Kadın göçmen işçiler, Katar’ın Dünya Kupası otellerindeki tacizi anlatıyor

Katar’ın Dünya Kupası hayalini inşa etmek için binlerce kilometre yol kat eden erkek işçilerin durumu pek çok kez belgelendi. Ancak insan hakları savunucuları, göçmen kadınların yaşadıklarının aynı şekilde araştırılmadığını söylüyor. The Guardian’dan Louise Donovan, Katar’daki Dünya Kupası otellerinde çalışan beş göçmen kadın işçiyle konuştu.
Paylaş:

Umut* temizlik vardiyasına başlamak için geldi, gözleri endişeyle odayı taradı. Onu görürse yandı. Sonraki sekiz saatini, onun bir randevu, bir öpücük ve daha fazlası için isteklerinden kaçmakla geçirebilir.

2020’nin ortasından itibaren 18 aylık bir süre boyunca, Katar’da çalıştığı oteldeki erkek amirinin kendisine defalarca cinsel teklifte bulunduğunu söylüyor Umut. Bunu reddettiğinde, amiri ona ek bir ücret ödemeden ekstra temizlik işi vermiş.

Katar’daki sözleşmesinin sona ermesinin ardından bu yılın başında Kenya’daki evine dönmüş. Evinden telefonla konuştuğumuzda “Kendimi kötü hissediyordum” diyor; “Çünkü birisi size böyle şeyler söylediğinde kendinize soruyorsunuz: Neden sizden faydalanıyor?”

Katar’ın Dünya Kupası hayalini inşa etmek için binlerce kilometre yol kat eden on binlerce erkeğin durumu ve birçoğunun karşılaştığı sömürü pek çok kez belgelendi. Ancak insan hakları grupları, göçmen kadınların karşılaştığı sorunların aynı şekilde araştırılmadığını, incelenmediğini ve turnuvaya giden süreçte bu kadınların sesinin, göçmen işçi hakları konusundaki tartışmalarda çoğunlukla duyulmadığını söylüyor.

Dünya genelinde konaklama sektöründe çalışan kadınlar, cinsel taciz ve toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı özellikle savunmasızdır. UNITE sendikası tarafından yapılan bir anket, ankete katılan işçilerin yarısından fazlasının doğrudan cinsel taciz ve saldırıya maruz bırakıldığını tespit etti.

“Otellerde cinsel taciz kesinlikle oluyor”

Isobel Archer, İş ve İnsan Hakları Kaynak Merkezi

The Guardian ve The Fuller Project, 2017-2022 yılları arasında Katar’daki farklı otellerde çalışan, Umut’un da aralarında olduğu beş kadınla deneyimleri hakkında konuştu. Kadınlar cinsel taciz iddialarını detaylandırdı. Bu otellerin çoğu, futbolun en üst düzey yönetim organı ve turnuvanın organizatörü FIFA tarafından onaylanan 100’den fazla otel arasında yer alıyor.

Bu yazı için görüşülen kadınların anlatımlarının yanı sıra Katar’daki otel işçisi kadınlarla yoğun şekilde çalışmış uzmanların ifadeleri gösteriyor ki cinsel tacizin gerçekleşmesi durumunda çok az kişi bunu bildirebileceğini hissediyor.

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve Katar’ın otellerindeki çalışma koşullarını araştıran İş ve İnsan Hakları Kaynak Merkezi’nin Körfez program yöneticisi Isobel Archer, “Daha çok inşaatta ve stadyumlarda çalışan erkeklere odaklanıldı, çünkü turnuvanın merkezinde yer alıyorlar” diyor; “Ama otellerde kesinlikle cinsel taciz yaşanıyor.”

Ülkenin göçmen işgücünde erkekler egemen olsa da, hükümet verileri bu yılın haziran ayı itibarıyla Katar’da yaklaşık 300 bin göçmen kadının çalıştığını gösteriyor.

En son hükümet istatistiklerine göre, 2020’de göçmen kadınlar, otel işçilerinin beşte birinden biraz daha fazlasını oluşturuyordu. Ancak gerçek sayı muhtemelen daha fazla; çünkü bu istatistiklere taşeron işçiler dâhil değil. 1,3 milyon futbolsever ülkeye akın edeceği için, turnuva başlamadan önce 108 otel daha inşa edildi.

Archer, yüksek profilli spor etkinliklerinin kadına yönelik şiddetin artmasıyla bağlantılı olduğunu, otel işçisi kadınların karşılaştığı riskleri daha da artırdığını ve Dünya Kupası sırasında da aynı şeyin olmasını beklediğini belirtiyor. Futbol taraftarlarıyla dolacak otellerde kadınları korumak ve onların korkmadan, güvenli bir şekilde taciz vakalarını bildirebilmelerini sağlamak için acilen harekete geçilmesi gerektiğini söylüyor.

“Açıkçası otellerin kadınları desteklemek için bir şey yaptığını görmedik” diyor, “Ve kadınlar kolayca konuşamayacaklar.”

Katar temsilcileri, beş kadının hikâyesinin ekstrem vakalar olduğunu, milyonlarca kadın işçinin gerçeğinin bu olmadığını öne sürdü. FIFA ise herhangi bir suiistimal iddiasını son derece ciddiye aldığını ve bu tür olayları bildirmek isteyen herkes için açık bir süreç işletildiğini savundu.

Kadınlar tacizi bildiremiyor**

Dünyanın dört bir yanındaki otel işçileri, diğer sektörlere göre daha fazla toplumsal cinsiyet temelli şiddet riskiyle karşı karşıya kalırken, insan hakları gruplarına göre Katar’daki işçilerin karşılaşabilecekleri taciz vakalarını bildirmesi daha da zor.

Bir işçi hakları örgütü olan Equidem tarafından bu yıl yayımlanan bir raporda, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin, FIFA onaylı bazı Dünya Kupası otellerinde “kadınlar için hayatın bir gerçeği” olduğu ifade edildi. Equidem’in araştırmacıları, bölge genelinde -erkek ve kadın- 800’den fazla göçmen işçiyle temasa geçti; ancak bunların yalnızca yüzde 10’u deneyimlerinin kayıt altına alınmasını kabul etti.

Umut gibi bazı kadınlar, sınır dışı edilmekten korkuyor. Diğerleri işe alınmak için yasadışı ve fahiş ücretler ödemiş ve bu nedenle kötü koşullara rağmen işi bırakamamış olabilirler. 2019’daki “kapsamlı emek reformuyla” göçmenlerin artık iş değiştirmesine ya da bir işverenin izni olmadan ülkeyi terk etmesine izin verilmiş olsa da, işçiler ülkede çok az şeyin değiştiğini söylüyor. Patronlar halen işçilerin yaşamları üzerinde büyük bir kontrole sahip ve göçmen işçilerin sendikalaşması yasak; bu nedenle işçilerin etkin şekilde şikâyetlerini dile getirebilmeleri için çok az yol var.

Katar’a çoğunlukla Afrika ve Asya’dan gelen göçmen kadınlar, genellikle ailelerinin temel geçindireni konumundalar. Kuveyt merkezli bir ev işçisi örgütü olan Sandigan’ın kurucusu Ann Abunda, “Birçoğu konuşmak konusunda isteksiz, çünkü işlerini kaybetmek korkuyorlar” diyor. Kendi ağından Katar’ın otellerindeki taciz vakalarını araştırmalarını istediğinde, bir düzine kadın ya doğrudan sosyal medyadan ya da Katar’daki bağlantıları aracılığıyla yanıt vermiş. Kadınlar ona, tacizi bildirmenin bir anlamı olmadığını, çünkü işverenlerin harekete geçmeyeceğini ve şikâyetlere kızdığını söylemişler.

Abuna, “Kadınlar sadece bu konuda kamuoyu önünde konuşmak istemiyorlar. Ama bunun (taciz) yaygın olduğunu söylüyorlar” diye konuşuyor.

Polis kadınlara inanmıyor

Ülkenin ceza kanunu, evlilik dışı seksi suç sayıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde kıdemli bir kadın hakları araştırmacısı olan Rothna Begum, polisin cinsel şiddeti bildiren kadınlara inanmadığını, bunu yerine “Onun da rızası vardı” diyen erkeklerin yanında yer aldığını, bunun da hayatta kalanın çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Begum, Katar’daki tüm kadınların belirli cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişebilmek için evli olduklarını göstermeleri gerektiğini de sözlerine ekliyor. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, HIV ve hamilelikle ilgili sağlık hizmetleri de buna dâhil.

Hak ihlalleriyle mücadele etmek için Katar Yüksek Komitesi otellerdeki çalışma koşullarını denetliyor. Geçen yıl işçi şikâyetleri için çevrimiçi bir platform oluşturuldu. Ama insan hakları grupları, bu denetimlerin, durumun yalnızca anlık bir görüntüsünü sağladığı ve işçilerden gelen veriye dayandığı için genellikle ciddi suiistimalleri tespit etmediğini söylüyor. Ayrıca kadınlar, taciz gibi hassas konuları bildirme konusunda isteksiz.

Archer, “Kurumsal bir denetim sırasında vücudunuza yönelik bir ihlali tamamen yabancı birine ifşa edebilecek misiniz gerçekten?” diye soruyor; “Bu yalnızca çok düşük olasılıklı bir senaryo.”

Katar hükümeti, turnuva sırasında işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin ekstra kontroller de dahil olmak üzere iş teftişlerini yoğunlaştıracağını açıkladı. Equidem’in genel müdürü Mustafa Kadri, önümüzdeki ay boyunca artacak bu denetimlerin işçiler için bir dereceye kadar koruma sağlayacağına inanıyor. Yine de dünyanın dikkati buradan bir kez kaydığında, göçmen işçilerin örgütlenememesi ve özgürlüklerinden yoksun olmaları gibi temel yapısal sorunların yeterince ele alınmayacağını söylüyor.

Risk değerlendirmeleri yapılmalı

“Oteller, işçilerin seslerini yükseltebilecekleri bir ortam yaratmıyor” diyor Archer. Göçmen işçi kadınların kim olduğunu ve onları toplumsal cinsiyet temelli şiddete daha duyarlı hale getiren şeyleri anlamak için risk değerlendirmelerinin yapılması gerektiğini vurguluyor. Yönetimin taciz belirtilerini tespit edebilmek ve tüm işgücüyle, özellikle de daha yüksek risk altında olan taşeron işçisi kadınlarla etkili bir şekilde iletişim kurmak için eğitilmesi gerekiyor. Oteller ayrıca, şikâyet bildirimi süreci ile sonrasında hem psikososyal ve tıbbi destek hem de koruma açısından atılacak adımlar konusunda net olmalı.

“Tuhaf erkeklere yaklaşmayı sevmiyorum, çünkü asla niyetlerini bilemezsiniz.”

Sally, eski otel temizlik işçisi

Dünya Kupası sırasında rızaya dayalı seks ve kadınların üreme sağlığı hizmetlerine erişimi üzerindeki kısıtlamaların gevşetilebileceğine dair raporlar var. “Eğer bu olursa” diyor Begum, “Katarlı yetkililer, bunun sadece taraftarlar için değil, tüm kadınlar için geçerli olmasını sağlamalı. Tüm kadınlar değişiklikler hakkında bilgilendirilmeli ve bunların turnuvanın ötesinde de devam etmesi sağlanmalı.”

Taciz iddialarına yanıt olarak FIFA, uluslararası kabul görmüş insan haklarına saygıyı sağlama taahhüdünde kararlı olduğunu ve suiistimal iddialarını ciddiye aldığını açıkladı. FIFA ayrıca, bir işçi refahı yardım hattı da dâhil olmak üzere, şikâyette bulunmak isteyen herkes için bir dizi önlem ve bildirim mekanizmasına sahip olduğunu duyurdu. Açıklamada FIFA’nın, “Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Yol Gösterici İlkeleri kapsamındaki sorumluluğu doğrultusunda Dünya Kupası Katar 2022’de yer alan işçilerin korunmasına ilişkin benzeri görülmemiş bir durum tespiti süreci işlettiği” ifade edildi.

Katarlı bir yetkili ise şikâyette bulunan herkesin destekleneceğini ve şikâyetlerinin tam olarak soruşturulacağını savundu:

“Katar yasaları, tüm kadınların güvenliğine ve refahına öncelik veriyor. Saldırı, ceza kanunu uyarınca suç sayılmaktadır ve adalete erişim, Katar yargı sistemi aracılığıyla herkes için güvence altında olan bir haktır. Yabancı kadın sakinler, Katar ekonomisinde ve toplumunda önemli bir rol oynamaktadır ve kadınların veya ülkemizdeki herhangi birinin temel insan haklarının ihlal edilmesine müsamaha göstermeyiz.

Dünyadaki tüm ülkelerde olduğu gibi talihsiz, ekstrem durumlar meydana gelebilir ve vicdansız işverenler bir gerçekliktir. Ancak bu ekstrem vakalar, son yıllarda Katar’da yaşayan milyonlarca yabancı kadın için hayatın bir gerçeğini temsil etmiyor. Katar’daki tüm kadınların haklarını korumak –kadın işçiler de dâhil olmak üzere- önceliklerimizin ve vizyonumuzun başında yer alıyor ve yer almaya devam edecek.”

Fotoğraf: Freepik

Bir temizlikçinin hikâyesi

Sally* yalnızca işini yapmaya çalışıyordu. Oteldeki temizlik vardiyası neredeyse bitmek üzereydi, üzerine yorgunluk çöküyordu ve kirli çarşaflar kendi kendilerini yıkamayacaktı. “Ama erkek konuk öpücük istedi” diyor. Olayı amirine bildirdiğinde aldığı yanıt şu oldu: “Sen bir kadınsın, sorunlarınla baş etmeyi öğren.”

Hâlâ o lüks otelde yaşadıklarının etkisinde olduğunu söylüyor Sally. “Tuhaf erkeklere yaklaşmayı sevmiyorum çünkü niyetlerini asla bilemezsiniz. Anılarınızı geri getiriyor” diyor Kenya’daki evinden, sesi ağlamaklı. “Asla geri dönmek istemiyorum.”

Yönetim, kadın işçiler tacizden şikâyet ettiğinde ya çok ender harekete geçti ya da konukların yanında yer aldı. Bir temizlikçi, taciz iddialarıyla doğrudan ilgilenmek yerine konuklar uygunsuz davrandığında personelin değiştirilmesi yönünde bir politika izlendiğini anlatıyor.

“Bu, kendimi çok aşağılanmış hissetmeme neden oldu. Ve savunmasız… Günün sonunda ‘konuk her zaman haklıdır’”

Bir keresinde bir konuk ona tokat atmaya çalıştığında, amirinin ilk etapta o kişiye hizmet etmemesi gerektiğini söyleyerek yanıt verdiğini belirtiyor. “Bu biraz cesaret kırıcı” diyor; “Cinsel tacizin yanı sıra, belki de bir konuk size kötü ve kaba davranıyor. Bütün bunları bildiriyorsunuz ama hiçbir şey yapılmıyor. Yani sadece bununla uğraşmak zorundasın. Bu, kendimi çok aşağılanmış hissetmeme neden oldu. Ve savunmasız. Günün sonunda, ‘konuk her zaman haklıdır.’”

Sally için oteldeki arkadaşları, kelimenin tam anlamıyla onun can simidiydi. Öpücük isteyen erkek konukla tartıştığını duyduklarında, aceleyle yardıma geldiklerini anlatıyor. Altı ay sonra Sally’nin “Daha fazla yaklaşma” dediğini duyduklarında yine hemen gelmişler. Bu kez üst düzey bir amir harekete geçmiş. Konuğun özrünü iletmiş, ama Sally doğrudan ona hiçbir şey söylenmediği için bunun doğru olup olmadığından emin değildi. Diğer kadınların o kişinin odasını temizlemeye gönderilmesinden endişe ederek konuğun otelden çıkarılmasını istedi.

“Ama bunu yapmadılar” diyor, “Sana sahip olmak onlar için bir ayrıcalık değil. Konuk sahibi olmak ise bir ayrıcalık.”

*Kadınların adları değiştirildi.

**Ara başlıklardan bazıları yazının orijinalinde yok.

Manşet fotoğrafı: marca.com

Yazının orijinali için: https://www.theguardian.com/global-development/2022/nov/17/female-migrant-workers-speak-out-about-harassment-in-qatar-world-cup-hotels?CMP=Share_AndroidApp_Other

Paylaş:

Benzer İçerikler

Uganda’da IndustriALL küresel sendika tarafından desteklenen toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti durdurmaya yönelik bir dizi eğitim çalışmasının ardından kadın işçiler, IndustriALL kadın komitesi toplantılarındaki paylaşımlarda da görüldüğü üzere faillerle yüzleşti.
İngiltere’de kadın kuryeler, sürekli cinsel tacize maruz bırakılıyor. Çoğu göçmen olan bu kadınlar, sınır dışı edilme korkusuyla şikâyetçi olamıyorlar. Kadın işçilerin güvenliği için acilen önlem alınması gerektiğini belirten uzmanlar, dijital platformların kayıtsızlığına dikkat çekiyor. The Independent’tan Maya Oppenheim’ın haberi…
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!