Kadın pazarcılar: “Erkek işidir dediler, dinlemedik”

Türkiye’de bir ilk olan ve Diyarbakır’da şu anda 212 kadın esnafın çalıştığı Jiyan Semt Pazarı her geçen yıl gücüne güç katıyor. Bir dayanışma derneği de kuran kadın pazarcılar, burada hayatla mücadele etmeyi öğrendik, diyorlar.
Paylaş:
Gülbahar Altaş
Gülbahar Altaş
gulbahar.altash@gmail.com
Gülbahar Altaş        gulbahar.altash@gmail.com

Türkiye’de bir ilk olan ve Diyarbakır’da şu anda 212 kadın esnafın çalıştığı Jiyan Semt Pazarı her geçen yıl gücüne güç katıyor. Bir dayanışma derneği de kuran kadın pazarcılar, burada hayatla mücadele etmeyi öğrendik, diyorlar.

BDP’li Belediye Başkanı Yüksel Baran döneminde ilçede yaşayan dar gelirli veya şiddet mağduru kadınların ekonomik hayata dahil edilmesi amacıyla şehrin ilk sabit kadın semt pazarı olan “Jiyan (Hayat) Semt Pazarı” projesi 2013 yılında hayata geçirildi.

Yaklaşık 500 bin kişilik nüfusu ile Diyarbakır’ın en büyük ilçesi olan Bağlar’da kadınlara yönelik bu proje, birçok evin ekmek kapısı oldu.

Bazıları bırakmak zorunda kaldı

Jiyan Semt Pazarının diğer pazarlardan farkı, tüm esnafın kadın olmasıdır.

Bağlar ilçesinin Bağcılar Mahallesi’nde 2016 yılından itibaren, haftanın altı günü ilçenin en kalabalık semti olan Bağcılar’da kadınlara gezici pazar hakkı verildi.

Jiyan Kadın Semt Pazarı, 2013 yılında pazarda ilk tezgâh açanlardan bir olan ve son dört yılda da “Kadın Semt Pazarı Dernek Başkanlığı” görevini yürüttükten sonra geçen ay yapılan seçimle başkanlık koltuğunu başka bir hemcinsine devreden Hazal Tunç, süreç içindeki çalışmalarını Kadınİşçi’ye anlattı.

Mevcut durumda 212 kadın pazarcının çalıştığını ve şartlarının iyi olduğunu söyleyen Hazal Tunç, Bağcılar’da altı caddede semt pazarı kurduklarını, bayramdan sonra da kuracakları iki semt pazarıyla toplam sekiz caddede pazar yeri kuracaklarını dile getirdi.

Çok mücadele ettik ve sonunda başardık

“2013’te ilk 258 kadınla başladık, o zamanlar yalnız kapalı alanda çalışmamıza izin verildiği için birçok kadın arkadaşımız borç ve farklı gerekçelerle bırakmak zorunda kaldı” diyen Hazal Tunç, sözlerine şöyle devam ediyor:

“2014 yılında bir yıllık bir mücadelenin sonunda 69 kadınla, erkekler gibi açık alanda çalışmaya başladık. İlk başta dört gün dışarda çalışırken, zamanla altıya çıkardık. Direne direne başardık, şahsım adına şunu söyleyebilirim, çok mücadele ettik ve sonunda başardık ve kazandık”

Belediyenin 2018 yılında alımları durdurmasından dolayı uzun süre yeni kadın pazarcının kendilerine katılamadığını ancak alımlara tekrar başladıklarını kaydeden Tunç;

“O dönemde bize keyfi zorluklar çıkartıldı, 2017 yılında Bağcılar’da bulunduğumuz bölgeye erkek pazarcılar getirilmişti, ciddi tepki göstermemizle geri adım atmak zorunda kaldılar. Bağlar Kadın Pazarcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni 2017 Aralık ayında kurduktan sonra, Valilik ve kaymakamlıklar bizi ciddiye alarak görüşme taleplerimizi kabul etmeye başladılar.”

69 kadınla 2017’de kurdukları derneğin, şu anda 158 kadın üyesi bulunuyor.

Hazal Tunç, dört yıl derneğin başkanlığını yürüttükten sonra görevi başka bir kadın pazarcı arkadaşına devretti. Dernek, 26 Temmuz’da yeni üyelerin katılımıyla toplam 212’ye ulaşacak.

İhtiyaç sahibi her kadın bize katılabilir

İhtiyaç sahibi her kadının yaş gözetilmeksizin kadın semt pazarında tezgâh açabileceğini belirten Tunç, “İlk etapta zabıta müdürlüğüne dosyasını teslim eden kadınların sayısı, 35-40’ı bulduktan sonra toplanan meclis üyeleri, zabıta müdürü ve bizim dernekten başkan ve başkan yardımcısının katılımıyla mülakat yapılıp değerlendiriliyor. Şartlardan biri Bağlar ilçesinde oturması ve maddi durumunun düşük olmasıdır. Yaş aralığı da yok 18-70 yaş arasında da kadınlar var” diyor.

Tunç, pazarda çalışmaya başlayan 18 yaşlarındaki genç bir kadının hikâyesini de bize şu şekilde anlattı:

“Yaklaşık bir ay önce, bakmakla yükümlü olduğu üç kardeşi olan 18 yaşlarında genç bir kadın arkadaşımız bize katıldı. Bu arkadaşımızın annesi kanser ve baba, eşinin kaybıyla kalp krizi geçirip yaşamını yitiriyor. Bu gencimiz de aynı yıl üniversiteye yerleşiyor, ancak anne ve babasını kaybetmesiyle okulu bırakıp, çalışarak kardeşlerine bakmak zorunda kalıyor.  Yanıma gelerek, “Abla 18 yaşıma yeni girdim ve kafeler dışında iş bulamıyorum, kafelerde de geç saatte çıkınca rahatsız oluyorum, bana göre değil, eğer yardım ederseniz ben de pazarda çalışmak istiyorum” dedi. Kendisinin bu durumunu belediye de başkan yardımcısına ilettik, kızın evine gidip durumlarını yerinde gördükten sonra, maddi ve manevi olarak tüm yardımları yapacaklarını söylediler.  Kızın okulu bırakmasına gerek kalmadan, çalışabileceği konusunda da yardım eli uzatıldı. Teyzesi de onun gibi genç bir kadın, ablası ölünce yeğenlerinin yanında kalmaya başlamış birlikte pazarda çalışıyorlar şu anda, hem üniversite de okuyor, hem çalışıyor hem de kardeşlerini okutuyor.”

Pandemide de açıktılar

Geçmişe oranla, vatandaşlarının kendilerini daha fazla desteklediğini vurgulayan Hazar Tunç, “Kadın pazarında ürünleri seçmece alabiliyorlar, ancak erkek satıcılar kendileri seçip müşteriye veriyor. Bu da müşterinin tercih etmediği bir durum. Bizim pazara gelen kadın ve erkek müşteriler rahat rahat gelip ihtiyaçlarını alıp gidiyorlar. Bizim pazarda gürültü kirliliği de yok yani kimse ürününü satmak için bağırıp, çağırmıyor.”

Pandemi döneminde ise diğer semt pazarlarına örnek teşkil eden kadın esnaflar, hijyen ve gerekli uyarıları dikkate alarak, bu süreci de sağlıklı bir şekilde yürütüyor.

Bu yılın Mayıs ayında ise Bağlar Belediyesi’nin,  semt pazarına 400 erkek esnafın alınarak pazarı birleştirme kararına, kadın ve erkek pazarcılar karşı çıktı bunun sonucu karardan vazgeçildi.

İşin fiziki zorluklarının yanı sıra çevrenin psikolojik baskısı da her birinin ortak sorunu olsa da kadın pazarcılar, güçleri el verdiği sürece bu işlerini yürütmekte kararlılar. Onların deyişiyle “Bu pazarda hayatla mücadele etmeyi öğrendiler.”

Görsel arşiv: Hazal Tunç

Paylaş:

Benzer İçerikler

Bizlerin bütçesine daha ‘uygun’ market raflarında sıkça gördüğümüz, işlenmiş et ürünleri markası olan Polonez, bir süredir işçi ve sendika düşmanlığıyla anılıyor. Fazla mesai dayatmasıyla ev yüzü görmeden çalışan kadın işçilerin sendikalaşma mücadelesini tanımayan Polonez’de kadınlar, düşük ücretlerle ağır işlerde hakarete maruz kalarak çalışıyor.
Bornova’da üretim yapan Kristal Yağ işçilerinin asgari ücrete tepkileri sert oldu. TİS masasından kalkan işçiler bir ayı aşkın süredir grevdeler. Emekçilerin market alışverişlerinde yaşadıkları adeta bir trajedi. Poşetleri neredeyse boş. Kristal Yağ Fabrikası işyeri temsilcisi Gülnaz’la görüştük.
Taban maaş hakkının Öğretmenlik Meslek Kanunu’na eklenmesini isteyen özel sektörde çalışan öğretmenler İl Milli Eğitim Müdürlükleri önünde Eğitim Nöbeti tutuyor. MEB’in taleplerini görmezden geldiği öğretmenler baskılara rağmen eylemlerine devam ediyor. Kreş, regl izni, servis, eşdeğerde işe eşit ücret talep eden kadın öğretmenler güvenceli çalışmak istiyor.
Muzaffer Çetin ismine bakmayın yıllardır ‘portifçilik’ yapan bir kadın işçi. Çalıştığı fabrikalarda sendikayı getirmiş, Nakliyat-İş Eskişehir Şube’de kadın komitesi oluşturmuş kadınlarla birlikte. Tüm engellemelere ve yok sayılmaya rağmen DİSK Genel Başkanlığı’na aday oldu 17. Olağan Genel Kurul’da. Seçilmedi tabii. Ama cesareti takdire şayandı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!