Kadınlar sendikal mücadeleyle kazanıyor: Filipinler’den ILO 190’ı onaylama kararı

Filipinler, ILO'nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi'ni Asya'da onaylayan ilk ülke olacak. Bu tarihi karar, sendikalardan kadınların yıllardır yürüttüğü kampanyanın sonucunda alındı. Yalnız Filipinler’de değil, dünyanın dört bir yanında sendikalar ILO 190’ın onaylanması, iş yaşamında şiddet ve tacizin son bulması için mücadelelerini sürdürüyor.
Paylaş:
Sevgim Denizaltı
Sevgim Denizaltı
sevgimdenizalti@gmail.com

Filipinler, bu hafta başında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni (ILO 190) onaylama kararı aldı. Böylece Filipinler, dünyada sözleşmeyi onaylayan 37’nci, Asya’da ise ilk ülke olacak.

Bu tarihi karar, Filipinler sendikalarından kadınların yıllar süren mücadelesinin bir sonucu. Sendikacı kadınlar, Uluslararası Çalışma Konferansı’nda ILO 190’ın ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nın kabul edildiği 2019 yılından itibaren, sözleşmenin ülkelerince de onaylanması için kampanya yürüttü.

BWI, IndustriALL, UNI, ITF, PSI gibi küresel sendikaların da desteklediği kampanyada, şiddet ve taciz vakalarındaki artış[1] ile ilgili yasalardaki boşluklara dikkat çekildi.

Kampanya kapsamında kadınlar; hükümet temsilcileri, senatörler ve Meclis temsilcileriyle görüşmek ve onlara mektup yazmak gibi lobi faaliyetleri yürüttüler. ILO 190’la ilgili eğitim materyalleri geliştirerek farkındalığı artırmaya çalıştılar. Kampanyanın yaygınlaşması için 1 Mayıs gibi özel günlerden de yararlandılar, çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlediler.

Ve tüm bu çabaların sonucunda Senato, 11 Aralık’ta oybirliğiyle (20 kabul-0 ret-0 kararsız) sözleşmeyi onaylamayı kabul etti. Alınan kararda, “ILO 190’ın onaylanması, Filipin hükümetinin, şiddet ve tacize sıfır toleranslı bir çalışma ortamı için bastırarak, yerel ve denizaşırı Filipinli işçilerin haklarını teşvik etme ve koruma konusundaki yetki ve politikasını güçlendirecektir” dendi.

Şimdi Filipinler sendikaları, sözleşmenin işyerlerinde hayata geçirilmesi için bir uygulama yasası yazmaya ve bu yasanın kabul edilmesi için hükümete baskı yapmaya hazırlanıyor.

Fotoğraf: BWI

Sendikalar bastırıyor, patronlar engelliyor

Dünyanın dört bir yanında sendikalar, kendi ülkelerinde de sözleşmenin onaylanması ve hayata geçirilmesi için mücadelelerini sürdürüyor.

Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), sendikaların bu yılki çalışmalarını raporlaştırdı. Geçen ay yayımlanan rapor, eylülde gerçekleştirilen ve 66 ülkeden 104 sendika konfederasyonunun yanıtladığı ITUC anketine dayanıyor. Bu ülkelerin 26’sı Afrika’da, 14’ü Amerika’da, 15’i Asya Pasifik’te ve 11’i Avrupa’da bulunuyor.

Rapor, geçen yıl yapılan ilk anketlerin sonuçlarını temel alıyor; böylece şiddet ve tacizden arındırılmış daha güvenli işyerleri için çalışan, kampanya yürüten sendikaların kaydettiği ilerlemeyi de ortaya koyuyor.

ITUC raporu, “C190: İş yaşamında Şiddet ve Tacizin Son Bulması için Sendikalar Eylemde, 2023” başlığını taşıyor.

Anket sonuçları, sendikaların yüzde 92’sinin ILO 190’ın onaylanmasını ve uygulanmasını sağlamak için çalıştığını, yüzde 85’inin ise ILO 190’ı ülkelerindeki ulusal yasa ve politikalarla uyumlu hale getirmek için sosyal diyalog içinde olduğunu gösteriyor.

Rapora göre sendikalar bu yıl, hükümetlerin ve işverenlerin tutumlarını değiştirmeye, farkındalıklarını artırmaya yönelik eylem ve etkinliklere öncelik verdi; ILO 190’ın onaylanması ve uygulanması için kamuoyu oluşturmaya çalıştı.

Ankete katılan sendikacıların izlenimi, hükümetlerin işverenlere oranla onay sürecini destekleme olasılığının daha yüksek olduğu yönünde. İşverenlerin muhalefeti, birçok ülkede sözleşmenin onaylanmasının önüne geçiyor. Buna karşın sendikalar, önümüzdeki yıl 20 ülkenin daha sözleşmeyi onaylamasını bekliyor.

Bazı ülkelerde bu yıl, ILO 190’a daha fazla uyum sağlamak amacıyla önemli yasal değişiklikler yapıldı. Örneğin, Endonezya’da sendikaların yürüttüğü kampanyalar, cinsel tacizin yeni ceza yasasına dahil edilmesini sağladı.

Guatemala’da da Genel İşçi Konfederasyonu (CGTG), tacizle ilgili ceza yasasında değişiklik yapılması için başarılı bir lobi faaliyeti yürüttü.

Bulgaristan’da yasa, öğretmen sendikalarının üçüncü taraf şiddeti ve tacizine[2] karşı yürüttüğü uzun bir kampanyanın ardından değiştirildi.

Zimbabve’de ILO 190 henüz onaylanmamış olsa da sözleşmenin bazı bölümlerinin iç hukuka dahil edilmesi için sendikaların sürdürdüğü kampanya başarılı oldu. Ağustos ayında yeni bir yasa kabul edildi. Bu yasada, ILO 190’ın üçüncü maddesinde yer alan ifadeler kullanıldı.

Başlıca yöntemler: Lobicilik ve ittifak kurmak

Rapora göre, sendikaların son bir yılda yürüttüğü kampanyalar çok yönlüydü. Kampanyalarda en çok kullanılan üç yöntem; lobicilik/hükümetle müzakere (yüzde 66), ortaklık/ittifaklar kurma (yüzde 64) ve sendika üyelerine yönelik farkındalık/eğitim çalışmaları (yüzde 63) oldu.

İşyeri politikaları ve toplu sözleşmeler için pazarlık, araştırmalar, veri toplama, işçilerin hikâyelerini görünür kılma ve patronlarla müzakere de sendikaların en çok tercih ettiği yöntemler arasındaydı.

Birçok sendika, hükümetleri henüz onaylamamış olsa bile ILO 190’ın yasalara ve mevzuata yansıtılmasını sağlamak amacıyla kampanya yürüttü. Örneğin, hem ILO 190’ın onaylandığı Güney Afrika’da hem de onaylanmadığı Endonezya’da sendikal mücadele, işyerlerinde cinsel taciz vakalarına ilişkin sözleşmeyle uyumlu kuralların oluşturulmasını sağladı.

Pakistan İşçi Federasyonu’nun (PWF) farkındalık kampanyasının sonucunda, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve tacize karşı alınacak önlemler, işyeri denetimlerine dahil edildi.

Bazı ülkelerde sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve feminist hareketler arasında ulusal ve sektörel ittifaklar kuruldu. Örneğin Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde, ILO 190’ın onaylanması için çağrı yapan sendikalar ve feminist örgütlerin oluşturduğu bölgesel koalisyonun ilk toplantısı, Haziran 2022’de İstanbul’da yapıldı.

Ev işçilerinin Peru’daki eyleminden bir kare… (Fotoğraf: Uluslararası Ev İşçileri Federasyonu)

Savunmasız kesimlere odaklanmak

ILO 190 kampanyalarında sıkça başvurulan yöntemlerden biri de en savunmasız işçi kesimlerine odaklanmak oldu. Bu bağlamda ev işçilerinin örgütleri, hem ulusal hem de uluslararası kampanyalarda bu yıl da önemli bir rol üstlendi.

Örneğin Brezilya Ulusal Ev İşçileri Federasyonu (Fenetrad), ILO 190’ın onaylanması için yürütülen ulusal kampanyanın önemli bir bileşeniydi. Honduras’ta da ev işçileri örgütleri, hem ILO 190’ın hem de ILO’nun 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi’nin onaylanması için çalıştı.

Pakistan’da ev işçileri, ev eksenli çalışanlar ve atık toplayıcıları gibi kayıtdışı çalışan işçileri temsil eden PWF’ye bağlı kolektif, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve tacize karşı kampanya yaptı. En savunmasız kadın grupları arasında dayanışmayı artırmaya ve destek ağları oluşturmaya çalıştı ve bazı kazanımlar elde etti. Örneğin bu kampanya, Pencap Çalışma Bakanlığı’nın kayıtdışı işçiler için bir ‘toplumsal cinsiyet reformları komitesi’ kurmasını sağladı.

Kenya’da da metal işçilerini temsil eden AUKMW adlı sendika, kayıtdışı ekonomide çalışanların karşılaştığı şiddet ve tacizi sona erdirmek için yürüttüğü kampanyada özellikle ILO 190’a odaklandı. Kayıtdışı çalışan kadınların yaşadığı sömürüye, toplumsal cinsiyet temelli şiddete, güvencesizliğe ve patriyarkal uygulamalarla pekiştirilen yoksulluğa dikkat çekildi.

İşyerlerinde pazarlıklar ve bazı kazanımlar

Rapora göre sendikaların yüzde 38’i, işyeri politikaları ile toplu iş sözleşmelerinin (TİS) ILO 190 ile uyumlu hale getirilmesi için patronlarla müzakere yürüttü. Örneğin Arjantin’de birçok sendika, TİS’lerine ILO 190’la ilgili maddeler ekledi. Bunların arasında ev içi şiddete maruz kalan işçiler için destek ve ücretli izin hakkı öngören maddeler de yer alıyordu.

Fotoğraf: IndustriALL

La Bancaria adlı sendika tarafından imzalanan bir sözleşme, sektördeki meslek odalarıyla birlikte toplumsal cinsiyet temelli şiddete maruz kalan işçilere yardım için bir komisyon kurulmasını, bu işçilere 5 günlük (gerekirse uzatılabilen) ücretli iznin yanı sıra işyeri değişikliği ve acil durum kredileri gibi destekler sunulmasını sağladı.

Endonezya’da ILO 190, hazırgiyim-tekstil, kimya ve madencilik sektörlerindeki toplu pazarlıklarda kullanıldı. Kimya sektöründe bu yıl ilk kez şiddet ve tacize karşı önlemleri de içeren bir mutabakat zaptı imzalandı. SPN adlı konfederasyon, şirketlerle ILO 190 hükümlerini içeren 10 TİS imzaladığını duyurdu.

Sendikalar, şiddet ve tacize yönelik olarak ILO 190’a uygun bir şirket politikası örneği de hazırladı. Bu politika belgesi, 49 şirket tarafından imzalandı. Ayrıca sekiz patron, işyerlerinde kadınların destek alabileceği güvenli alanlar oluşturma sözü verdi.

İrlanda Sendikalar Kongresi’nin (ICTU) yürüttüğü kampanya kapsamında sendikalar, ILO 190’dan yararlanarak, ev içi şiddet mağduru işçilere destek sağlanmasına dönük işyeri politikaları için müzakere yürüttü. Bu müzakereler, bankacılık, iletişim ve posta sektörlerinde kazanımla sonuçlandı. Patronlara kabul ettirilen bu işyeri politikalarıyla birlikte, ülkede yeni yasallaşan 5 günlük ücretli ev içi şiddet izninin ötesine geçilerek, 10 günlük (uzatılabilir) ücretli ev içi şiddet izni kazanıldı.

Üçüncü taraf şiddetine karşı kampanyalar

ILO 190, üçüncü taraf şiddeti ve tacizine, örneğin dijitalleşmeyle artan siber tacize ya da uzaktan çalışanlar ile platform işçilerinin yüz yüze olduğu risklere karşı da önemli bir mücadele aracı.

Örneğin Uluslararası Ulaşım İşçileri Federasyonu (ITF), kadın işçilerin güvenli tuvaletlere erişemediğine, bu nedenle şiddet ve taciz riski altında olduğuna dikkat çekiyor. Federasyon, bu riskin de iş güvenliği kapsamında değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için mücadele ediyor.

İşe gidiş-gelişlerde yaşanan sorunlar da sendikaların gündeminde. İngiltere’de UNITE sendikası, iki yıl önce başlattığı “Beni sağ salim eve götür” adlı kampanyayı sürdürüyor. Kampanyada, ILO 190’a uygun şekilde, özellikle eve geç saatte dönen kadın işçilerin güvenliği için önlem alınması talep ediliyor. Kampanya, Avrupa Ulaşım İşçileri Federasyonu (ETF) tarafından da sahiplenildi.

UNITE’ın “Beni sağ salim evime götür” kampanyasından bir görsel…

Arap Sendikaları Konfederasyonu (ATUC) ise TOOQ adlı bir mobil uygulaması geliştirdi. Bu uygulama, işe geliş-gidişler de dahil, iş yaşamındaki her türlü şiddete karşı koruma sağlamayı amaçlıyor. Uygulamada bir acil durum alarmı, düşünce paylaşımı için forum ve yararlı linkler bulunuyor. ATUC, bu uygulamayı tüm bölgede yaygınlaştırmayı planlıyor.

Sendikalar, ILO 190’ı kendi içlerinde şiddet ve tacizi önlemek için de kullanıyor. Örneğin Panama’daki CTRP adlı konfederasyon, kendi bünyesinde ve üye sendikalarında şiddet ve tacizin önlenmesi için şikâyet mekanizması ile sendikal eğitimleri de içeren bir politika benimsedi. Bu politika, cinsiyetçi şakalar ve yorumlar da dahil olmak üzere toplumsal cinsiyet temelli şiddetin çeşitli biçimlerini kapsıyor ve ‘cinsel tacize karşı sıfır tolerans’ kültürünü yaratmayı hedefliyor.


[1] Filipin Ulusal Polisi’nin verilerine göre, 2021’de 12 bin 492 ve 2020’de 15 bin 828 kadına yönelik şiddet vakası yaşandı. Bu sayı, 2022’de 16 bin 158 olarak açıklandı.

[2] Üçüncü taraf şiddeti ve tacizi, işçinin çalışma arkadaşları, yöneticileri ve patronları dışında müşteriler, tedarikçiler, hizmet alanlar gibi üçüncü taraflarca maruz bırakılabileceği şiddet ve tacizi ifade ediyor.

Manşet fotoğrafı: BWI

 

Paylaş:

Benzer İçerikler

Uganda’da IndustriALL küresel sendika tarafından desteklenen toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti durdurmaya yönelik bir dizi eğitim çalışmasının ardından kadın işçiler, IndustriALL kadın komitesi toplantılarındaki paylaşımlarda da görüldüğü üzere faillerle yüzleşti.
Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (ETUC) yönetiminde üç kadın bulunuyor. Genel sekreter yardımcılığı görevini sürdüren Isabelle Schömann, aynı zamanda kadın işlerinden de sorumlu. Son kongrelerinde ETUC içinde yüzde 51 oranında bir kadın temsiliyeti sağlandı. Onunla ETUC’daki kadın çalışmalarını konuştuk…
Alman Hükümeti, ILO’nun 190 Sayılı İş Yaşamında Cinsel Taciz ve Şiddete Yönelik Sözleşme’yi ve 206 Sayılı Tavsiye Kararı’nı onaylama sürecini başlattı. Alman Sendikalar Birliği (DGB) sözcüleri, kabinenin aldığı bu kararı sevinçle karşıladıklarını belirtti.
ITUC raporuna göre, çoğu ülkede sendikalar ILO 190 için birlikte mücadele ediyor. Birçok ülkede ise feminist/kadın hareketi ve STK’lerin de içinde yer aldığı daha geniş ittifaklar kuruluyor. Toplu sözleşmelerini ILO 190 ile uyumlu hale getiren sendikalar, şiddet ve tacize karşı daha etkin yasalar için de mücadeleyi yükseltiyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!