Küresel bakım endüstrisinde göçmen kadınların vasıfsızlaştırılması

Bu kitap, sayısız motivasyon ve deneyime sahip göçmen kadınların dinamik bir profilini sunuyor ve göçmen işçi kadınların genellikle aynı anda iki veya daha fazla dünya arasında ya da ortasında yaşadıklarını gösteriyor.
Paylaş:

“Meslek sahibi göçmen kadınlar neden gereğinden

fazla nitelikli oldukları işler için göç ediyorlar?”

(Cuban, 2013: 2; aktaran Çeltikci, 2019: 23).

Sondra Cuban’ın İngiltere’deki göçmen yaşlı bakıcısı kadınlara odaklanan kitabı,*   nitelikli göçün beşeri coğrafyalarını, özellikle de küresel bakım endüstrisine katılan profesyonel kadınların pratiklerini, eğilimlerini, isteklerini ve ilişkilerini araştırıyor. Nitelikli kadın göçmenlerin küresel bakım endüstrisine dâhil olmasını makro, mezo (orta) ve mikro düzeyde analizler yaparak açıklıyor. Makro analizlerle hem göç veren hem de göç alan ülkelerdeki yasaların, kurumların ve politikaların göçmen kadınların toplumsal cinsiyete dayalı işlerde istihdam edilme nişlerinde oynadığı rollere odaklanıyor. Orta düzeyde bir analizle, göçmenlerin farklı dünyaları kesiştiren ağlarına ve ulusötesi statülerine odaklanıyor. Cuban’a göre, toplumsal bağlama dikkat etmeksizin bireysel deneyimlere çok fazla odaklanan mikro analiz, benzer sorunlarla mücadele eden bir grup göçmen kadının davranışlarını, tutumlarını ve pratiklerini açıklayamayacağı için mikro analizlerle toplumsal bağlam ve bireysel deneyimleri kastediyor.

Cuban, araştırma kapsamında İngiltere’de bulunan Polonyalı ve Hintli göçmen kadınlar dâhil olmak üzere çoğunluğu Filipinli kadınlardan oluşan 60 kadınla görüşmeler yapıyor. Görüşme yaptığı yaşlı bakıcısı göçmen kadınların çoğu hemşirelik mezunu. Ayrıca hem emeği hem de duyguları içeren feminist bakım etiğine yani bakımı alan kadar verene de vurgu yapıyor. Böylece gömülü teoriyi (grounded theory) kullanıyor. Cuban’ın çalışması, İngiltere’de bakıcılık yapan Filipinli kadınların kendi ülkelerinde uygun iş veya mesleki gelişim fırsatı bulamadıkları veya gerekenden çok daha az ücret aldıkları için göç ettiklerini gösteriyor. Ayrıca göçmen işçi kadınların, kendi ülkelerindeki ücretleri gitmek istedikleri yerle karşılaştıran ikili bir referans tutumları olduğundan bahsediyor ve genellikle kimsenin yapmak istemediği işleri kabul etmekten başka seçenekleri yok.

Cuban, eğitimli göçmen kadınların İngiltere’de bakıcı olarak istihdam edilmelerini beyin israfı olarak yorumluyor ve bunu da göç veren, göç alan ve de vasıfsızlaştırılan göçmen kadınlar açısından üçlü bir kayıp olarak görüyor. Vasıfsızlaştırmayı ise (deskilling), beceri yineleme (reskilling) ve beceri geliştirmenin (upskilling) zıddı olarak karakterize ediyor (Cuban, 2013: 151; aktaran Çeltikci, 2019: 114).

Ona göre, gelişmekte olan ülkelerden nitelikli göçün kadınlaştırılması hem yaygın hem de farklı eğitim, politik ve ekonomik sistemlerden dolayı oldukça çeşitli. Emek göçünün kadınlaştırılması, genellikle gönderen ülkeler tarafından kendi ekonomik sorunlarını çözmede bir kalkınma stratejisi olarak görülebiliyor. Bununla birlikte kadınların bakıcı olarak göç etmesinde ekonomik ve sosyal politikalar ile sömürgeci geçmişler kadar bireysel kararlar da etkili oluyor.

Cuban’ın çalışması, İngiltere’deki işverenlerin bakıcılığı düşük statülü olarak algılayan İngiltere doğumlu işçilerin aksine, göçmen kadınları neden ve nasıl tercih ettiğini de ortaya koyuyor. İngiltere’de göçmen kadın işgücüne olan talep 2006’dan beri artmış. 2000’den önce Zimbabveliler ve Jamaikalılar bakım işgücünün çoğunu oluştururken 2006’dan bu yana Filipinler ve sonra Hintliler oluşturmaya başlamış. 19. yüzyıldan itibaren İrlandalı hemşireler, Katolik Kilisesi ve kadın tarikatlarının yanı sıra eski kolonilerde bulunan gayri resmi ağlar aracılığıyla İngiltere’ye göç etmişler.

Cuban’a göre, göçmen kadınlar küresel çapta da tarihsel olarak kadınlaştırılmış işlere tabi tutulmuş. Tarihsel olarak, “kadın işi” olarak görülen bakım, “dünyanın bazı bölgelerinden kadınların bakıcı ve diğerlerinin de alıcı” olduğu algısıyla zaten göçmen işi olarak kabul edildiği için kadın göçmenler tarafından temin edilmiş (Cuban, 2013: 124; aktaran Çeltikci, 2019: 52). Ayrıca Cuban, bu işleri temizlik, bakım, büro işleri, kasiyer, yiyecek içecek hizmeti anlamlarına gelen beş C olarak tanımlıyor. Pek çok göçmen kadın, özellikle Avrupa dışından gelenler beş C’den başka iş bulamamış ve genellikle istihdamları temizlik ve bakım gibi iki C’ye düşürülmüş.

Cuban’a göre vasıfsızlaştırma, “işçilerin niteliği ile çalıştığı yer/yaptığı işin birbiriyle örtüşmemesi”dir (2013: 149; aktaran Çeltikci, 2019: 23). Aslında Cuban’ın çalışmasıyla bize gösterdiği “kadınların başladıkları noktadan çok fazla uzaklaşamadıkları.” Bununla birlikte Cuban’ın çalışması, hemşireler, ev işçileri ve bakıcılarla diğer sosyal hizmet uzmanları arasında mesleki kayma olduğunu da gösteriyor. Rolleri yasal olduğu müddetçe genellikle birbirinin yerine geçebiliyorlar; göçmen yaşlı bakıcıları ilaç dağıtıp, hemşireler yaşlılar için iç çamaşırı satın alırken, sosyal hizmet uzmanları da duygusal açıdan bakım verebiliyor.

Özetle, Cuban bu kitabı yazma nedenlerini şöyle açıklıyor: (1) bakıcılık yapan göçmenlerin tam olarak kim oldukları ve ne yaptıklarıyla ilgili kafa karışıklığını gidermek, (2) profesyonel göçmenler üzerine yapılan araştırmalardaki toplumsal cinsiyet farkını düzeltmek ve (3) bu sektörde çalışan göçmen kadınları savunmak. O halde bu kitap, sayısız motivasyon ve deneyime sahip göçmen kadınların dinamik bir profilini sunuyor ve göçmen işçi kadınların genellikle aynı anda iki veya daha fazla dünya arasında ya da ortasında yaşadıklarını gösteriyor.

Kaynakça

Çeltikci, M. (2019). Küresel “Minyon Kahverengi” Kadın Emeği: Türkiye’de Çalışan Filipinli Kadınlar. İstanbul: İstanbul Üniversitesi (Yüksek Lisans Tezi).

Görsel: Dieb Oroubah, Déplacement


* Cuban, Sondra. (2013). Deskilling Migrant Women in the Global Care Industry. Basingstoke: Palgrave Macmillan.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!