İşyerlerinde perimenopoz ve menopoz dönemleri hâlâ tabu

“Orta yaşa gelmiş perimenopoz ve menopoz dönemine girmiş olan kadınlar bu dönemlerini nasıl yaşıyor? Kim ya da kimlerden destek alıyor? Daha önemlisi destek alıyor mu? Hastaneden randevu almanın bile başarı sayıldığı sağlık sisteminde bugün değilse yarın perimenopoz ve menopoz başlıklarını görmek elbette imkânsız değil. Ama hep olduğu gibi bunu biz kadınların talep etmesi gerekiyor.”
Paylaş:
Gülfer Akkaya
Gülfer Akkaya
akkayagulfer@gmail.com

Almanya’da bu yıl kurulan “Wir sind 9 Millionen” (Biz 9 Milyonuz) Hareketi hedefine perimenopuzun ve menapozun sosyal tabu olmasını ve iş yaşamındaki zorluklarını almış. Almanya’nın her yerindeyiz diyen hareketin üyeleri Berlin, Hamburg, Freiburg, Wiesbaden ve Baden-Baden’den Rhineland ve Münsterland’dan kadınlardan oluşuyor. Elbette şimdilik.

Kimiz sorusuna verdikleri yanıtta kendilerini doktorlar, menopoz danışmanları, eczacılar, gazeteciler, girişimciler, aktivistler ve etki sahibi kişiler olarak tanıtmışlar. Bu meslekler önemli çünkü hem hedefe aldıkları perimenopoza ve menopoza dair bilgi üretmek gayretindeler hem de kadınların orta yaşlarına denk düşen bu dönemin çalışma yaşamında ve kariyer yapmadaki olumsuz etkilerini görünür kılmayı amaçlıyorlar.

“Biz 9 Milyonuz” hareketinin kurulma nedenlerinden biri kadınların hayatlarını etkileyen bu zor dönemle ilgili olarak perimenopoz ve menopozun siyasetçiler ve işverenler tarafından görülmesini sağlamak, sağlık politikalarında ve çeşitli alanlarda somut adımlar attırmak. Toplumsal tabu olan perimenopoz ve menopuzu işyerlerinde gündem haline getirmek. Kim bilir belki de böylece sendikal alana dek uzar bu çabalar. Hareket, kadınların çalışma yaşamlarını bir hayli etkileyen ve ama yok sayılan bu tabuyu kaldırıp onların ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir çalışma yaşamı oluşturmak için önemli bir alan açmış bulunmakta.

Hareketin amaçları arasında perimenopoz ve menopoz dönemi hakkında kadınların daha fazla bilinçlenmesi de var.

Kendilerine menopoz danışmanları diyen kadınlar geçtiğimiz mart ayında “Menopoz Danışmanlığı Derneği”ni kurmuşlar. Ancak Menopoz Danışma Derneği kurulmadan önce derneği kuranlar bir araştırma yapıyor. Kadınlar bu araştırmaya anketle katkı sağlıyor.

Yaptıkları araştırmada perimenopozun ve menopozun semptomları hakkında kadınların yeterince bilgi sahibi olmadığı fark ediliyor. Aynı şekilde araştırmada kadınların yaklaşık üçte birinin bu dönemle ilgili bilgilere doktorlar üzerinden ulaştığı ve üçte ikilik diğer kesimin kitaplar, internet ve dergiler üzerinden bilgi edindiği ortaya çıkıyor. Hareket, hekimler ve kadınlar arasında da bilgi eksikliği olduğuna dair kaygılar taşıyor haklı olarak. Çoğu kadının semptomlar hakkında bilgi sahibi olmadığını aktaran hareket 40’lı yaşlardan itibaren başlayan perimenopozun semptomlarını uyku bozuklukları, ruh hali değişimleri, kaygı, yorgunluk ve bitkinlik şeklinde sıralamış.

Bir diğer sorunlu alan perimenopoz ve menopozda olan kadınlar için tıbbi hizmetlerin yetersiz olması. Yani kadınlar bu dönemleri yeterli destek ve hizmet almadan geçirmek zorunda kalıyor. Oysa bu dönemler bedensel, ruhsal ve duygusal olarak oldukça zor dönemler.

İşyerlerinde menopoz tabusu

Araştırmaya katılan kadınların yüzde 52’si perimenopoz ve menopozun işyerlerinde hâlâ tabu olduğunu söylemiş. Gaste Avrupa’daki haberden alıntılıyorum: 

“Dernek kurulmadan önce ‘Biz 9 Milyonuz’ hareketi menopozla ilgili bir araştırma başlattı. Çalışma hayatında menopozu konu alan araştırma projesi ilk sonuçlarını sunuyor: Ankete katılan dört kişiden biri menopoz sırasında kariyerinden vazgeçmek zorunda kalıyor.  Berlin Ekonomi ve Hukuk Üniversitesi’nde yürütülen proje, tabu olan menopoz konusuna daha fazla dikkat çekmeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlıyor.”

“Biz 9 Milyonuz” hareketinin yaptığı araştırmanın ilk ayağı işyerlerinde çalışan kadınlarla anket yapmak imiş ve onu tamamlamışlar. Sonraki adım ise şirketlere yönelik önlem ve eylem önerilerine dair bir araştırma yapmak.

Kadın işçilerin çalışma sürelerinin uzadığı, emeklilik yaşanın yükseldiği düşünüldüğünde “Biz 9 Milyonuz” hareketinin kuruluş hedeflerinin önemi daha bir anlaşılır oluyor. İşyerlerinde kadınların sağlığının yeterince önemsenmediği, onlara yönelik sağlık hizmetlerinin olmadığı yahut çok sınırlı olduğu ve tıbbın kadınların sağlığına dair çalışmalara yeterli ilgiyi göstermediğini anımsarsak kadınların bu çabasının sadece çalışma yaşamını dönüştürmekle sınırlı olmadığı da görülecektir.

Kadın örgütlerinin her alanda yaygınlaşmasının hayatlarımızı kolaylaştırmak, kadınların bu alanlarda bilinçlerini yükseltmek ve kadınların yaşadıkları zorlukları aşmak için biricik olduğu artık herkesçe bilinmekte.

Peki biz kaç milyonuz?

Almanya’daki “Biz 9 Milyonuz” hareketinin aklıma getirdiği soruyu sorma sırası geldi. Peki biz kaç milyonuz?

Aramızda kimi kadınlar belki bu soruyu merak eder de kolları sıvar.

Orta yaşa gelmiş perimenopoz ve menopoz dönemine girmiş olan kadınlar bu dönemlerini nasıl yaşıyor? Kim ya da kimlerden destek alıyor? Daha önemlisi destek alıyor mu?

Sağlık alanında bolca sorunların yaşandığı ülkede hastaneden randevu almanın bile başarı sayıldığı sağlık sisteminde bugün değilse yarın perimenopoz ve menopoz başlıklarını görmek elbette imkansız değil.

Ama hep olduğu gibi bunu biz kadınların talep etmesi gerekiyor.

Ana Fotoğraf: Gaste Avrupa

Kaynaklar:

https://gasteavrupa.org/2024/04/17/menopozdaki-kadinlardan-9-milyonuz-inisiyatifi/?fbclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR1GCUIPUTPVVggWkwHPB8Sie69fAD9aPZd_anLUJJgS9yzN0S64d7_-cNE_aem_AXwlTmF1G4bVhaDCub7lH7UE0Jcm0xCd4PBTa7M2BeJADl2YXygK6TeN8MW504-v0gh5w6HygvvZ1nhZngWU1Z_E

https://wirsindneunmillionen.de

Paylaş:

Benzer İçerikler

“Yükselen ve vahşeti artan erkek şiddetine karşı mücadelede elbette en büyük ve ilk hedefimiz patriyarka oldu. Olmaya devam edecek. Ama onun iktidardaki işbirlikçisi ve destekçisi siyasal İslam, ırkçılık da daha ısrarlı şekilde feminist/kadın politikalarının gündeminde olmalı.“
“Emek düşmanı politikaların tercih edilmesi sonucunda sadece ultra zenginlerin ve zenginlerin sayısı artmıyor, ultra yoksullar ve yoksulların sayısı da artıyor. Diğer bir deyişle onları zenginleştirmek için aktarılanlar bizden çaldıkları. Bunun herkes farkında. Sayıları her geçen gün artan yoksullar da.”
“Kelimenin tam anlamıyla nefes alamıyoruz çünkü ne hukuki ne sosyal ne toplumsal ne ekonomik açıdan dayanabilecek gücümüz kalmadı. İktidarı gönderme konusunda halk muhalefet partilerinin önünde. Muhalefet partilerinin daha güçlü muhalefet yapması için bekleyecek takat de zaman da yok. Geçinemiyoruz. Cüzdanımızda para yok ama öfke çok.”
“Biliyoruz ki zor olan bekar anne olmak değil. Bekar anneliği zorlaştıran boşanınca nafaka ödemek ve babalık görevlerinden feragat etmek dahil, erkeklerin her türlü sorumluluklarından kaçması ve devletin erkeklere mevcut kanunları uygulamayarak destek olması, üstüne sosyal devlet olmaktan kaçınması.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!