Yadigar Aygün yadigaraygun93@gmail.com
Ekonomist Nesrin Nas, kadın yoksulluğu ve gelir adaletsizliğinin giderek arttığına dikkat çekerek, “Kadınları iş gücünün dışında tutarak yoksulluğa hapsediyorlar. Türkiye’de hem kadının eğitimdeki yeri hem de istihdamdaki yeri geriliyor. Çoğu kadın kayıt dışı çalıştırılıyor. Kadınlar erkeğe muhtaç hale getirilmek isteniyor. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz.” diyor.
Türkiye’de ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Ekonomik krizin derinleşmesi, işsizliğin artması, iğneden ipliğe her şeye gelen zamlar ve artan enflasyon rakamları ile birlikte kadınlar son süreçte daha da yoksullaşıyor. Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü(OECD) ve Avrupa ülkeleri arasında kadınların işgücüne katılımı en düşük olan ülkelerden biri. Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) verilerine göre 2021 itibarıyla Türkiye, 15 yaş üstü kadınların işgücüne katılımları açısından 187 ülke arasından 165. sırada yer alıyor. Türkiye, 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda 156 ülke arasında 133. sırada yer alıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi(DİSK-AR) raporlarına göre de geniş tanımlı işsizlikte kadınlar başı çekerken, genç kadın işsizliği ise en yüksek seviyede.
Kadın yoksulluğunu ve gelir adaletsizliğini ekonomist Nesrin Nas değerlendirdi.
İşsiz kadın sayısı artıyor
Ekonomist Nesrin Nas, ekonomik kriz ve işsizliğin en çok kadınları etkilediğini belirtti. Nas, Türkiye’de hem kadının eğitimdeki yeri hem de aynı zamanda istihdamdaki yerinin gerilediğini söyledi: “Türkiye’de kadınların, istihdama katılım oranında çok ciddi bir düşüş var. Nüfusun yarısını istihdamdan yok sayılıyorlar. Kadının iş gücünden yararlanılmıyor. Kadınları iş gücünün dışında tutarak yoksulluğa hapsediyorlar. Toplum yaşlandıkça kadınların problemleri daha da artıyor. Kadının üzerinde çocuk bakımının yanı sıra bakıma muhtaç yetişkinlere de bakma gibi bir problemi de var. 2019 yılında çocuklara ve ailedeki yetişkinlere bakmak zorunda olup işinden ayrılan kadınların sayısı 495 bin kişi. 2019 yılında yapılan başka bir araştırmada 741 bin kadın ev işlerinden dolayı çalışma hayatına katılamadığını belirtti. Kentsel kadın işsizliği Türkiye’de yüzde 36’ya ulaştı” dedi.
Kadınlar kayıt dışı çalıştırılıyor
Nas, kadınların kayıt dışı çalıştırıldığını ve bu kayıt dışı çalıştırmanın kadını yoksullaştırdığını söyledi. Nas, iktidar ve ataerkil sistem tarafından kadının erkeğe muhtaç hale getirilmek istendiğini belirterek, kadınların yaşadığı sorunlara şu sözlerle dikkat çekti; “Kadınların yarısı kayıt dışı çalıştırılıyor. Kayıt dışı çalıştıkları için hiçbir sosyal güvenceleri yok. Ne emeklilik hakları var ne de sağlık hakları var. Kadın eğer evliyse eşinin sağlık haklarından yararlanabiliyor. Bekar ise babasının sağlık haklarından yararlanabiliyor. Kadın hep bir şekilde erkeğe muhtaç edilmek isteniyor. Kadınlar, işyerlerinde baskı, mobbing, cinsel istismar, taciz ve emek sömürüsüne maruz bırakılıyor. Evin dışındaki hayat güvenli değil denilerek şiddet, baskı, mobbing normalleştirilmeye çalışıyor. Güvenli hayat sadece evin içerisinde olmaz. Pandemi de kadına yönelik şiddet arttı. Devlet her yeri kadınlar için güvenli hale getirmek zorundadır.”
Kadın yoksulluğu çocukları etkiliyor
Nas, kadınların yaşadığı yoksulluğun özellikle kız çocuklarını etkilediğinin altını çizdi. Kadın yoksulluğu ve gelir adaletsizliğinin çocuk yaşta evliliklerinin önünü açtığını söyleyen Nas, bir an önce çocuk yaştaki evliliklerin engellenmesi gerektiğini vurguladı. “Kadın ve çocuk yoksulluğu birbirine paralel gidiyor. Kadınlar, yoksulsa çocuklar da yoksul oluyor. Özellikle 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesiyle bu sorun daha belirgin hale geldi. Kız çocuklarının eğitime devamlılığında ciddi bir düşüş var. Yoksul ailelerde oğlan ve kız çocuklarının eğitimi söz konusu olduğunda tercih oğlan çocuklardan yana kullanılıyor. Kız çocukları okuldan alınıyor. Aynı zamanda belirli bir yaşa gelen kız çocuğu ailede doyurulması gereken ilave bir yük olarak görülüyor. Kız çocukları bir an önce evlendirilmek isteniyor. 12-14 yaş arasında kız çocuklarının evlilik sayısında çok ciddi bir artış var. Türkiye’nin yoksullaşma eğrisine bakın 12-14 yaş kız çocuklarının evlenme sayısına bakın birbirine paralel gidiyor. Çocuk yaşta evliliğin yasaklanması gerekiyor” dedi.
Haklarımızı sonuna kadar koruyacağız
Ekonomist Nas, kadın yoksulluğu ve gelir adaletsizliğinin giderilmesi için yapılması gerekenlere ise şu sözlerle dikkat çekti; “Kadın hareketi çok önemli bir mesafe kat etti ve bütün bu sorunları gündemde tutuyor. Bütün bu sorunlar artık çok açık bir şekilde konuşuluyor. Mevcut yasaların uygulanması için mutlaka idari mekanizmalar kurulmalıdır. ILO ve işçi haklarını koruyan yasaların uygulanması gerekiyor. En kısa sürede İstanbul Sözleşmesi’ne dönmek gerekiyor. Nafaka hakkının kısıtlanması gibi girişimlere şimdiden mecliste ve meclis dışında tavır alınması gerekiyor. Yine tüm yasa, genelge, eylem planlarının LGBTİ+’ları, göçmen kadınları içerecek şekilde güncellenmesi ve uygulanması, çocuk yaşta evliliklerin bir an önce engellenmesi gerekiyor. Siyasette kadınların sayısının artırılması gerekiyor. Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için yürütülecek mücadeleyi birlikte gerçekleştireceğiz. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Haklarımız için mücadele edeceğiz.”