okul öncesi eğitimde bir sağlıklı öğün: bu daha başlangıç!

ekmek ve gül’ün inisiyatifiyle başlayan ve ilk sonucunu alan okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyası’nın birçok açıdan örnek ve öğretici olduğunu düşünüyorum. öncelikle, sonuç almış olması çok önemli. çünkü bazen unutmuş gibi olsak da, herhangi bir siyasi faaliyetin hedefine yaklaşmış olması bile çok önemli bir başarı kriteri.
Paylaş:
ayşe düzkan
ayşe düzkan
ayseduzkan@hotmail.com

yanında yiyecek olmadığı için beslenme saatini sınıfın dışında geçirmeye çalışan öğrencileri, bunlardan kimisinin açlıktan bayıldığını, susadıklarında tuvaletlerin musluğundan su içtiklerini, çocuklarda yetersiz beslenmeden kaynaklı bodurluğun arttığını[1], yüzde 30 ücret zammına layık görülen öğretmenlerin yiyecek getiremeyenler için okula evde yaptıkları poğaça vb.’yi götürmeye çalıştıklarını okuyoruz, duyuyoruz. öfkeleniyoruz, bazen soframızdaki ekmekten utanıyoruz, kendimizi çaresiz hissettiğimiz de oluyor.

bu konuda güzel bir gelişme oldu.

milli eğitim bakanı mahmut özer, 23 aralık 2022 günü yaptığı açıklamada, eğitim yılının ikinci döneminin başladığı 6 şubat 2023’ten itibaren türkiye’deki tüm okullarda, okul öncesi eğitimdeki çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. ayrıca taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda da tüm öğrencilere ücretsiz yemek verileceğini belirtti. çocukların günde bir öğün sağlıklı yemek yiyebilmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok; yoksulluğun en ağır etkilerinden biri gelişme yaşındaki çocuklar üzerinde görülüyor. o yüzden günde bir öğün sağlıklı yemek, bütün çocukların hakkı.

bakanlık bu kararı kendiliğinden almadı, bu kazanım bir kampanyanın sonucu. kampanyayı yürütenler, sonuçtan mutlu olmakla birlikte, “yetmez, tüm devlet okullarında tüm öğrencilere nitelikli, sağlıklı, ücretsiz bir öğün yemek için mücadeleye devam!” diyor. ekmek ve gül’ün inisiyatifiyle başlayan ve ilk sonucu alan bu kampanyanın hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum.

kampanyayı mayısta kocaeli ekmek ve gül derneği başlatmış, sonra ekmek ve gül tüm ülkeye yayılmasını sağlamış. sonra yerellerde kadın dernekleri ve veli dernekleri talebe sahip çıkmış; okul önlerinde, işyerlerinde, semt pazarlarında, şehir meydanlarında bu talebi savunmuş, standlar açıp imza toplamış yani kampanyayı ilmek ilmek örmüşler. ardından, aralarında çocuk hakları derneklerinin de bulunduğu 46 örgüt imzaladıkları bir açıklamada, beslenmenin çocukların insan hakları arasında olduğunu hatırlatarak, günde bir öğün sağlıklı yemek talebini savunmuş.

Meclis lokantasından yemek yiyenler, çocukların açlığını görmüyor.”

okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyası’nın birçok açıdan örnek ve öğretici olduğunu düşünüyorum.[2] öncelikle, sonuç almış olmasının çok önemli olduğunun altını çizmek gerek. çünkü zaman zaman unutmuş gibi olsak da, herhangi bir siyasi faaliyetin hedefine yaklaşmış olması bile çok önemli bir başarı kriteri.

bu kampanyanın başarısının sebeplerinden biri tabandan örgütlenmiş olması ki bu aynı zamanda başarılarından biri de, bence. çünkü katılanların önemli bir kısmı daha önce herhangi bir kampanyada çalışmamış kadınlar ve her birimizin, birlikte olduğumuzda ulaştığımız gücü fark etmemiz çok önemli. şunu da hatırlatmak isterim: kadınların, çocukları için mücadele etmeye başlayıp daha sonra kendileri ve tüm toplum için politize olduklarına, kayıp yakınlarının mücadelesinde şahit olduk.

bu kampanyanın bir başka ayırt edici yanı, faaliyetlerin büyükşehirler ve şehir merkezleriyle sınırlı kalmamış, hatta buraların dışına odaklanılmış olması. merkezi politikanın git gide daha fazla esas alındığı, seçimden başka bir şey konuşamaz hale geldiğimiz şu günlerde bunun da çok önemli olduğuna inanıyorum.  

Kadınlar ilkokul önünden seslendi: Okullarda 1 öğün yemek ücretsiz verilsin!

hemen şimdi! ne yapabiliriz?

bir de stratejiyle ilgili bir nokta var.

bütün kapitalist ülkelerde derin ve yaygın yoksulluk yok ama yoksulluğun kapitalizmle bağı olduğu çok açık; kapitalizmden kurtulmanın yolu da üç aşağı beş yukarı belli. ama çocukların gelişimini etkileyen bir sorunun çözümünü o kadar ertelemeye hakkımız yok.

diğer yandan, bugünkü kadar ağır bir yoksulluğun iktidarın politikalarıyla ilgisi olduğu da ortada. ama bu spesifik sorun yani çocukların yetersiz beslenmesi o kadar ağır ki, çözümü için iktidar değişikliğini bile beklemek mümkün değil. bugünden bir çözüm üretmek gerekiyor. bu çözümün sadaka kültürüne dayanmaması gerekiyor. çünkü sadaka kültürü insan onuruna yakışır bir şey değil, ayrıca eşitsizliği mutlaklaştırıyor. çözümün, zaman zaman dayanışma[3] adı altında yürütülse de, aslında yardım olan faaliyetlerin dışında olması da önemli. bunu sadece ilkesel bir tutumla söylemiyorum; herkesin gelirinin ve kaynaklarının sınırlandığı günümüz koşullarında kamu kaynaklarına başvurmak hem politik olarak daha doğru hem de daha gerçekçi.

o yüzden bu kampanyanın üzerine inşa edildiği talep çok doğru. üstelik her koşulda doğru; ister bugünkü iktidar değişsin isterse üretim araçlarının özel mülkiyetine son veren, toplumun tüm kaynaklarını halkın emrine veren bir devrim gerçekleşsin, bu konuda atılacak olan en önemli ve ilk adıma işaret ediyor; okullarda yani çocuklara toplu halde ulaşılabilecek en önemli alanda en azından bir öğünü kamunun sağlaması. bir öğün sağlıklı beslenme yeterli değil ama çok önemli. bir yandan da hem genişletilebilecek –bütün öğrencilere, birden fazla öğün- hem de gerçekleşebilir bir talep. bütün bunları göz önüne aldığımda ekonomik, demokratik alanlardaki mücadeleyle bir devrim programının arasındaki bağı kurduğu için de örnek teşkil ettiğini düşünüyorum.

herhangi bir alanda muhalefeti, tepkiyi, haklı olarak çok sevdiğimiz o sihirli kelimeyle ifade edersek, isyanı örgütlemek çok önemli ama bugünden yarına, kurucu iradenin parçası olmak bir program, o programa dayanan talepler ve onları adım adım gerçekleştirmekle mümkün. ve bu, o adımların ne olacağı, nasıl atılacağı kadar önemli, değil mi?


[1] https://gazetekarinca.com/3-milyondan-fazla-cocuk-yetersiz-besleniyor-bodurluk-yuzde-23lere-cikti/

[2] kampanyayla ilgili daha fazla bilgi edinmek için bu linkteki haberlere bakabilirsiniz. https://www.ekmekvegul.net/etiket/1ogunucretsizsaglikliyemek

[3] dayanışma karşılıklı bir ilişkiye işaret eder oysa bugün dayanışma olarak tanımlanan şeylerin çoğu yardım.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!