ITUC, ETUC, INDUSTRIALL’dan şiddete karşı 16 günlük eylem: “ILO 190’ı şimdi onayla”

Dünya Sendikalar Birliği (ITUC) Avrupa Sendikalar Birliği (ETUC) ve Industriall, 25 Kasım’la 10 Aralık tarihleri arasında yürüteceği kampanyayla devletleri işyerinde şiddet ve cinsel tacize karşı ILO 190’nın onaylanması için göreve çağırdı. ITUC bildirisinde göçmen ve LGBTQ+ lara yönelik şiddet ön plana çıkarken, ETUC şiddet ve cinsel tacize karşı mücadelenin Avrupa Komisyonu’nun gündeminden çıkarılmasını kınadı. Industriall bildirisinde ise aile içi şiddete vurgu vardı.
Paylaş:
Haber Merkezi

Dünya Sendikalar Birliği (ITUC) Avrupa Sendikalar Birliği (ETUC) ve Industriall, 25 Kasım’la 10 Aralık tarihleri arasında yürüteceği kampanyayla devletleri işyerinde şiddet ve cinsel tacize karşı ILO 190’nın onaylanması için göreve çağırdı. ITUC bildirisinde göçmen ve LGBTQ+ lara yönelik şiddet ön plana çıkarken, ETUC şiddet ve cinsel tacize karşı mücadelenin Avrupa Komisyonu’nun gündeminden çıkarılmasını kınadı. Industriall bildirisinde ise aile içi şiddete vurgu vardı.

Kadın işçi olarak Türkiye’deki sendikaların gündeminin yanısıra dünya sendikaların gündemini de yakından takip ediyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde dünya sendikaları şimdiye kadar 9 ülkede imzalanan işyerinde toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve cinsel tacize karşı en kapsamlı sözleşme olan ILO 190 sayılı sözleşmenin her yerde onaylanması için geniş bir kampanya örgütledi. Türkiye’den DİSK de 25 Kasım eylemleriyle bu kampanyaya sesini kattı. Türk-İş’in gündeminde ise şiddet diye bir konu yoktu. Politik metinler olmasının yanı sıra sendikalara kampanya materyallerini nasıl nerede bulacağını anlatan bu bildirileri, çevirmeyi uygun gördük. ITUC ve Industriall bildirilerini arkadaşımız Serap Güre çevirdi. ETUC metni elimize çevrilmiş geldi.(*)

ITUC

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, dünyanın dört bir yanındaki sendikalar, herkesin şiddet ve tacizden arınmış işyerlerinde çalışma hakkı için harekete geçiyor.

Sendikalar 25 Kasım – 10 Aralık tarihleri ​​arasında 16 günlük aktivizm kampanyası boyunca 190 sayılı ILO Sözleşmesinin daha fazla ülke tarafından onaylanması çağrısında bulunacaklar.

Dokuz hükümet C190’ı onayladı ve 20’den fazla hükümet bunu yapma sürecinde.

25 Kasım’da ITUC, web seminerlerine ev sahipliği yaptı ve Facebook sayfasında bilgi yayınladı. Materyaller ITUC kampanya doküman seti ile indirilebilir.

ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow: “Dünya COVID-19 pandemisiyle boğuşmaya devam ederken, kadınlar aile içi şiddette ve işyerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizde bir artış yaşadı.” dedi.

“Pandemiden önce de her üç kadın birinin yaşamları boyunca toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldıkları biliniyordu. Şiddet kadınların sağlığı, güvenliği ve ekonomik bağımsızlığı üzerinde yıkıcı etkilere yol açtı.”

“Bu, dünya çapında hükümetlere #RatifyC190’nın aciliyetini ve milyonlarca kadın işçinin toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacize uğramasını sona erdirmek için etkin uygulanmasının gerektiğini gösteriyor”

Şimdi onayla!

ILO 190 Sözleşmesi ve 206 nolu Tavsiye Kararı, ırk ayrımcılığına uğramış ve göçmen işçiler, genç işçiler, engelli yaşayan veya LGBTQ+ topluluklarına mensup işçiler de dahil olmak üzere tüm farklılıklarıyla kadın işçilerin, ev içi şiddetin etkilerinin yanı sıra işyerinde şiddet ve tacize daha fazla maruz kaldığını gösteriyor.

ITUC, tüm hükümetleri C190’ı onaylayan dokuz ülkeyi takip etmeye çağırıyor: Arjantin, Namibya, Somali, Ekvador, Mauritius, Yunanistan, İtalya, Uruguay ve Fiji.

İspanya, Güney Afrika, Meksika ve Almanya C190’ı onaylama taahhüdünde bulunurken, 20’den fazla hükümet onay sürecindedir ve en son Fransa ve Birleşik Krallık süreci bitirmek üzeredir.

ITUC, küresel sendika federasyonları ve bağlı kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları, dünya çapında 60’tan fazla ülkede C190’ın geniş çapta onaylanmasını ve etkin bir şekilde uygulanmasını amaçlayan kampanyalar yürütüyor.

ETUC

Şiddet vakalarındaki artışa rağmen, Avrupa kurumları, cinsiyet temelli şiddetle mücadele önlemlerini erteliyorlar. Avrupa sendikaları olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde uyarılarımızı tekrarlıyoruz.

Covid krizi günlerinde kadına yönelik şiddet vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor bu nedenle güçlü koruma önemlerine acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Sağlık işçisi kadınlara yönelik şiddeti, ev içi şiddeti ve bazı şirketler tarafından kullanılan gözetim yazılımları aracılığıyla uygulanan tacizleri durdurmalıyız.

Bütün bu sorunlara rağmen üç önemli girişim engellendi.

  • Avrupa Komisyonu 8 Aralık’ta ‘cinsiyet temelli şiddetin özel biçimlerine karşı mücadele ve engellenmesi’ ile ilgili teklifler sunacaktı ancak bu konu geçtiğimiz hafta Komisyonun gündeminden çıkarıldı.  Oysa komisyon bu konuyla ilgili hazırlıklarını 6 ay önce tamamlamıştı.
  • Avrupa Birliği, kadına yönelik şiddetle mücadele araçlarından İstanbul Sözleşmesi’ne 2015 yılında katılmasına rağmen Avrupa Komisyonu sözleşmeyi bloke etmiş durumdadır. Oysa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kasım ayında AB’nin tüm üye ülkelerin onayını beklemek zorunda olmadığına hükmetti.
  • Avrupa Konseyi, üye devletlerin işyerinde şiddet ve tacizi önlemeye yönelik ILO 190 Sözleşmesini onaylamasını, onay konusunda yasal tavsiye gerektireceğini söyleyerek geciktiriyor. ETUC’a göre bu bir zorunluluk değildir dahası yasal tavsiyeyi vermek çok uzun zaman alacaktır.

ETUC, tüm Avrupa devletlerini Yunanistan ve İtalya’nın attığı adımı takip etmeye ve ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’ni acilen onaylamaya çağırıyor.

Avrupa Komisyonu bugün cinsiyete dayalı şiddetle mücadele amaçlı yeni bir teklif tarihini belirlemeli ve kadın işçilere yönelik şiddetin kökünü kazımak için sendikaların ve toplu sözleşmelerin önemli rolünü yansıtabilmelidir.

ETUC: Avrupa kadınlara yönelik şiddet ve tacizi durdurmalı!

Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) 25 Kasım vesilesiyle yayınladığı açıklamada kadınların işyerinde, evde ve toplumsal hayatta uğradığı şiddet ve taciz olaylarının arttığını hatırlatırken AB’yi acil önlemler almaya çağırdı. Özelikle sağlık işçilerinin uğradığı şiddete, ev içi şiddete ve gözetim uygulamaları aracılığıyla uygulanan tacizlere dikkat çeken ETUC, tüm sendikaları ILO 190 sayılı Sözleşmeye ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırdı.

ETUC Genel Sekreter Yardımcısı Esther Lynch’in 25 Kasım açıklaması

“Kadınlar şiddet ve tacizle giderek daha sık karşı karşıya kalırken, Avrupa, iş yerlerinin şiddet ve tacizden arındırılmış alanlar haline getirmek için gereken eylemlerin önüne gereksiz siyasi ve yasal engeller çıkarıyor. Bugün AB liderlerinden pek çok iyi niyet mesajı gelecek ancak söyledikleriyle değil yaptıkları ile yargılanacaklar.”

“Üye devletleri, Yunanistan ve İtalya’nın ILO’nun 190 sayılı sözleşmesini onaylama adımını takip etmeye ve AB liderlerini bugün kadına yönelik şiddeti bitirmede sözleşmeyi öncelik olarak almaya çağırıyoruz. Bu, kadın işçilerin, fiziksel ve dijital işyerlerini şiddet ve tacizden arındırılmış alanlar haline getirebilmeleri için sendikalar ve toplu pazarlıklar yoluyla yetkilendirilmelerini içeriyor.”

“Covid sürecinde en ön saflarda mücadele eden bakım işçileri, taşımacılık işçileri, tezgahtarlar ve temizlik işçileri salgın sırasında artan kötü muamelelerle karşı karşıya kalırken evden çalışanlar yeni siber taciz biçimlerine maruz kaldılar. Acilen daha güçlü ve zorunlu önlemlere ihtiyacımız var.”

INDUSTRIALL

Örgütlü olduğumuz sektörlerde ve sendikalarda kadınların toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten uzak bir çevrede yaşama hakkı vardır ve bu yönde gerekli önlemleri almak ayrı ayrı ve bütün sendika liderlerinin sorumluluğundadır. Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve 16 günlük şiddete karşı eylemlerimizin başlangıcıdır. Cinsiyete dayalı şiddet ve tacize son vermek için yılın diğer günlerinde de olmak üzere hemen şimdi harekete geçelim.

Sendika liderleri, çalışma yaşamında işyerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet de dahil olmak üzere şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasına ilişkin ILO Sözleşmesi 190 (C 190) ve Tavsiye Kararı 206 (R 206)’nın uygulanmasına kendilerini adamalıdır.

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ortadan kaldırmak, eğitim ve farkındalık yaratmayı gerektirir. Sendikalarımızın işçileri ve üyelerini bilinçlendirme ve eğitme konusunda artan çabalarına rağmen, sektörlerimizde ve yapılarımızda pek çok kişi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin gerçekte ne olduğunu, kadın haklarının gerçekte ne olduğunu ve bu sorunla nasıl başa çıkılacağını hâlâ bilmiyor. Sendika ve işçi temsilcileri, çalışma yaşamında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelenin ön saflarında yer alıyor. ILO C190 konusunda eğitime devam etmek ve kadına yönelik şiddeti daha iyi anlamak, önlemek ve bunlara müdahale etmek için gerekli araçları sağlamak çok önemlidir.

IndustriALL, bağlı kuruluşlarımızı toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele almak ve ILO C 190 ve R 206’yı uygulamak üzere daha iyi donatmak için bir dizi eğitim materyali hazırladı.

  • Materyal seti; Haziran 2021’de sendikaların kullanımına sunuldu
  • Aile içi şiddet bir işyeri sorunudur – işyerinde aile içi şiddetin etkisinin nasıl azaltılacağına dair Sıkça Sorulan Sorular.

Bu eğitim materyallerini kullanalım!

Bugüne kadar dokuz ülke ILO C190’ı onayladı – Haydi onaylanması için kampanyaya devam edelim!

Cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel taciz de dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ne olduğu konusunda farkındalık yaratmak, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete katkıda bulunan mitleri ve toplumsal cinsiyet klişelerini yıkmak için sosyal ağlarda bize katılın ve tanıklıkları, iyi uygulamaları ve her türlü bilgi ve materyali paylaşın. Sendikalarımızın alabileceği eylemlerin bilgisini paylaşın.

Lütfen IndustriALL’un kampanya materyallerini kullanın ve paylaşın.

16 günlük aktivizm boyunca harekete geçmeye devam edelim ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizi sona erdirmek için kampanyamızı 365 gün yapalım.

#ItCanChangeLives      # HayatlarıDeğiştirebilir

#RatifyC190: İşçiler, çalışma yaşamında işyerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizi sona erdirmek için dünyanın dört bir yanında ayaklanıyor.

 

*Çeviriyi bize ulaştıran Kıvanç Eliaçık’a teşekkür ederiz. 

Paylaş:

Benzer İçerikler

Uganda’da IndustriALL küresel sendika tarafından desteklenen toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti durdurmaya yönelik bir dizi eğitim çalışmasının ardından kadın işçiler, IndustriALL kadın komitesi toplantılarındaki paylaşımlarda da görüldüğü üzere faillerle yüzleşti.
Sağlık sistemi zayıf olan ve bulaşıcı hastalıklarla boğuşan Asya toplumlarına hayati sağlık hizmetleri sunan sağlık emekçisi kadınlar, yaptıkları işin toplumsal cinsiyete dayalı değersizleştirme nedeniyle iş olarak görülmediğini belirterek kampanya başlattılar. Feminist araştırmacı Trimata Chakma konu ile ilgili Nepal’de Kadın Toplum Sağlığı Gönüllüleri’nden Basanti ve Gita ile konuştu.
İsviçre Hizmet Sendikaları Birliği’nin (UNIA) Kadın Konferansı, 25 Mayıs’ta, Solothurn’da yapıldı. Konferansta UNIA delegesi 140 kadın son birkaç yılın kadın hareketini değerlendirdi. Feminist toplu iş sözleşme çağrısında bulunan kadınlar, işyerinde şiddet ve cinsel tacize karşı bir kampanya örgütleme kararı aldılar.
İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali (BWI )* internet sitelerinde Afrika ve Ortadoğu kadınlarıyla ilgili bir dizi yazı çerçevesinde Tunus Ağaç ve İnşaat İşleri Sendikası (FGBB) ilk kadın yöneticisi ve sendika aktivisti Amal Mannai’nin hikayesine yer verdi. Bu kadın sendikacıyı biz de tanıyalım istedik.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!