Kadın esnaf Tülay Güzeldere: ‘Her kadının ekonomik bağımsızlığı olmalı’

“Kimseye muhtaç olmadan hayatımı yaşamak, huzurlu olmak, mutlu olmak, parasal olarak da kendimi geçindirmeye yetmek istiyorum.”
Paylaş:
Mürüvet Yılmaz
Mürüvet Yılmaz
dramahewi@gmail.com
Mürüvet Yılmaz   dramahewi@gmail.com

Kimseye muhtaç olmadan hayatımı yaşamak, huzurlu olmak, mutlu olmak, parasal olarak da kendimi geçindirmeye yetmek istiyorum.”

Tülay Güzeldere Gazi mahallesinde iki çocuğuyla birlikte yaşayan, yaşam denen yolun çakıl taşlarının üstüne basarak, kimi zaman yüreği kimi zaman elleri kanasa da onları toplayıp kenara aktararak yolu yürümekten vaz geçmeyen bir kadın. Bir cumartesi günü onunla taze çay kokusunun havayı doldurduğu mekanda Üç Kuruşa Beş Köfte mini lokantasıyla yolunun nasıl kesiştiğini, pandemi dönemini, kendini konuştuk.

Düzenli geliri olan bir iş

Üç Kuruşa Beş Köfte’nin hikâyesi nasıl başladı?

Benden önce de işleyen bir yerdi. Çalışmam gerekiyordu. Otelde iş bulmuş, orada çalışıyordum. Çalışma saatleri çok erken başlıyordu. Çocuklarla birlikte zor oluyordu. Otelle sözleşme de yapmamıştım. Anlaşamadım bıraktım. Tekrar iş aramaya başladım. Bir kafede iş buldum. Orada çalışırken rahatsızlandım. Böylece tekrar iş arama serüvenim son buldu. Bu süreçte evde de işler iyi gitmiyordu. Evliydim. Boşanma kararı aldım. Boşandım. Bu “Üç kuruşa Beş Köfte” serüveninin başlamasında etkili oldu. Bir an önce iş bulmam gerekiyordu. İki çocuğum vardı. Boşanmadan önce sadece yaz sezonlarında pansiyon işletiyordum. Boşanınca daha düzenli bir gelir olması gerekiyordu. Üç Kuruşa Beş Köfte’nin sahibi arkadaşım işyerini devredeceği ya da çalışacak birini arıyordu. Ben de hem kafam dağılsın hem de belki devir alırım diye oraya gidip gelmeye başladım. Daha düzenli geliri olan bir iş bulmam gerekiyordu. Bu da “Üç Kuruşa Beş Köfte” oldu.

Daha önce evin dışında başka bir yerde yemek yaptığın oldu mu?

Yok. Daha önce hiç dışarıya, para kazanmak amaçlı yemek yapmadım. Ama koşullar zorlayınca öyle bilmeden içine daldım. Tek güvendiğim evde de yemek yapmış olmamdı.. Deneyim dersem o var.

“Üç Kuruşa Beş Köfte” açık, hala devam ediyor. Şöyle bakınca oldukça iyi görünüyor.

Evet, devam ediyoruz. Neredeyse ailece buradayız. Ben, kızım, oğlum. Zaman zaman da arkadaşlarım. Çok yorulduğum sadece fiziksel değil, duygusal olarak da yorulduğum anlar oluyor. Ama ……

Bazı aylar iyi, bazı aylar kötü.

Üç Kuruşa Beş Köfte’yi devir aldığında pandemi dönemi yeni başlamıştı. Nasıl bu güne getirdin? Bir destek var mıydı?

Pandemi, mart ayında başladı. Ben de 1 Temmuz 2020’den beri buradayım. Özellikle yasakların olduğu zaman, sokağa çıkma yasaklarının olduğu zaman çok zorlandım. Tek yaptığımız satış paket servisiydi. Onu da talep edenler çok sınırlı oluyordu. Şu an kendini çeviriyor. Ama bunun da dönemleri oluyor. Bazı aylar iyi, bazı aylar kötü. Örneğin eylül ayı satışları daha iyi giderken Ekim daha kötü olabiliyor.. Bu dönemin daha iyi olmasını bekliyordum. İnsanların ekonomisi iyi olmayınca dışarda yemek yemeyi, ya da eve sipariş vermeyi tercih etmiyor ya da daha az tercih ediyorlar.

Kadın olarak esnaflık yapmak zor.

Çalışma koşulların nasıl? Kadın olarak esnaflık yapmanın zorlukları neler, kendine zaman ayırabiliyor musun?

Çoğu zaman kendi ihtiyaçlarımı erteliyorum. Burayı bırakamıyorum. Sabah erken gelip yemekleri hazırlıyorum. Kızım yarım gün okula gidiyor yarım benim yanımda. İş yükü olarak genelde yalnız çalışıyorum. Arada annem gelip yardım ediyor. Yaklaşık on üç – on dört saat buradayız. Akşam geç çıkıyorum. Tek avantajı burada yemek yediğimiz için evde yemek yapmıyorum.

Kadın olarak esnaflık yapmak zor. Burayı devir alan bir erkek olsa daha iyi olabilirdi. Kadın olunca sürekli bir şeyleri ispatlamak zorundasın. Örneğin hep bir yoklanıyorsun. Bir kadının erkeğe göre üç kez daha fazla bedel ödemesi gerektiğini yaşadım gördüm. Bazıları “almış ama yapabilecek mi?” demişler. Bazıları “gidelim destek olalım” demişler. Bazıları, “bir kaç ay yapar bırakır” demişler. Yani bu konuşmalar hala devam ediyor. Edecek. Kadın başarabileceğini göstermek, ispatlamak zorunda. Bundan sonra da bu tür sözlerle karşı karşıya kalacağım.

Evde yaşam nasıl?

Can, oğlum evde oluyor. Ben eve gittiğimde ev işi yapmıyorum. Çocuklarla sohbet ediyorum. Ev işlerini daha çok hafta sonuna bırakıyorum. .

Çocuklara çok fazla vakit ayıramıyorum. Bir gün çalışmıyorum. Onda da çocuklarla, eksiklerle ilgilenmek zorunda kalıyorum.

Bir zamanın hasretini çekiyorum

Peki ya Sen…

Kadın olarak ben yokum. Evlilikte de ayrıldıktan sonra da öyle özel olarak kendime ayırdığım bir zaman yok. İstemediğimden değil zaman kalmıyor. Bir zamanın hasretini çekiyorum.

Kendime dair yaptığım tek şey balkonda oturup çay keyfi yapmak. Bir güne her şeyi sıkıştırmak zorundayım. O bir gün de ne çocuklara, ne de bana yetiyor. Çocuklar benim çalışmam gerektiğinin farkında. Abla olarak kızımın sorumlukları fazla. Kardeşini okula götürme- getirmeyi o yapıyor.

Çocukların babası onlarla ilgili sorumluluk alıyor mu?

Baba sorumluluk alıyor almasına. Ama onu yönlendirmen gerekiyor.

Geleceğe dair…

Karışık. Yolun götürdüğü yere gidiyorum. Çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya, işe dair şeyler. Gönlün nerde dersen pansiyon işinde, ama ona da ekip gerekir. Kimseye muhtaç olmadan hayatımı yaşamak, huzurlu olmak, mutlu olmak, parasal olarak da kendimi geçindirmeye yetmek istiyorum. Burası için işi biraz daha oturtmak, çeşitlilik daha iyi olur. Çocuklarımı yetiştirmek istiyorum.

Son söz…

Burayı iyi ki yapmışım. Çok isteyerek girmedim ama iyi ki yapmışım diyorum.

Her kadının kendi parasını kazanması gerektiğini düşünüyorum. Öz güvenim açısından iyi bir deneyim oldu. Hiç deneyimim yoktu. Gözlerimi kapattım öyle girdim. Yemek yapma sabır işi. Severek isteyerek yaptığında oluyor. Burası olmasa da yaşamda var olmak için iş yapacağım.

Bu süreçte evde oturup bir erkeğin sana para getirmesini beklemek çok kötüymüş onu fark ettim. Kendi paranı KAZANMAK ÇOK önemliymiş. Her kadının ekonomik bağımsızlığı olmalı.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!