“Kadın işçiler için özel politikalara ihtiyaç var”

İşçi kenti Kocaeli’den SOL Parti’nin üçüncü sıra milletvekili adayı olan Neriman Irmak İlter, kadın işçilerin özgül sorunlarına dair özel politikaların gerekliliğine dikkat çekiyor. “Kadınların işgücüne katılımındaki artış, çalışma yaşamında cinsiyetleri nedeniyle herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan özel olarak korunmalarına bağlı” diyor.
SOL PARTİ KOCAELİ ADAYI NERİMAN IRMAK:
Paylaş:

SOL Parti, 14 Mayıs’ta yapılacak milletvekili seçimleri için Kocaeli’den 14 aday gösterdi, 10’u kadın. Bu kadın adaylar arasında şehirde yıllardır bir sigorta acentesinde esnaflık yapan muhasebeci Neriman Irmak İlter de bulunuyor. Kocaeli üçüncü sıra milletvekili adayı Neriman ile adaylığını, bu seçimlerin kadınlar açısından önemini ve kadın emeğine dair sorunların çözümü için politika önerilerini konuştuk.

Neriman, siyasal İslamcı ittifakın kadın düşmanlığında çıtayı yükselttiğini belirterek söze başlıyor:

“AKP ve MHP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’na Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’ın da katılmasıyla birlikte kadının bedenini, emeğini, kısacası varlığını yok sayan zihniyet derinleşmeye başladı. AKP iktidarının güç kaybettikçe ve seçimler yaklaştıkça ülkeyi daha da İslamlaştırma konusunda çıtayı yükselttiğini hep birlikte gözlemlemeye başladık.”

Laiklikten asla vazgeçmeyiz

Laikliğin kadınlar için vazgeçilmez olduğunu, kadınların ancak ülkede laiklik sağlanırsa temel hak ve özgürlüklerine erişebileceğini vurguluyor Neriman. Erdoğan’ın HÜDA PAR ile kurduğu ittifakın laikliği hedef alarak kadınları daha da kıskaç altına alacağına dikkat çekiyor:

“Ne giyeceğimizden kaç çocuk doğuracağımıza kadar tüm hayatımıza karışan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, her fırsatta kadınların varoluşuna saldıran siyasal İslamcı AKP iktidarı ve Erdoğan’ın kime özendiği ve aslında kime benzemeye çalıştığı çok açık. Biz laikliğin kadın hak ve özgürlükleri için vazgeçilmez olduğunun farkındayız. Kadınların temel insan haklarına ulaşmasının koşullarının ancak ve ancak laiklikle garanti altına alınabileceğinin farkındayız.

Daha önce ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok’ diyen Erdoğan’ın HÜDA PAR ile kurduğu ittifak, kadını her geçen gün daha da kıskaç altına alma amacı taşıyor. Siyasal İslamcılar tarafından yaratılmak istenen şeriat rejiminin olmazsa olmaz koşulu, kadınları zapturapt altına almak.”

Kadınlar yaşamlarına sahip çıkacak

Neriman’a göre bugün Afganistan’da yaşananlar, aynı zamanda emperyalizme karşı mücadele ile radikal İslamcılığa karşı mücadelenin birbirinden ayrılamayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor. “Şeriatla ‘ters bir yanı olmayanlara’ karşı özgürlüğümüzü ancak emperyalizme ve gericiliğe karşı laiklik ve eşitlik mücadelemizle kazanacağız” diyor ve ekliyor:

“Kadınların hayatlarına, varoluşlarına kastedenlere karşı burada ve tüm dünyadaki kız kardeşlerimizle birlikte eşit, laik ve özgür bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması durumunda kadınları çok zor günlerin beklediğini söylüyor Neriman. Kadınların var olan kazanımlarını da yitirme tehlikesiyle yüz yüze geleceğini, kadın emeğinin de bundan payını alacağını belirtiyor. Kadınların tüm bunları gözeterek sandığa gitmesi gerektiğinin altını çizerek; “14 Mayıs, biz kadınlar için sıradan bir seçim olmayacak. Bizi ve emeğimizi yok sayan, üzerimizde tahakküm kurmak isteyen bu zihniyete karşı yaşamlarımıza sahip çıkacağımız bir seçim olacak” diye konuşuyor.

Ücret eşitsizliğine karşı özel önlemler

İşçi kenti Kocaeli’den aday olan Neriman ile kadın işçilerin sorun ve taleplerini de konuşuyoruz. Kadın işçilerin kadın olmaktan kaynaklanan özgül sorunları için özel politikalar üretilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kadınların gebelik nedeniyle herhangi bir ayrımcılığa maruz bırakılmamasının; doğum öncesi muayene, doğum ve emzirme izinlerinin yeterli düzeye çıkarılmasının önemine dikkat çekiyor. Kadınların işyerinde taciz ve şiddete karşı korunması, sosyal güvenlik ve emeklilik haklarına erişebilmesi, erkeklerden daha düşük ücret almaması için özel önlemlerin gerektiğini belirtiyor. “Sonuç olarak, kadınların aktif işgücü içerisinde yer almalarındaki artış, çalışma yaşamında cinsiyetleri nedeniyle herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan özel olarak korunmalarına bağlı” diyor.

Türkiye’de kadınların iş yaşamında ücret eşitsizliği de dahil pek çok ayrımcılığa maruz bırakıldığına işaret eden Neriman, şöyle devam ediyor:

“Türkiye’de her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. Çok sayıda kadın sigortasız ve sendikasız.  Kıdem süreleri erkeklere göre oldukça geride. İşe alım sürecinden itibaren ayrımcılığa maruz kalıyor kadınlar. İşyerlerinde çocuk bakım desteğinin olmaması, pek çok kadının iş yaşamını terk etmesi sonucu doğuruyor. Yapılan bir araştırmaya göre, çalışan kadınların yüzde 89’u çalışma hayatından memnun değil. Çalışma hayatındaki en önemli üç sorun; düşük ücret, işsizlik ve sigortasız çalışma olarak sıralanıyor.”

Kadın yoğun işkolları için örgütlenme modelleri

SOL Parti adayı Neriman Irmak İlter, iş yaşamında toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın son bulması ve kadın istihdamında kalıcı artış sağlanması için yapılması gerekenleri şu şekilde sıralıyor:

“Kadın ve erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliğinin giderilmesi için gerekli adımlar atılmalı. Kadın istihdamının artırılması ve kadın işsizliğinin azaltılması için kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmeli, işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli. Sendikalar, kadınların yoğun olduğu işkollarına ve istihdam biçimlerine yönelik örgütlenme modelleri geliştirmeli.

Ev içi bakım yükü kadının üzerinden alınmalı; bunun için eşitlikçi kamu politikaları hayata geçirilmeli. Kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılmalı, bu merkezler tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalı. Kamu tarafından nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmeti sunulmalı.”

*Bu haber, Rosa Luxemburg Stiftung tarafından desteklenen ‘Solun Kadın Emeği Politikaları: Sorunlar ve Çözümler’ başlıklı çalışmamız kapsamında yayımlanmıştır.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Biri boşanmış ve küçük çocuğu olduğu için sosyal yardım alıyor. İçlerinde yeni emekli olan da var, ücretli çalışmayı sürdüren de. Geçim sıkıntısından yakınıyorlar ama hükümet değiştiğinde, durumlarının düzeleceğine de inanmıyorlar. Bu seçimlerde de AKP’yi desteklemeye devam eden kadınlara kulak veriyoruz…
Kocaeli’nden feminist kadınlar, 14 Mayıs’ta halkın yarısının tek adam rejimine ‘dur’ dediğine dikkat çekiyor. “Biliyoruz ki kadınlar karanlıktan kurtulursa tüm toplum kurtulur. Ya bu koyu karanlığı birlikte yırtacağız ya da nefessiz kalacağız” diyorlar. Tüm kadınları oy vermeye, sandıklara sahip çıkmaya, mücadeleye çağırıyorlar.
Kadın işçilerle 14 Mayıs seçimlerini ve 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turu konuştuk. Endişeliler. HÜDA PAR’ın Meclis’e girmesi, kaygılarını daha da artırmış. Erdoğan’ın gitmesini istiyorlar. Hayat pahalılığının sona ereceği, kadın olarak kendilerini özgür ve güvende hissedebilecekleri bir ülke düşlüyorlar.
“İstanbul Sözleşmesi’ni geri kazanmak, 6284 sayılı yasayı değiştirmek isteyenlerin karşısında durmak, dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz haklarımıza sahip çıkmak artık en önemli mücadelemiz. Geri adım atmayacağız, bu karanlığa teslim olmayacağız!” diyen Adıbelli, tüm kadınları oy kullanmaya çağırıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!