Kadınlar alanları terk etmemekte kararlı: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!

Türkiye’nin her yerinden kadınlar ve LGBTİ+lar olarak şiddetsiz bir yaşama kavuşmak açısından bizler için hayati öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını tanımıyoruz demek için 19 Haziran Cumartesi günü Maltepe’deydik. DİSK Kadın Komisyonu, KESK Kadın Meclisi alandayken, Türk-İş’in kadın yapıları mitinge kayıtsız kaldı. 
Paylaş:
Bahar Gök - Elif Sinirlioğlu
Bahar Gök - Elif Sinirlioğlu
bihargok1982@gmail.com, sinirliogluelif@gmail.com

Cumartesi sabahı Kadınİşçi olarak miting alanına doğru yola çıktığımızda içimizde en son geçen 8 Mart’ta hissettiğimiz o heyecan ve coşku vardı. Pandemi ve içinde bulunduğumuz politik atmosfer nedeniyle uzuncadır miting alanlarını doldurmamış olsak da en son 8 Mart’ta Taksim’de yine hep beraberdik.

Miting alanına yaklaştıkça her yerden akın akın alana gelen kadın ve LGBTİ+ları görmek heyecanımıza ve bu dünyayı yerinden oynatacak olanın bizler olduğuna inancımızı yeniden hatırlattı.

Ve işte buradaydık, binlerle ve Türkiye’nin pek çok şehrinden, hep beraber tek bir şeyi haykırmak için: Sözleşme bizim, vazgeçmiyoruz!

Alanın geneline Deniz Poyraz’ın katledilmesine yönelik öfke hakimdi. Neredeyse tüm kurum ve kadınlar tarafından ısrarla ve ortak biçimde atılan iki slogan vardı:

İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz! ve Deniz Poyraz ölümsüzdür!

Kadın işçilerin ekonomik örgütleri olan sendikaların tamamının alanda olduğu söylenemez ancak DİSK Kadın Komisyonu’ndaki kadınlar hem kortejleri hem de coşkularıyla umut veriyordu.

Kadınİşçi olarak alanda yer alan kadın ve LGBTİ+larla kısa kısa söyleşiler yaparak, neden Maltepe’de olduklarını sorduk. İşte cevaplar…

Sonuna kadar gideceğiz

.

Birleşik Metal İş Kadın Komisyonu, Bursa

İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz diyebilmek için buradayız. Haklarımızı sonuna kadar savunmak için bu alandayız. Dünyada bu kadar çok vahşet ve cinayet yaşanırken, kadın hakları sömürülürken ve ikincil kişi olarak tanımlanırken elbette Sözleşme bizler için çok önemli. Bireysel özgürlükler adına, kadınlar adına, cinsel yönelimler adına çok önemli. Haklarımızı alana kadar alanları terk etmeyeceğiz.

Yenigül Özen Dolgun, Genel İş Sendikası İstanbul 2. No’lu Şube Başkanı

Biz bu sistemin bize dayattığı roller itibariyle İstanbul Sözleşmesi kadına en azından kendini ifade etmesinin, yapılan şiddeti dile getirmesinin bir yöntemiydi. Bunun da ortadan kaldırılmasıyla birlikte şiddet daha da artacak. O yüzden bundan bir an önce vazgeçilmesi ve geri çekilmesi için buradayız.

Gülhanım Gürbüz, Birleşik Metal İş Sendikası 1 No’lu Şube

İstanbul Sözleşmesi bizim, ölmek istemiyoruz. Kadın olarak hep beraber kendi mücadelemiz için buradayız. Şuanda suç işleyen erkekler korunuyor ancak kadınlar korunmuyor ve ölüyor. Bu yüzden sonuna kadar gideceğiz.

Çiçek Çatalkaya, Nar Kadın Dayanışması

İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı kadınlara güven veriyordu.  Kadınların en azından yaşamları için ekstradan çaba sarf etmeye gerek kalmayacağı bir güven duygusu uyandıran bir sözleşmeydi ama geldiğimiz noktada AKP tarafından İstanbul Sözleşmesi tek taraflı olarak feshedildi. Buna pek de şaşırmadık aslında.  Resmi olarak 1 Temmuz’da çıkılacak sözleşmeden ama fiilen, adliye koridorlarındaki yargı mensupları yokmuş gibi davranıyor. Sözleşmenin tek taraflı feshi gündeme geldiği andan itibaren biz çok fazla vaka ile karşı karşıya kaldık. Sanki resmi olarak da çıkılmış gibi pek çok mahkeme salonlarında “ya biz çıktık İstanbul Sözleşmesi’nden, dolayısıyla oradaki maddeleri artık uygulamak zorunda değiliz” gibi yaklaşımlarla karşı karşıya kaldık. Hele ki 1 Temmuz’dan itibaren düşünemiyoruz bile sonuçlarını. Bugün burada olmamızın en temel sebebi İstanbul Sözleşmesi bizim açımızdan vazgeçilmez bir sözleşme olmasıdır. Kadınların yaşamları için olmazsa olmaz sözleşmelerden biri burada söz konusu olan.  Bu kararın geri çekilmesi için ne gerekiyorsa yapmak için uğraşacağız. Bunun geri çekilmesi için bugün buradayız.

Yelda Koçak, EŞİK

.

Avukatım, Eşik bileşeniyim aynı zamanda Türkiye İşçi Partisi üyesiyim. Siyaset içerisinde direnen, kadın hakları ve kadınların eşitliği için mücadele eden bir kadınım. Bugüne kadar kadınlar, LGBTİ+ bireyler, çocuklar ve göçmenler yani aslında potansiyel şiddet mağdurları için yapılan en iyi uluslararası sözleşmeden bir gece yarısı tek adamın imzasıyla geri çekilme kararı alındı. Bu geri çekilme 1 Temmuz’da yürürlüğe girmiş olacak. Bu süreç içerisinde biz kadın örgütleri olarak kararın iptali için elimizden gelen her türlü yolu kullanıyoruz kararın iptali için: Sokak eylemleri, paneller, etkinlikler yapıyoruz. Bugün de burada Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın ve LGBTİ+larla beraber bir kez daha haykırmak istiyoruz. Aynı zamanda süren davada yürütmeyi durdurma kararının verilmesini de istiyoruz, Danıştay 1 Temmuz’dan önce bu kararı verebilir, bu elinde. Biz bu yanlıştan dönülmesini, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istiyoruz.

İdil Şen, LGBTİ+ Meclisi üyesi

İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam güvencesidir. Biz de bugün İstanbul Sözleşmesi’nin her harfinin uygulanması için bu alandayız. Fesih kararı bizim için yok hükmündedir. Bu karar hukuksuz bir karardır. Bizler hayatlarımızın, var oluşlarımızın siyasete alet edilmemesi için bugün Maltepe’deyiz. Bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmeyeceğiz. Birlikte güçlüyüz, AKP’nin ve AKP iktidarının küçük ortaklarının kazanımlarımıza saldırısına karşı birlikte daha güçlü mücadele edeceğiz.

Fabrikalarda da eşinden şiddet görmüş kadınlar var

.

Gizem, Kampüs Cadıları

İstanbul Sözleşmesi’nden de, hayatlarımızdan da, kampüslerden de, gecelerden de, sokaklardan da vazgeçmiyoruz demek için; birbirimiz için buradayız.

KESK Kadın Meclisi

İstanbul Sözleşmesi bizimdir, kimse bize bağışlamadı, mücadele ile alındı. Onların geri çekmek istemesi bizim açımızdan bir şeyi değiştirmez, biz yine alanlardayız. İstanbul Sözleşmesi bizim için her zaman var ve var olmaya devam edecek.

Birleşik Metal Kadın Komisyonu, Gebze

71 ilden gelen kadınlarla buluştuk, İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilme kararının geri çekilmesini istiyoruz. Kadınları koruyan yasaların, İstanbul Sözleşmesinin gerçek anlamda uygulanmasını istiyoruz. Bu uygulanan kadar da kadınların birbirini korumasını savunuyoruz, öz savunma örgütleri kurmak ve öz savunmayı yükseltmek istiyoruz. Burada metal işçisi kadınlar var, taşeron işçisi kadınlar ve DİSK’li kadınlar var. Bizler işçi ve emekçi kadınlar olarak fabrikalarda ciddi sorunlar olduğunu biliyoruz. Pek çok fabrikada eşinden boşanmış, şiddet görmüş, tek başına çocuk büyüten ama bir yandan da erkeklerle aynı işi yapıp aynı ücreti alamayan kadın işçi arkadaşlarımız var. Biz tüm emekçi kadınların haklarını, yaşamlarını, emeklerini savunmak için buradayız.

HDP

Bir Deniz gider bin Deniz doğar. Biz kadınlar olarak onurlu duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Mücadeleye devam; Jin, Jiyan, Azadi.

Özge Akman, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisi Üyesi/ EHP Sözcüsü

Bugün İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz mitingindeyiz. Her ne kadar ülkenin tüm karanlık gündemleri önümüzde olsa da ve o sorunların çözümü için canla başla uğraşıyor olsak da İstanbul Sözleşmesi kadınlar için yaşamsal öneme sahip çünkü İstanbul Sözleşmesi ancak kadınları yaşatabilir. Hukuksuzca feshedilmiş olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi belirtmek için bugün bu mitingdeyiz. 1 Temmuz’a kadar bir süre söz konusu fakat bizim açımızdan ne 1 Temmuz öncesi ne de sonrası İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmemize sebep değil. Direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.

Rüya Kurtuluş, Kadın Savunma Ağı

İstanbul Sözleşmesi için buradayız. Bu alanda olduğumuz için mutlu hissetmiyoruz kendimizi çünkü Maltepe Miting Alanı bir kent suçu. Ancak bugün buraya Türkiye’nin her yerinden arkadaşlar geldiği için biz de burada toplandık. 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi onlara hayatı dar etmemiz anlamına gelecek. Kendi hayatlarımızı kendimiz savunacağız bundan sonra, bunun için buradayız.

Çiğdem Özbaş, Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi

İstanbul Sözleşmesi’nin lav edilmesini kabul edilemez buluyoruz. 1 Temmuz’a kadar bütün hayatı durdurmaya kararlıyız. Asla izin vermeyeceğiz.

Gülcan Taşkıran, ESP

İstanbul’dan katılıyorum, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini değil uygulanmasını ve kadın cinayetlerine dur denilmesini istiyoruz.

Elif Sinem Arıkan. Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi

Zaten sözleşmenin feshedileceğinin söylenmesinin ardından örgütlenmiş bir grubuz. Kocaeli yereldeki bütün kadınlarla bu karardan, bu yanlıştan dönülmesi için yaşamlarımızdan vazgeçmediğimizi söylemek için bütün eylemleri yerelde örgütlüyorduk. Bunu daha güçlü bir şekilde, ülkenin dört bir yanından gelen kadınlarla yan yana durarak söylemenin çok önemli olduğunu düşündüğümüz için de buradayız.

Sevda Erkılınç, Yeni Demokrat Kadın

İstanbul Sözleşmesi için bugüne kadar verdiğimiz mücadeleye bugün mitingle devam ediyoruz. AKP iktidara geldiği günden bu yana kadınlara dönük saldırılar yoğunlaştı. Haklarımıza ve hayatlarımıza dönük saldırılara daima karşı çıktık. Bugün de Maltepe’den tekrar sesleniyoruz “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, kararı geri çekin.” Bu mesajı vermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda da 1 Temmuz’da da Taksim’de vereceğiz bu mesajı. Kadınlar mücadelesini bugün olduğu gibi 1 Temmuz’dan sonra da yükseltmeye devam edeceğiz. Bir arada olmak kadın mücadelesini güçlendiriyor. Biz de bir arada ve sokakta olmaya devam edeceğiz.

Asla vazgeçmeyeceğiz

Şerife Targay, Balıkesir Gömeç Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı

Bugün herkes bir tek amaç için burada. Haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmemek için şiddete ve bütün baskılara isyan diyoruz bugün burada. Şiddete her zaman karşı durduk ve bugün burada İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, demek için bulunuyoruz. 1 Temmuz’a kadar sokaktayız. İstanbul Sözleşmesi bizimdir asla da vazgeçmeyeceğiz.

Delal Erol, Emekçi Kadınlar

İstanbul Sözleşmesi imzalandığı günden bu yana etkin uygulanmadığı için kadınlar katledilmeye devam edildi. Etkin uygulansaydı kadınları koruyacak, ağır yükümlülükleri olan bir sözleşme katiller, çocuk tecavüzcüleri, istismarcılar açısından baktığımızda. Sözleşmenin AKP iktidarı tarafından ara ara ısıtılıp kadınlar üzerinde bir tehdit mekanizması olarak feshedilmesi gündeme getiriliyordu. Ancak yakın süreçte bir gecede bu fesih gerçekleşmiş oldu. Kadınlar cephesinden pandemiyle birlikte, krizin derinleşmesiyle birlikte, fabrikalarda sömürünün kat be kat arttığı, kadınların işsizliğe/açlığa mahkum edildiği bu toplumsal koşullarda sözleşmenin feshedilmesi demek, infaz paketlerinin katillerin istismarcıların sokağa salındığı koşulları göz önüne aldığımızda kadınların yaşamlarının ortasına birer canlı bomba bırakmak anlamına geliyor. Biz kadınlar olarak bu sömürü ve talan düzenine, faşizmin yarattığı bütün buhranlara karşı durmaya ve sokakta mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulamayanlar, bugün sözleşmenin feshiyle kadınları tehdit ediyorlar, yaşamlarımızla bizi tehdit ediyorlar. Dolayısıyla sözleşmeleri yasaları uygulatacak olan şeyin kadınların sokakta bilfiil mücadele etmesi olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden bugün sokakta olmanın, sözleşme feshedilemez demenin kadın mücadelesi açısından müthiş bir önemi var.  Evet sözleşme bizi tam anlamıyla korumaz. Bizi koruyacak olan sistemin kendisi kapitalizm değil, sosyalizm koşullarında mümkündür. Ancak bugün kadın kitlelerinin sözleşmenin feshi üzerine sokağa çıkması,  var olan toplumsal koşullardan rahatsız oldukları ve bu koşulları değiştirmeye cüret ettikleri anlamına geliyor. Bu nedenle sokakta olan bütün kadınları selamlıyor ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı kadınların mücadelesinin sesini yükseltmeye çağırıyorum.

Sözleşmeyi yaşatmak için buradayız

İpek Bozkurt, İşçi Emekçi Kadın Komisyonları

Bugün aslında tek adam rejimi bir dizi saldırıyı devreye sokuyor. Bizler işçiler olarak açlığa yoksulluğa mahkum ediliyoruz. Buna yönelik yasal adımlar atılıyor. Bir yandan kadına yönelik şiddet her gün tırmanıyor. Kadın Bakan çıkıyor “kadına yönelik şiddet tolere edilebilir düzeyde” diyor ama hepimiz kendi hayatlarımızda bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bir dizi gerici politikayı hayata geçirirken bunun bir parçası olarak da İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini gündeme getiriyorlar. Çünkü korkuyorlar. AKP iktidarı, tek adam rejimi en çok kadınlardan korkuyor. O yüzden de uygulanmayan bir sözleşme İstanbul Sözleşmesi ama ondan bile korkup iptalini gündeme getiriyor. Biz de hem tek adam rejiminin bu keyfi uygulamalarına karşı, hem baskıya sömürüye karşı, kadınlara yönelik her türlü saldırıya karşı sesimizi çıkarmak için bugün buradayız. Mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceğiz. Onlar bizi korkutabileceklerini, yıldırabileceklerini zannediyorlar. Bir gece yarısı bir kararnameyle sözleşmeyi iptal edebileceklerini zannediyorlar. Dün Deniz Poyraz’ı katlederek bizleri korkutabileceklerini, sindirebileceklerini düşündüler. Ama yanılıyorlar, nasıl ki dün sokaktaysak bugün de sokakta olmaya ve bu saldırıları da sokakta parçalamaya devam edeceğiz.

Saime Topçu, Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı

Biz Alevi Kadınlar olarak bir Deniz daha eksilmemenin andını içtik. Onun bıraktığı mücadeleyi devraldığımızı ve özümüz ile darda olduğumuzu sizin huzurunuzdan da buradan bildirelim. Evet devlet besliyor katilleri, tetikçileri sokağa salıyor ve hiç tanımadığı insanları herkesin gözünün önünde hoyrat bir şekilde infaz ediyor. Bunu kabul etmeyen bir yerdeyiz kesinlikle. İstanbul Sözleşmesi yaşatır. İtiraz ettiğimiz nokta, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının reddedilmesi, kadın iradesine bir darbedir. Feshedilmesi de ayrıca bir darbedir. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini kesinlikle Demokratik Alevi Dernekleri Kadın Meclisi olarak kabul etmiyoruz. Buna her yerde de itiraz etmeye devam edeceğiz.

Funda Özdemir, İzmir

Tek kişinin bir gecede aldığı karar kadın cinayetlerini, LGBT+lara olan şiddeti arttırmayı ve onaylamayı ifade eder. Biz bunu kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Haklarımız için direneceğiz, onun için bugün buradayız.

Demokratik Alevi Dernekleri Kadın Meclisi

İstanbul Sözleşmesi fesih kararının geri çekilmesi ve kadın katliamlarına ve kadına karşı şiddete dur demek için. Kadının iradesi her zaman toplumu da güzelleştirir ve özgürleştirir. Kadın özgürlüğü için buradayız.

Selma Yavuz, Antalya

Antalya’dan geliyorum eylem için. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi, Sözleşmeyi yaşatmak için, kadın mücadelesini yükseltmek için. Ve en önemlisi kadın dayanışmasını yükseltmek için buradayız.

Asuman, Mor Dayanışma

Kadınlar olarak ölmemek için, çocuklarımız için ve öğrencilerim için buradayım.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası yeni kurulmuş bağımsız sendikalar içinde eylemleri ile dikkat çekiyor. Sendika uzun bir hazırlık sürecinden sonra geçtiğimiz günlerde kadın komisyonunu da oluşturdu. Kreş, eşdeğerde işe eşit ücret gibi patronları zorlayacak somut talepleri başlangıçtan itibaren sendikal mücadelenin konusu haline getirerek, önemli adımlar atıyorlar.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!