı?
- Hükümet tasarıyı ilerletmek niyetindeyse, bu oturumda geçmesi için parlamento takviminde yeterli zaman ayrılmasını sağlamayı taahhüt edebilir misiniz?
Sizden haber bekliyoruz.
“Tasarı için harekete geçin, vekilinize yazın”
Kampanyacılar arasında yer alan ve yıllardır cinsel tacize ilişkin yasaların iyileştirilmesi için mücadele eden Fawcett Equality, herkese cinsel tacize karşı önemli düzenlemeler içeren İşçi Koruma Yasa Tasarısı’nı kurtarmak için harekete geçme çağrısı yaptı. Çağrıda, “Bugün milletvekilinize tasarıyı ve işyerinde cinsel tacize karşı mücadeleyi desteklediğinizi yazar mısınız?” dendi. Çağrıda şu ifadeler de kullanıldı: “Lordlar Kamarası’nda yapılan değişiklikler yasa tasarısını tehlikeye atıyor. Dahası, bu değişiklikler tasarıyı yanlış tanımlıyor ve tasarının korumayı amaçladığı kadınları hayal kırıklığına uğratıyor. Son haberler, hükümetin artık tasarıyı desteklemediğini gösteriyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Kadınlar kendilerine insan onuruna yakışır şekilde saygılı davranan güvenli işyerleri için daha fazla beklemeyi göze alamazlar.”
*Geçen ay 190 bin işletmeyi temsil eden lobi örgütü CBI’da bir düzineden fazla kadın çalışanın, organizasyondaki kıdemli yöneticiler tarafından cinsel tacize maruz bırakıldığı ortaya çıktı. Çalışanlardan biri, 2019 yılında Thames Nehri’nde firmanın düzenlediği bir tekne gezisinde tecavüze maruz bırakıldığını söyledi.
Metnin orijinali için: https://www.tuc.org.uk/news/unions-and-womens-groups-warn-government-not-backtrack-tougher-sexual-harassment-legislation
Fotoğraf: The Times