“Depremden sonra fabrikalar açıldığında kadınlar çocukları bırakacak yer bulamadılar”

Malatya'da 6 Şubat depremi öncesinde kadınlar, çocuklarını kreşe vererek çalışabiliyordu. Depremden sonra çocuk bakım hizmetlerinin yetersizliği ve artan kreş ücretleri nedeniyle kadınların bir kısmı ücretli emek süreçlerinden çekildi.
Malatya'dan kreş yöneticisi Sevgi:
Paylaş:

Malatya, sanayide ve tarımda kadın istihdamının oldukça yüksek olduğu bir bölge. OSB’lerde yaklaşık 35 bin kayıtlı işçi çalışıyor ve bunların yüzde 60’ını kadınlar oluşturuyor. Kadınların istihdama katılabilmesinin en temel koşullarından biri ise çocuk bakımı için gerekli maddi imkânlara sahip olmak. Kadınlar çocuklarını kreşe gönderebildikleri ya da çocuk bakımı için aile ve akraba desteği alabildikleri ölçüde çalışabiliyorlar. Deprem sonrasında Malatya’da kadın istihdamının nasıl değiştiğini ve kadınların çocuk bakımı ile ilgili yaşadıkları sorunları Malatya’daki kreş yöneticisi Sevgi* ile konuştuk.

Çocuk kreşe alışırsa işe gireceğim

Malatya’daki birçok aile depremden sonra başka illere göç ettiği için kreşteki kayıtlı öğrenci sayısı düşmüş; fakat bir yandan da deprem sonrasında ücretli çalışmak zorunda kalan ve çocuklarını evlerde baktırmak istemeyen kadınların çocuklarını kreşe yazdırmaya başladığını anlatıyor Sevgi:

“Malatya aslında biraz konforlu bir şehirdi. Kimi ailelerin mesela kayısı bahçesi vardır, erkekler iyi kazanırlar, eşleri evde oturur. Üniversite mezunu da öyle, lise mezunu da öyle. Ama depremden sonra evleri, dükkanları yıkılan aileler çok fazla. Maddi gelirleri birden sıfırlandı yani. Kadın gelip ‘çocuk kreşe alışırsa ben kendime bir iş bakacağım’ diyor mesela.”

Fabrikalar açılıyor ama kreş imkânı yok

Malatya’da birçok fabrikanın depremden kısa bir süre sonra işçileri işe çağırdığını biliyoruz. Ancak deprem öncesi kadınların, çocuk bakımı yükünü üstlenerek çalışmalarına olanak sağlayan kreş imkânı, deprem sonrası büyük ölçüde ortadan kalkmış. Bu süreçte, kadın işçiler işe başlayabilmek için çocuklarını kendi olanakları ile kreşe göndermeye çalışmış. Kreş hizmetini, kadınlara destek olacak şekilde sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Sevgi, kadınların bu konudaki şikâyetlerini aktarıyor bir yandan da:

“Deprem sonrası beni çok aradılar. Çünkü şehir tahliye olurken biz de gitmiştik. İki ay burada değildik ve o iki ay boyunca telefonlarım susmadı. ‘Fabrikalar açılacak, herkes işçi arıyor ve biz çocuklarımızı emanet edecek kimse bulamıyoruz’ diyorlardı. Fiyatlar yüksek olduğu için bakıcı çağıramıyorlar. Bir de bakıcı çağırsa evde kalacak. Ya da konteyner kentlerde, çadırlarda, zaten çok perişandılar. O yüzden biz de eski fiyatlardan bir süre devam etme kararı aldık, kadınlara da destek olmak adına.”

Sigorta ve market masrafı için çalışan kadınlar

Öte yandan, fabrikalarda çoğunlukla asgari ücretle çalışan kadınlar maaşlarının neredeyse yarısını sadece kreşe vermek zorunda kalıyor tabii. Geriye kalan maaşla da ancak evin market alışverişlerini karşılayabiliyorlar. Kreşteki çocukların anneleri olan kadın işçiler, sorunlarını Sevgi’ye anlatırken masraflarını kalem kalem sıralamışlar: “Maaşının yarısını kreşe veriyor. 11.500 TL’ye çalışıyorsa, yaklaşık 5.000 TL kreşe veriyor kadınlar. 1200-1500 TL’yi servis ücreti olarak ödediğinde maaşının yarısı gidiyor. Ama çoğu kadın ‘zaten şu anda biz sigortamız için çalışıyoruz’ diyorlar. Hani 3000-5000 TL kalıyor maaştan, o da artık iki kez markete gitme ücreti yani.”

Hatta bazı kadınlar, kreş ücretlerini ödeyemediklerinde, işyerlerinden çıkışlarının verilmesini ve bu şekilde tazminatlarını almayı talep etmiş. Yani bir bakıma deprem sonrasında yaşanan maddi sıkıntılar, kadınların biriken kıdemlerini de toplu bir şekilde alma yollarına itmiş onları. İşyerleri de deprem sonrasında işçi bulmakta zorlandıkları için kimi yerlerde bu taleple gelen kadınların çıkışı verilmiş, tazminatları ödenmiş, sonra tekrar aynı işyerinde işe başlatılmış Sevgi’nin aktardığına göre: “Okul ücretini ödemekte zorlanan kadınlar oluyor. ‘Beni biraz idare et, ben işten çıkışımı isteyeceğim, tazminatımı alacağım, onu sana veririm, sonra beni tekrar işe alırlar orada’ diyor. Bu yola başvuran çok kadın duydum ben.”

Ayrıca kadınlar maddi zorluklar yüzünden fazla mesai yapabilecekleri işlere girmeye başlamışlar. Örneğin, kreşte asgari ücretle çalışan bir kadın, gelirini artırmak için fazla mesainin yoğun olduğu bir fabrikaya işe girmiş fakat işin fiziksel ağırlığından dolayı bir süre sonra o işten de çıkmış.

Maddi zorluklar yüzünden kadınlar boşanamıyor

Sevgi’nin anlattıkları arasında dikkat çeken bir şey daha var; kadınların şiddetin her biçimine maruz kalmalarına yol açan ‘tercihler’ yapmak zorunda kalmış olmaları. Malatya’da birçok kadın, boşandığı ya da boşanmak üzere olduğu eski eşiyle deprem sonrasında barışmak zorunda kalmış. Kadınların maddi koşullarının depremle birlikte daha da kötüleşmesi ve çocuk bakımını tek başına karşılayamaz hale gelmeleri, eski eşlerine bağımlı kalmalarına sebep olmuş.

Kreş desteği verildiği dönemde kadın istihdamı arttı

Sevgi, şu anda Malatya’daki kadınların en büyük talebinin kreş desteği olduğunu vurguluyor. Yakın zamanda, kadın işçilere çocuk bakımının maddi yükünü azaltan bir destek sunuluyormuş. Malatya, 2019-2022 yılları arasında uygulanan, Avrupa Birliği ve SGK’nın ortak projesi ‘Kurumsal Çocuk Bakımı’ projesinin kapsamındaki illerden biri. Proje kapsamında; Ankara, Antalya, Bursa, Elâzığ, İstanbul, İzmir ve Malatya illerinde oturan çocuklu ve sigortalı bir işte çalışan yaklaşık 10 bin kadına çocuklarının bakım ihtiyacı için 2 yıl boyunca aylık 100 Euro mali destek sağlanmış. Proje kapsamında kreş ve anaokulu ücretlerinin yüzde 80’inin Avrupa Birliği, yüzde 20’sini ise SGK karşılamış. Bu projenin uygulandığı dönemde, Malatya’da kadınlar çocuklarını rahatlıkla kreşe verebildiği için kadın istihdamı oldukça artmış.

“Faydalanan çok aile vardı Malatya’da. Hatta Malatya’da ayrılan kontenjan dolmadı, sayfalarımızda paylaşıyorduk Malatyalı anneler duysun kullansın diye. O zaman da epey bir kadın istihdamı olmuştu. Nasılsa çocuğun kreş parası çıkıyor işe gireyim diye düşünen çok kadın olmuştu.”

Aynı zamanda, bu mali destek, maddi sıkıntılar yüzünden evli kalmaya mecbur olan kadınların boşanabilmesinin de önünü açmış. Sevgi, projenin SGK’nın kendi payına düşen kısmını ödemediği için devam edemediğini aktarıyor bize. Yedi pilot ilde uygulandıktan sonra yaygın bir şekilde diğer illerde uygulanması planlanan proje bu şekilde sona ermiş. Kadınların bakım yükünün devlet tarafından karşılanması, kadınların hem istihdama daha kolay katılabilmeleri hem de aile ilişkilerinde daha güçlü ve özgür olabilmeleri açısından kritik öneme sahip. Deprem bölgelerinde bu desteklerin sağlanması kadınların depremin olumsuz etkilerinden kurtulmasına da vesile olacak.

* Gerçek ismi değildir

*Bu haber RLS ve Kadınİşçi işbirliği ile yapılan Depremden Etkilenen İllerde Kadın Emeği araştırması kapsamında yazılmıştır.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Politeknik Mühendis Mimar Şehir Plancıları Dayanışma Derneği geçtiğimiz günlerde asgari ücret konusunda hazırladığı araştırma raporunu sundu. Bu vesileyle, kadın mühendislerle kadınların ücretini, işyerinde yaşadıkları ayrımcılıkları, çözüm olanaklarını konuştuk.
Kadınların büyük bir bölümü örgütsüz işyerlerinde asgari ücretle çalışıyor. Dolayısıyla asgari ücrete zam yapılmaması en çok onları etkiledi. İstanbul ve Malatya’da çalışan işçi kadınlarla asgari ücreti konuşalım istedik. Ama ağır çalışma koşulları, meslek hastalıkları, ev ve bakım işleri, bitmeyen mesailer gibi ortak dertlere de girmeden edemedik.
Anneler gününde kreşi olmayan düşük ücretli işyerlerinde çalışan iki kadın işçiyle konuştuk. Erkeklerin çocukların sorumluluğunu hiçbir biçimde üzerine almadığını belirten kadınlar bakım işini anneleriyle birlikte yürütüyorlar. Böylece annelik ömür boyu bir bakım hizmetine dönüşüyor.  
Bir işyerinde, bölüm şefi ve işçi arasında şu konuşma geçiyor; “Makinanın başında bir saniye boş durmuşsun. O bir saniyede ne yaptın!?” Yanıt geliyor; “Tokam gevşemişti, saçım gözümün önüne geliyordu onu düzelttim!” Bir saniyenin savunmasını isteyen şirket; Gates Metal. Hareketleri kaydeden bir cihaz yerleştirmiş patron üretim makinelerine. Despotik uygulamalara ve çok düşük ücretlere tepki olarak işçiler greve gittiler. Grevci işçilerden Hicran ve Neşe ile görüştük..
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!