Sağlığımız/Güvenliğimiz/Bedenimiz

Siverek’te erkekler, “Bu paraya, bu rezillik çekilmez” diye düşünüyor. Dolayısıyla tarım işçiliğini, bile isteye “kadın işi” diye kodluyor ve “ek gelir” olarak gördükleri için kadınlara bırakıyorlar.
Tarım işçisi kadınlar, seyyar tuvaletler olmadığı ve tarla sahipleri tuvalete gitmelerini istemediği için eve gidene dek ihtiyaçlarını göremiyor; bu yüzden de böbrek ve idrar yolu hastalıklarına yakalanıyorlar. Tarla işinin yanı sıra ev ve bakım işlerini yüklenen kadınlar, beraber yaşadıkları erkeklerden de şikayetçi.
Siverek’te, insan taşımanın yasak olduğu açık kasa kamyonlarla hiçbir güvenlik önlemi olmaksızın taşınan, iş yolundaki kazalarda sakatlanan tarım işçisi kadınlar ve yakınları ile konuştuk.
XIOAMI SALCOMP’da işçiler Türk Metal Sendikası’na üye oldu ama fabrikadaki çalışma koşullarında pek değişiklik yok. Ekipman olmadığı için galoşla çalışırken ayağı kayıp düşen ve hastaneye kaldırılan kadın işçi şikâyetçi oldu. İşveren önce hakaret etti sonra da işten çıkardı. Kadın işçi tek başına mücadele ederken, sendika susuyor.
Mersin’de kapatma kararına rağmen hâlâ çalışan geri dönüşüm tesisleri, plastik atık yakma fabrikaları halk sağlığını tehdit ediyor. Kentte geçtiğimiz günlerde eylem yapan kadınlar, astım, kanser ve çocuk hastalıklarının yaygınlığına dikkat çektiler. Kadınların altını çizdiği diğer mesele de tozdan ev içi emek yükünün artması oldu.
Hem Kadınİşçi eğitim kampına dair söylenecek çok söz var hem de işçi sağlığı ve iş güvenliğinde toplumsal cinsiyet bakış açısına dair; bu öykü burada bitmiyor zaten, sözlerimizi birlikte kuracağız, bu konularda birlikte bilgi üreteceğiz ve örgütleyeceğiz…
Gezici ve geçici tarım işçisi kadınlar günde 12-13 saat güneşin altında güvencesiz, sağlıksız koşullarda çalışırken, çadırlardaki ev ve bakım yükü de onların omuzlarında. Erkeklere göre düşük olan ücretler ise çoğu zaman dayıbaşılar aracılığıyla kocalara veriliyor. Cinsel taciz, tecavüz ve şiddet, ortak sorunları arasında.
Osmaniye’deki Ertürk Tekstil’de çalışan Esin Albayrak, işyerinde beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Klimaların kullanılmadığı, aşırı sıcağa bağlı bayılmaların hep olduğu işyerinde, kadın işçilere yönelik mobbing, şiddet ve cinsel taciz de vardı. Eski çalışan Gülay, “Bugüne kadar şansımıza kimse ölmedi” diyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!